EKONOMİ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 13:06

DSO’dan organik belgelendirme standartlarında ileri seviye eğitim

A
A
A
DSO’dan organik belgelendirme standartlarında ileri seviye eğitim

Denizli Sanayi Odası (DSO), üyelerinin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği eğitimlere bir yenisini ekledi. Tekstil sektörünün önemli taleplerinden biri olan organik belgelendirme standartları üzerine yoğunlaşan bu eğitim, sektör profesyonellerine değerli bilgiler sundu.


DSO Tekstil Grubu Meslek Komitelerimizden gelen talep üzerine, Eğitim Komisyonu organizasyonu ve USB Certification iş birliği ile düzenlenen Organik Belgelendirme Standartları (GOTS ve OCS) İleri Seviye Sertifikasyon ve İşlem Sertifikası (TC) Eğitimi, Odamız M. Feridun Alpat Konferans Salonunda gerçekleştirildi.



“Üyelerimizin gelişimine katkı sağlamak için çalışıyoruz”


Eğitimin açılış konuşmasını, DSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Orçun Alptekin gerçekleştirdi. Katılım sağlayanlara teşekkürlerini sunan Alptekin, “Eğitim Komisyonu olarak, DSO Akademi bünyesinde üyelerimizin ihtiyaç ve taleplerine yönelik çok farklı konularda eğitimler düzenlemekteyiz. Finans, sürdürülebilirlik, çevre, yönetim ve liderlik, İK uygulamaları, dijitalleşme ve daha birçok konuda üyelerimizin gelişimine katkı sağlayacak fırsatlar sunmaya çalışıyoruz” dedi.



GOTS ve OCS standartlarında detaylı inceleme


Gün boyu süren eğitimler, Türkiye TC Operasyon Yöneticisi Gülseher Bakırcı tarafından Kimyasal Programlar Müdürü Erce Ercegil ile Teknik ve Kalite Müdürü Ali Ertuğrul tarafından verildi. Global Organic Textile Standard (GOTS) ve Organic Content Standard (OCS) gibi önemli organik belgelendirme standartları detaylı bir şekilde ele alındı. Katılımcılar, bu standartların temel farklarını, başvuru süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktaları ve taşıma sertifikası (TC) süreçlerini öğrendi.



Eğitimde, sektörün deneyimli uzmanları tarafından sahada en sık karşılaşılan uygunsuzluklar, GOTS V7 ile gelen önemli değişiklikler ve firmalara etkileri gibi konulara değinildi. Ayrıca, Textile Exchange programlarındaki güncellemeler ve sektördeki diğer gelişmeler hakkında katılımcılara bilgi verildi.



Katılımcılar deneyimlerini paylaştı, sorularına yanıt aldı


Sürdürülebilirlik uzmanları, kalite ve sertifikasyon süreçlerinden sorumlu profesyoneller için verilen bu eğitimde, standartlar ve süreçleri detaylı bir şekilde ele alarak, katılımcılara pratik bilgiler sunuldu. Eğitim, sektörün farklı alanlarında çalışan uzmanların bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaşmasına imkan sağladı. Katılımcılar soru cevap bölümünde merak ettikleri tüm sorulara yanıt bulma fırsatı yakaladı.



Denizli Sanayi Odası’nın düzenlediği bu eğitim, tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların organik belgelendirme süreçlerini daha iyi anlamalarına ve bu alanda daha bilinçli adımlar atmalarına katkı sundu. Eğitimin sonunda DSO Genel Sekreteri Dr. Sezgi Akbaş ve Sürdürülebilirlik Müdürü Cansun Özdülger tarafından eğitmenlere, “Sanayinin Kadim Şehri Denizli” kitabımız takdim edildi.



DSO Genel Sekreteri Dr. Akbaş, yaptığı açıklamada; “Değerli eğitmenlerimize ve katılımcılarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Eğitim ve etkinliklerimiz devam edecek. Gerçekleştirdiğimiz bu eğitimlerle üyelerimizin sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlayarak, gelişimi destekleyeceğiz” dedi.



DSO’dan organik belgelendirme standartlarında ileri seviye eğitim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kıbrıs gazileri 50 önceki acıları gözyaşlarıyla anlattı Denizli’de Muharip Gaziler Derneği, 1974 Kıbrıs Savaşı’nın yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü’nde gazilerin hatıralarını paylaştı. Savaşın zorluklarını ve kaybettiği arkadaşlarının acısını hatırlayan gaziler, genç nesillere vatan sevgisinin aşılanması gerektiğine vurgu yaptı. Denizli Muharip Gaziler Derneği, 1974 Kıbrıs Savaşı’nın yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü’nde gazilerin hatıralarını tazeledi. Savaş sırasında karşılaştıkları zorlukları anlatan gaziler, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle savaştıklarını ifade etti. Genç nesillere bu değerleri aşılamak için okullara giden gaziler, Atatürk’ün mirasını anlatmanın önemine dikkat çekti. “50 yıl geçmesine rağmen savaşın acısını hala yaşıyorum” Denizli Muharip Gaziler Dernek Başkanı ve Kıbrıs Gazisi olan Hamdi Helvacılar, savaşın 50 yıl geçmesine rağmen yaşadığı acıları hala unutamadığını vurguladı. Savaşın gerçekliğinin, filmlerdeki gibi olmadığını belirten Helvacılar, savaş hatıralarını ve kaybettiği arkadaşlarının acısını dile getirdi. 1974 Kıbrıs savaşında çıkarma gemileri ile çıkan ilk Türk askerlerinden birisi olduğu belirten Helvacılar, “20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs’a çıkarma gemileriyle çıkan ilk Türk askerinden birisiyim. Bu vesileyle tabii ki o dönemin ve o savaşın hatıralarını üzerinden 50 yıl geçti. 50 yıl sonra orada yaşadığımız acılar, savaş hatıralarını, yanımızda kaybettiğimiz arkadaşlarımız, şehit olanlar onların acıları hiçbir zaman yüreğimizden eksilmiyor. Tabii ki savaş diyoruz, ne yazık ki karşıdan göründüğü gibi ve anlatıldığı gibi bir sinema filmi gibi hiçbir zaman değil. Onu yaşayan başına gelen bilir. Savaş çok acımasız bir şey. Yaradan Yüce Allah bu ülkeye hiç bir zaman savaş göstermesin. Bir gazi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bir muharip gazi olarak onur ve gurur duyuyorum. Denizli Şubesinin Türkiye Muharip Gaziler Derneği 25 yıldır onurla gururla şerefle şube başkanlığını yapıyorum. Elimizdeki tek mutluluk, şehitlik gazilik kavramını vatan millet sevgisini ayakta tutmak. Özellikle geleceğimizin teminatı öğrencilerimize gençlerimize vatan sevgisini, bayrak sevgisini, ülke sevgisini yani özgürce esaretten uzak yaşamanın ne olduğunu öğretmek için zaman zaman okulla gidiyoruz. Aldığımız görevlerde onlara bire bir Türk milletinin özünün ne olduğunu, temelin ne olduğunu, Atamızın ne olduğunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün neler başardığını anlatıyoruz. Bizler de birer muharip gazi olarak Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün canlı temsilcileriyiz. Bu nedenle böyle bir günde 19 Eylül arifesinde böyle bir günleri ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum” şeklinde konuştu. “Türk doktorun son anda fark etmesi sonucunda hayata tutundum” Savaşta düşman saldırısına uğradığı esnada yaralan Helvacılar, o dönemin şartları neticesinde sağlık ekiplerinin kendisine metal dikişler attığını hatırlattı. Metal dikişler nedeniyle kötüleşince çadırına sevk edilen Helvacılar, hayatta kalma hikayesini şöyle anlattı: “Savaşta belli bir zaman sonrasında yaralandım. Kendim ben patlayıcı madde uzmanıydım. Yaralanma sonucunda taarruza giderken bir saldırıya uğradık. Bizim cipimiz devrildi. Devrilme anında karşıda Rum ve Yunan askerlerinin saldırısına uğradık. Sağ baldırımdan ve bazı yerlerimden yaralandım. Sonrasında arkadaki Türk birlikleri bize yardıma geldi. Ardından sağlık ekipleri gelip bizlere ayağa kaldırdılar. Sonrasında sağlık ekipleri bizlere metal dikişler attılar. Vücudumuzda metal dikişler atıldıktan sonra bizim yaralarımızı daha da kötüleşmemize vesile oldu. Orada Barış Gücü çadırına götürdüler. Çadırın önüne geldiğimizde benimle birlikte üç tane ağır hasta vardı. Sonrasında yakın arkadaşım son nefesine verdi. Ben baygın vasiyetteydim ama duyuyordum. Oradan bir tane doktor geldi, yanılmıyorsam Türk doktoruydu. Doktor yanıma geldi, iki gözüme açıp kapatıp ‘Bu askerde hayat belirtisi var, çok kan kaybetmiş, bu askere gerekli ilaçları verin, bu askeri kurtaralım’ sözleri 50 yıl geçmesine rağmen bir türlü aklımdan çıkmıyor. Çünkü yok olmak ve var olmak an meselesiydi. Belki de o doktorun beni müdahalesi olmasaydı benim de şu anda sizlerin karşısında olmam mümkün değildi.” “Savaşta vatan, millet ve bayraktan başka bir şey düşünmeden savaştık” Savaş anında vatan, millet ve bayraktan başka bir şey düşünmediğini, tek hedeflerinin düşman askerlerini topraklardan def etmek olduğunu belirten Kıbrıs gazisi İbrahim Ali ise, “Savaş anında, girdiğin zaman başka bir şey düşünemiyorsun. Türkiye’de anneni, babanı veya çoluğun çocuğun varsa onları düşünemiyorsun. Orada önce vatan ve millet için ve bayrak için savaşıyorsun. Biz de vatan için savaşa girdik. Oradaki Yunanları ve düşmanları topraklardan def etmek için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bizim üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalıştık” şeklinde konuştu.