GÜNDEM - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:21

Başkan Taban: "Size, sizleri anlayarak hizmet etmek istiyorum"

A
A
A
Başkan Taban: "Size, sizleri anlayarak hizmet etmek istiyorum"

“Genç Bakış” programları kapsamında Borsa İstanbul Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen Belediye Başkanı Alper Taban, ortak aklın önemine vurgu yaparak “Ben Belediye Başkanı olarak seçildim, hizmet etmeye çalışıyorum. Ama sizleri anlayarak daha iyi hizmet etmek istiyorum. Ana amacımız doğru iş yapmak” dedi.


İnegöl’ün geleceğini ortak akıl ile şekillendiren İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, özellikle gençlerin vizyon ve fikirlerinden faydalanmak adına yeni dönemde lise düzeyindeki okullarda “Genç Bakış” ismiyle düzenlenen gençlik buluşmalarında öğrencilerle bir araya gelmeye devam ediyor. Bu organizasyonlarda gençlerin fikir ve önerilerini dinleyen Başkan Taban, aynı zamanda öğrencilerin eleştirilerine yanıt verip isteklerini de tek tek not alıyor. Her hafta farklı bir okulda öğrencilerle bir araya gelen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın bu haftaki durağı Borsa İstanbul Anadolu Lisesi oldu.


Amacımız doğru iş yapmak


Başkan Taban okulun çok amaçlı salonunda; okul idarecileri, öğretmenler ve öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerle yapılan buluşmada kısa bir selamlama konuşması yapan Okul Müdürü Yasin Genç’in ardından mikrofonu Başkan Alper Taban aldı. İnegöl’ün değerli bir şehir olduğuna dikkat çeken Başkan Taban, şehir yönetiminde de ortak akıl ve özellikle gençlerin beklentilerinin, hayallerinin, fikir ve önerilerinin kendileri için önemli olduğunu ifade etti. Taban, öğrencileri sadece bu platformda değil rutin zamanlarda da şehir yönetimine dahil olmaya davet etti. 153 Çözüm Merkezi başta olmak üzere belediyenin tüm iletişim kanallarının açık olduğuna vurgu yaparak “Bu buluşmaları neden yapıyoruz? Geçtiğimiz dönem de başlangıçta aynı şekilde okullarımızı gezerek öğrencilerimizle bir araya gelmiştik. Burada öncelikle sizleri anlamak istiyorum. Ben evet Belediye Başkanı olarak seçildim, hizmet etmeye çalışıyorum. Ama sizleri anlayarak daha iyi hizmet etmek istiyorum. Belediyeler icra makamlarıdır, şehirleri kurmaya, yaşatmaya, yönetmeye çalışır. İçerisinde yaşayan insanların ihtiyaçlarını gidermeye çalışır. Dolayısıyla bizler de bu programlarla sizleri anlamaya çalışmak, sizlerin beklentilerini görmek, sonrasında da planlamalarımızı buna göre revize etmek istiyoruz. Aslında ana amacımız doğru iş yapmak. Alper Taban’ın sadece kendi düşüncesiyle ve bakış açısıyla hizmet etmek istemiyorum. O yüzde Genç Bakış var. Sizlerin bakış açısı da bizim için önemli. Gençlerin, yaşlılarımızın, kadınların, erkeklerin tüm vatandaşlarımızın beklentileri ve talepleri var. Bunların her birini kıymetli buluyoruz” dedi.


Gençlere tavsiyelerde de bulunan Başkan Taban, “Hayatın merkezinde sizler varsınız. Siz isterseniz her şeyi başarabilirsiniz. Yeter ki bir amacınız olsun. Uğrunda mücadele edebileceğiniz bir davanız, hedefiniz olsun. Okyanusta hedefi olmayan bir gemi, rüzgar nereye sürüklerse oraya gider. Sürüklenmemek için hedefiniz olmalı. Okuduğunuz okulun standartları çok yüksek olabilir, standart olabilir ya da vasat da olabilir. Ancak her şartta başaracak olan sizlersiniz. Fiziki şartlar tabi ki motive eder ama tek başına yeterli değildir” ifadelerinde bulundu.


Başkan Taban’ın konuşmasının ardından öğrencilere söz verildi. Şehre yönelik talep ve beklentilerini anlatan öğrenciler yaşadıkları sorunları da dile getirdi.



Başkan Taban: "Size, sizleri anlayarak hizmet etmek istiyorum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hayırsever işadamından Mersin’e 2 okul Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın himayesinde, hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında okul yapım protokolü imzalandı. Protokolle Aydoğan ailesi tarafından Tarsus’un Sucular Mahallesi’nde her biri 24 derslikli toplam 48 derslikten oluşan ilkokul ve ortaokul binası inşa edilecek. Vali Pehlivan, imza töreninde yaptığı konuşmasında, protokol kapsamında Aydoğan Ailesinin, Tarsus’ta 2 okul yaptırarak eğitim öğretim faaliyetlerine tahsis edeceğini söyledi. Şeref Aydoğan ve ailesine, kamu hizmetleri içerisinde müstesna bir yere sahip olan eğitim gibi önemli bir alanda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür eden Vali Pehlivan, "Elbette ki devletimiz yıldan yıla Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım programları çerçevesinde, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen yıl yeni okullar inşa ediyor. Özellikle de 6 Şubat’ta yaşanan deprem ve depremlerden Mersin’de çok sayıda okulumuz etkilendi. Depremden etkilenen okulları boşaltmak ve yıkmak durumunda kaldık. Hızlı bir şekilde okul yapım ve onarım çalışmalarını başlattık. Millî Eğitim Bakanlığımıza tekliflerimizi yaptık. Birçoğu yatırım programına girdi, bazı okullarda güçlendirme, bazılarında da yık yap yöntemiyle yeni okullar inşa ettik, inşa etmeye de devam ediyoruz. Deprem sonrası 1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde rekor sayılabilecek bir hızda 66 okulumuzun yapımını tamamladık ve eğitim öğretim hizmetleri verilmeye başlandı. Diğer okul inşaatlarımız da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Yeniden okul yapımı ve güçlendirme çalışmalarına devam ederken bir yandan da Mersin Valiliği olarak çeşitli platformlarda hayırseverlere çağrılarda bulunduklarını hatırlan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bugün hep birlikte bu konuda güzel bir örneğe tanıklık ediyoruz. Bu sürece çok değerli bir katkı almış oluyoruz. Hayırseverimizin katkıları ile yapılacak olan 2 okulumuzun inşaatlarını da inşallah kısa sürede tamamlayıp eğitim öğretim hizmetlerine kazandıracağız. Hayır alanında, hayır konularında adım atmak hem onu yapanları sevindiriyor hem de içinde yaşamakta olduğumuz toplumumuzu ve ülkemizi sevindiriyor. Bizim medeniyet ve milli geleneklerimizde, inanç yapımızda vakıf kültürü ziyadesiyle yerleşik bir anlayıştır. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma anlayışı aynı şekilde ziyadesiyle yerleşik ve bizi biz yapan değerler arasında yer almaktadır. Bunun somut örneklerini gördükçe diğer insanlara, çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olacağına da inanıyoruz. Elbette ki devletimiz, milletimiz adına her alanda gerekli adımları atmaktadır. Özellikle imkanı olan vatandaşlarımızın, eğitim gibi alanlarda doğrudan adım atması, bu konuda devletimizin ilgili birimleriyle iş birliği yapmak suretiyle bu tür güzel yatırımlara vesile olması da ayrı bir önem ve kıymet ifade ediyor, takdire değer bir tablo ortaya çıkıyor. Mersin’de bunun bir örneğini daha yaşamış olmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz." İmza töreninde hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan da eğitim ve öğretime destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizler gelecek nesillerimize bir nebze olsun katkıda bulunmak için böyle bir girişimde bulunduk. İnşallah bu bir başlangıç olur ve Rabbim tamamına erdirir. Bundan sonraki süreçte de herkesin desteğini bekliyoruz. Şahsım ve ailem adına Valimiz başta olmak üzere hayra teşvik eden, ilgi gösteren, destek veren herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde bulunan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından yapılan operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da geriye kalan malzemeleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise, “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardakların bulunduğu bölgenin deniz kaplumbağalarının üreme alanı olması, yıkım kararının gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek, yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık. Ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.