POLİTİKA - 13 Eylül 2024 Cuma 14:26

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”

A
A
A
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”

Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklanan soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi.


Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halk da seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi.



“Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı”


Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27 Mayıs Darbesi’ne bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylül’e geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubat’ta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu.



“Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz”


Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılı’na başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını artıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.



“Ekonomi yönetimimiz enflasyonu tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek”


6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubat’ta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.



“Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız”


Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.



Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hukuk mesleklerine giriş sınavlarında soru sayısı 120’ye çıktı Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavını yönetmeliğinde değişiklik ile birlikte sınavlardaki soru sayısı 100’den 120’ye yükseltildi. Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile sınavlarda değişikliğe gidildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yapılan değişiklikler hakkında bilgi vererek, “Hukuk sistemini hem nitelik hem de nicelik olarak daha da kaliteli hale getirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kapsamında; Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavındaki soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılmıştır. Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku sınav konularına dahil edilmiştir. Konuların puan değerleri yerine test ağırlıkları yüzdelik olarak belirtilmiştir. Hukuk camiamızın ihtiyaçları doğrultusunda yapılan değişiklikler, genç hukukçularımızın mesleki donanımını daha da artıracak ve hukuk sistemine değer katacaktır. Nisan ayında yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına girecek tüm adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ankara İhtiyaç sahibi hanelere kömür yardımı yapılması hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de İhtiyaç sahibi hanelere ısınma amaçlı kömür yardımı yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararına göre, her bir il ve ilçede dağıtılacak toplam kömür miktarı il/ilçe bazında tespit edilen yardımdan faydalanacak ihtiyaç sahibi sayısına göre bölgenin iklim koşulları, geçmiş yıllara ait dağıtım miktarları gibi koşullar göz önünde bulundurularak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yardımdan faydalanacak olan haneler il ve ilçelerde bulunan vakıflarca kanunda yer alana muhtaçlık kriterine göre belirlenecek ve Bakanlıkça değerlendirilerek kesinleştirilecek. Teslimatı yapılan kömür ilgili hanenin ısınma ihtiyacının karşılanması haricinde bir tasarrufa konu edilemeyecek. Bu karar kapsamında vakıflara ve vakıflarca belirlenen hanelere yapılacak olan kömür sevkiyatı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) genel müdürlüklerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenecek olan kriterlere göre düzenlenen sevkiyat programı dahilinde yapılacak. TKİ ve TTK üzerinden temin edilecek kömürün taşınması ve bu konuda öncelik tanınması hususunda Bakanlık veya TKİ ve TTK ile TCDD Taşımacılık A.Ş. arasında protokol yapılabilecek. Vakıflarca belirlenecek ihtiyaç sahibi hanelere il ve ilçe içerisinde dağıtım organizasyonu yine vakıflar tarafından yapılacak. Kararın uygulanmasına dair usul ve esaslar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Aksaray Kaçak göçmenlerle kaçtı, kaza yapıp sahte kimlikle yakalanınca jandarmayı suçladı Aksaray’da aracıyla kaçak göçmenleri taşıyan ve jandarmanın "dur" ihtarına uymayan yaşlı adam kaza yapınca “Kovaladığınız için ölümden döndüm” diye jandarmayı suçladı. Evlenme vaadiyle getirilen kaçak göçmen kadın ile birlikte kadının kızı ve 4 daha kişi gözaltına alındı. Olay Aksaray - Adana Karayolu Taşpınar mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önlenmesi amacıyla karayolunda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM), İstihbarat ve Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine Adana’dan Aksaray istikametine seyreden 68 ACR 660 plakalı SUV araca "dur" ihtarında bulundu. Frene basıp durmak yerine ihtara uymayan sürücü gaza basıp uygulamada noktasından kaçtı. Sürücünün kaçması üzerine jandarma ekipleri hemen araçlara binerek sürücünün peşine düştü. Jandarma ekipleri araca binene kadar mesafeyi açan sürücü yolda zorla 2 kadını indirmeye çalışırken, arkadan jandarmanın geldiğini görünce tekrar kaçmaya başladı. Jandarma ile şüpheli arasında başlayan kovalamaca anları kameralara da yansıdı. Bir taraftan aracın peşine düşen jandarma öte yandan durumu emniyete bildirerek şehir merkezi istikametine karayolunda tedbir alınmasını istedi. Ancak araç sürücüsü yaklaşık 3 kilometre kaçtıktan sonra yeni sanayi kavşağında aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjden refüje çıkıp kaza yaptı. Araçtan Suriyeli kaçak göçmen anne ile kızı çıktı Jandarmanın uygulama esnasında fiziksel olarak yaptığı "dur" ikazına, kovalamaca esnasında ise araç megafonuyla defalarca yapılan "dur" ihtarına ısrarla uymayan araç sürücüsü kaza yapınca, araç içerisindeki 2’si kadın 2’si erkek 4 kişiyle birlikte yakalandı. Kazanın ardından jandarma ekipleri şahısların sağlık kontrolünden geçirilmesi için olay yerine ambulans çağırırken, yaralanan kimsenin olmadığı kazada sağlık ekipleri 4 şahsı da ambulans içinde muayene ederek kontrolden geçirdi. Daha sonra jandarma ekipleri 4 şahsın kimliklerini ve neden kaçtıkları yönünde olay yerinde inceleme ve araştırma başlatırken, kaçan sürücünün B.G. (75), yanındaki arkadaşının Y.D. (52) ve anne kız olan Cihed Acec (47) ile Meryem Acec’in (16) de Suriye uyruklu kaçak göçmen olduğunu tespit etti. Evlilik yapmak için kaçak göçmenleri Aksaray’a getirmiş Suriye uyruklu anne ve kızın kaçak göçmen olduğunun tespiti üzerine araştırmasını derinleştiren jandarma ekipleri anne ve kızın yaklaşık 4 yıl önce kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yaptığını, Mersin iline yerleştiğini belirledi. 4 yıldır Mersin’de kaçak olarak yaşayan anne ve kızın 75 yaşındaki araç sürücüsü B.G.’nin anne Cihed Acec’le evlenmek istemesi üzerine, kadını kızıyla birlikte Aksaray’a getirdiği, bu olaya da Y.D.’nin aracılık yaptığı ortaya çıktı. Kimlik bilgileri kontrolden geçirilen 16 yaşındaki kızın üzerinde F.C. ismine düzenlenmiş sahte kimlik kartı çıkarken, sahte kimliğin ise kıza Y.D. tarafından verildiği tespit edildi. Durmayıp kaçtı, “Ölümden döndüm” deyip jandarmayı suçladı Olayın ardından jandarma ekiplerinin sorularını yanıtlayarak yaşananları anlatan kaçan araç sürücüsü B.G., “Amcam evlilik yapmadım. Evlilik yapmak için girişimde bulundum kızın annesiyle. Bu kadın için Y.D. öncü oldu. Karşılığında şu anda hiçbir şey vermedim. Beni bu yaşta şey yapmayın. Büyük bir iş yapmışım gibi, eroin esrar kaçakçılığı yapmadım” dedi. Sorulara cevap vermek istemeyen yaşlı adam daha sonra kaza yaptığı için jandarma ekiplerini suçlayarak, “Bakın siz beni kovaladığınız için ölümden döndüm yani, lütfen” dedi. Suriyeli kız jandarma aracının camından annesine ağladı Şahısların yakalanmasının ardından anne Cihed Acec gözaltına alınarak jandarma aracına bindirilirken, güvenlik önlemleri ve delil karartma önleme çerçevesinde her şey netleşene kadar annesinden ayrı tutulan 16 yaşındaki Meryem Acec jandarma aracının camından annesine seslenerek gözyaşları döktü. Arapça dilde annesine bir şeyler söylemeye çalışan kız dakikalarca jandarma aracının etrafında annesine ağladı. Zaman zaman jandarma ekiplerince üşümemesi için bir başka araca bindirilen kız, araçta durmak istemeyip yine annesinin bulunduğu aracın başına geldi. Jandarma ekiplerince yapılan geniş çaplı araştırma ve inceleme çalışmalarının ardından anne araçtan indirilerek kızıyla buluştu. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat gereği araç sürücüsü B.G., yanındaki arkadaşı Y.D., Suriye uyruklu Cihed Acec ile kızı Meryem Acec gözaltına alınırken, tahkikat soruşturması emniyet güçlerine devredildi. Olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekiplerince 4 şahıs polis aracına bindirilerek emniyete götürüldü.