KÜLTÜR SANAT - 16 Kasım 2024 Cumartesi 10:18

Yaylacık Kurtuluş Müzesi Nilüfer’e ödül getirdi

A
A
A
Yaylacık Kurtuluş Müzesi Nilüfer’e ödül getirdi

Nilüfer Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” ile proje ödülü almaya hak kazandı.


Tarihi Kentler Birliği’nin 23’üncüsünü düzenlediği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nın sonuçları açıklandı. 30 üye belediyenin toplam 61 projeyle katıldığı yarışmada Nilüfer Belediyesi, “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” çalışmasıyla proje ödülüne layık görüldü.


Kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması hedeflenen proje kapsamında Yaylacık Mahallesi’nde bulunan, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli eski karakolhane binası onarılıp, müzeye dönüştürülecek.


19. yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülen yapı, restorasyon projesi sayesinde özgün tasarımını da korumuş olacak. Müze olarak faaliyete geçecek yapı ile bölgenin bilinirliğinin artması ve gelecek turistlerin bölge halkının kalkınmasına katkı sağlaması bekleniyor. Aynı zamanda yapının geniş bahçesi de Yaylacıklılar’ın buluşma noktası olacak.


“Yaylacık Kurtuluş Müzesi” proje uygulamasının 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. 22-23-24 Kasım tarihlerinde Muğla’da yapılacak törende ödüller sahiplerini bulacak.



Yaylacık Kurtuluş Müzesi Nilüfer’e ödül getirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Çemişgezek’te eğitim ve öğretim değerlendirme çalışmaları yapıldı Tunceli’deki görevine yakın zaman içerisinde başlayan İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, ilçelerde yürütülen eğitim faaliyetlerini yerinde değerlendirme, ilçe müdürleri ve eğitim kadroları ile görüş alışverişinde bulunmak için başlattığı ilçe buluşmalarını Çemişgezek ilçesinde başlattı. Çemişgezek Kaymakamı Orçun Cüneyt Zor ve Belediye Başkanı İbrahim Enes Somyürek’i makamında ziyaret eden Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, önce okul müdürleriyle, daha sonra ilçe milli eğitim müdürleri ile bir araya gelerek eğitim ve öğretim konusunda değerlendirmelerde bulundu. İlçelerin genel durumu hakkında bilgiler aldı. Tunceli’nin eğitim konusundaki başarı çıtasını en üst seviyelere ulaştırmanın gayreti içerisinde olacaklarını aktaran İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, "Çemişgezek, geçmişteki başarıları ile bizleri gururlandıran bir ilçemiz. Bu başarıyı sizlerin gayretiyle, bu yıl daha da yukarıya taşıyacağınıza inanıyorum. Bu süreçte bizlerin de her zaman sizin yanınızda olduğumuzu bilmenizi isterim. Bireysel başarılar elbette ki çok kıymetli ama topyekun başarı bizler için çok çok daha kıymetli. Sadece bir öğrencimizin, bir okulumuzun veya bir ilçemizin başarısı hiçbirimizi memnun etmez. Elbirliği ile ilimiz genelinde önceki yıllardaki başarımızı yukarı taşımalıyız. Bu tabii ki sadece akademik başarıya endeksli olmamalı, öğrencilerimizin tüm yönleriyle gelişimine katkı sunmalıyız. Bunları yapmanın da yolu yürüteceğimiz projelerden, yapacağımız etkinliklerden geçiyor. Bu çerçevede bu yıl hepinizin daha gayretli olmasını istiyorum" dedi.
Artvin Baraj suları çekilince tarihi Tekkale Kalesi gün yüzüne çıktı Artvin’in Yusufeli ilçesinde baraj sularının çekilmesiyle Tekkale köyünün tarihi kalesi yeniden gün yüzüne çıktı. Daha önce köyün zirvesinde yer alan ve zorlu tırmanışlarla ulaşılan kale, şimdi baraj gölünün ortasında bir ada görünümünde ziyaretçilerini ağırlıyor. Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen ve 275 metre temelden yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise beşinci en yüksek kemer barajı olan Yusufeli Barajı ve HES, elektrik üretimine devam ediyor. Baraj nedeniyle Yusufeli ilçe merkezi ve 7 köy tamamen sular altında kalırken, 10 köy de kısmen etkilendi. Baraj suları altında kalan evler, okullar, camiler, tarım arazileri, köprüler ve tarihi kaleler, suyun çekilmesiyle yeniden ortaya çıkmaya başladı. Köyün en yüksek noktasına inşa edilen Tekkale Kalesi de çekilen sularla birlikte görünür hale geldi. Daha önce dik bir kayanın üzerinde yer alan kaleye ulaşmak için tırmanan köylüler, artık tekne turlarıyla burayı ziyaret ediyor. “Su altında kalan köylerimizi geziyoruz” Bölge halkından Kayhan Sazak, kalenin baraj öncesinde bulunduğu yüksek konumu ve zorlu ulaşımı hatırlatarak, “Bu kaleyi hep merak ediyorduk. Önceden, doğal zeminden yaklaşık 100 metre yüksekte, dik bir kayanın üzerindeydi. Baraj suları sayesinde artık bazen kayıkla, bazen teknelerle gelip burayı görebiliyoruz. Su seviyesi yükseldikçe veya düştükçe kale yeniden ortaya çıkıyor. Ayrıca su altında kalan köylerimizi de gezip görmek bizim için farklı bir etkinlik oldu” dedi. Bölgedeki değişimle birlikte ziyaretçi ilgisinin arttığını belirten bir diğer yöre sakini Soner Dermici ise, amatör tekne turlarıyla baraj çevresini gezdiklerini söyledi. Dermici, “Baraj sularının doldurduğu alanları arkadaşlarımızla birlikte keşfediyoruz. Fotoğraflayıp arşivliyoruz. Bu da bizim için farklı bir aktivite oldu” diye konuştu. Tekke Kalesi’nin baraj gölü manzarasıyla oluşturduğu eşsiz görüntü, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Van Tarihi Hoşap Kalesinin restorasyonu devam ediyor Van Valisi Ozan Balcı, Gürpınar ilçesinde bulunan ihtişamlı yapısıyla görenleri büyüleyen tarihi Hoşap Kalesi’ndeki restorasyon çalışmalarını inceledi. Van’ın Gürpınar ilçesinde, Van-Hakkari karayolu üzerindeki Hoşap’ta (Güzelsu) yer alan Hoşap, Van’a 60 kilometre, Gürpınar ilçe merkezine ise 40 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Hoşap Suyu’nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşmaktadır. Geçmişi itibariyle Urartu Devletine kadar uzanan kale, Osmanlı Devleti’ne tabi Mahmudi Beyleri’nin yaptırdığı şekliyle günümüze ulaşmıştır. İç kale giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre Mahmudi Süleyman Bey tarafından, H. 1052 (1643) tarihinde yaptırılmıştır. Dış kale surları arazinin yapısına göre şekillenmiş doğu, kuzey ve batıdan dolanan surlarla çevrelenmiştir. Doğu surları kısmen, batıdakiler ise büyük ölçüde yıkılmış durumdadır. Surları destekleyen burçlardan bazıları günümüze gelmiş, ayrıca doğu ve batıdaki kapıları tamamen yıkılmıştır. Dış kalenin kuzeydoğusunda bir gözetleme kulesi yer almaktadır. İçerisinde bugün bir cami kalıntısı ile köy evleri mevcuttur. İç kale, güneyden sarp, kuzeyden eğimli bir kütle üzerine kurulmuştur. Van Valisi Ozan Balcı’nın girişimleri ve desteği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde Hoşap Kalesi’nde başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Hoşap Kalesi’nin, restorasyon sonra yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun şekilde ziyaret edilmesini beklenirken, üst kısımlarda yapılacak olan restorasyon çalışmalarıyla tarihi kale yeniden turizme canlılık katacak. Geçmişi itibariyle Urartu Devletine kadar uzanan kale, Osmanlı Devleti’ne tabi Mahmudi Beyleri’nin yaptırdığı şekliyle günümüze kadar gelirken, içerisinde Mahmudi Sarayı olarak nitelenen kompleks yapılar yer alıyor. “Biz tarihi ve kültürel varlıklarımıza he sahip çıkıyoruz hem onların restorasyonlarını yaptırıyoruz” Restorasyon çalışmalarını yârinde inceleyen Van Valisi Ozan Balcı, Vali Yardımcısı Musa Göktaş, Gürpınar Kaymakamı Yasin Erdem ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Şahin’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Tarihi ve kültürel değerlere hassasiyetle sahip çıkarak restorasyonlarını yaptıklarını söyleyen vali Balcı, “İlimiz, doğasıyla, tarihiyle, kültürü ve kıymetli insanlarıyla Türkiye’mizin en güzel illerinden birisi. Kültürel ve tarihi zenginliklerle dolu müthiş bir hazineye sahip. Biz de tarihi ve kültürel varlıklarımıza hem sahip çıkıyoruz hem onların restorasyonlarını yaptırarak gelecek kuşaklara da miras olarak bırakmaya çalışıyoruz. Hoşap Kalesi de bu zenginliklerimizden birisi. Valilik olarak Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüzün desteğiyle restorasyonunu yapıyoruz. Çalışmalar tamamladıktan sonra ziyarete açılacak. Kale görülmeye değer kıymetli bir eser” dedi. “Van şehrini ayağa kaldırma çalışmamız var” Akdamar Adası’ndaki eksiklikleri de gidermeye çalıştıklarını ifade eden Vali Balcı, “Akdamar Adası’ndaki eksikliklerimizi gideriyoruz. Erciş ilçemizde Karakoyunlular döneminden kalma tarihi Karayusuf Kümbeti’nin restorasyonunu yaptırıyoruz. Van Kalesi’nin aydınlatmasını yaptık. Hepsinden önemlisi de eski Van şehrini ayağa kaldırma çalışmamız var. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle geleceğe miras programı çerçevesinde 750 yıllık Ulu Camimiz Kızıl Minareli cami, eski Van şehri içerisinde Tarihi Han, Miri Ambarı restore ediliyor. Çevre düzenlemesi be yürüyüş yolları yapılıyor. Böylece kültürümüze, tarihimize anlamlı ve önemli katkılar sağlamış olacağız. Vanımızı doğasıyla, kültürüyle, tarihiyle seviyoruz. Bu kültürel ve tarihi varlıklarımızı hassasiyetle, dikkatle, özenle koruyup gelecek kuşaklara bırakacağız. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma candan, kalpten teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Muğla Doktor Milaslı İsmail Hakkı’nın Bilimsel Mirası Muğla Üniversitesi’nde konuşulacak Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Burgaz Mahallesi’nde 1869 yılında doğan ve 79 yıllık ömrü başarılarla dolu olan Doktor Milaslı İsmail Hakkı’nın hayatı ve çok kimlikli yönü Muğla Üniversitesi’nde düzenlenecek çalıştay ile ele alınıyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ebubekir Eraslan’ın yürütücüsü olduğu projenin Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu destekli olduğu belirtildi. ‘Çok Kimlikli ve Yönlü Bir Osmanlı Münevveri Doktor Milaslı İsmail Hakkı’nın Bilimsel Mirası’ adını verdikleri ve çalıştayın 27 Aralık günü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde gerçekleştirileceğini belirten proje yürütücüsü Doç. Dr. Ebubekir Eraslan’ın proje çalışmalarında sona geldiklerini duyurdu. Son dönem Türk bilim ve düşünce tarihinde iz bırakmasına rağmen fazla tanınmayan şahsiyetleri önce yerelden ulusala daha sonra da evrensele taşıma amacıyla bu projeyi hazırladıklarını kaydeden Doç. Dr. Eraslan, 2022 yılında başvurusunu yaptıkları projenin desteklendiğini belirtti. Do. Dr. Eraslan, “Projenin kabul görerek yürürlüğe girmesiyle Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi’nin önemli bir ismi olan Doktor Milaslı İsmail Hakkı’yı akademik ve toplumsal açıdan tanıtmaya devam edilmektedir. Bu kapsamda 27 Aralık günü Milaslı İsmail Hakkı’yla ilgili farkındalık ve bilincin daha çok arttırılması için çalıştay düzenlenecek” dedi. Doktor Milaslı İsmail Hakkı (1869-1948) Kimdir? Doktor Milaslı İsmail Hakkı’nın hayatı ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Ebubekir Eraslan, “Doktor Milaslı İsmail Hakkı 1869 tarihinde Milas’ın Burgaz Mahallesi’nde doğmuştur. Babası tüccardan Milaslı Hacı Mehmet Ağa’dır. İlk ve ortaöğrenimini Milas ve İzmir’de tamamladıktan sonra Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin sivil kısmından emraz-ı umumiye (patolog) hekimi olarak mezun olmuştur. Muğla, Aydın, Kastamonu, Şam, Beyrut, Çanakkale ve Bitlis’te hekim ve sıhhiye müfettişi olarak çalışmıştır. Hekim olarak dönemin çeşitli salgın hastalıklarıyla mücadelede öncü roller üstlenmiştir. Enver Paşa’nın 1914 yılında ordu yazışmalarında hayata geçirdiği yeni yazının (huruf-ı munfasılanın) fikir babası olmuştur. İzmir’in işgalini protesto etmek üzere toplanan II. Sultanahmet Mitingi’nde konuşma yapmıştır. Yeşilay’ın kurucularından olan Doktor Milaslı İsmail Hakkı; 1920-1926 yılları arasında dönemin Sağlık Bakanlığın Teftiş Kurulu Başkanlığını yapmıştır. İslam dininin akıl ve bilimle asla çatışmadığı, yazdığı çeşitli kitap ve makalelerle ispat etmiştir” diyerek Muğla’da yetişen böylesine önemli bir şahsı genç nesle tanıtmak için çalıştığını belirtti.