EĞİTİM - 06 Ekim 2024 Pazar 12:20

Türkiye’nin dört bir yanından aileler Momtalks’ta buluştu

A
A
A
Türkiye’nin dört bir yanından aileler Momtalks’ta buluştu

Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı ebeveyn-uzman buluşma platformu olan Momtalks ilk kez Bursa’da gerçekleştirildi. Sağlıklı, başarılı ve mutlu çocuklar yetiştirmenin ebeveyn eğitiminden geçtiğine inanan ve “Gelecek Aileden Başlar” diyen Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı ebeveyn-uzman buluşma platformu Momtalks’un 12.si bu yıl özel Bursa Kültür Okulları’nın ev sahipliğinde uzman konukların katılımıyla düzenlendi.


Özel Bursa Kültür Okulları Bademli Kampüsü’nde gerçekleştirilen organizasyonda konuşan Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yıldırım Bey Sırakaya, kuruldukları 2002 yılından bu yana akademik yönden sürekli ülkemizin en başarılı okulları arasında yer alıp, “Eğitimde Bursa’nın Türkiye markası” olmayı başardıklarını belirtti. Yıldırım Bey Sırakaya, Özel Bursa Kültür Okulları olarak; “MomTalks”un 12.’sine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.



“Ulusal organizasyonların ev sahibiyiz”


Akademik çalışmaların yanı sıra, eğitimdeki gelişmeleri ve organizasyonları da çok yakından takip ediyor, ulusal organizasyonlar düzenlediklerini ifade eden Yıldırım Bey Sırakaya, “Dünyanın birçok ülkesinde, eğitimin çeşitli boyutlarında en iyi örneklerini bulma faaliyetlerimize aralıksız devam etmenin de gayreti içerisindeyiz. Özel Bursa Kültür Okulları olarak; çok sayıda ulusal ölçekte organizasyona da imza attık, alanında uzman onlarca ismi Bursa’da binlerce kişiyle buluşturduk. Bugün bizleri bir araya getiren MomTalks, bu anlayışla düzenlediğimiz organizasyon zincirinin yeni bir halkası” dedi.


MomTalks konferansının herkes için bir öğrenme ve paylaşma alanı olacağını vurgulayan Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yıldırım Bey Sırakaya, “Her birimiz burada yeni şeyler öğrenirken, aynı zamanda kendi deneyimlerimizi de paylaşarak birbirimize destek olabiliriz. Çünkü her aile farklıdır ve her çocuğun ihtiyaçları özeldir. Burada konuşulacak her bir bilgi, her bir deneyim, bizleri çocuklarımızla olan ilişkimizde daha güçlü kılacak” diye konuştu.



“Özgüvenli çocuklar yetiştiriyoruz”


Çocuk eğitiminin sadece akademik başarıyla sınırlandırılamayacak kadar geniş ve derin bir alan olduğunu aktaran Yıldırım Bey Sırakaya, “Eğitim, bir çocuğun sadece okul sıralarında öğrendiği bilgilerle değil, aile içinde aldığı sevgi, güven ve değerlerle şekillenir. Bir çocuğun kendine güvenen, mutlu bir birey olmasının temelleri evde atılır. Biz anne babalar, çocuklarımızın ilk öğretmenleriyiz ve onlara yalnızca bilgi değil, değerler, merhamet, sabır ve sevgi öğretiriz” şeklinde konuştu.


Son olarak MomTalks’ın fikir annesi Eğitimci Dr. Bahar Eriş ve proje ortağı Aile Çocuk Yazarı Zeynep İşman’a teşekkür eden Yıldırım Bey Sırakaya, “Bir toplumun geleceği, o toplumun çocuklarına verdiği değerle şekillenir. Çocuklarımızı anlamak, onları desteklemek ve sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu üstlenirken birbirimize destek olmak, bilgi ve deneyim paylaşmak büyük bir önem taşır. Bu önemli konferansa katılımınız ve duyarlılığınız için hepinize yürekten teşekkür ediyor, çocuklarımızın dünyasını daha da güzelleştirmek için hep birlikte yeni adımlar atacağımıza inanıyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.



“Farkındalık oluşturmalıyız”


MomTalks proje ortağı, aile çocuk yazarı Zeynep İşman da Özel Bursa Kültür Okulları’nın organizasyona ev sahipliği yaptığı için memnuniyet duyduklarını söyledi. MomTalks’un 2017’den bu yana Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı uzman ve ebeveyn buluşma platformu olduğunu söyleyen Zeynep İşman, MomTalks’un amacının, ebeveynlerin geleceği şekillendirmedeki rolü ve eğitimdeki kritik önemi konusunda farkındalığı artırmak olduğunu ifade etti.



“Sorumluluk aileden başlıyor”


MomTalks fikir annesi eğitimci Dr. Bahar Eriş ise Bursa’da olmaktan dolayı mutlu olduklarını söyleyerek ev sahipliği yapan Özel Bursa Kültür Okulları’na teşekkür etti. Türkiye’nin her bir yanından anne, baba ve aile büyükleriyle buluşmanın heyecanını yaşadıklarını ifade eden Dr. Bahar Eriş, “Momtalks, Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı uzman ve ebeveyn buluşma platformudur. 2017’den bu yana ebeveynlerle buluşmayı sürdüren MomTalks’un amacı, ebeveynlerin geleceği şekillendirmedeki rolü ve eğitimdeki kritik önemi konusunda farkındalığı artırmaktır” dedi.


Dr. Bahar Eriş, dünyada annelerin çocuk yetiştirmede birincil rolü üstlenen taraf olmaya devam ettiği gerçeğinin altını çizerek, “Dolayısıyla, sorumlulukların adil dağıldığı, kadın ve erkeğin dengeli bir biçimde yükü bölüştüğü, ebeveynliğin tamamen annenin omuzlarında olmadığı bir dünyaya ulaşma ideali, yine öncelikle annelerin bilinçlendirilmesinden başlar. Kadının ve annenin eğitimi, bir memleket meselesidir” diyerek konuşmasını tamamladı.



Ufuk açan oturumlar


Programın ilk bölümünde gerçekleştirilen oturumlarda ilk olarak yer alan Konuşmamız Gerek Derneği Başkanı Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu, “Hadi Konuşalım: Regl olmak” konulu sunumunu yaptı. Türkiye’nin büyük bir bölümünde kız çocuklarının regl konusunda yaşadığı tabulardan bahsetti. Eğitim kapsamı genişledikçe yaşanan bu sorunların azalacağını inandığını belirten Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu deprem bölgesinde yaptıklarını çalışmaları aktardı.


Eğitimci-Matematik Girişimcisi Burcu Haboğlu Baba ise “Çocuklarda Matematiksel Düşünme Becerisi” konusunda konuşmasını sundu. Matematiksel düşünce gücü okul öncesi dönemden itibaren başlayarak doğru eğitim sistemleri çocuğa kazandırılabilir diyen Burcu Haboğlu Baba, “Bir çocukta matematiksel düşünce gücü ne kadar gelişmiş olursa hayatı da o kadar kolaylaşacaktır. Bu yüzden çocuğunuzun matematiksel düşünce gücünü geliştirmek için öncelikli olarak günlük hayattan başlayın” dedi.


Yazar Emre Dalkılıç “Sınavlarda Motivasyon, Başarı ve Çalışma Yöntemleri” hakkında sunum gerçekleştirdi. Motive olmak kişinin belirli bir hedefe için içsel bir güdülenme duyması olduğunu belirten Emre Dalkılıç, odaklanmanın ise hedefe yönelik dikkatin yoğunlaştırılması ve dikkatinin dağılmadan çalışma sürecine katılma becerisi olduğunu söyledi. Sınava çalışma sürecindeki en önemli etmenlerden birini motivasyon olduğunu aktaran Emre Dalkılıç, birçok bilimsel araştırmanın motivasyon ve başarı arasında sağlam bir ilişki olduğunu gösterdiğini ifade etti.


Sosyolog-Yazar Nurdoğan Arkış da “Çocuklukta Özgüven” konu başlıklı sunum yaptı. Kendini iyi ifade edebilme, duygularını kontrol edebilme ve iletişim konusunda becerili olmanın özgüvenin kriterleri olduğunu aktaran Nurdoğan Arkış, özgüven geliştirmenin her yaşta eğitimle mümkün olduğunu söyledi. Nurdoğan Arkış, aile içinde bireylerin birbirine verdiği değerin önemini vurgulayarak çocuğa seçme hakkı verilmesini ve kendini ifade etmesine imkan tanınması gerektiğinin altını çizdi.



Çocuk gelişiminde rehber bilgiler paylaşıldı


Programın ikinci bölümünde gerçekleştirilen oturumlarda ise Prof. Dr. Nalan Kuru “Duygu Odaklı Ebeveynlik” konulu konuşma yaptı. Çocuk yetiştirmenin belirli bir derecede emek ve sorumluluk gerektiren bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nalan Kuru, “Duygu odaklı ebeveynlik ’Bağlanma Teorisi’ üzerine temellendirilmiş çocuk yetiştirme pratiklerinden birisidir. Ebeveynlik temel olarak bakım sağlayan ebeveynlerin çocukları ile geliştireceği yetiştirme bağına odaklanıyor. Duygu odaklı ebeveynlik temel olarak içgüdüsel bağlılıktır” dedi.


Klinik Psikolog Betül Güldal ise “Ergenlikte İletişim ve Siber Zorbalık” sunumunu yaptı. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin birçok faydası olmasına rağmen sınırsız, denetimsiz ve kontrolsüz kullanımının bazı olumsuzlukları beraberinde getirdiğini söyleyen Betül Güldal, “Araştırmalar siber zorbalığın öğrencilerin okul yaşamı üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunduğunu göstermektedir. Siber zorbalığı önlemek için okul ebeveyn iş birliği sağlanmalı, okulda saygı ve güvene dayalı ilişkiler geliştirilmelidir” diye konuştu.



“Dayanıklı çocuklar yetiştirmeliyiz”


Programın kapanış bölümünde ise Klinik Psikolog Beyhan Budak “Kaos Dolu Bir Dünyada Dayanıklı Çocuklar Yetiştirmek” konulu kapanış konuşması yaptı. Programa katılan ailelere seslenen Beyhan Budak, “Hayatta kaçınılmaz olarak zorluklara ve streslere maruz kalırız. Yaşadığımız zorluklarla nasıl baş ettiğimiz ise büyük oranda ebeveynlerimiz tarafından nasıl yetiştirildiğimizle alakalıdır. Psikolojik sağlamlığı yüksek çocuklar yetiştirmeye gayret etmeliyiz” dedi.


Aşırı koruyucu bir tutum takınmanın düşünüldüğü gibi önemli olmadığını ifade eden Beyhan Budak, gerektiğinde çocukların minik ve tehlikesiz hatalar yapmasına izin vermek, toparlanabilme ve yeniden başlayabilmeyi öğrenmelerine yardımcı olacağını söyledi. Beyhan Budak gelişen yeterlilik hissinin çocukta özgüven gelişimine yardımcı olduğunu aktararak konuşmasını tamamladı. Beyhan Budak, son kısımda konukların sorularını cevapladı.



Türkiye’nin dört bir yanından aileler Momtalks’ta buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç; "Zenginlikler şehri Kayseri’mizi daha da zenginleştirmeye çalışıyoruz" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ve Türkiye Aşçılar Federasyonu Zeki Açıköz ile Kayseri Gastronomi Günleri’nde gerçekleşen Gastronomi Paneli’nde bir araya geldi. Türkiye’nin en büyük millet bahçelerinden Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde Kayseri Üniversitesi tarafından düzenlenen panelde konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bu önemli ve güzel organizasyonda emeği geçen Vali Gökmen Çiçek ile herkese teşekkür ederek, bir şehrin altyapı sorunları varken bu türden etkinliklere yönelmesinin düşünülemeyeceğini ve Kayseri’de altyapı sorunu olmayan bir şehir düzeyine ulaştıklarını dile getirdi. Yerel yönetim anlamında emeği geçen tüm belediye başkanlarına teşekkür eden Büyükkılıç, “Kayseri’mizi çok seviyoruz. Kayseri’mizde yaşayanlara hizmet etmeyi ibadet biliyoruz. Bu tür etkinlikler ile adeta zenginlikler şehri Kayseri’mizi daha da zenginleştirmeye çalışıyoruz” dedi. Başkan Büyükkılıç, Kayseri Üniversitesi’nin bir paydaştan öte Kayseri’nin bu türden alanlarda yaptığı çalışmalar ile değişik şehirlerde adeta madalyalar alarak, Kayseri’yi gururlandırmasından dolayı da Rektör Karamustafa’yı ve ekibini kutladı, akademisyenleri tebrik etti, öğrencilere teşekkür etti. Kayseri’nin hep olumlu olarak anılmaya layık bir şehir olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, “Bizim ekibimizle birlikte gerek Büyükşehir, gerek ilçe belediyelerimiz el ele vermek suretiyle, bu şehrimizi daha iyi nasıl tanıtırız, dostlarımıza nasıl hizmet ederizin kaygısından başka bir kaygımız yok. Her ürünü kendi ürünümüz gibi her işi kendi işimiz gibi biliyor, hiçbir işe kayıtsız kalmamayı çok önemsiyoruz” dedi. Kayseri’de gastronomi alanında çok büyük çalışmalar yapıldığı kanaatinde olduğunu dile getiren Büyükkılıç, el ele vermek suretiyle bunun fazlasını yapacaklarını dile getirdi. Gastronomi Günleri’nin dolu dolu geçeceğini paylaşan Büyükkılıç, gastronomi ve diğer sosyal faaliyetleri ile ilgili bilgiler vererek, yakın süreçte gerçekleşecek 7’nci Kitap Fuarı’ndan bahsetti ve herkesi fuara davet etti. Büyükkılıç konuşmasının sonunda Kayseri’nin yemek kültürü, tarihi ve turistik özellikleri ile değerlerinden de bahsederek, panel katılımcılarını bilgilendirdi. AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı ise sektöre yönelik bilgiler paylaşarak, millet bahçesinin şehre farklı bir hava kattığını ve Büyükşehir Belediyesi tarafından böylesine etkinlere ev sahipliğini yaptığını aktardı. Cıngı, Erciyes A.Ş. sorumlusu olduğu dönemde Başkan Büyükkılıç’tan, kendilerinin şehrin turizmi noktasında ne talepleri olsa ikiletmediğini söyledi. Şehrin turizm noktasında kazanımlarının artmasının gerekli olduğuna değinen Cıngı, Kayseri mutfağından da bahsederek gastronomi turizminin şehir ekonomisi noktasında büyük rolü olduğunu belirtti. Cıngı son olarak Büyükşehir Belediyesi’nin turizm alanında çok fazla katkı sağladığını dile getirerek, kentteki kültür ve turizm altyapısı ile yatırım ve çalışmaları dolayısıyla Başkan Büyükkılıç ve Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa da Erciyes Dağı gibi yüce bir dağın eteğinde kış turizmiyle, tabiatıyla, sahip olduğu kültürel değerleri ile gastronomisi ile ve bütün değerleri ile köklü, kadim kültürün bütün bileşenlerini taşıdığını ifade ettiği Kayseri’ye gelen konukları ‘hoş geldiniz’ diyerek karşıladı. Rektör Karamustafa, Büyükşehir Belediyesi’nin himayesinde, organizasyonunda, Başkan Büyükkılıç’ın destekleri ile şehrin her kurum ve kuruluşunun sahiplenmesi ile gastronomi festivalinin gastronomi şehri Kayseri’de gerçekleştirildiğine işaret ederek, söz konusu çalışmaların Türkiye turizmi açısından önemli bir değer oluşturmakta olduğunu sözlerine ekledi. Rektör Karamustafa konuşmasında, gelecek yıl Kayseri Üniversitesi ev sahipliğinde Uluslararası Gastronomi Kongresi’nin düzenleneceğini de duyurdu. Birçok turizm türü olduğunu dile getiren Rektör Karamustafa, panelde Türkiye’deki turizm ve gastronomi alanına ilişkin bilgiler paylaştı. Dünyanın en büyük gastronomi festivalinin yapılabileceği bir parkta olduklarını vurgulayan Türkiye Aşçılar Federasyonu Zeki Açıköz ise Başkan Büyükkılıç ve emeği geçen herkese Gastronomi Günleri dolayısıyla teşekkürlerini iletti. Başkan Açıköz konuşmasında ayrıca gastronomi dünyasındaki gelişmeler ve tecrübelerini aktararak yöresel tatlara ve değerlere öncelik verildiğini ve bunun gerekli olduğunu vurguladı. 868 ve 869 kodlu üretimi Türkiye’ye ait ürünlerin tercih edilmesinde duyarlılık gösterilmesi gerektiğine de işaret eden Açıköz, “İyi olmak yetmez, iyi kalmak da gerekir” diyerek gastronomiye önem vermenin şehre önem vermek anlamına geldiğini paylaştı. Açıköz son olarak Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde dünyanın en büyük gastronomi festivalinin yapılabileceğini, hatta millet bahçesinin Türkiye’nin gastronomi merkezi olabileceğini dile getirerek “Bu yapılabilir mi, başkanım gibi çalışkan belediye başkanları ve sizin gibi rektörler, bizim gibi bu işin emektarları olursa yaparız” dedi. Panel sonunda günün anısına toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.
Gaziantep Gaziantep’te “Filistin ile Dayanışma Gecesi” programı düzenlendi İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliam ve soykırımın yıl dönümü nedeniyle düzenlenen “Filistin ile Dayanışma Gecesi” programında Gazze’deki zulüm kınandı. Ortak Basın Platformu tarafından İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliam ve soykırımın yıl dönümü nedeniyle “Filistin ile Dayanışma Gecesi” programı düzenlendi. Şahinbey Kongre Merkezi’nde düzenlenen program, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başladı. İsrail’in Gazze’ye saldırılarının yıl dönümü dolayısıyla Filistin’e destek için düzenlenen programda Kudüs ve Gazze şiiri okundu. Program İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları konu alan sinevizyon gösterimi ile devam etti. Program daha sonra yapılan konuşmalar ile devam etti. Gazeteci-Yazar Hamza Mercanoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı programda Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Bulut ve Filistinli akademisyen Dr. Nihad Abunasser birer konuşma yaptı. Gazze’nin sadece Müslümanların değil insanlığın meselesi olduğunu söyleyen Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Bulut, tüm insanlığın Gazze’deki soykırıma karşı durması gerektiğini söyledi. Gazze konusundaki sorumluluğun en büyüğünün Müslümanlara düştüğünü belirten Bulut, dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırıma dikkat çekti. Gazze’nin bütün insanlıkta İslami uyanışı başlattığını belirten Bulut, "Şu anda yeryüzünün en şerefli halkı Gazze halkıdır. Gazze’de yaşayan Müslümanlar açlığa, susuzluğa ve soykırıma rağmen ABD, İngiltere ve Fransa’ya meydan okuyor. Gazze halkı ümmetin onurudur. Gazze halkı ümmetin iftiharıdır. Gazze sadece Müslümanların meselesi değil insanlığın meselesidir. Tarih 2 milyar Müslümanın Gazze’de yaşayan Müslümanları nasıl yalnız bıraktıklarını yazacaktır. Gazze ve Filistin insanlığın yüzüne vurulmuş bir şamardı, Gazze halkı muhakkak kazanacaktır. Bizim gibi heyecanını yitirmiş Müslümanların yerine, kalpleri iman ile dolu Müslümanlar geliyor. Gazze halkı muhakkak kazanacaktır" dedi. Filistinli akademisyen Dr. Nihad Abunasser de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yeni olmadığına dikkat çekti. Gazze’deki işgal ve soykırımın 100 yıldır devam ettiğini belirten Abunasser, "Aksa Tufanı’ndan bu yana Gazze’de yaşananların aslında çok küçük bir kesitini görüyorsunuz. Çünkü haberler de bir kısmını veriyor. Bu gördüğünüz dehşet korkunç manzaralar, rakamlar maalesef artık sıradanlaştı. Artık rakamalar takip ediliyor. Hatta bazıları bizi suçluyor. Sanki işgalci İsrail değil de Müslümanlarmış gibi lanse ediliyor. Bu da akıl işgalinin ispatıdır" diye konuştu.
Bursa Başkan Bozbey, “Mudanya Mütarekesi çok iyi anlatılmalıdır” Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümü münasebetiyle ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’ düzenlendi. İki gün boyunca yerli ve yabancı birçok akademisyenin Mudanya Mütarekesi üzerine görüşlerini sunduğu sempozyum, ‘Belediye Başkanları ve Kent Konseyi Başkanları Forumu’ ile sona erdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu işbirliğiyle düzenlenen ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’, iki gün boyunca yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyenin katılımıyla Mudanya’da düzenlendi. Tirilye Kültür Merkezi’nde 5 farklı oturumun düzenlendiği sempozyum, Mudanya Mütareke Meydanı’ndaki ‘Belediye Başkanları ve Kent Konseyi Başkanları Forumu’ ile sona erdi. Moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal’ın üstlendiği oturumda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ve Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan konuşmacı olarak katıldı. “Gelecek kuşaklara Mudanya Mütarekesi çok iyi anlatılmalıdır” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’na katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür etti. Mudanya Mütarekesi’nin Lozan’a giden süreçte Türkiye’nin elindeki en önemli güç olduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, bu sayede Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunun elde edildiğini anlattı. Mudanya Mütarekesi’nin basite alınacak bir süreç olmadığını ifade eden Başkan Bozbey, “9 gün süren mücadelenin sonunda kazanan taraf, Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Doğu Trakya hiç silah kullanılmadan kazanılmıştır. Gelecek kuşaklara Mudanya Mütarekesi çok iyi anlatılmalıdır. İsmet Paşa’nın mücadelesini hatırlamak gerekiyor. Türkiye’nin tapusunun elde edildiği Lozan, buradan çıkarılmış onurlu mücadelenin sonucudur. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve İsmet İnönü’yü minnetle anıyorum” dedi. “Değerlerimizi de korumak zorundayız” Mudanya’nın kültürel mirasının da konuşulması gerektiğini dile getiren Başkan Bozbey, Mudanya’nın yaklaşık 2800 yıllık tarihi birikime sahip olduğunu hatırlattı. Mudanya’nın çok kimlikli bir kent olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Üzgünüm ki kültürel miras konusunda sınıfta kalmışız. Birçok kültürel değerimizi kaybettik. ÇEKÜL’ün verdiği mücadele sonucunda kültürel mirasımız tekrar geri kazanılmaya başlandı. Mudanya Mütarekesi’ne sahip çıktığımız gibi geçmişten kalan değerlerimizi de korumak zorundayız. Geçmişte yapılan mücadeleleri kendimize örnek alarak geleceği oluşturma peşindeyiz. Kent konseyleri de halk ile resmi kurumlar arasında önemli sorumluluğu bulunan kurumlardır. Kent konseylerine bu anlamda büyük önem veriyoruz” diye konuştu. "Muazzam bir kültürün üzerinde yaşıyoruz” Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya Mütarekesi’nin gerçek değerini anlatabilmek için yola çıktıklarını, bu anlamda ciddi bir program hazırladıklarını belirtti. Katkıda bulunan herkese teşekkür eden Dalgıç, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tüm öğrencilerin Mudanya’ya gelerek Mudanya Mütarekesi’ni öğrenmesi gerektiğini vurguladı. Mudanya’da büyük bir kültürel mirasa sahip olduklarını anlatan Dalgıç, “Mudanya çok özel bir yer. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve kültürel mirası gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey, birçok kültürel mirasımızın tekrar kazanılması için bize destek oluyor. Derin bir işbirliği içerisindeyiz. Mudanya Mütarekesi bizim en önemli kültürel mirasımızdır. Denizin içerisinde de bizim kültürel mirasımız var. 11 noktada arkeolojik kalıntılar var. 2700 yıllık Myrleia antik kenti var. Muazzam bir kültürün üzerinde yaşıyoruz. O yüzden hep birlikte çok çalışıyoruz. Öte yandan kent konseyleri bizim paydaşımızdır. Birlikte önemli çalışmalara imza atıyoruz” dedi. Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, kent konseylerinin önemi ve işlevi hakkında bilgi verdi. Mudanya Mütarekesi’nin önemi üzerine de düşüncelerini açıklayan Aksoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasını sağlayan en önemli mütarekelerden birisinin Mudanya’da yapıldığını belirtti. Aksoy, “Türkiye Cumhuriyeti’nde özgür ve çağdaş bireyler olarak yaşıyorsak bunu Mudanya Mütarekesi’ne borçluyuz. Mudanya Mütarekesi’nin önemini bize unutturamayacaklarını biliyoruz. Atatürk ve İnönü sevgisi, çağdaş, demokratik ve laik ülke sevgisi içimize sinmiş bir duygudur. Hiçbir gücün bunu söküp atamayacağı bilinciyle buradayız” diye konuştu. Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan, yürüttükleri çalışmalar ve projeleri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Birçok akademisyenin katılımıyla yapılan toplantılarda 5 ana başlığın öne çıktığını anlatan Kozan, Mudanya Kent Konseyi olarak Mudanya Mütarekesi’nin neyi de ortadan kaldırdığını anlatabilmek adına iki başlık üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Kozan, “Birincisi, Mudanya Mütarekesi’yle 300 yıl süren toprak kaybı sürecine son verilmişti. Lozan Anlaşması’na giden yolda ne kadar değerli olduğunu anlatabilmek adına söylüyorum. İkincisi, Mudanya Mütarekesiyle birlikte yeni kurulan Türk ulusunun onuru ve şerefi kurtuldu. Asıl değerler bunlardır” dedi. Panelin ardından Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan tarafından Başkan Bozbey ve diğer konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.