SAĞLIK - 14 Kasım 2024 Perşembe 15:12

Yaşam tarzını değiştirmek diyabeti önlüyor

A
A
A
Yaşam tarzını değiştirmek diyabeti önlüyor

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ile İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem Kıyıcı, diyabetin önlenmesi için kilo verme, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam biçiminin benimsenmesi gerektiğini belirtti. Bursa’da fazla kiloları sebebiyle diyabet riski bulunan bir vatandaş da hekim tavsiyesine uyarak başvurduğu Yıldırım Sağlıklı Hayat Merkezi’nde 7 ayda 20 kilo verip kan şekerini kontrol altına almayı başardı.


Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ile İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem Kıyıcı, Dünya Diyabet Günü çerçevesinde yaptığı açıklamada diyabetin bir metabolizma hastalığı olduğunu dile getirdi. Eğer etkin bir şekilde tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına, yaşam kalitesinin düşmesine hatta erken ölümlere sebebiyet olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Kıyıcı, “Tüm dünyada sık görülen bir hastalıktır. Dünyada her 10 erişkinden birinin diyabetli olduğunu biliyoruz. Uluslararası diyabet federasyonu verilerine göre 2021 yılında 537 milyon diyabetli birey yaşamaktadır. Avrupa’da ise Türkiye, diyabet sıklığı açısından önde gelen ülkelerden biridir. Ülkemizde de 2010 yılında yapılan bir çalışmaya göre yüzde 13,7 diyabet görülmektedir” dedi.


Diyabetin; ağız kuruluğu, çok fazla susama, sık acıkma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma, çok yemek yemeye rağmen kilo kaybı gibi belirtilerinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kıyıcı, “Bu belirtiler varsa bireylerin mutlaka hekime başvurmasını öneriyoruz. Erken tanı, diyabete bağlı organ hasarlarının önlenebilmesi açısından çok önemlidir. Diyabet pek çok organ ve sistemde hasara yol açabilmektedir. Kalp damar hastalıkları, inme, böbrek hastalıkları, göz hasarı, görme kayıpları, ayak yaraları, kangrene bağlı uzuv kayıpları gibi sorunlar yer almaktadır. Özellikle kilo verilmesi, sağlıklı beslenme, hareketli yaşam diyabetin önlenmesi açısından atılması gereken önemli adımlardandır” şeklinde konuştu.



Kilo verdi diyabet riskinden korundu


Öte yandan Bursa’da yaşayan 46 yaşındaki Zuhal Sencan’ın 7 ay önce yaptırdığı tahlillerde kan şekerinin yüksek olduğu gözlendi. İlaçlı tedavi yerine yaşam tarzını değiştirmek isteyen Sencan, hekim tarafından Yıldırım İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Sağlıklı Hayat Merkezi’ne yönlendirildi. Tahlilleriyle başvuruda bulunan Sencan, doğru beslenme programıyla 7 ayın sonunda 20 kilo vererek 7,3 olan kan şekerini 6,1’e düşürmeyi başardı. Hem kilo vermenin hem diyabeti önlemenin mutluluğunu yaşayan Sencan, “Her türlü aktiviteyi yapabildiğimi görünce kendim de mutlu oldum. Etrafımdakiler benim bu değişimimi görünce çok şaşırdılar. Kilo vermeye hala devam ediyorum. Şekerimi daha da düşüreceğim” diye konuştu.


Sencan’ın kilo verme sürecinde danışmanlık yapan Yıldırım Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görevli Diyetisyen Rabia Tuğçe Etik ise, “Diyabetin önlenmesinde ya da komplikasyonların azaltılmasında sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite önem arz etmektedir. Biz burada hekimlerin yönlendirdiği hastalara tıbbi beslenme tedavisi düzenliyoruz. Onları burada takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.



Yaşam tarzını değiştirmek diyabeti önlüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Noterlik Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulunda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, kabul edildi. Kanuna göre, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması, avukatlık stajının yapılmasına engel olmayacak. Adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları veya yardımcıları ile hakim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecek. Kanunla noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar düzenleniyor. Noterlik Ücret Tarifesi, her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek. Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kağıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılarak tahsil edilecek. Noterler bir önceki aya ait beyannameleri, her ayın ilk beş iş günü içinde hazırlanacak ve aynı süre içinde ilgili dairelere verilecek. Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde kişi ve kurumlarla paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıt başına Türkiye Noterler Birliğince 2 lira işlem katılım payı alınacak. Kanuna göre, el yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemleri, güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin bilişim sistemine kaydedilecek. Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan edilecek. Boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra ortak hayatı kuramayan çiftlerin yeniden dava açabilmesi için gereken süre 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Devlet üniversiteleri Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurabilecek. Etki ajanlığına ilişkin hüküm tekliften çıkarıldı.
Yozgat Kerkenes Harabeleri’nde Keykavus Kalesi surlarının yanı sıra yeni figürler keşfedildi Yozgat’ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı Köyü sınırları içinde bulunan tarihi Kerkenes Harabeleri güncel kazısında yeni figürler keşfedildi. Sorgun Şahmuratlı köyünde yaklaşık 20 gündür devam etmekte olan kazılarda Keykavus Kalesi’ne ait surların bir bölümünün yanı sıra, bir adet ‘Haç’ sembolü ve bir adet de ‘Hayvan başı kabartması’ figürü bulundu. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan kazı alanında incelemelerde bulunarak bilgi aldı. Özkan, “Sorgun ilçemiz Kerkenes kazı alanı bölgesindeyiz. Bölgede Amerika Florida Üniversitesi’nden bir hocamızın başkanlığında kazı çalışmaları devam ediyordu. Ancak bu sene Kültür ve Turizm Bakanımızın destekleri, hocamızın da koordinasyonu ve talebi ile birlikte İstanbul Üniversite’sinden Prof. Dr. Şevket Dönmez hocamız da burada bu sahada kendi alanında kazı çalışmalarını başlattı. Gerçekten bizler de hayretler içerisindeyiz. Yaklaşık 20 günlük kısa bir süre içinde hocam, kalenin dış duvarlarında hatta bir kısım da eser buluntularıyla birlikte çalışmalarına devam ediyor. Ben bu vesile ile hocamıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emek veren arkadaşlarımıza ve kazıya katkı ve destekleriyle bizlerin yanında bulunan Sorgun Belediye Başkanımıza, Kaymakamımıza ve Kültür Müdürlüğü’ndeki ekip arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi. “15 günlük süreçte 300 metrelik surun, 15-20 metrelik bölümü açığa çıktı” Kerkenes Harabelerinde yapılan güncel kazı çalışması hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, henüz 15 günlük bir süreç olmasına rağmen Keykavus Kalesi’nde, Keykavus Kalesi’ni çevreleyen tahmini 300 metrelik surun yaklaşık 15-20 metrelik bölümü açığa çıkartmayı başardıklarını belirtti. “Konargöçer Türkmenlere ait bulgular var” Prof. Dr. Dönmez, “Bundan sonraki süreçte giriş kapısıyla, kalenin içinde çalışmalara devam edeceğiz. Şu an görünen noktada Roma ve erken Bizans dönemlerini kazıyoruz. Ama kalede bir Selçuklu Dönemi olduğunu biliyoruz. Bizim uzmanlığımız biraz daha Türk dönemi ve bu topraklardaki bizim 1000-1200 yıllık kültürümüzün açığa çıkması. Çünkü Anadolu arkeolojisinde Neolitik dönem, Roma dönemi, Helenistik dönem, Hitit dönemi çok iyi biliniyor ama bizim bu topraklardaki kendi öz kültürümüzü biraz daha açığa çıkararak vurgulamak istiyoruz. Bizi heyecanlandıran buluntular yüzeyde var. Yüzeyde konargöçer Türkmenlere ait çadır destek duvarları var. Yani bu bölge aslında Türkmenlerin de belki 300-400 yıl önce bir yaylak noktası durumunda. Bunları da saptamaya ve belgelemeye başladık” şeklinde bilgi verdi. Prof. Dr. Şevket Dönmez’in aktardığı bilgilere göre kazı esnasında bulunan ‘Haç’ ve ‘Hayvan başı kabartması’ figürü dinsel bir cemaat bulunduğuna ve bu bölgeyi korumak için kendi kültürlerinden, tılsımlardan faydalandıklarına işaret ediyor.