POLİTİKA - 13 Eylül 2024 Cuma 14:18

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”

A
A
A
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Ayşenur Ezgi Eygi’nin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız”

Denizli’de AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin AK Parti döneminde değişen adalet sistemi hakkında açıklamalarda bulundu. Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi hakkında da konuşan Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık” dedi.


Bir dizi ziyaret kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Denizli İl Başkanlığı’nda düzenlenen AK Parti Türkiye Buluşmaları toplantısına katıldı. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Bakan Tunç, “2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde vesayetçi anlayış devreye girdi. ’Cumhurbaşkanını meclise seçtirmeyiz’ dediler. Anayasa değişti mi? Hayır. Eskiden meclis seçiyordu. Mecliste Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığında geçerli bir seçim olmasına rağmen dönemin YÖK Başkanı ‘Bu seçim geçersizdir’ diyebildi. YÖK Başkanı TBMM’de yapılan bir seçim için geçersizdir diyebiliyordu. O günlerden bugüne gelindi. Bugün duayen denilen gazeteciler, köşe yazılarında ahkam kesen gazeteciler, sosyal medyada kanalları olan yaşlı başlı, kelli felli gazeteciler o gün Genelkurmay Başkanının karşısına geçip ‘Meclisteki yapılan seçim ile ilgili karşı çıkmayacak mısınız’ dediler. O da ‘Evet, karşı çıkıyoruz’ dedi. Maalesef böyle dönemlerden geldik. Mecliste yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri iptal edildi. Referandumda bu kez Türkiye’nin ana muhalefeti bu kez halkta seçemez dedi. Böyle bir ortamlardan geçtik biz” dedi.


“Darbecilerin yanında saf tutan, milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı”


Türkiye’nin yakın tarihinden hatırlatmalar yapan Bakan Tunç, AK Parti’nin 2008 yılında Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını ve 1 oy ile partisinin kapatılmaktan kurtulduğunu söyledi. 2012 yılında yaşanan MİT krizine de değinen Bakan Yılmaz Tunç, Türkiye ekonomisinin en parlak dönemi olarak gösterilen 2013 yılında Gezi Olayları ile Türkiye’de sokak darbesi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Vesayetçi anlayışın başarılı olamadığı bu girişimlerin ardından önce emniyet yargı darbesi ardından ise 2016 yılında FETÖ’nün darbe girişimiyle hükümeti düşürebilmeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Tunç, “2016 yılına geldiğimiz zaman 15 Temmuz’da AK Parti iktidarını sona erdirmek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için dışarıdan destekli eli kanlı FETÖ teröristleri 15 Temmuz gecesi tankları milletimizin üzerine sürdü. Cumhurbaşkanımız ‘Haydi milletim meydanlara ülkemize sahip çıkıyoruz’ dediğinde milletimiz meydana koştu. Yargı mensuplarımız adliyelere koştu ve o kahraman savcılarımız hemen o teröristler hakkında yakalama kararları çıkarttılar. Şimdi onların yargılamaları birçoğu bitti ve hapiste cezalarını çekiyorlar. Bu ülkede geçmişte de darbeler oldu. Bu ülkede 27Mayıs Darbesine bu ülkenin yargısı karşı gelmediler ve darbecilerin yanında durdu. Milletin hakkını savunacaklarına darbecilere savundular. Böyle bir yargı vardı. 12 Eylüle geldiğimiz zaman bir sağdan bir soldan idam kararları veren bir yargı vardı. Darbecilerin yanında saf tutan milletin hakkını hukukunu savunmayan bir yargı vardı. Sonrasında 28 Şubatta da aynı şekilde darbecilere destek veren bir yargı vardı. Bu bizim yargı tarihinin üzülerek söylüyoruz kara lekeleridir ama 15 Temmuz’a geldiğimizde Türk yargısının halka nasıl savunduğunu, nasıl milli iradenin yanında olduğunu hep beraber gördük” şeklinde konuştu.


“Darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz”


Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, “İnşallah Türkiye Yüzyılının başında darbe anayasadan kurtulma mücadelesini hep beraber vereceğiz. 184 kez değişikliğe uğrayan anayasanın maddeler arasındaki bütünlüğü bozulduğunu görüyoruz. Burada anayasamızın gerçekleştirmiş olduğumuz gerek 2010 gerek 2017’de değişikliklerinde özellikle demokratik hukuk devletlerinde standardını daha da güçlendiren, yüksek standartlı bir demokrasi ülkemize kavuşturan değişikleri de muhafaza ederek, bir toplum sözleşmesi yaparak Türkiye Yüzyılına başlamamız lazım. Anayasamızda hak arama yollarını arttıran çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunları uygulamamız lazım. Kamu denetçiliği kurumunu geliştirmemiz lazım. Vatandaşlarımızın idare ile ilgili bir sorunu olduğunda mahkemeye gitmeden kamu denetçisine giderek sorunu çözebilmesi imkanını biz getirdik. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması bunlar önemli insan hakları. Bu ülkede bir daha darbe olmasın yargımız, hukukumuz, milli irademizin yanında olsun, hukuk devletinin yanında olsun diye önemli yapısal reformlar yaptık. Anayasa Mahkemesinin yapısı, HSK’nın yapısı, askeri şuranın yapısı. Yeni anayasa için bir sebep bile yeterli. Darbecilerin yazdırdığı bir anayasa ile demokratik hukuk devletinde yolumuza devam etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.


“Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek”


6 Şubat depremleri ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzlukların Türkiye için ekonomik etkileri olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemiz 6 Şubatta büyük bir deprem yaşadı. Şimdi hızlı bir şekilde şehirleri yeniden inşa etme gayretindeyiz. Bir taraftan yukarımızda Rusya ile Ukrayna savaşı ekonomik anlamda en çok bizi etkiledi. Hemen aşağıda Gazze savaşı bir taraftan Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurma çabaları onu önlemek için çabamız devam ediyor. Öncesinde pandemi ile geçen kapalı kaldık. Tüm bunlar üst üste geldi. Bu etkenlerle ekonomimiz olumsuz etkilendi bunu kabul etmemiz lazım. Son 5 yıl özellikle ülkemizin dışındaki gelişmelerle de ekonomimizi etkileyen olumsuzluklarla karşılaştık. Enflasyon çift haneli rakamlara çıktı. Ekonomi yönetimimiz tekrardan tek haneli rakamlara düşürecek. Halkımızın alım gücünü yine yükselterek, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun enflasyona ezdirmeden yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.


“Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacağız”


Dünyadaki adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Bakan Tunç, 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de bir soykırım yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu soykırımın sonlanması için diplomatik çalışmalara ve insani yardımları sürdürdüklerini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası sistemin oradaki zulmü durdurmaya yetmediğini söyledi. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkını koruyacaklarını ifade eden Bakan Tunç, “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz İsrailli terörist askerlerce şehit edildi. Onun hakkını hukukunu koruyacağız. Hemen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklana n soruşturma yetkisini kullandı ve soruşturma başlattı. Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık. Uluslararası hukukta da Ayşenur’un hakkını savunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesine, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine ve Uluslararası Adalet Divanına Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimizin dosyasını tüm delilleriyle beraber ibraz edeceğiz ve sonuna kadar onun haklarını savunacağız. Bir kez daha ailesine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yarın inşallah onun cenaze merasiminde olacağız, dualar edeceğiz ve ailesine başsağlığı dileyeceğiz. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durdurulması. Türkiye olarak da Uluslararası Adalet Divanına katılma dilekçemizi verdik. Uluslararası Ceza Mahkemesinde de sivil toplum kuruluşlarımız, o teröristlerin, Netanyahu başta olmak üzere bunların yargılanmasıyla ilgili çalışmaları biz Türkiye olarak sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum coğrafi işaretli ürün zengini Kadim tarihi ve zengin kültürel değerleriyle Erzurum’da bu güne kadar 60 ürün coğrafi işaret aldı. 14 ürün ise tescil için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan onay bekliyor. Ülkemizde Gaziantep ve Konya’dan sonra en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan Erzurum’da; ilk coğrafi işaretli ürün olan Karnavas Dut Pekmezi için Ormanağzı Köyü Muhtarlığı 12 Ağustos 2005’de müracaat yapıldı ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 9 Haziran 2009’da onay verildi. Erzurum Civil Peyniri ve Oltu Cağ Kebabı ilk üçte tescil alınan diğer iki ürün olarak dikkat çekiyor. Son olarak Erzurum Burması ya da Erzurum Burma Bileziği geçtiğimiz günlerde coğrafi işaretli ürünler içinde yerini aldı. En fazla başvuru ve kabul Erzurum Ticaret Borsası’nın 47 ürünle Erzurum Ticaret Borsası en çok tescilli ürün alan kurumların başında yer alıyor. Erzurum’da müracaatı kabul edilen ve ürünleri coğrafi işaret alan diğer kurumlar ise; Aziziye Belediyesi, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası, İspir Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Oltu Ticaret ve Sanayi Odası, Olur Kaymakamlığı, Ormanağzı Köyü Muhtarlığı, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası ve Tortum Belediyesi oldu. En fazla başvuru yemekler ve çorbalarda Tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işareti olan coğrafi işaret son yıllarda rağbet görüyor. Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Erzurum’da coğrafi işaretlli ürün grubunda yemekler ve çorbalar önplana çıktı. Bunu fırıncılık ve pastacılık mamulleri, hamur işleri, tatlılar takip ediyor. Erzurum’daki coğrafi işaretli ürünlerin türü bakımından; 54 mahreç işareti ve 6 menşe adı tescili yapıldı. İşte Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri Ülkemizde Gaziantep’in 106 ve Konya’nın 78 coğrafi işaretli ürünü bulunuyor. Erzurum’da 60 ürünle listenin üçüncü sırasında yer alıyor. Bu arada 58 ürünle Diyarbakır’de coğrafi işaretli ürün sayısı açısında hızla Erzurum’a yaklaşıyor. İşte Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri; Erzurum Burması / Erzurum Burma Bileziği, Hınıs Köftesi, Erzurum Babaanne Pastası / Erzurum Pastası, Erzurum Kuru Kayısı Kaysefesi, Erzurum Patates Boranisi, Tortum Ekşi Pestili, Pasinler Yaprak Döner, Erzurum Cılbıra / Erzurum Çılbır, Erzurum Herle Aşı Çorbası, Erzurum Hink Yemeği, Erzurum Çaşır Kavurması, Erzurum Tatar Böreği, Erzurum Tuzlu Lokumu, Erzurum Lavaş Ekmeği / Erzurum Ecem Ekmeği / Erzurum Acem Ekmeği, Erzurum Hurma Tatlısı, Erzurum Kaz Lokması, Erzurum Ayva Yahnisi / Erzurum Ayva Kalyesi, Erzurum Kavut Haşılı ,Erzurum Ketesi, Erzurum Pastırması, Erzurum Çeç Pancarı, Erzurum Pekmezli Kadayıfı, Erzurum Kara Fatma Çorbası, Erzurum Eriştesi, Erzurum Ekşili Dolma, Erzurum Tereyağı, Erzurum Tel Helvası, Erzurum Aşotu, Erzurum Çaşır Salamurası, Erzurum Çiriş Yemeği, Erzurum Gliko, Erzurum Şalgam Dolması, Erzurum Et Kavurması, Erzurum Kıtlama Şekeri ,Erzurum Hasıta / Erzurum Hasuta, Erzurum Sucuğu, Erzurum Ayran Aşı Çorbası, Erzurum Kesme Aşı Çorbası, Erzurum Dut Çullaması ,Erzurum Yumurta Pilavı, Hasankale Lavaş,ı Erzurum Aşmalı Yahn, Erzurum Demir Tatlısı, Erzurum Çortutu Pancarı, Karnavas Bezi, Erzurum Mantısı /Erzurum Hıngeli, Erzurum Peynir Helvası, Erzurum Pekmezli Baklavası, Erzurum Su Böreği, Narman Şeker Fasulyesi,İspir Kaymağı, Erzurum Ehram Dokuma Kumaşı, Hınıs Fasulyesi, Oltu Taşı,Erzurum Küflü Civil Peyniri (Göğermiş Peynir), Erzurum Kadayıf Dolması, İspir Kuru Fasulyesi, Oltu Cağ Kebabı, Erzurum Civil Peyniri ve Karnavas Dut Pekmezi Sırada bekleyen 14 ürün var Erzurum’da 14 ürün ise coğrafi Pasinler Balı, Erzurum Karın Kaymağı Peyniri, Hasankale Dövme Kebap, Hasankale Etli Ekmek, Hasankale Güveci, Pasinler Köfte, Erzurum Geven Balı, Erzurum Kelecoş, Erzurum Kaşar Peyniri, Narman Yeşil Mercimeği, Erzurum Kahvaltısı ,Erzurum Un Helvası, Karayazı Balı ve vErzurum İspir Gobdini
Zonguldak BEUN Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul Toplantısı, Rektör Özölçer’in katılımıyla gerçekleştirildi. Diş Hekimliği Fakültesinde gerçekleşen toplantıya; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baran Can Sağlam, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Koçak, BEUN Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Burak Bahadır, Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Murat Koçak ile akademisyenler katıldı. Toplantıda Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baran Can Sağlam, 2023-2024 Akademik Yılı’nda yapılan faaliyetler üzerine genel bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Sağlam sunumunda; 2024-2025 Akademik Yılı’nda yapılacak olan çalışmalar, yeni akademik yıl planı, akademik ve idari personel ile öğrenci sayıları, fakültede tamamlanan ve devam eden bilimsel ve sosyal projeler ile akademik çalışmalar hakkında detaylı bilgi aktardı. Ayrıca Sağlam faaliyete geçirmeyi hedefledikleri akademik projeler, öğrencilere yönelik sosyal ve toplumsal etkinlikler üzerine de bilgi vererek, Diş Hekimliği Fakültesinin gelişimine her daim destek olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşekkür edip sözlerini tamamladı. Prof. Dr. Baran Can Sağlam’ın sunumunun ardından Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 2024-2025 Akademik Yılı üzerine genel bir değerlendirmede bulundu. Rektör Özölçer, konuşmasında yeni akademik yılın Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ailesine hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek üniversitenin sağlık, mühendislik, beşerî ve sosyal bilimler, fen, sanatsal, kültürel ve sportif gibi her alanda gerçekleştireceği nitelikli çalışmaların önemine dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesinin yalnızca akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda sosyal çalışmalar ve BEUN Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde gerçekleştirdiği kaliteli sağlık hizmetleri ile mezun öğrencilerinin Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda elde ettikleri başarılı sonuçlarla, Fakültenin kayda değer bir konumda olduğunu vurguladı. Akademik öğretimde dijital çağın şartları ve sürdürülebilir eğitimin önemi göz önüne alınarak yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Özölçer; ulusal ve uluslararası projelerde daha etkin rol alınması, nitelikli bilimsel yayınların artırılması ve akademik iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Rektör Özölçer, Diş Hekimliği Fakültesinin akademik çalışmalar ile sağlık hizmetlerine sunduğu katkılarıyla önem arz eden gelişimine de dikkat çekerek bu gelişime katkı sağlayan tüm akademik ve idari kadroya teşekkür etti. Diş Hekimliği Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Genel Kurul Toplantısı’nın sonunda BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, ulusal ve uluslararası indekslerde yayımlanan bilimsel çalışmalarıyla öne çıkan akademisyenlere teşekkür belgelerini takdim etti. Teşekkür belgesi takdiminin ardından toplantı, toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.