EKONOMİ - 14 Eylül 2021 Salı 13:53

Çanakkale’nin muhtarları, 1915 Çanakkale Köprüsü’nü gezdi

A
A
A
Çanakkale’nin muhtarları, 1915 Çanakkale Köprüsü’nü gezdi

Çanakkale il merkezi ve ilçelerinde görev yapan muhtarlar, Tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına kavuşacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nü gezdi.

Çanakkale il merkezi ve ilçelerinde görev yapan muhtarlar, Tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına kavuşacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü’nü gezdi. AK Parti Çanakkale İl Başkanlığı tarafından düzenlenen köprü ziyaretlerine katılan muhtarlar, emeği geçenlere teşekkür etti.


AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas ve il yöneticileri, Çanakkale ve ilçelerindeki görevli muhtarlarla 1915 Çanakkale Köprüsü’ne ziyaretler gerçekleştirdi.


Cumhuriyet tarihinin önemli projeleri arasında yer alan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Makas, “Çanakkale’de siyasi parti ayırtmaksızın herkes bu köprünün nasıl inşa edildiğine şahitlik etsin. Bu köprü, atalarımızdan bizlere emanet olan bu kadim toprakların Asya ve Avrupa’nın bir kez daha karayolu ile bağlandığı kıymetli bir yapıdır. Bu gördüğünüz yapının bitmesine çok kısa bir süre kaldı. Hedef 2023’tü ama güçlü devletimiz ve güçlü hükumetimizin özverili çalışmalarıyla, yılbaşında köprüden karayoluyla ilk araç geçmiş olacak diye ümit ediyoruz ve öyle bilgiler aldık. Görüldüğü üzere son birkaç tabiyesi kaldı. Türkiye’de kriz oluşturmak isteyenlere inat, siyasi krizlere zemin hazırlayanlara inat, Türkiye de işler yolunda gitmiyor diyenlere inat, pandemi dönemine inat, her şeyin bütün faaliyetlerin neredeyse durduğu, işlerimizin aksadığı, ilişkilerimizin zayıfladığı o döneme inat, bu köprüde faaliyetler durmadı. Bu köprü, hükumetimizin nasıl milletine özveriyle hizmet ettiğinin resmi kanıtıdır. Çanakkale’yi başka bir seviyeye, başka bir platforma taşıyacak çok kıymetli bir yatırım olarak görüyoruz. Bununla beraber buradaki şaheser hepimiz ve Çanakkale’miz için çok anlamlı. Bu köprü sadece Lapseki’yi Gelibolu’ya bağlamıyor, Yenice’yi de Ezine’yi de Gelibolu’ya bağlayan bir köprü. Çanakkale, sadece Türkiye’ye değil, dünyaya kapılarını açan bir kent haline gelecek inşallah. Biz bununla gururluyuz” diye konuştu.


AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas’ın açıklamalarının ardından muhtarlarla birlikte köprüde incelemelerde bulunuldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mudanya’da “Kadın Eşitlik Çalıştayı” Mudanya Belediyesi ve Mudanya Kent Konseyi iş birliğiyle “Kadın Eşitlik Çalıştayı” düzelendi. Mudanya Belediyesi ve Mudanya Kent Konseyi iş birliğiyle, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilişinin yıldönümü kapsamında Kadın Eşitlik Çalıştayı düzenlendi. Mudanya Belediyesi Meclis Üyesi Nilgün Arslanoğlu ve Mudanya Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevda Demirci’nin moderatörlüğünde MUDAŞ Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen çalıştaya, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve eşi Müge Dalgıç ile Mudanya Belediye Başkan Yardımcıları Nisa Kartaltepe, Baran Güneş, Belediye Meclisinin kadın üyeleri, CHP Kadın Kolları Başkanı Hayriye Baykara, derneklerin kadın başkan ve temsilcileri ile çok sayıda kadın katıldı. "Kararları kadınlarla birlikte almalıyız" Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelerde kadının adının bile olmadığı zamanda Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını verdiğine dikkat çekerek, "Bugün geldiğimiz noktada bu kadar kadınımız sıkıntı çekerken, en temel haklarını yeterince kullanamazken, hala erkeklerin kadınların seçilmesi ile ilgili kararları verdiği noktada olmamız çok acı vericidir. Bu konuda herkesin üzerine büyük görevler düşüyor. Bunu artık değiştirmek zorundayız. Kararları kadınlarla birlikte almalıyız. Siyasette ve toplumda kadın sayıları ile ilgili kota koyulmasının son derece yanlış, son derece rencide edici bir durum olduğunu düşünüyorum. Sizler bu konularda ne kadar istekli ve cesur olursanız, ne kadar çok emek koyarsanız, o kadar başarılı olur, ileri gideriz. Belediyede de bir kadın başkan olmalı, çok kısa zamanda belki, en azından bu yolları açmak zorundayız" dedi. Mudanya Belediyesi Meclis Üyesi Belgin Tanyeri ise, "Kadınların haklarını koruması için Mudanya Belediyesi ve Meclisin kadın üyeleri olarak her zaman destek olacağız” dedi. Çalıştayın eşitlik atölyesinde istek ve düşüncelerini kağıda döken kadınlar, oy kullanma mücadelelerini de temsili olarak sahnelediler.
Bursa Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü, Başkan Aydın’ın sözlerine cevap verdi Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın Şadırvanlı Han ve Abdal Kültür Merkezi’nin Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü tarafından el konulduğu ve Gökdere Kültür Merkezi için de yeni yıldan itibaren sözleşme yenilenmeyeceği açıklamalarına cevap verdi. Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın meclis toplantısındaki sözlerine cevap verdi. Başkan Aydın toplantıda, Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü’nün Şadırvanlı Han ve Abdal Kültür Merkezi’ne 2008 yılındaki bir kanun gerekçe gösterilerek el konulduğunu ve yine belediyeye ait Gökdere Kültür Merkezi için de yılbaşından itibaren sözleşme yenilenmeyeceğini iddia etti. Konu ile ilgili Başkan Aydın, “Şadırvanlı Han’da, bugüne kadar yüzlerce etkinlik yapıldı. Vatandaşlarımız gelip, burada ücretsiz kültür ve sanat faaliyetlerinden faydalandı. Aynı şekilde Abdal Kültür Merkezi de öyle. Geçtiğimiz günlerde bir baktık ki, Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu 2 binaya el koymuş. Yine Kayhan’daki Gökdere Kültür Merkezi için de yeni yıldan itibaren sözleşme yenilenmeyeceği belirtildi. Kendilerini arayıp durumu sorduğumuzda, bize 2008 yılında çıkan kanunu gerekçe gösterdiler” şeklinde konuştu. Vakıflar Bursa Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Başkan Erkan Aydın’ın bilgi kirliliği oluşturduğunu ifade ederek, “Belediye Başkanı Erkan Aydın ilgi belediye meclis toplantısındaki beyanlarıyla; asılsız ve mesnetsiz ithamlarla kurumumuza kamuoyu nezdinde itibar kaybı yaşatmaya çalışmıştır. 1048 yılından beri köklü bir kurum olan Vakıflar Genel Müdürlüğü, yapmış olduğu iş ve işlemlerde daima kanunları ve vakfiyeleri esas alarak vakıf kültür varlıklarını korumuş ve insanlığın kullanımına olanak sağlamıştır, vakıf medeniyeti de Anadolu coğrafyasında böyle gelişmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğünün görevlerinden birisi de kendisine emanet edilen vakıf mallarına sahip çıkmak, vakıf kurucularının bizlere emanet ettiği, her biri bir şaheser olan eserleri koruyup ihya etmek ve bu köklü mirası gelecek nesillere aktarmaktır. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, söz konusu talihsiz açıklamalarıyla bilgi kirliliği oluşturarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır. Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesinin 2008 yılında çıktığından bahsetmiş ancak Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesi’nin, 1957 tarihli 7044 Sayılı Yasanın 1. Maddesinin ’Aslında vakıf yoluyla vücuda gelip de muhtelif kanunlar veya sair suretlerle Hazine, Belediyeler veya hususi idarelerin mülkiyetine geçmiş bulunan muhafazası gerekli tarihî veya mimari kıymeti haiz eski eserlerin mülkiyeti tekrar Vakıflar Umum Müdürlüğüne devrolunmuştur’ devamı niteliğinde olduğunu bilmemekle birlikte, Bölge Müdürlüğümüzün siyasi bir kararla hareket ettiğini iddia ederek kendi acziyetini köklü bir kurum olan Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde Bölge Müdürlüğümüze yüklemiştir. 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesine istinaden ’Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur’ vakfı adına tescil işlemi yapılan taşınmazlar sadece Osmangazi Belediyesinden ibaret olmayıp, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Maliye Hazinesi, Bursa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve benzeri kurumlara da yapılmıştır. Söz konusu taşınmazlar aslına rücu etmiştir. Birçok taşınmaz Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen mazbut vakıfları adına Vakıf Kayıtları ve Tapu Arşivinde yapılan araştırmalar neticesinde tescil işlemleri yapılmakta ve araştırma çalışmaları devam etmektedir. İlgide kayıtlı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın talihsiz açıklamasında Gökdere Medresesi’nin 31 Aralık 2024 tarihi itibari ile sözleşmesinin neden yenilenmeyeceğini, medresede düğün, nişan vb. organizasyonlar yapıldığını kendi beyanıyla belirtmiştir. Bahse konu medrese vakfiyesine uygun kullanılmadığından, sözleşme süresinin 31 Aralık 2024 tarihi itibariyle sona ereceğinden sözleşmesi yenilenmeyecek olup, Gökdere Medresesi Vakfı adına tescilli Gökdere Medresesi vakfiyesinde belirtilen amaçları doğrultusunda vasfına uygun olarak değerlendirilecektir. Bölge Müdürlüğümüzce yapılan tüm işlemler kanunlar ve vakfiyeleri çerçevesinde olup, bundan sonra da bu şekilde olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Karabük Köpeğe çarpmamak için şerit değiştirince 2 otomobil kafa kafaya çarpıştı: 4 yaralı Karabük-Yenice karayolunda köpeğe çarpmamak için şerit değiştiren otomobil karşı yönden gelen otomobille kafa kafaya çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralanırken, otomobilde sıkışan 2 kişi ise itfaiye ve AFAD ekiplerinin yoğun mücadelesi sonrası kurtarıldı. Kaza, Karabük-Yenice karayolu Kahyalar köyü mevkiinde meydana geldi. Karabük istikametine seyir halinde olan Ufuk B. (33) idaresindeki 34 KBV 884 plakalı Fiat marka otomobil, yola çıkan köpeğe çarpmamak için şerit değiştirince karşı istikametten gelen Aydın T. (37) idaresindeki 78 AAN 749 plakalı Toyota marka araç ile kafa kafaya çarpıştı. Kazada sürücü Aydın T. (37) ile yanında bulunan Akın Ç. (40) ve Alaattin D. (42) ile diğer otomobil sürücüsü Ufuk B. (33) yaralandı. Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans ile İtfaiye, AFAD ve Jandarma ekipleri sevk edildi. “Dakikalarca kurtarmak için mücadele verdiler“ Kazada ağır yaralanan sürücü Aydın T. ile yanında yolcu olarak bulunan Akın Ç. otomobilde sıkıştı. Her iki yaralıyı kurtarmak için itfaiye ve AFAD ekipleri dakikalarca mücadele verdi. Durumu ağır olan sürücü Aydın T., ekiplerin yaklaşık 30 dakika süren mücadelesi ile sıkıştığı yerden çıkarıldı. Bu sırada ekiplerin durumu ağır olan sürücüyü kurtarmak için mücadele verirken, yanında bulunan arkadaşı ise kendisini arayanlara telefonla kaza yaptıklarını anlattı, diğer taraftan da telefonun ışığı ile kurtarma ekiplerine yardımcı olmaya çalıştı. Uzun uğraş sonrası sıkıştıkları yerden çıkarılan Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan sürücü Aydın T.’nin durumunun ağır olduğu, diğerler yaralılar Akın Ç. ve Ufuk B. ile Safranbolu Devlet Hastanesine kaldırılan Alaattin D.’nin ise hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Kazayla ilgili jandarma ekipleri inceleme başlatırken, yaklaşık 1 saat boyunca çift yönlü olarak trafiğe kapanan yol araçların kaldırılması sonrası yeniden ulaşıma açıldı.
Bursa Bursa’da ‘Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasına Güncel Bakış’ paneli Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şubesi tarafından Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 90’ıncı yıl dönümü dolayısıyla ‘Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasına Güncel Bakış’ adlı panel düzenlendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Aile, Kadın ve Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü ile Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şubesi iş birliğinde hazırlanan ‘Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasına Güncel Bakış’ adlı panel, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, "Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, dünya coğrafyasında kadının adı yokken 5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anıyorum. Atatürk’ün bizlere açmış olduğu yolda kadınlara önemli görevler düşmektedir. Onun devrimlerine kadınlar sahip çıkacaktır. Onun düşüncelerini ülkemize yansıtacak olan kadınlardır. Kadının elinin değdiği her şey güzel olur” dedi. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Bursa Şubesi Başkanı Aylin Sabancı, 5 Aralık 1934’ün kadın hakları konusunda önemli bir zafer günü olduğunu belirtti. 5 Aralık tarihinin, Cumhuriyetin gücü olduğunu ifade eden Sabancı, "Kadınların söz sahibi oluşu demokrasi açısından büyük adımdır. Seçmek ve seçilmek; kadının sessizliğinin sonudur. Sandıkta bir kadın devrimidir. 5 Aralık’ta siyasetin yarım kalan hikayesi tamamlanmıştır. Eşitliğe giden yolun ilk adımı atılmıştır. Kadınların sadece izleyen değil, yönlendiren olmasının kapısı da aralanmıştır. Bir toplumun medeniyet seviyesi kadınların sahip olduğu haklarda gizlidir. Sandık başında kadın varsa umutta vardır” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından program, panel bölümüyle devam etti. Moderatörlüğünü Gazeteci ve Sosyolog Demet Çoraklı’nın üstlendiği panelde, akademisyen ve siyasetçi Prof. Dr. Gaye Erbatur, akademisyen ve siyasetçi Prof. Dr. Lale Karabıyık, sosyolog ve akademisyen Dr. Onur Üzer, Meclis Üyesi ve mali müşavir Gökçe Güney ve Meclis Üyesi Ata Erk Şanlı konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı kazanmasının tarihi süreci ve günümüzdeki yeri üzerine derinlemesine bir değerlendirme yapıldı.
Bursa Edebiyat Festivali Bursa’da kutlandı "Uluslararası Edebiyat Festivali" Bursa’nın Osmangazi ilçesinde başladı. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Merinos AKKM ‘de düzenlenen etkinlik kapsamında Bursa Büyükşehir Belediyesi, edebiyatın kalbinde, tarih ve kültürün heyecan dolu bir başlangıcını yaptı. 5-8 Aralık 2024 tarihleri arasında "Başlangıçlar" teması ile düzenlenen "Bursa Uluslararası Edebiyat Festivali", Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde festival izleyenlerin katılımı ile başladı. Edebiyat Festivali’nin açılış konuşmasını Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Şafak Baba Pala gerçekleştirdi. Pala’nın konuşmasının ardından söz alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bursa sadece tarih kokan sokakları ve yeşil doğasıyla değil aynı zamanda derin kültürel mirasıyla da bir edebiyat kentidir. Bursa’da kelimeler tarih kokar. Bu kentin renkleri şairin dizelerinde canlanır, ruhu şairin dizelerinde can bulur. Birçok yazar ve şair Bursa’dan esinlenmiş, birçok eser yazmıştır. Bursa’nın her köşesinde edebiyat yaşar. Uludağ’ı, Irgandı Köprüsü’nü yazarların gözünden başka görürüz. Bursa bu yüzden sadece geçmişin değil geleceğinde bir edebiyat kentidir. Bursa Edebiyat Festivali bu yıl ‘Başlangıçlar’ temasına ait. Her birimizin yaşamında farklı başlangıçlar vardır. Her yeni başlangıç bizi ileriye taşır. Bursa’daki edebiyat severlere, edebiyatın bu gücünden bir başlangıç sunuyoruz. Edebiyat insan kalbine dokunan çok önemli bir köprüdür. Farklı kültürleri bir araya getirdiği gibi bizleri de bir araya getirir. Sadece edebiyatı kutlamak değil insanları edebiyat aracılığıyla da bir araya getirmek hedefimizdir. Bursa’yı böyle bir önemle festivalle daha iyi noktalara taşıma hedefimiz var. Bizler kültür ve sanat, eğitim, sporla da gençlerin, çocukların her yaştan insanın gelişimine ufuk saçtığını, kentin ve kentlinin çok önemli bir sıçramayla bir yerlere yükseldiğini biliyoruz” diye konuştu. “Bursa’da yeni başlangıçlar keşfetmeye davet ediyorum” Festivalde çok önemli yazarların olduğunu dile getiren Bozbey, “Çocuklarımıza yönelik çok önemli atölyeler olacak. Yazmayı ve keşfetmeyi öğretecek. Eserlerin derinliklerine inerek yeni bakış açıları kazandırılacak. Bursa’da bu büyüyü hep birlikte keşfedecek, edebiyatın birleştirici gücünü yansıtacaklar. Yurt dışından ve yurt içinden yazarları davet ederek Bursa’nın Gölyazı bölgesini yazdılar. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak dağ yöresinde gibi planlayarak, yazarlarımızın o bölgeyi yansıtmasını, destek olmayı istiyoruz. Festivale katılacak olan tüm yazarlarımız eserlerin derinliklerine inerek kelimenin büyüsünü Bursa’da keşfedecek. Bursa’da bu festival gelenek haline gelecek. Bursa’da yeni başlangıçlar keşfetmeye Bursalıları davet ediyorum. Her yeni yolculuğa hep birlikte çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır" Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır. Asgari ücret 35 bin liraya çıkarılırken yük işverenin sırtında bırakılmamalıdır” dedi. Kılıç, parti genel merkezindeki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Türkiye’nin İsrail’le devam eden ticaretine tepki gösteren 9 kişinin tutuklandığını söyleyerek, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soykırımcı katil Netanyahu hakkındaki tutuklama kararının uygulanmasına ilişkin olarak bile henüz yetkili makamlardan bir açıklama yapılmamışken, Türkiye’nin İsrail’le ticaretini sorgulayan gençlerimiz tutuklu. Bu ironi tarihe not düşülecek, kaydedilecektir. 9 vatandaşımızın önceden herhangi bir sabıkası bulunsa bunların zaten sayın Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu bir salonda bulunmaları, toplantıya katılmaları mümkün değil. Suç geçmişi olmayan 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı problemli olsalar, sabıkalı olsalar sayın Cumhurbaşkanı’yla aynı salonda ve aynı çatı altında bulunmalarına izin verilmez” dedi. "Hükümetin iletişim stratejisi çökmüştür” Kılıç, 9 kişinin cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasını yanlış bir tutum olarak değerlendirdiklerini belirterek, “Hükümetin iletişim stratejisi çökmüştür. Zira, bu gençleri Silivri’ye göndermek yerine külliyeye davet edip bilgilendirselerdi çok daha düzgün bir iletişim stratejisi inşa etmiş olurlardı. Gençleri Silivri’ye göndermek yerine külliyeye davet etmek çok daha akıllı bir karar, çok daha isabetli bir adım olurdu. En azından bu vesileyle kendilerine Türkiye’nin İsrail’le ticaretinin devam edip etmediğine ilişkin bilgiler verilir, devam etmiyorsa belgeleri ibraz edilir ve bu gençler üzerinden bütün kamuoyu bu konudaki duyarlılığa ikna edilmiş olurdu” diye konuştu. Suriye’de yaşanan iç savaşta Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve Suriye halkının barışçıl yaşama ikliminin yeniden tesis edilmesinden yana olduklarını belirten Kılıç, şöyle devam etti: “Bölge dışı güçlerin vekalet savaşları bir an önce bitirilmelidir. Türkiye bu konuda üzerine düşen yük ve sorumluluğu neyse gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin sınır güvenliği sınırlarımızın ötesinde başlıyor. Suriye’nin toprak bütünlüğüyle birlikte Türkiye’nin ulusal ve uluslararası çıkarlarının korunmasına yönelik adımlarda her zaman ve her zeminde devletimizin yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Temennimiz Suriye’nin yeniden özgür bir ülke olarak varlığını sürdürmesi, toprak bütünlüğünü koruması, Türkiye’dekiler başta olmak üzere dünyadaki milyonlarca mültecinin kendi yurduna, öz vatanına, topraklarına kavuşması, gurbet hayatının kendileri için son bulmasıdır.” “Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır” Kılıç, 4 Aralık’ta Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın başkanlığında TÜRKİŞ, HAK-İŞ ve DİSK’e yapılan ziyaretlerini hatırlatarak, “Yeniden Refah Partisi olarak asgari ücrete ilişkin görüş ve önerilerimizi kendileriyle paylaştık. Türkiye’de geçerli asgari ücret 35 bin lira olmalıdır. Asgari ücret 35 bin liraya çıkarılırken yük işverenin sırtında bırakılmamalıdır. Devlet, hükümet, Hazine ve Maliye Bakanlığı, asgari ücret 35 bin liraya çıkarılırken oluşacak vergi yükünü kendi üzerine almalıdır. Ücret vergilerden arındırılmalıdır. İşveren desteklenmelidir. Asgari ücretin hak ettiği sınıra işvereni yormaksızın çıkarılması için muhtaç olunan kaynak imtiyazlı holdinglere sağlanan aflar ve vergi istisnalarında mevcuttur” dedi.