KÜLTÜR SANAT - 24 Eylül 2024 Salı 09:55

Kalehisar kazılarında gönüllü olarak görev alan öğrenciler mesleği sahada öğreniyor

A
A
A
Kalehisar kazılarında gönüllü olarak görev alan öğrenciler mesleği sahada öğreniyor

Çorum’un Alaca ilçesindeki Kalehisar’da yürütülen kazı çalışmalarına gönüllü olarak katılan üniversite öğrencileri öğrendikleri teorik bilgileri pratiğe dönüştürme imkanı buluyor.


Çorum’da, Cumhurbaşkanlığı onayıyla kentte devam eden arkeolojik kazılar içerisinde yer alan ve Anadolu Selçuklu döneminin önemli kentlerinden birisi olan, Alaca ilçesine bağlı Mahmudiye köyünde bulunan Kalehisar ören yerinde arkeolojik çalışmalar Kazı Başkanı Doç. Mustafa Kemal Şahin başkanlığında devam ediyor. Arkeolojik kazılarda görev alan öğrenciler saha tecrübesi elde ediyor. Adnan Menderes Üniversitesi öğrencileri, kazı alanında çalışmak, saha tecrübesi edinmek ve aldıkları teorik eğitimleri pratiğe dönüştürmek için gönüllü olarak arkeolojik kazılara katılıyor.



"14 öğrencimiz görev yapıyor"


Kalehisar’daki çalışma ekibinin hepsinin sanat tarihçisi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kemal Şahin, “Burada görev yapanların hepsi bizim öğrencilerimiz. Çok zengin kültürel değerlere sahibiz. Çocuklara ilkokuldan itibaren sanat tarihi eğitimi verilmeli. Liselerde sanat tarihi dersi vardı, zorunlu olması gerekiyor. Öğrencilerimiz pedagoji dersi alıyor. Sanat tarihi öğretmeni olmaları gerekiyor. Umarım ileride bu konuda kadrolar genişletilir. Kendi alanlarında çalışma imkanı olduğunda daha faydalı olurlar. Burada şu anda 14 öğrencimiz görev yapıyor. Bu sayı zaman içerisinde değişebiliyor. Biz burada bir adım atmak istedik. Sahiplenelim, girişimde bunulalım. Sahiplenilmediğinde burası kaçak kazılarla talan ediliyor. Sahiplenildiğinde daha bilinçli şekilde geliştirilmiş olacak. İmkanlar arttığında çalışan sayısı da genişler” dedi.


Sanat tarihi öğrencilerin Efşan Bağdagül, Kalehisar’a gönüllü olarak geldiğini ifade ederek derslerde teorik bilgileri pratiğe dönüştürerek kazı yaptıklarını söyledi. Anadolu Selçuklu dönemine ait kazı tekniklerini arkeolojik olarak Kalehisar’da uyguladıklarını dile getiren Evrim Savran, ayrıca uzmanlık derslerinde aldıkları eğitimi sahada uygulamasını yaptıklarını ifade etti. Savran, Çorum için bir şeyler ortaya koymaya çalıştıklarını belirtti.


Ece Şensöz ise araştırma yöntemleri dersindeki tüm uygulamaları kazı alanında teorik olarak işlediklerini kaydetti. Sanat tarihi açısından da teorik bilgileri uygulamayı önemsediğini vurgulayan Şensöz, burada hem deneyim kazanıp hem de tarihin gün yüzüne çıkarılmasına katkıda bulundukları için mutlu olduğunun altını çizdi. Sanat tarihi bölümü 1. sınıf öğrencisi Umut Nasuhcan Karaoğlan ise Kazı Başkanı Doç. Mustafa Kemal Şahin ile Anadolu Selçuklu arkeolojisi yaptıklarını belirterek, “Kültürel mirasımıza sahip çıkma fırsatını bize verdiği için hocama teşekkür ediyorum. Burada olmaktan onur duyuyorum” diye konuştu.


Kazı çalışmalarında görev verdiği için Doç. Dr. Kemal Şahin’e teşekkür eden Murat Coşgun ise, “Gerçekten her sanat tarihi öğrencisinin yaşaması gereken bir duygu. Burada yeni şeyler öğreniyoruz. Sürekli içimizde bir heyecan var. Umarım gelecek nesillere bunu aktarabiliriz” şeklinde konuştu.


Nazmi Özel de, Doç. Dr. Kemal Şahin’in daveti üzerine kazı ekibine katıldığını anlatarak, “Burada okulda gördüğümüz bilgilerin pratiğini yaparak kendimizi geliştiriyoruz. Türk tarihine katkıda bulunmak için çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.



Kalehisar kazılarında gönüllü olarak görev alan öğrenciler mesleği sahada öğreniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Parmfarm, domates çiftliğindeki iş verimliliğini yüzde 10 artırdı Güney Kore’de olgun domates yetiştiren Parmfarm firması, çiftlik yöneticisi Ation ile iş birliği yaparak, çiftlikteki iş verimliliğini yüzde 5-10 artırdığını duyurdu. Güney Kore’nin modern serası ’Parmfarm’, Güney Chungcheong eyaletinde bulunan Nonsan şehrinde olgun domates yetiştiriyor. Şirket, çiftlik yöneticisi Ation ile iş birliği yaparak, çiftlikteki iş verimliliğini yüzde 5-10 artırdığını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre; seranın yeni teknoloji uygulamaları ve veri tabanlı tarım yönetiminin yerleşimini yönetmekte olan ParmFarm’ın Genel Müdürü, ioCrops tarafından gerçekleştirilen bir röportajda şu ifadeleri kullandı: "Seracılık teknolojisi hızlı bir şekilde gelişmektedir. Fakat tarımın temeli hala çiftçiliktir. Seranın üretim verimliliğini arttırmak için çiftçilik öncü olmalıdır. Daha sonra, çeşitli teknoloji ve programların desteklerinin olması daha mantıklı olacaktır. Çiftlik yöneticisi Ation sayesinde, çalışanların değerlendirilmesi ve üstün çalışanların iş gücü yönetimi daha kolay ve pratik hale geldi. Ation’u getirdikten sonra, çiftliğin iş durumu, çalışanların yetenekleri gibi tüm veriler görüntülenmeye başlandı. ’Verilerin kayıtları ve yönetimi’, seradaki üretim verimliliği arttırmak için gereklidir. Ation’u kullanım sırasında, çalışanların iş yeteneklerinin sürekli arttığını gördük. Ation kullanmadan önce ve sonrayı karşılaştırdığımızda, sera tesislerimizde büyük bir değişiklik olmadı. Fakat iş verimliliği yüzde 5-10 oranında artış gösterdi. Aynı süre boyunca çalışanların yaptığı iş alanları öncekiyle karşılaştırıldığında yüzde 10 büyüme gösterdi."
Ankara Tartıştığı gelinini öldüren Demir’in yargılanmasına devam edildi Ankara’da oğlunun ölümünden sorumlu tutarak tartıştığı gelini Derya Demir’i silahla vurarak öldüren Satılmış Demir’in, "kadına karşı kasten öldürme" suçundan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Ankara’da oğlunun ölümünden sorumlu tutarak tartıştığı gelini Derya Demir’i öldüren Satılmış Demir’in, "kadına karşı kasten öldürme" suçundan yargılandığı dava görülmeye devam etti. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Satılmış Demir ile avukatlar katıldı. Mahkeme Başkanı bir önceki celse istenen dijital materyallere ilişkin raporun dava dosyasına henüz gelmediğini belirtti. Bunun üzerine söz alan sanık avukatı maktule ait telefonun inceleme raporunun beklenilmesi talebinde bulundu. Müşteki avukatı da sanığın tahrik indirimi almak için duruşmayı uzattığını ifade ederek, dijital materyallerin çözümünün davaya bir katkı sağlamayacağını, süreci uzatacağını belirtti. Söz alan Cumhuriyet savcısı da dijital materyallere ilişkin raporun beklenilmesi ve bu aşamada adli kontrol tedbirleri yetersiz kalacağından sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini mahkemeden talep etti. Sanık Demir’in tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı 13 Kasım’a erteledi. Olayın geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, maktulün eşi Yusuf Demir, 21 Aralık 2023’de intihar etti. Derya Demir, kayınpederi Satılmış Demir tarafından oğlunun ölümünden sorumlu tutulup, 28 Aralık 2023’te tabancayla vurularak öldürüldü. Sanık Satılmış Demir, Altındağ ilçesindeki evinde ruhsatsız silahıyla gelinini öldürdüğünü ifade etti. Demir’in "kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Mersin Sigorta sektöründe 100 bin istihdam fırsatı Özhedef Sigorta kurucu ortağı Abdulcelil Alkış, Türkiye’de hızla büyüyen sigorta sektörünün hem ekonomik güvenlik hem de istihdam açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Alkış, “Türkiye artık kendi sigorta ordusunu kurmalı” diyerek, sektörün ülke ekonomisi ve toplumsal güvenlik için stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Sigorta sektörünün, bireylerin ve işletmelerin hayatın beklenmedik risklerine karşı korunmasını sağlayan bir yapı olarak, Türkiye’nin ekonomik güvenlik ordusu olarak nitelendirildiğini kaydeden Alkış, sigorta sektörünün, sadece bireyleri ve işletmeleri değil, ülke ekonomisini de koruduğunu belirtti. Alkış, "Bu sektör, görünmez bir ordu gibi çalışarak, vatandaşların ve şirketlerin risklerden korunmasını sağlıyor. Daha da büyütülmesi ve güçlendirilmesi, Türkiye’nin geleceğini güvence altına almak anlamına gelir" dedi. "100 bin yeni istihdam mümkün" Sigorta sektörünün, yalnızca güvence sunmakla kalmadığını, aynı zamanda büyük bir istihdam kaynağı oluşturduğunu vurgulayan Alkış, sigorta sektöründe yeni iş fırsatlarının oluştuğunu ve 2025 yılı itibarıyla 100 bin kişilik bir sigorta ordusunun kurulabileceğini söyledi. Özellikle dijitalleşme ve artan sigorta bilinci ile birlikte, sektörün ekonomiye sağladığı katkının daha da arttığına işaret eden Alkış, "Sigorta sektörü, hem iş arayanlar hem de girişimciler için büyük fırsatlar sunuyor. Yeni iş gücü alımları ile bu fırsatlar daha da genişleyecek" diye konuştu. "Daha fazla destek bekleniyor" Sektörün daha fazla büyümesi ve istihdam sağlaması için devlet desteğinin önemine vurgu yapan Alkış, "Devletin sunacağı teşvik paketleri ve eğitim programları, sigorta sektörünün daha da güçlenmesine olanak sağlayacaktır. Sigorta bilincinin artması ve sektöre nitelikli elemanların kazandırılması için kapsamlı desteklere ihtiyaç var. Bireysel emeklilik sisteminde katılımcılara yüzde 30 destek veriliyor ancak aracılara destek verilmiyor. Devlet aracıları da desteklemesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. "Bireysel emeklilik sistemi, konut ve sağlık sigortalarında büyük potansiyel" Özellikle konut ve sağlık sigortaları gibi alanlarda büyük bir büyüme potansiyeli olduğuna dikkat çeken Alkış, bu alanlardaki yatırımların hem vatandaşlar hem de ülke ekonomisi için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Alkış, "Konut sigortaları, sağlık sigortaları, bireysel emeklilik sistemi gibi ürünler, vatandaşların hem tasarruf yapmasını hem de risklerden korunmasını sağlıyor. Bu alanlarda yapılacak yatırımlar ve istihdam artışı, sektöre büyük bir ivme kazandıracaktır" dedi. "Türkiye’nin sigorta ordusu ile geleceği güvence altında" Abdulcelil Alkış, Türkiye’nin bir sigorta ordusu kurarak hem ekonomik güvenliği sağlayabileceğini hem de iş gücü piyasasına önemli katkılar sunabileceğini belirterek şöyle devam etti: "Sigorta ordusu, sadece bireysel güvence değil, toplumsal bir güvenlik duvarıdır. Bu duvarı sağlam tutmak, Türkiye’nin geleceği için stratejik bir hamle olacaktır. Bu vizyon doğrultusunda, Türkiye’de sigorta sektörü hem vatandaşların güvenliğini sağlarken hem de ekonomiye büyük bir katkı sunuyor. Devletin teşvikleri ve destekleriyle 100 bin kişilik istihdam fırsatı sunan bu sektör, Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal güvenliğinde kilit bir rol oynayacak."