EKONOMİ - 16 Ocak 2025 Perşembe 09:59

Denizli’de yaşanan süt krizi büyüyor

A
A
A
Denizli’de yaşanan süt krizi büyüyor

Günlük bin 350 ton çiğ süt üretimi yapılan Denizli’de sütün sadece 600 tonu işleniyor, geri kalan 750 ton süt farklı illere gönderiliyor. Pazarlamada yaşanan sıkıntıyı süt tozu yapımı ile aşmayı planlayan üreticiler, günlük 40 ton süt tozu kotasına olarak 100 ton daha kota talep ediyor.



Denizli genelinde günlük bin 350 ton çiğ süt üretimi yapılırken, sütü pazarlamada ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 600 ton süt yerel işletmelerde işlenirken, 40 ton sütte süt tozu yapımında kullanılıyor. Kalan 710 ton süt ise diğer illere gönderilmek zorunda kalıyor, bu da lojistik maliyetlerini artırıyor. Süt pazarlamasında yaşanan sıkıntılar ve düşük tüketim nedeniyle üreticiler ciddi darboğaza giriyor. Fazla süt için çözüm olarak süt tozu üretimi öneriliyor ancak bu işlemin de günlük 40 tonluk bir kota ile sınırlı olduğu ifade ediliyor.



“En azından süt tozu yapalım”


Köy-Koop Başkanı Mehmet Varol, süt tozu yapımı için Denizli’ye 100 ton daha kota istediklerini ifade ederek, “Regülasyon günlük 40 ton. En azından dış fabrikalara gönderilen sütleri süt tozu yapalım dedik. Bununda ciddi maliyetleri var devlette buna yanaşmıyor. Üreticiler çok zor durumda. Denizli’de süt fiyatı 17 lira 55 kuruş ancak şu anda tüketimde sıkıntılar var. Süt fiyatları darmadağın olmuş durumda. Güney Marmara bölgesinde süt fiyatı 17 lira 75 kuruş. Afyon ve Uşak’ta 13 lira 50 kuruş, Konya’da 14 ila 14 lira 50 kuruş arasında değişiyor. Bu rakamlar üreticiyi kurtaracak rakamlar değil. Denizli’de şu anda fiyatlara uyuluyor ancak üreticinin eline geçen de 16 ila 16 lira 50 kuruş arasında değişiyor. Fiyatlar nedeniyle firmalarda süt çekmiyor. Sütü pazarlamada sıkıntılar var. Dış piyasaya gönderilen sütler var, bunun için çalışmalar yapıyoruz. En azından süt tozu yapalım, üreticiler biraz rahatlasın. Ciddi maliyeti olduğu için devlette yanaşmıyor. Şu anda üreticilerde sözleşme imzalamak istemiyor. Bağlayıcı maddeler olduğu için çekiniyorlar. En güzeli süt tozu üretimine yönelmek, firmalarda ciddi zararlar ediyor. Süt tozuna razı olmuş durumdalar. Yeter ki süt gitsin” dedi.



“Var olan sütü tüketemiyoruz”


“Asıl sorunun var olan sütün tüketilmemesi” diyerek sözlerine devam eden birlik başkanı Varol, “İnsanımızın alım gücü düştü. Süt fazla olduğu için bekletiyorlar. Sanayiciler üretimi azalttı. Herkes planlamasını talebe göre yapıyor. Süt alımını azalttılar, sütler satılmadığı zaman peynir yapılıyor ancak fiyatlar yine tatmin edici değil. Emekliye yüzde 15, asgari ücretliye yüzde 30 zam verildi. Enflasyon rakamlarına bakıyoruz açıklanan yüzde 43-45, reel anlamda gıda enflasyonu ise yüzde 60-80 civarında. Şartlar böyle olunca insanımız tüketmiyor, tüketemiyor. ‘Bir kilo peynir 170 lira nasıl alacağız’ diyorlar. Ancak 1 kilo peynire en az 10 kilo süt gidiyor. Sütün firmaya maliyeti 180 lira zaten. Bunun içerisinde ambalaj, lojistik daha yok. Belki de zararına mal satılıyor ama insanımız yine alamıyor. Bir umut elindeki süt çoğaldı bunu nasıl elden çıkarabilir bunu düşünüyor üretici. Şu anda tükettiğimizin yüzde 13 fazlası süt var. Asıl sıkıntı burada. Üreticilerimiz hayvanı da kestirmek istemiyor, yetiştirmişler sonuçta. Dayanabildiğim kadar dayanacağım diyor. Acilen ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor” diye konuştu.



Denizli’de yaşanan süt krizi büyüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Merdiven, maganda kurbanı 9 yaşındaki Kemal için musalla taşı oldu Adana’nın Kozan ilçesine düğünde havaya açılan ateş sonucu kafasından yaralandıktan 4 gün sonra hastanede hayatını kaybeden 9 yaşındaki çocuğun cenaze namazı, kovalar üzerine konulan merdivenin musalla taşı yapılmasıyla kılındı. Turgutlu Mahallesi’nde 11 Ocak günü akşam saatlerinde düğün sırasında magandaların havaya ateş açması sonucu 9 yaşındaki Kemal Azgın yaralanmış, kaldırıldığı Adana Şehir Hastanesinde 4 gün sonra hayatını kaybetmişti. Küçük çocuğun cenazesi ilk olarak baba ocağına getirildi. Burada ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Ardından Kemal Azgın’ın cenazesi mahalle mezarlığına götürüldü. Mezarlıkta musalla taşı olmayınca vatandaşlar bir süre cenazeyi omuzlarından indirmedi. Köy sakinleri daha sonra narenciye kovaları üzerine merdiven koyarak musalla taşı yaptı. Çocuğun cenazesinin bulunduğu tabut merdivenin üzerine konularak cenaze namazı kılındı. "Bu çocuğun ölümünde hepimizin vebali var" Cenaze namazı öncesinde köy imamı, "Bu yavrumuzun ölümünde hepimizin vebali var. Hiçbirimiz bu olayların önlenmesi için yeterince gayret göstermedik. Rabbim bu yavrumuzu bizlerden davacı eylemesin. İnşallah bu acı olaydan ibret alır, benzer acıların yaşanmaması için çaba gösteririz" ifadelerini kullandı. Kemal Azgın’ın ailesi ve yakınları güçlükle ayakta dururken, yapılan duaların ardından küçük çocuk gözyaşları eşliğinde toprağa verildi. Jandarma olayla ilgili 10 kişiyi gözaltına almış, bu şüphelilerden 4’ü tutuklanmış, 6’sı ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştı.
Bolu Çocuğu ezmişti, ev hapsi cezasının kaldırılmasını istedi Bolu’nun Gerede ilçesinde oğluyla tartışan çocuğu otomobiliyle ezdiği gerekçesiyle yargılanan kadın yeniden hakim karşısına çıktı. Sanık, ev hapsi cezasının kaldırılmasını isteyince mağdur çocuğun annesi, "Oğlum bu kadını camda ve balkonda görünce korkudan sürekli ağlıyor. Hala olayın etkisinde. Şayet ev hapsi kaldırılırsa sürekli olarak onu görmek zorunda kalacak" dedi. Kitirler Mahallesi’nde 11 Ağustos’ta meydana gelen olayda, G.M.U. isimli kadın, Belkıs Sabancı Sokak üzerinde arkadaşıyla birlikte bisiklete binen 12 yaşındaki S.E.Y’i otomobiliyle ezdi. S.E.Y. otomobilin altında kaldı, arkadaşı ise kazadan kıl payı kurtuldu. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobilin altından çıkarılan S.E.Y., sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. S.E.Y’nin, olayı gerçekleştiren G.M.U’nun oğlu ile arkadaş olduğu, çocuklar arasında kavga yaşandığı ve kadının bu sebeple olayı gerçekleştirdiği öğrenildi. Olaydan kısa bir sonra gözaltına alınan ve ifadesi sonrasında adliyeye sevk edilen G.M.U’ya, çıkarıldığı mahkemece ev hapsi cezası verildi. Görenlerin kanını donduran görüntülerin sosyal medyada gündem olmasının ardından kadının ev hapsi cezası tutukluluğa çevrildi, evinden alınan G.M.U. cezaevine gönderildi. Bir süre sonra bu karar tekrar ev hapsine çevrilmişti. Olaya ilişkin Gerede Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, G.M.U’nun "Kendini savunamayacak durumdaki çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan 20 yıla kadar hapsi istendi. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmaya sanık G.M.U., mağdur çocuk S.E.Y. ve ailesi, tanıklar ile taraf avukatları katıldı. Ev hapsinin kaldırılmasını istedi Savunması için söz hakkı verilen G.M.U. "Anneme bakmakla mükellefim ve Açık Öğretim Fakültesi sınavlarına girmek zorundayım" diyerek ev hapsi cezasının kaldırılmasını istedi. "Oğlum, bu kadını camda ve balkonda görünce korkudan sürekli ağlıyor" Sanığın talebine karşı mağdur çocuğun annesi Ş.Y., "Benim oğlum hala daha olayın etkisinde. Kesinlikle ev hapsinin kaldırılmaması gerekir. Oğlum, bu kadını camda ve balkonda görünce korkudan sürekli ağlıyor. Hala olayın etkisinde. Şayet ev hapsi kaldırılsa sürekli olarak onu görmek zorunda kalacak" dedi. Mahkeme heyeti yaralı çocuğun Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen yaralanma raporunun beklenmesine ve ev hapis cezasının devamına karar verdi. Duruşma 13 Şubat’a ertelendi.
İstanbul Bakan Kurum’dan İstanbullulara "Yarısı Bizden" çağrısı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Yarısı Bizden desteğiyle evini dönüştüren hak sahiplerinin görüntülerini paylaşarak, İstanbullulara kentsel dönüşüm çağrısı yaptı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Yarısı Bizden desteğiyle evini dönüştüren hak sahiplerinin görüntülerini paylaştı. Bakan Kurum, “Ulviye Hanım, Yarısı Bizden kampanyamızdan yararlandı, evini yeniledi. Artık afete dirençli yuvasında güvenle oturuyor. Şimdi tüm İstanbullulara da bir çağrısı var: Evinizi kentsel dönüşüme verin. Hiç korkmayın, devletimiz arkamızda” ifadelerini kullandı. “Finansman desteğinden faydalanan vatandaşlar evlerini yüklenici firmalarla yeniden inşa ettirebilecek” Kampanya kapsamında Bakanlık hak sahibinin bir konutu için 700 bin TL hibe ve 700 bin lira kredi, diğer her bir konutu için 1 milyon 400 bin lira kredi veriyor. Hak sahibinin bir dükkanı için 350 bin lira hibe ve 350 bin lira kredi, diğer her bir dükkanı için ise 700 bin lira kredi desteği sağlanıyor. Bakanlığın her bir konut için sağladığı 1,5 milyon liralık finansman desteğinden faydalanan vatandaşlar, evlerini yüklenici firmalar vasıtasıyla yeniden inşa ettirebilecek. Alan bazlı büyük dönüşümlerde ise Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, TOKİ ve Emlak Konut iş birliği ile vatandaşa destek sağlanıyor. Bu durumda vatandaşlar Yarısı Bizden kampanyasının 700 bin liralık hibe desteğini kullanabiliyor. İnşaatları TOKİ ya da Emlak Konut üstleniyor. Hibe tutarı bina maliyetinden düşürülüyor, arta kalan borç ise yine uzun vadeli uygun ödeme şartlarıyla taksitlendiriliyor.