- 24 Kasım 2022 Perşembe 14:17

Tarihe geçen ilk kadın öğretmen

A
A
A
Tarihe geçen ilk kadın öğretmen

Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde 1915 yılında dünyaya gelen ve 2010 yılında vefat eden Refet Angın, 1981 yılında kutlanmaya başlanan Öğretmenler Günü’nde ‘Yılın Öğretmeni’ seçildi.

Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde 1915 yılında dünyaya gelen ve 2010 yılında vefat eden Refet Angın, 1981 yılında kutlanmaya başlanan Öğretmenler Günü’nde ‘Yılın Öğretmeni’ seçildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, “Türkiye’de ilk olarak ’Yılın Öğretmeni’ Refet Angın seçilmiştir. Refet Angın, Cumhuriyet Dönemi’nin aydın kişileri arasında yer almakta ve bu bağlamda da öğretmenlik mesleğinin en seçkin kişisi olarak, ilk defa olarak seçilen bir kadın öğretmen olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır” dedi.


Refet Angın, Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde 1915 yılında Emniyet Amiri Hafız Şerif Bey’le Halime Hanım’ın üç çocuğundan en büyüğü olarak dünyaya geldi. 2 Eylül 1928’de Gelibolu ziyareti sırasında büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e çiçek verirken sendelediği sırada Atatürk kendisini tuttu. Angın, ‘Ne olacaksın?’ diye soran Atatürk’e ‘öğretmen’ olacağını söyledi. Angın, 24 Aralık 1930 yılında Edirne Kız Öğretmen Okulunda okurken, okulu adına çiçek sunduğu sırada Atatürk’le karşılaştı. Atatürk, Angın’a ‘Ne eğitimi alacaksın? Hangi öğretmen olacaksın?’ diye sorduğunda ‘matematik öğretmeni’ olacağını söyledi. Mustafa Kemal’in ‘Hayır, sen matematik öğretmeni olma, tarih öğretmeni ol’ sözü üzerine Refet Angın, 1932 yılında Öğretmen Okulunu bitirerek Ankara’ya gitti. Gazi Terbiye Enstitüsü Tarih Bölümüne yazıldı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi açıldıktan sonra oraya da kayıt olan Refet Angın, her iki okuldan da 1936 yılında mezun olarak tarih öğretmeni oldu.


Refet Angın, öğretmen olduktan sonra Gelibolu Ortaokulunda göreve başladı. Sonra sırasıyla Biga Ortaokulu, Bursa Kız Lisesi Tarih Öğretmenliği, Antakya Kız Meslek Lisesi Müdürlüğü, Hasanoğlan Köy Enstitüsü Yüksek Kısım Şefliği; Gaziantep, Balıkesir ve Kız Meslek Lisesi Müdürlüklerinde bulundu. 1955-1975 yılları arasında Ankara Deneme Lisesinde öğretmenlik ve müdürlük görevinde bulundu. 1974 yılında geçici olarak Ankara Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesinde görevlendirildi. 1975 yılında İstanbul’a atandı ve İstanbul’da Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesinin kuruluş çalışmalarını yürüttü. Angın, Atatürk’ün doğumunun 100. yılı kutlama komitesinde görev aldı. 1981 yılında kutlanmaya başlanan Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de ilk defa Yılın Öğretmeni seçildi. Ardından, Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği’ne atandı. Bu görevi sırasında 1982 yılında emekliye ayrılan Refet Angın’a 1988 yılında ‘Milli Eğitim Derneği Hizmet Ödülü’ verildi. 1998 yılında Cumhuriyetin 75. Yılı çerçevesinde İstanbul’da ‘Atatürk Eğitim Müzesi’nin kurulmasında görev aldı. 29 Haziran 2006 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi kendisine ‘fahri doktora’ unvanı verdi. Refet Angın, 30 Ocak 2010 tarihinde 95 yaşında vefat etti.



"Türkiye’de ilk olarak Yılın Öğretmeni Refet Angın seçilmiştir"


24 Kasım 1981 yılının Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başladığını ve 40 yılı aşkın süredir de Öğretmenler Günü’nün kutlandığını belirten Öğr. Üyesi Dr. Mithat Atabay, “Türkiye’de ilk olarak yılın öğretmeni Refet Angın seçilmiştir. Refet Angın, ortaokul yıllarında burada eğitim görürken Atatürk 1928 yılında Gelibolu‘ya gelmiş ve onun sınıfına uğramıştı. O sırada hatta Atatürk’e bir çiçek sunmuştu. O çiçeği sunarken de ayağı sendelemiş ve Atatürk onu tutmuş ve tabii merak etmemesini, heyecanlanmamasını söylemişti ve kendisine ‘Ne olacaksın?’ diye söylediğinde ’öğretmen’ olacağını belirtmişti. Yıllar sonra Atatürk bir Edirne gezi sırasında yine Refet Angın’la karşılaştı, bu defa Edirne’deki öğretmen okulunda öğretmen adayı olarak eğitim görüyordu. Atatürk, Refet Angın’a o sırada ‘Ne eğitimi alacaksın? Hangi öğretmen olacaksın?’ diye sorduğunda ‘matematik öğretmeni’ olacağını belirtti. Mustafa Kemal onun üzerine ‘Hayır, sen matematik öğretmeni olma, tarih öğretmeni ol. Çünkü senin hitabetin çok kuvvetli’ dedi. Bunun üzerine Angın, Öğretmen Lisesini bitirdikten sonra Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesine gitmiş. Oradan tarih öğretmeni olarak mezun olmuş ve uzun yıllarda çeşitli okullarda Tarih Öğretmeni olarak görev yapmıştır” şeklinde konuştu.



"İlk defa olarak seçilen bir kadın öğretmen olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır"


Türkiye’de 1981 yılında ilk defa Öğretmenler Günü kutlandığını hatırlatan Dr. Öğretim Üyesi Atabay, sözlerine şöyle devam etti:


“Bu tarih biliyorsunuz, Millet Mekteplerinin Atatürk tarafından açılması ve Mustafa Kemal’in başöğretmen olarak kabul edilmesi tarihidir. İlk defa 1981 yılında kutlanırken, Yılın Öğretmeni Türkiye’de seçilen kişi Refet Angın’dır. Bir yıl sonra da Milli Eğitim Bakanlığı Baş Danışmanı olarak görev yapmaya başlamış, ayrıca Atatürk dönemindeki eğitimle ilgili olarak Ankara’da kurulan Eğitim Müzesinin de kurulmasını sağlamış olan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Refet Angın, gerçekten Cumhuriyet Dönemi’nin aydın kişileri arasında yer almaktadır. Öğretmenlik mesleğinin en seçkin kişisi olarak ilk defa olarak, seçilen bir kadın öğretmen olarak tarihe geçmiş bulunmaktadır. Refet Angın’ın Çanakkale topraklarında ve Atatürk’ün tarihe damgasını vurduğu Gelibolu Yarımadası’nda doğmuş olması ve aynı zamanda onun fikirleriyle beraber Türk gençliğini, Türk öğrencilerini yetiştirmesi, ayrıca dikkate değer bir kişi olmasını bize göstermektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kocasinan, 8 yılda bin 85 kilometre yol yaptı Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri’de en yüksek kapasiteye sahip asfalt plenti ve Türkiye’de sayılı olan konkasör tesisi ile bu zamana kadar 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdiklerini ve bin 85 kilometre yol yaptıklarını söyledi. Kocasinan Belediyesi’nin "Yol medeniyettir" anlayışıyla hizmet atağını sürdürdüğüne dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırladıklarını vurguladı. "Asfaltta da tarihi bir dönüm noktasına imza attık" Kocasinan’da ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yol ve kaldırım yaptıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, merkezde alan bakımından en büyük ilçe olduklarının altını çizerek, "Kocasinan, 156 bin hektar alan üzerinde Kayseri’nin merkezde en büyük ilçesidir. Merkezdeki en büyük ilçe olmamız sebebiyle çok büyük bir yol ağına sahibiz. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Daha çağdaş normlarda, daha geniş ve daha konforlu yollar yaparak şehrin alt ve üst yapısını geleceğe hazırlıyoruz. Bu kapsamda bu yıl 135 bin ton asfalt sererek, 115 kilometre yol yaptık. Bu zamana kadar ise 1 milyon 275 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdik ve bin 85 kilometre yol yaptık." ifadelerini kullandı. "Üreten belediyecilikle rekor hizmet" Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, gece gündüz demeden, mevsim şartları elverdiğince Kocasinan’ın dört bir yanında yol yapımı ve asfalt serimi seferberliği yapıyor. Özellikle asfalt plenti ve agrega üretim tesisimiz, Kocasinan’a ciddi manada tasarruf imkânı sağlıyor. Kendi öz kaynaklarımızla üretim yaptığımız için asfalt plentimizle rekor tasarruf sağlıyoruz. 2017 yılında hayata geçirdiğimiz, Kayseri’de kamuda en yüksek kapasiteye sahip olan, teknolojik yapısıyla dünya standartlarında asfalt üreten ve yüzde yüz yerli üretim olan çevre dostu asfalt plenti ile Kayseri’mize ve ülkemize hizmet etmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak vatandaşlara en iyi hizmeti sunabilmek için tesis çalışmalarına önem veriyoruz. İhtiyaç duyulan her alanda kendi tesislerimizde üretim yapma noktasında gerekli altyapıya sahip örnek bir belediyeyiz. Bütün çalışmalarımızın güzel ilçemiz Kocasinan’da yaşayan hemşehrilerime hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." Kocasinan’da her zaman en iyi ve en kaliteli hizmeti hedeflediklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini, "Yaptığımız hizmetler neticesinde ilçemiz daha modern bir görünüme ve daha sağlıklı bir altyapıya kavuşuyor." diyerek noktaladı.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" dedi. Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 20. kez toplandı. Komisyon toplantısı Meclis Başkanı Kurtulmuş’un konuşması ile başladı. Komisyonun son eşiğine gelindiğini belirten Kurtulmuş, "Komisyonumuz, ele aldığı konunun önemi ve ağırlığı dolayısıyla tarihi bir görev icra etmiştir. Bu süreç içerisinde demokratik olgunlukla herkesin fikrini açık bir şekilde ifade ettiği ve konuşulan bütün sözlerin burada kamuoyunu açık bir şekilde cereyan etmesinin ve hepsinin tutanak altına alındığı son derece verimli bir komisyon çalışması gerçekleştirdik. Dinlemeleri, çok geniş kesimleri kapsayan sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve kanaat önderleri oluşturulmuştur. Komisyonu çalışmaları bakımından kritik eşikleri fevkalade büyük hassasiyetle ve gerçekten özverili çalışmayla aştık. Şimdi komisyonumuzun son eşiğine gelinmiştir. O da ortak bir rapor yazılması ve bu raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na verilerek buradaki tekliflerin yasalaşması ve diğer tekniklerin yerine getirilmesi. Bu çerçevede siyasi partiler raporlarını hazırladı ve Meclis Başkanlığımıza sundu. Kendileri açısından önemli gördükleri konuda açık bir şekilde raporlarını da ifade ederek bir siyasi tutum belgesi olarak Meclis Başkanlığına intikal edilmiştir. Bu raporların tamamlanması ile birlikte geçen hafta itibarıyla Meclisimizin sitesinden bütün raporlar kamuoyunu açılmıştır" ifadelerini kullandı. "Partilerin raporlarından ortak bir rapor çıkarmakla önemli bir eşik aşılacaktır" Raporlarla ilgili tartışmaların olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ancak bu raporlardan esas muradımız; her partinin kendi tutum belgesi olarak ortaya koyduğu raporlarla ortak bir rapor hazırlanması süreci. Bu sürecin ümit ederim ki başarıyla sonuçlanmasıyla birlikte çok önemli hayati eşit daha aşınmış olacak. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte partilerin farklı fikirleri daha yakınlaştırarak temasların artırılması yararlı olacaktır. Böylece ortak bir noktaya ulaşmak daha kolay olacaktır. Kısa bir süre içerisinde nihai raporu da bitirerek üzerinde ortaklaştığımız metni Türkiye kamuoyuna paylaşmak mümkün olur. Ancak bu sürede nihai raporun tamamlananabilmesi için öyle görünüyor ki, parti temsilcilerimizle yaptığımız istişarelerde ortaya çıktı. İlave bir süreye ihtiyaç olacak" dedi.
Tekirdağ Tekirdağ’da silahlı saldırı davasında karar: Sanığa müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl hapis Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde 2024 yılında, 2 kişinin hayatını kaybettiği, aralarında bir polisin de bulunduğu 3 kişinin yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme, sanık hakkında müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ile toplam 36 yıl hapis cezası verdi. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Eren Uzuner, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanığın savunması dikkat çekti Savunma için söz alan sanık, mahkeme heyetine delillerin tam olarak toplanıp toplanmadığını sordu. Mahkeme başkanının yalnızca savunma yapması yönündeki uyarısı üzerine sanık, delillerin duruşmada okunmasını talep etti. Sanık, kendisiyle oynandığını ve yapay zekâ yoluyla zihninin okunduğunu iddia ederek, "Benim sürekli duygularımla oynadılar, yapay zeka ile aklımı okuyup benim Allah’a olan isyanımı şarkıcılara satıyorlar. Kliplerinde benimle dalga geçiyorlar. Beni delirtmeye çalışıyorlar. Çokça sordum, benim duygularımla neden oynuyorsunuz, beni delirtmek mi istiyorsunuz diye, yemin ettiler öyle bir şey yok diye" dedi. Acılı babadan mahkemeye çağrı Hayatını kaybeden Fatma Özdemir’in babası Kemal Özdemir, duruşmada yaptığı konuşmada kızının çocukluğundan bahsederek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Özdemir, "Ben evladımı ne zorluklarla büyüttüm, ben cezaevinde ne acılar çektim. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Benim kızım 10 yaşına kadar kolumda uyurdu. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Mahkemeden ağır ceza Mahkeme heyeti, sanığa iki kişiye yönelik eylemleri nedeniyle müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca 3 kişiye yönelik ’kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yaralama’ suçlarından toplam 36 yıl hapis cezasına hükmedildi. İdam çağrısı Olayda hayatını kaybeden Barkın Perçin’in babası Mustafa Perçin, idam cezasının getirilmesini istedi. Fatma Özdemir’in ablası Selen Özdemir de ağırlaştırılmış müebbet kararına rağmen acılarının dinmediğini belirterek, "Ben bu cani ve katillerin hepsinin idam cezası ile cezalandırılmasını talep ediyorum. Benim annem çocuk kilosuna düştü. Vicdanımız hiçbir şekilde rahat değil. Ben her gün kız kardeşimin kabrine gidiyorum. Bu insanların yaşaması hak mıdır? Bu insanlara kısas gelmeli, idam gelmeli, başka insanların canı yanmamalı" dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Evkur Mağazası’nda 2025 Ekim ayında meydana gelen silahlı saldırı olayında zanlı 2 kişiyi öldürmüş 3 kişiyi de yaralamıştı.