EKONOMİ - 01 Ekim 2024 Salı 16:36

Çorum’da “BizimOra’lı kadınların şifalı safran ve sarımsak projesine OKA desteği

A
A
A
Çorum’da “BizimOra’lı kadınların şifalı safran ve sarımsak projesine OKA desteği

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), kuruluşundan bugüne kadar kadın istihdamının artırılması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi amacıyla birçok projeye destek sağladı.


Ajans destekleri, altyapıya ve kurumsallaşmaya yönelik desteklerle Amasya, Çorum, Samsun, Tokat illerinden oluşan Orta Karadeniz Bölgesi’nde bu alanda önemli bir farkındalık ve üretim altyapısı oluşturdu, mesleki eğitimler yanında kadınların, girişimcilik ve kooperatifçilik eğitimleri almasını sağladı.


2024 Yılı Girişimcilik Ekosisteminin Desteklenmesi Teknik Destek Programı kapsamında desteklenen S.S. BizimOra Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin “BizimOra’nın Kadınlarından Sofralarınıza Şifalı Safran ve Sarımsak” isimli projesi uygulanmaya başladı. Proje ile kooperatifin dijital dönüşümünü sağlaması ve e-ticaret alanındaki varlığını güçlendirmesi amaçlanıyor.



“E-Ticaret” ve “Dijital Pazarlama” yoluyla büyümeyi hedefliyorlar


BizimOra Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi, Çorum Merkez’de 2024 yılı Ocak ayından bu yana faaliyet gösteriyor. Kuruluş sürecinden itibaren OKA’nın güçlü desteğiyle yoluna devam eden kooperatif tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi ve işlenmesi konusunda uzmanlaşmış durumda.


Kooperatif; sarımsak, kadim bir şifa kaynağı olan ve beyaz sarımsağın birkaç hafta boyunca 70-80 derece sabit bir ısı altında kurutularak fermente edilmesiyle elde edilen siyah sarımsak ve bal üretimi yapıyor. Proje kapsamında yürütülecek faaliyetler ile ürünlerin geleneksel satış kanallarının yanı sıra, e-ticaret ve dijital pazarlama yoluyla daha geniş bir kitleye ulaştırılması hedefleniyor.


S.S. BizimOra Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Çorum’da bir ilke imza atarak ilk kez safran üretimi gerçekleştiriyor.


Tarım ve Orman Bakanlığı İyi Tarım Uygulamaları Programı kapsamında safran, sarımsak tohumu ve yumru desteği alan kooperatif, 27 Ekim’de ilk safran dikimini yaparak üretime başladı. Kooperatif, dünyanın en pahalı baharatlarından olan, sayısız faydası ve kullanım alanı bulunan safranın yanı sıra safran balı, safranlı sirke üretecek.


Tohumları Orta Karadeniz Bölgesinde yer alan Amasya ilinden tedarik edilerek yapılan safran dikim etkinliğine, OKA Girişimcilik Ekosisteminin Geliştirilmesi Birimi, OKA Çorum Yatırım Destek Ofisi, Çorum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü temsilcileri ile kooperatif yetkilileri katıldı.



Çorum’da “BizimOra’lı kadınların şifalı safran ve sarımsak projesine OKA desteği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Olimpiyat yıldızı Yusuf Dikeç optik camların başarısındaki önemini anlattı 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda kendine has duruşuyla tek eli cebinde atış yaparak Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran milli sporcu Yusuf Dikeç, kullandığı optik camların başarısındaki rolünü Silmo İstanbul Optik Fuarı’nda anlattı. Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki etkinliklerinden biri olan Silmo İstanbul Optik Fuarı 2024, 11’inci kez kapılarını açtı. Fuarda, optik sektöründen 900’ün üzerinde yerli ve yabancı markanın ürünlerini sergiledi. Optik camlardan güneş gözlüklerine ve numaralı gözlüklere birçok çeşit ürünün sergilendiği fuara 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’ye atıcılık dalında gümüş madalya kazandıran Yusuf Dikeç de katıldı. Dikeç, optik camların sporculara yarışlarda, sahada veya diğer zorlu ortamlarda en iyi performansı göstermeleri için ihtiyaç duydukları netliği sağlayan bir görüş sunduğunu ifade etti. SEIKO Optik’in düzenlediği etkinlikte konuşan Dikeç, olimpiyatlardan önce görme problemi yaşadığını, kullandığı optik camın kazandığı başarılarda önemli etkisi olduğunu belirterek, ‘‘Görme sorunlarım performansımı doğrudan etkiliyordu ve yapmış olduğum spor nedeniyle sahada netliği yeniden kazanmam benim için çok önemliydi. Markanın gözlük camları bana ihtiyacım olan görüş kalitesini sağladı ve gururla söyleyebilirim ki, yakın zamanda 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazandım. Markanın optik camları başarımda önemli bir rol oynadı ve bu etkinlikte hikayemi paylaşmaktan heyecan duyuyorum’’ şeklinde konuştu. SEIKO Optik Türkiye Genel Müdürü Suat Çam, ‘‘Yusuf Dikeç ile olan ortaklığımızdan inanılmaz gurur duyuyoruz. Mükemmelliğe olan bağlılığı ve yarışlardaki başarısı, markamızın değerlerini (hassasiyet, yüksek kalite ve performans) bire bir yansıtıyor. Bu iş birliği sadece görüş düzeltmeyle ilgili değil, aynı zamanda sporcuların ve tam potansiyellerine ulaşmak için gözlük takmaya ihtiyaç duyan herkesin güçlendirilmesiyle de ilgili’’ dedi.
Ankara Heyelan riski mahalle sakinlerini tedirgin ediyor Ankara’nın Keçiören ilçesinde yaşanan heyelan riski, mahalle halkını tedirgin ediyor. İddiaya göre geçtiğimiz aylarda heyelan riski nedeniyle bazı binaların tahliye edildiği mahallede yeterli önlemlerin alınmaması can kaybına neden oldu. 20 Kasım Çarşamba günü heyelan riski taşıyan bölgede dengesini kaybederek uçuruma yuvarlanan R.Ç. hayatını kaybetmişti. Yaşanan heyelan riski nedeniyle tedirgin olan mahalle sakinleri, bazı binalar tahliye edilmesine rağmen yeterli önlemlerin alınmamasının can kaybına neden olduğunu öne sürdü. Toprak kaymasının yaşandığı alana 5 metre mesafede bulunduğunu söyleyen Ömer Gökmeşe, "Heyelan felaketi sonrası bazı binalar boşaltıldı, ancak toprak kayması sürüyor. Binamız sınırda ve her gün risk altındayız. Üç dört okulun yer aldığı bu bölgede çocuklar karanlıkta tehlikeyi fark etmiyor. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız hayatını kaybetti. Bu çevrede 28 bina daha bulunuyor. Bizim de can güvenliğimiz yok. Bize bunun için yardım edilmesi lazım. Altımız boş, her gün toprak kayıyor. Bize yardım edilmesi ve bu binaların bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Burada herhangi bir önlem yok, kendi halimize terk edildik” dedi. “Burası uyuşturucu kullanım alanına döndü” Bölgede yaşayan ve toprak kaymasının ardından boşaltılan binaların tehlikeli bir hal aldığını belirten Yasin Bor ise, "9 ay önce meydana gelen heyelan sonrası bazı binalar boşaltıldı. Ancak burada herhangi bir düzenleme yapılmadı. Her gün çatlaklar artıyor, toprak kaymaya devam ediyor. Çocuklar ve meraklı vatandaşlar buraya geliyor. Hatta burası uyuşturucu bağımlılarının uğrak noktası haline geldi. Akşam vakitlerinde burası çok tehlikeli oluyor. Etrafta hiçbir güvenlik önlemi yok. İnsanlar korku içinde yaşıyor, sürekli bir şey olacak diye tetikteyiz. Merak eden vatandaşlar geliyor, onlar için de tehlike arz ediyor. Uyuşturucu bağımlılarının meskeni oldu burası” dedi. “Çocukluk arkadaşımı kaybettim” Çocukluk arkadaşını kaybettiğini aktaran bir mahalle sakini de, “Benim çocukluk arkadaşım buradaki yetersizlikten, tedbirsizlikten dolayı hayatını kaybetti. Zaten görme kaybı vardı kardeşimizin, biraz zayıf görüyordu. Gece karanlığında bu uçurumdan aşağı düşüp hayatını kaybetti. Yani biz buraya yeterli bir önlem istiyoruz. Yetkililerin bu sorunla acilen ilgilenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Manisa Sondajlardaki su her yıl daha derine iniyor Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclisi Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Başkanı Uğur Doğan, Manisa’daki mevcut su durumunu anlattı. Manisa’da su teminini yeraltından sondajlarla karşıladıklarını belirten Doğan, yağışlardaki azalma sonrasında suların daha derinlere çekildiğini vurguladı. Türkiye, su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Manisa da iklim krizi ile birlikte kuraklık tehdidi altında bulunan kentler arasında bulunuyor. İçme suyunun neredeyse tamamının yeraltından karşılandığı Manisa’da Büyükşehir Belediye Meclisi Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Başkanı Uğur Doğan, kentteki mevcut su durumu hakkında bilgi verdi, tasarrufun önemine değindi. Doğan, “Hepimizin bildiği gibi yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olan suyumuzu toplum olarak tüketim alışkanlıklarımızda tasarrufa giderek korumak zorundayız. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız sınırsız olmadığı gibi hızla tükenmektedir. Bu nedenle su kaynaklarımız tükenmeden toplum olarak su tüketim alışkanlıklarımızı hızla değiştirmeliyiz. Tedbir olarak atacağımız her küçük adım, karşı karşıya bulunduğumuz kuraklığa ve iklim krizine karşı büyük bir katkı sağlayacaktır. Uzun zamandır, Manisa’da ve Ege Bölgesi genelinde yoğun kuraklık etkili olmaktadır. Bu nedenle, toplum olarak su kullanımında tasarrufa büyük önem göstermeliyiz” dedi. “Su kaynakları sonsuz değildir” Manisa’da içme suyunun yüzde 98’inin yeraltından karşılandığını belirten Doğan açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeraltı su kaynakları kurak bir yaz geçirdiğimiz için daha derinlere çekildiğinden biz de sondaj pompalarımızı daha derine indirmek zorunda kalıyoruz. Yeni çaktığımız ya da çakmak zorunda kaldığımız sondajlarda da önceden 100-150 metreden su temin ederken, şimdi bu rakamların 200 metrenin altına indiğini görüyoruz. Yeraltı su kaynağının daha derin noktalarına inmeye çalıştıkça elde edilen içme suyunun kalitesi de değişiyor. Yani biz diyoruz ki sonuç itibariyle, suyumuzu tasarruflu kullanmak zorundayız. Su kaynakları sonsuz değildir. Lütfen suyumuzu tüm Manisalılar olarak bilinçli ve tasarruflu bir şekilde kullanalım”