GÜNDEM - 11 Eylül 2024 Çarşamba 09:51

Yunan komutanın asırlık saygısızlığı unutulmadı

A
A
A
Yunan komutanın asırlık saygısızlığı unutulmadı

Bursa Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, tarihin tozlu sayfalarından 1920 yılına ait arşiv belgelerini gün yüzüne çıkararak, işgalci Yunan komutanının Osman Gazi Türbesi’ne yaptığı büyük saygısızlığı ortaya koydu. 105 yıl önce gerçekleşen bu saygısızlık, aradan geçen onca zamana rağmen unutulmadı. Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, ecdada yapılan bu hakaretin hafızalardan silinmeyeceğini vurguladı.


Orhan Gazi’nin 1326 yılında gerçekleştirdiği fethin ardından yaklaşık 130 yıl Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapan Bursa, 8 Temmuz 1920’de İtilaf Devletleri’nin desteklediği Yunan kuvvetleri tarafından işgal edildi. Bu işgal, Ankara’da bulunan İlk Meclis’te büyük üzüntüye yol açmış, 10 Temmuz 1920’de Meclis kürsüsüne siyah örtü (Puşide-i Siyah) örtülmüştür. Meclis kürsüsüne siyah örtü örtülmesi, Bursa’nın işgalinin milli bir yas olarak kabul edildiğini göstermektedir. Türk ordusunun 11 Eylül 1922’de, işgalden tam olarak “2 yıl, 2 ay, 2 gün” sonra Bursa’yı geri almasıyla birlikte, bu siyah örtü de kaldırıldı.


Yunan işgali sırasında milli ve dini değerlere yapılan saygısızlıklar, tarihe kara bir leke olarak geçti. Bu saygısızlıklardan biri de Yunan komutan Binbaşı Sofoklis Venizelos’un, Osman Gazi’nin Türbesi’nde sergilediği hadsizlikti. Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos’un oğlu olan Binbaşı Sofoklis, Osman Gazi’nin Türbesi’nde çektirdiği fotoğraf ile hafızalara kazındı. Venizelos nişanlısına gönderdiği fotoğrafın altına, “Yunanistan yeniden doğuyor, Türkiye ölüyor” notu düştü. Bu fotoğraf karesi, Yunanlıların Osman Gazi Türbesi’ne yaptığı saygısızlığın simgesi haline geldi ve Bursalıları derinden yaraladı.


"Burası sadece bir mezar değil, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun ve yükselişinin de sembolüdür"


Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, Osman Gazi Han’ın Tophane sırtlarındaki türbesini ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada şu cümlelere yer verdi;


“Şu an önünde bulunduğumuz Osman Gazi Türbesi, yalnızca bir mezar değildir. Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı ve imparatorluğun yükselişinin simgelendiği yerdir. 19. ve 20. yüzyılın başlarında Bursa’ya gelen seyyahların yazılarında da Osman Gazi Türbesi’ne mutlaka yer verdiklerini görüyoruz. Burasının büyük bir Türk hükümdarının, Osmanlı Devleti’nin kurucusunun türbesi olduğunu herkes çok iyi bilmekteydi."


Türklere karşı psikolojik üstünlüğü sağlamak adına hususi çekilmiş bir fotoğraf


Arslan, 1920’nin sonlarında Yunan komutan Sofoklis Venizelos’un Osman Gazi Türbesi’ni ziyaretine de değinerek, bu ziyaretin detaylarının net olmadığını, ancak bir fotoğrafın bu ziyaretten günümüze ulaştığını belirtti. Arslan, “Fotoğrafta Venizelos’un gayet samimi, hatta saygısız bir şekilde, kolunu türbenin parmaklıklarına dayadığı ve ayağını da kenara koyarak poz verdiği görülmektedir. Bu fotoğrafı nişanlısına ve Daily Mail Gazetesi muhabirine göndermiştir. Bu fotoğraf ve altına düşülen “Yunanistan yeniden doğuyor, Türkiye ölüyor” notu ile Türklere karşı psikolojik bir üstünlük sağlamayı hedeflemekteydiler. Bu fotoğrafın, Osman Gazi’nin Bursa’daki Bizans hakimiyetine son veren Türk hükümdarı olması sebebiyle özellikle seçilmiş ve kasıtlı olarak çekilmiş bir karedir" dedi.


Arslan, 12 Temmuz 1920 tarihli Bursa Hakimiyet gazetesinde yayımlanan Bahtsız Bursa adlı yazıda Kara Osman’ın türbesinin işgal altında kaldığının ifade edildiğini vurguladı. Arslan, "Ayrıca, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un ünlü Bülbül şiirinde Osman Gazi’nin türbesinde çan seslerinin duyulmasını şu sözlerle dile getirmiştir. "Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde Osman’ın." Bu yazılar ve mısralar Osman Gazi Türbesi’nin işgal altında olmasının Türk milletinde oluşturduğu derin üzüntüyü ve utancı dile getirmektedir. Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır’ın da Dayanma adlı şiirini, Sofoklis Venizelos’un türbede çekilen bu fotoğrafı üzerine kaleme almıştır. Bu fotoğrafın, kamuoyunda büyük bir infial oluşturduğunu ve Türk halkının tepkisine sebep olmuştur" diye konuştu.


Asırlık arşivlerde saklı...


Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle belgesel ve arşiv çalışmaları yürüten Bursa Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, bu süreçte pek çok yeni belgeye ulaştıklarını belirtti. Arslan, "Osman Gazi Türbesi ile ilgili önemli bir belge de bu araştırmalar sırasında ortaya çıktı. Bursa Darülmuallimin eski ambar memuru Mehmed Şefik tarafından kaleme alınan 12 Aralık 1921 tarihli dilekçede, şu cümleler yer aldı, ’Yakın zamanda döndüğüm Bursa civarında, işgal yönetimi tarafından kasti ya da gayri kasti olarak işlenen çeşitli vahşet ve zulümlere ek olarak, kasaba içinde bizzat gözlemlediğim bazı kutsal değerlere yönelik saldırılar ve uluslararası hukuk kurallarına açıkça aykırı olan durumlar aşağıda arz olunur:


- Cennet mekan Sultan Osman Han-ı Evvel hazretlerinin türbesinin girişine Kral Konstantin’in defne dalları ile çerçevelenmiş büyük bir resmi asılmıştır. Söz konusu türbenin avlusu da muhabere kıtaları tarafından işgal edilmiş olup, bahçedeki şehzadelerin mezarları üzerinde insan dışkısı izleri görülmektedir.


- İslam’a ve yüksek mezarlıklara aykırı olarak, Yunan askerleri tarafından defalarca tuvalet olarak kullanıldığına tanık oldum.


- Camilerden bazılarının kapılarına Kral Konstantin’in resmi asılmıştır. Özellikle Hoca Alizade Camii’nin kapısına büyük bir haç çizilmiştir.


- Vilayet dairesinin kapısına kraliyet tacı ve Yunan arması yerleştirilmiştir.


- İngiltere hükümeti tarafından Anadolu’ya gönderilmek üzere Mudanya’ya sevk edilen savaş esirlerimiz, Yunan hükümeti tarafından tutuklanarak bir yılı aşkın süredir askeri hizmetlerde çalıştırılmaktadır.


Bu olaylar, dindaşlarımızın gözü önünde gerçekleşerek vicdanlara dayanılması imkansız bir ızdırap yüklemektedir. Bu durumların önlenmesi amacıyla müttefik devletler nezdinde protesto edilerek, kutsal yerlerin tarafsız bir hükümetin kontrolü altında jandarmamız tarafından işgali için siyasi girişimlerde bulunulmasını yüksek makamınızdan istirham ederim. Bu konuda emir ve ferman, yetki sahibinindir” ifadelerine yer verildi.


Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, Osman Gazi Türbesi’nin Milli Mücadele sürecinde bir birlik ve bilinç oluşturduğunu vurguladı. Arslan, "Sofoklis Venizelos’un, Osman Gazi’nin türbesinde çekildiği fotoğrafı, kartpostallarda ve gazetelerde yayımlanarak halkı birleştiren bir sembol haline gelmiştir. Bursa’nın kurtuluşu 11 Eylül günü büyük bir sevinçle karşılanmış, bu sevincin bir yansıması olarak Osman Gazi’nin Türbesi’nin bir maketi yapılarak Ankara sokaklarında dolaştırılmıştır. Bu, Osman Gazi’nin isminin ve türbesinin bağımsızlık ve milli mücadele ile özdeşleştiğini gösterir. 11 Eylül’de Bursa’ya ilk giren askerlerimizden 11 kahraman da Hacivat Köprüsü’nde şehit düşmüş ve Bursa’yı fetheden Osman Gazi’nin yanı başına defnedilmiştir. Böylece, Bursa’yı fetheden Osman Gazi ile onu kurtaran kahramanlar, aynı kutsal mekânda bir araya gelmiştir. Ruhları şad, mekanları cennet olsun” dedi.


Arslan, araştırmaları sırasında Yunan arşivlerinden de faydalandıklarını belirtti. "Yunan kaynaklarında bu olaylara yer verilmemektedir. 2016 yılında Sofoklis Venizelos konusu iki ülke arasında yeniden gündeme geldi ve Yunan gazetelerinde Türkiye’nin bu konuyu gündeme getirerek kendilerini sıkıştırmaya çalıştığı şeklinde ifadeler yer aldı. Ancak Osman Gazi, artık sadece tarihi bir şahsiyet değil, aynı zamanda bir sembol haline gelmiştir. Onun adı, 600 yıl sonra bile Bursa’nın kurtuluşuna öncülük etmiş ve Milli Mücadele’nin önemli sembollerinden biri olarak öne çıkmıştır. Bugün ve gelecekte de tarihî sembol olma özelliğini sürdürecektir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SAMEK’lere üç günde 4 bin 500 başvuru Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından 7’den 70’e her vatandaşa dokunan SAMEK kursları yeni dönem kayıtları başladı. Kayıtların ilk üç gününde SAMEK’lere 4 bin 500 kişi başvuru yaptı. SAMEK’te daha önce eğitim gören Kadriye Vardal, “SAMEK benim hayata bakış açımı değiştirdi” dedi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı himayesinde 7’den 70’e her vatandaşa dokunan SAMEK kurslarında kayıt süreci başladı. Kayıtların başlaması ile vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gören SAMEK’lere ilk üç günde toplam 4 bin 500 kişi başvuru yaptı. SAMEK’e daha önce katılarak hayatları değişen kursiyerler, sanata ve zanaata ilgi duyan herkesi SAMEK kurslarına davet etti. Dikiş ve İngilizce kurslarında 2 yıldır eğitim gören Suzan Çetinkaya, “SAMEK’ler bizler için çok önemli. Burada alınan eğitimler ile kursiyerler dışarıda iş alıp, satış yapıp para kazanıyor. 2 yıl dikiş ve İngilizce kurslarında eğitim aldım. Burası kişisel gelişimim için bana birçok alanda öncü rol oynuyor. Bu yılda inşallah kayıt yapıp eğitimime devam edeceğim. Bize bu imkânı sağlayan Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız” dedi. Çini kursunda yıllardır eğitim gören Nur Özkan, “Yıllardır SAMEK’lerde eğitim alıyorum. Her alanda kendimi geliştirme imkânı bulduğum için bu yıl tekrardan kayıt olmaya geldim” dedi. Geçen yılda kayıt yaptıran Kadriye Vardal ise, “Geçtiğimiz yıllarda dikiş ve sepet kurslarında eğitim gördüm. Burada hem sosyalleşiyoruz hem de iş öğreniyoruz. Daha önceden yırtılan eşyalarımı dikmekte zorlanırken şu an evde hepsini dikebiliyorum. SAMEK benim hayata bakışımı değiştirdi. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Bu yıl ilk defa el nakış kursuna kayıt yaptıran Hande Kazdal’da, “Yıllardır SAMEK’lerde eğitim gören annemin kişisel gelişimini gördüm. Bunun benim için büyük bir etkisi oldu ve ben de bu yıl kayıt yaptırmak istedim. Kursiyerler burada almış oldukları eğitimler ile kendilerini geliştirip ek gelir elde ediyorlar. Bu imkanı sağlayan Sakarya Büyükşehir Belediyesine ve öğretmenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Mersin Tarsus’da ’Halk Müziği Topluluğu Konseri’ ilgi gördü Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Tarsus Belediyesinin ortaklaşa düzenledikleri ’Halk Müziği Topluluğu Konseri’ büyük ilgi gördü. Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Tarsus Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikler devam ediyor. Tarsus merkezde yer alan Akşemsettin Mahallesi’nde ilk kez düzenlenen konserde Büyükşehir Kültür ve Sosyal İşler Dairesine bağlı Türk Halk Müziği Topluluğu sahne aldı. Sanatçıların performanslarının yanı sıra birçok kadının dahil olduğu halaylarda renkli görüntüler yaşandı. Çocuklara belediye tarafından pamuk şeker ikramının yapıldığı konserde, seyirciler şarkılara eşlik ederek büyük bir koro oluşturdular. Pakize Bayraktar Okulu önündeki alanda yoğun katılımla gerçekleşen konserde Mahalle Muhtarı Sevda Kurt, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Vekili ve Tarsus Belediye Başkan Yardımcısı Ali Uyan’a çiçek takdim etti ve teşekkürlerini iletti. Programa çevre mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı. “Ağızlarına sağlık, emeklerine sağlık” Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Uyan, konserde yaptığı konuşmada, belediyelerin uyum içerisinde çalıştıklarını bir kez daha vurgulayarak, “Uyumla ve memnuniyetle belediyelerimiz çalışıyor. Köylerimize, mahallelerimize hizmet götürüyor. Eksik olan ne varsa onların hepsini tamamlıyor ve hizmetlerde hiçbir eksik bırakmıyor ve bundan sonra da bu eksiklikleri tamamlamaya devam edecek. Mersin Büyükşehir Belediyemizin orkestrası Türk Halk Müziği topluluğu burada, sanatçı kardeşimizin ağzına sağlık diyorum. Orkestradaki grup arkadaşlarımızın yüreğine sağlık diyorum. Ne güzel, bu sıcak havada söyledikleri parçalarla yüreklerimizi soğuttular. Ağızlarına sağlık, emeklerine sağlık” dedi. “Büyük bir coşku var, büyük bir mutluluk var” Akşemsettin Mahallesi’nin ilk kadın muhtarı olan Sevda Kurt ise mahallelerinde ilk kez böyle bir etkinlik düzenlendiğini kaydederek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Tarsus Belediyesinin yapmış olduğu etkinlikten dolayı mahallem adına teşekkür ediyorum. Mahalleler arasında tabii ki nüfusu yüksek olan bir mahalledeyiz. Bu mahallenin ilk kadın muhtarıyım. Çocuklarımız için güzel bir etkinlik oldu. Pamuk şekerin olması, konserin olması harikaydı. Yıllardır hiçbir etkinlik olmadı mahallemde. Büyük bir coşku ve mutluluk var. Herkes çok mutlu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Adana Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar, "Yedigöze Barajından Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz" Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, "Kozanlı vatandaşlarımızın tarihlerinde görebileceği en büyük projelerden bir tanesini hayata geçiriyoruz. Yedigöze Barajı’ndan Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz. İki, üç milyar lirayı bulan yüksek maliyetli bir proje ancak Kozan’a feda olsun" dedi. Kozan’da yapımı devam eden Yedigöze Barajı’ndan Su Getirme Projesi’nin inşaatında denetlemelerde bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, hemşehrilerinin asbestli borulardan su içmemesi için önceki dönem başlattığı sağlıklı boru seferberliğini de sürdürüyor. Kozan’da içme suyu şebekesi yenileme çalışmalarını da denetleyen Başkan Zeydan Karalar, kenti varsıl, güvenli ve keyifli hale getirmek için var gücüyle çalışıyor. Karalar denetleme ve inceleme esnasında, projelerde emek harcayan Büyükşehir çalışanlarına baklava ikram etti. Başkan Zeydan Karalar Kozan’da esnaf ziyaretlerinde de bulundu ve vatandaşın sorunlarını ilk ağızdan dinleme kararlılığını sürdürdü. Adana Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Başkan Zeydan Karalar’ın talimatları doğrultusunda Kozan ilçesinde devasa şebeke yenileme projesini hayata geçiriyor. Toplam uzunluğu 400 km olan içme suyu projesi dahilinde ilk etapta 50 km uzunluğunda yeni içme suyu hattı inşa edilerek, insan sağlığını tehdit eden asbestli borular değiştiriliyor. Bu çalışma ile ilçeye daha sağlıklı su temin edilmesi hedefleniyor. Karalar, Kozan’a sağlıklı içme suyu getirme projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmaları yerinde inceledi. Yedigöze Barajı’ndan su getirme projesinin çok büyük ve tarihi bir iş olduğunu söyleyen Başkan Zeydan Karalar şöyle devam etti: “Kozanlı vatandaşlarımızın tarihlerinde görebileceği en büyük projelerden bir tanesini hayata geçiriyoruz. Yedigöze Barajı’ndan Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz. İki, üç milyar lirayı bulan yüksek maliyetli bir proje ancak Kozan’a feda olsun. Çalışmalarımız hızla devam ediyor; tüm şebeke yenileniyor. Karataş’ta, Ceyhan’da, Yumurtalık’ta, İmamoğlu’nda 440 kilometre asbestli boruyu, sağlıklı boru hatları ile değiştirdiğimiz gibi Kozan’da da 1 metre bile asbestli boru bırakmayacağız. Kozan’da yaklaşık 300 kilometreyi bulacak olan asbestli boru değişimi gerçekleştireceğiz. Ekiplerimiz burada çok kaliteli bir iş çıkarıyor, biz de yakından takip ediyoruz hepsinin eline sağlık. Proje bittiğinde Kozan sağlıklı suya kavuşmuş olacak, Kozan’ı sağlıklı suya kavuşturma işinin bizim dönemimizde, bizim tarafımızdan gerçekleştirilecek olması beni çok mutlu ediyor. Kozanlılara hizmet etmeye devam edeceğiz." ASKİ tarafından gerçekleştirilen çalışmalarla ilçe sakinlerine sağlıklı ve kesintisiz su temini sağlanacak. Projenin tamamlanmasıyla birlikte Kozanlılar, modern altyapıya sahip bir su şebekesine kavuşacak ve yaşadıkları su sorunu ortadan kalkacak. Adana genelinde hayata geçirilen içme suyu çalışmaları çerçevesinde asbestli boruların yenileme projeleri titizlikle sürdürülüyor. Bu kapsamda Ceyhan’da 224 km, Yumurtalık’ta 42 km, Karataş’ta 80 km, İmamoğlu ilçesinde 50 km, Tufanbeyli’de 32 km ve Aladağ ilçe merkezinde 4 km’lik asbestli borunun değişim işi tamamlandı. Kozan’da ise Güneri ve Çanaklı mahallelerinde 8 kilometrelik asbest borunun yenilenmesiyle birlikte şehir genelinde toplam 440 km uzunluğunda asbestli içme suyu borusu değiştirildi.