SAĞLIK - 18 Ekim 2024 Cuma 08:54

Meme kanserinde erken teşhis hem tedaviyi hem sağ kalım oranını etkiliyor

A
A
A
Meme kanserinde erken teşhis hem tedaviyi hem sağ kalım oranını etkiliyor

Türkiye’de her yıl 60 bin meme kanseri vakası olduğunu vurgulayan Denizli Özel Tekden Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, önemli uyarılarda bulundu. Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çeken Op. Dr. Acar, “Birinci evre meme kanseri ile ikinci evre meme kanseri arasında çok ciddi tedavi ve sağ kalım farkları vardır” dedi.



Dünyada her yıl 2 milyon 500 bin yeni meme kanseri vakası teşhis ediliyor. Türkiye’de ise ayda yaklaşık 5 bin meme kanseri vakası teşhisi konuluyor. Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’nda Denizli Özel Tekden Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar önemli bilgilendirmelerde bulundu. Meme kanserinin kadınlarda daha sık görüldüğünü dile getiren Op. Dr. Acar, her yıl Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını kaydetti. Meme kanserinin en sık kadınlarda görüldüğünü belirten ancak erkeklerinde meme kanseri olma riskinin bulunduğunu söyleyen uzmanlar, her kanser türünde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, erken tanı, teşhis ve hastanın meme dokusunun farkındalığı hekimler için önemli olduğuna değindi.



“Meme kanseri daha oluşmadan engellemek mümkün”


Meme kanserinin daha oluşmadan engellemenin mümkün olduğunu, uygun yaşam tarzı değişiklikleriyle meme kanserinin önlenebileceğini dile getiren Op. Dr. Acar, “Birinci aşama farkındalık. Hastaların meme kanserinin ne olduğunu, sonuçlarını, tedaviyi ve kendi meme dokularının farkındalığını anlatmaktır amacımız. İkinci ve en önemli aşama önlemek. Meme kanseri önlenebilir bir hastalık. Uygun yaşam tarzı değişiklikleriyle meme kanserini önleyebiliyoruz. Daha oluşmadan engellemek bizim için en önemli adım. Bunun için Ekim ayı boyunca elimizden gelen çabayı sarf ederek hastalarımızı bilinçlendirmek ve meme kanserini önlemektir ana amacımız. Üçüncü aşama tarama. Yıllık rutin taramalarımız mevcut. Sağlık Bakanlığı’nın önerisiyle yılda bir mamografi çekilmesi, buna ek gerekirse ultrasonlarla meme kanseri taramaları yapılmakta. Hiçbir hastanın taramasını ihmal etmesini istemeyiz. Dördüncü aşama erken tanı. Erken tanı her kanser için önemli ama meme kanseri için ekstra bir öneme sahip. Çünkü meme kanseri erken tanıda neredeyse tama yakın tedavi edilebilen bir hastalıktır. Beşinci aşama tedavi kısmı. Tedavi kısmında kendinizi bize emanet edeceksiniz ve altıncı kısmı tedavi sonrasında hayat boyu tarama, takip ve destek” dedi.



Yaşlılık ve obezite meme kanserinde risk teşkil ediyor


Meme kanseri yaş ilerledikçe daha riskli olduğunu ve obezite olan insanların kanser riskinin daha çok arttığını belirten Op. Dr. Acar, “Birincisi ileri yaş. Meme kanseri ekseriyanı 40 yaş üzerinde görülen, daha çok 55-60 yaşlarında görülen bir hastalıktır. İkincisi aile öyküsü, ailesinde meme kanseri olanlar ekstra risk altındadır. Üçüncüsü obezite. Kilo her şeyde problem olduğu gibi kanser riskinde de bir problem teşkil etmekte. Özellikle meme kanserinde obezite ciddi bir risk faktörü oluşturmaktadır. Dördüncüsü hayati ve diyetsel faktörler. Beşincisi bazı hormon ilaçları” şeklinde konuştu.


Meme kanserine yakalanmamak için alınabilecek tedbirleri de sıralayan Op. Dr. Acar, “Meme kanserini önlemek için belli başlı kanıtlanmış dört maddemiz var. Birincisi ve en önemlisi günlük egzersiz. Günlük yaklaşık 20 dakika yapılan basit egzersizler meme kanserini önlemede ciddi manada etkilidir. İkincisi obezite, fazla kilolardan kurtulmak ve sağlıklı kilolara erişmek, meme kanserinden korunmak için önemlidir. Üçüncüsü, meyve sebze tüketimini artırmak. Taze meyve sebze tüketimi günlük 3-4 porsiyon meyve sebze tüketimi meme kanseri riskinde ciddi bir azalmaya sebebiyet veriyor. Yine aynı şekilde alkol miktarını azaltmak mümkünse alkolü kesmek meme kanseri riskinde düşmeye sebep olur” diye konuştu.



“Meme kanserinde birinci evre ile ikinci evre arasında ciddi tedavi ve sağ kalım farkı var”


Meme kanserinde erken tanı ve teşhisin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Acar, “Meme kanseri genel anlamda iyi seyirli bir kanserdir. Meme kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım ortalama yüzde 91. Yani 5 yıl boyunca 100 meme kanseri hastanın 91’i sağ kalacak diye öngörürüz. Tabii ki bunu net olarak bilemeyiz ancak bu öngörülür. Özellikle erken evre meme kanserinde, bin meme kanseri hastasından 996 tanesinin 5 yıllık sağ kalımı olacak. Bu demek oluyor ki bin hastadan sadece 4 tanesi erken evre meme kanserinden dolayı hayatını kaybedecek. Meme kanserinden ekseriyanı ölüm hastanın ihmalidir. O yüzden lütfen taramalarınızı ihmal etmeyin. Bu taramalar tamamen meme kanserinde erken tanı amaçlıdır. Erken tanıda meme kanseri tamamen tama yakın tedavi edilebilir bir hastalıktır. Birinci evre meme kanseri ile ikinci evre meme kanseri arasında çok ciddi tedavi ve sağ kalım farkları vardır” dedi.



“20 yaş üzeri her kadın 1 ile 3 yıl arasında muayene olmalı”


Kanser taramalarında 20 yaş üzeri kadınlar belirli süreler arasında klinik bir hekime muayene olması gerektiğin, her hasta ayda bir kez kendi kendine muayene yapması gerektiğini belirten Op. Dr. Acar, “Taramalarda, 20 yaş üzeri her kadın ila 1 ila 3 yıl arasında klinik bir hekim tarafından yapılan meme muayenesi ve 40 yaş üzerinde her kadının 1 yıllık veya 2 yıllık bazı guideline’lar, kılavuzlar yılda bir, öneriyor. Sağlık Bakanlığı 2 yılda bir mamografi önermekte. Yılda bir mamografi ve yıllık meme muayenesi bizim için gereklidir. Ayrıca her hasta ayda bir kez kendi memesini tanımak ve değişikliklerini fark etmek adına kendi kendi meme muayenesi yapmasını isteriz. Bu yüzden kendi memenizi tanıyın, taramalarınızı ihmal etmeyin” diye konuştu.



Meme kanserinde erken teşhis hem tedaviyi hem sağ kalım oranını etkiliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Doğan: “Faydalı böceklerin korunması için kapama ilaçlamadan kaçının” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, narenciye üretim alanlarında yapılan kapama ilaçlamaların, faydalı böceklere ve doğal düşmanlara zarar verdiğini belirterek üreticileri bu konuda dikkatli olmaya davet etti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Bölgesel Araştırma Enstitüleri tarafından üretilip doğaya salınan faydalı böceklerin, kapama ilaçlama uygulamaları nedeniyle zarar gördüğünü vurgulayarak, bu dönemde genel ilaçlamadan kaçınılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Başkan Doğan, “Narenciye alanlarında birçok faydalı böcek, özellikle bu aylarda üremekte ve çoğalmaktadır. Bu nedenle, teknik talimatlara uygun olarak genel kapama ilaçlamadan kaçınılmalıdır. Kapama ilaçlamada kullanılan tavsiye dışı kimyasal ilaçların (Cypermethrin, Deltamethrin, Esfenvalerate gibi) narenciye alanlarındaki doğal düşmanları öldürdüğü ve Akdeniz meyvesineği (AMS) mücadelesinde etkili olmadığı yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır” dedi. Doğan, ayrıca narenciye alanlarındaki meyvelerin olgunluk dönemine girdiği bu dönemde AMS zararlısına karşı mücadelede dikkatli olunması gerektiğini belirtti. AMS mücadelesinde kapama ilaçlamanın yerini alacak alternatif mücadele yöntemleri öneren Doğan, şunları ekledi: “Kitle yakalama tuzakları ve ağaç altı yer ilaçlaması (malation+cezbedici) gibi yöntemler, AMS zararlısına karşı etkili bir mücadele sağlar. Üreticilerimizin bu yöntemleri kullanarak hem zararlılarla mücadele etmeleri hem de faydalı böcek popülasyonunu korumaları mümkün olacaktır.”
Aydın Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Suvari’den Belediye İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Yaman’a ’provakatör’ suçlaması Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvari, Belediye İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Hidayet Yaman’ın Belediye Fen İşleri Şantiyesi’nde işçilerle yaptığı toplantının ardından basın açıklaması yaptı. Sendika Başkanı Hidayet Yaman’ı algı operasyonu yapıp kumpas kurmakla suçlayan Suvari, "İşçinin bu kadar yanında isen sendika olarak neden bir ay dahi olsa işçine nefes olacak bir dayanışma paketi hazırlayıp sunmuyorsun? Sendika başkanı olarak sen hangi görevini yerine getirdin? Provaktörlük yapma" açıklamasında bulundu. Ömer Günel başkanlığındaki Kuşadası Belediyesi’nin, Türkiye’ye örnek sosyal belediyecilik başarılarına imza attığını ve atmaya devam edeceğini kaydeden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvarti, "Canla başla çalışan mesai arkadaşlarımızla bu zor günleri de birliktelik içinde en kısa zamanda atlatacaktır” diyerek başladığı açıklamasında "Salı günü sabah saatlerinde Belediyemiz ile sözleşmeli sendika başkanı, hiç bir belediye yetkilisine hiç bir belediye temsilcisine haber vermeden Fen işleri Şantiyesi’nde işçileri toplayarak provakatif bir toplantı düzenlemiştir. Yaptığı toplantıyı da kayıt altına aldırmıştır. Söylemleri ile çalışanlarımızı Başkanımız Ömer Günel’e karşı kışkırtmıştır. Her ne kadar toplantıyı masum göstermeye çalışsa da önceden hazırlanan ve imza için dağıtılan evraklar provakatif toplantının nasıl hazırlandığının bir kanıtıdır. Son aylarda gecikmeli olarak ödenen işçi maaşları ile ilgili olarak böylesine provakatif bir mizansen hazırlayan sendika başkanına sormak istiyoruz. Sen uzayda mı yaşıyorsun? Ülkenin içinde bulunduğu durumun farkında değil misin?" diye sordu. Açıklamasında Belediye İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Hidayet Yaman’a "Sen kimin ya da kimlerin talimatı, aklı ile böyle bir toplantı organize edip bu şehrin belediye başkanına karşı sinkaflı küfürler edilmesine ortam oluşturuyorsun. Çok değil 2 ay önce sendikal sözleşme sürecinde ekibin ile birlikte başkanın makamında destek talep eden, kapısında bekleyen, bir kare fotoğraf için neredeyse yalvaran sen değil miydin? Ne değişti de kimsenin bilgisi olmadan işçileri toplayıp provakasyon yapıyorsun? sorularını yönelten Suvari, "İşçinin bu kadar yanında isen sendika olarak neden bir ay dahi olsa işçine nefes olacak bir dayanışma paketi hazırlayıp sunmuyorsun? Sendika başkanı olarak sen hangi görevini yerine getirdin? Siyaset üzerinden oturduğun makamın hakkını ne zaman vereceksin? Bugün sadece belediyelerde mi ödemelerde gecikme var?" diyerek Sendika Başkanı Yaman’ı provakatörlükle suçladı.