SAĞLIK - 06 Mart 2019 Çarşamba 11:05

Simülasyon savaşlarında elemeler tamamlandı

A
A
A
Simülasyon savaşlarında elemeler tamamlandı

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi İyi Hekimlik Uygulamaları ve Simülasyon Merkezi (USİM) tarafından Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen USİM-WARS (Simülasyon Savaşları) yarışmasının mart ayı elemeleri yapıldı.

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi İyi Hekimlik Uygulamaları ve Simülasyon Merkezi (USİM) tarafından Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen USİM-WARS (Simülasyon Savaşları) yarışmasının mart ayı elemeleri yapıldı.


BUÜ Tıp Fakültesi İyi Hekimlik Uygulamaları ve Simülasyon Merkezi tarafından düzenlenen ve TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı’nın desteklediği USİM-WARS mart ayı elemeleri tamamlandı. Türkiye’nin 6 farklı üniversitesinde tıp eğitimi gören öğrencilerin oluşturduğu takımların katıldığı yarışma 3 gün sürdü. Yarışmada Acıbadem Üniversitesi’nden katılan 300 Acıbademli takımı finale kalma başarısı gösterdi.


Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, fakülte olarak böylesine bir faaliyete öncülük edecek olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını vurguladı. Projeyi ortaya atan ve uygulanması konusunda emek veren herkese teşekkür eden Dekan Kaya, yarışmada becerilerini ortaya koyan tüm öğrencilere de başarılar diledi.


Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Züleyha Alper ise Türkiye’de ilk defa düzenlenen yarışmanın kendilerini çok heyecanlandırdığının altını çizdi. Çok sayıda fakülte ile temas kurduklarını ve ilk etapta 6 üniversitenin tıp fakültesinden yarış için takım gönderildiğini açıklayan Prof. Dr. Züleyha Alper, “Yarışmada Acıbadem Üniversitesi (300 Acıbademli), Bahçeşehir Üniversitesi (Veritas), Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (Troia), Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (Sevdaluk), Ege Üniversitesi (Periyodik Boyoz) ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (Tigers) 6 takım yer alıyor. Burada simülasyon üzerine öğrencilerimizin aldığı eğitimleri eğlenceli bir hale getireceğiz ve gelecekte yapacakları meslekleri bir nevi öncesinde onlara yarışma olarak göstereceğiz. Toplam 3 gün sürecek yarışmamızda finale kalan takımları belirleyeceğiz. Ardından Nisan ve Mayıs aylarında birer yarışmamız daha olacak. Nihayetinde de Temmuz ayında büyük finalleri gerçekleştireceğiz ve ilk USİM-WARS’ı tamamlamış olacağız. Ekip olarak hepimiz heyecanlıyız. Önümüzdeki yıllarda projemizin daha da büyüyeceğini ve Türkiye çapında bir yarışma haline geleceğini düşünüyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak bu yarışmaya öncülük etmekten de gurur duyuyoruz” dedi.


Yarışmanın içeriği hakkında bilgiler veren Proje Koordinatörü Öğretim Görevlisi Doktor M. Okan Aydın ise öğrencilere ilk gün tıbbi bilgi ve beceri, takım çalışmasının önemi ve kriz yönetimini içeren 6 farklı eğitim modülünde simülasyon temel eğitimleri verdiklerini aktardı. Okan Aydın, ikinci gün öğrencilerin öğretilen 6 alan üzerinde yarıştıklarını kaydetti.


USİM-WARS’ın 19-21 Nisan’da ikinci, 17-19 Mayıs 2019’da da üçüncü elemeleri gerçekleştirilecek. Yarışma temmuz ayında yapılacak büyük finalle sona erecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Yasa dışı tütün ticareti toplam tüketimin yüzde 20’sini oluşturuyor” Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yasa dışı tütün ticareti, devletimiz için büyük bir vergi kaybı oluştururken, küçük esnafımızın da gelirlerini tehdit eden önemli bir sorun. Her yıl tahmini olarak 100 milyar lira vergi kaybına sebep olan bu mesele, aynı zamanda 150 bin bakkal ve büfeciden oluşan küçük esnafımızın ekmek parasını da tehdit ediyor. Bu nedenle yasa dışı tütün ve mamulleri ticaretiyle mücadele yalnızca devletimizin değil, hepimizin meselesidir” dedi. Türkiye genelindeki tüm bakkallar odalarının katılımıyla gerçekleştirilen 6. TESK Çalıştayı’nda yasa dışı tütün mamulleri ticaretinin esnaf ve devlet üzerindeki olumsuz etkilerine dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yasa dışı tütün ticaretinin toplam tüketimin yüzde 20’sine ulaştığını ve bunun büyük bir ekonomik kayba yol açtığını dile getirdi. Palandöken, “Özellikle yurt dışından yasa dışı yollarla ülkemize giren sahte ve kaçak sigaralarda 2024 yılında 2021’e kıyasla belirgin bir artış yaşandı. Bugün sahte ve kaçak sigaralar toplam piyasanın yüzde 6,5’ine tekabül ediyor. Ancak sektördeki en büyük sorun vergisiz ve kontrolsüz bir şekilde piyasada yer alan açık tütün ticareti. Bu tütünlerin makaronlara doldurularak yasa dışı şekilde sigara haline getirilmesi, piyasa düzenini bozan en ciddi problemlerden biri. Yasa dışı açık tütün ve doldurulmuş makaron ticareti, toplam tüketimin yüzde 13’üne karşılık geliyor. Bu hem esnafımızın hem de devletimizin gelirlerini tehdit eden büyük bir sorun. Bu sebeple acilen bu sorunun önüne geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Caydırıcı cezalar artırılmalı” Yasa dışı tütün ticaretinin yalnızca ekonomik değil, sosyal boyutlarda da zarar verdiğini, bunun için cezaların caydırıcı olması gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Devletimiz sahada ve yasal düzenlemeler anlamında ciddi çalışmalar yürütüyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın raporlarına göre kaçakçılık yalnızca ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda terör ve suç örgütlerine finansman sağlayan çok boyutlu bir sorun. Bu nedenle yasa dışı tütün ticaretine karşı verilen mücadele, yalnızca esnafımızın gelirlerini korumakla kalmayacak, aynı zamanda devletimizin vergi gelirlerinin güvence altına alınmasını ve toplumumuzun suç örgütlerinden arındırılmasını da sağlayacaktır. Bu mücadelede caydırıcı cezaların artırılması ve etkin denetim mekanizmalarının devam etmesi elzemdir. Küçük esnafımızın hakkını ve gelirini koruyacak, adil bir piyasa düzeni sağlayacak her adımı destekliyoruz. Birlikte mücadele ederek bu sorunun üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.
Bursa Fırtına Bursa’da adeta insanları uçurdu, kadınlar ve çocuklar zor anlar yaşadı Bursa’da dün geceden beri etkili olan şiddetli fırtına şehirde hayatı adeta felç etti. Sabah saatlerinde işe gitmek isteyen insanlar ve okula gitmek isteyen çocuklar fırtınanın etkisiyle adeta uçtu. Bir çocuğun sürüklenmemek için direğe tutunarak beklemesi ise dikkat çekti. Birçok noktada ağaç, tabela devrilmesi ihbarı geldi. Dün gece başlayan ve 50 kilometre hızla etkili olan lodosun bugün öğle saatlerinde 70 kilometre hıza ulaşması bekleniyor. Bu akşama kadar devam etmesi beklenen fırtına hayatı durma noktasına getirdi. Kent merkezinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda vatandaşlar lodos sebebiyle yürümekte güçlük çekti. Küçük bir kız çocuğu annesine ve trafik ışıklarının direklerine tutunarak hayatta kalmaya çalıştı. Özellikle kadınlar ve çocuklar zor anlar yaşadılar. Bir çocuk ise annesinin elini bırakınca yere düştü. Kentin üst kesimlerinde bir çok noktada reklam tabelası yıkıldı, ağaçların dalları kırıldı. Cumhuriyet Caddesi’nde seyyar simitçi arabası ise devrilerek hasar gördü. Mollaarap Mahallesi’nde çatı parçaları sokağa uçtu. Alemdar Mahallesi’nde kırılan ağaç yola devrildi. Temizlik görevlileri ise kırılan ağaç dalları ile uçan yaprakları temizleyerek mazgallarda muhtemel yağış sonrası sel yaşanmaması için tedbir aldılar. İtfaiye ekipleri gece boyunca ve sabah saatlerinde bir çok noktada tehlike oluşturan çatı parçası, reklam tabelasına müdahale etti Öte yandan Meteoroloji yetkilileri fırtınanın bugün de etkili olacağını, vatandaşların dikkatli olması gerektiğini dile getirdiler.
Mersin Türkiye kıyılarında sadece 120 tane: Akdeniz fokları yeni yavrular da dünyaya getiriyor Mersin’de zaman zaman sahil kenarlarına görünen ve nesli tükenme tehlikesi altında olan Akdeniz foklarının her yıl düzenli olarak takibini yapıldığı ve ülke genelindeki sularda yaklaşık 120’nin üzerinde olduğu öğrenildi. Akdeniz fokları ile ilgili çalışmalar yapan ODTÜ Deniz Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Meltem Ok, özellikle yuvalarda foto kapanlarla takiplerinin yapıldığını yeni yavruların da olduğunu söyledi. IUCN kriterlerine göre nesli kritik derecede tehdit altında olan, tüm dünyada yaklaşık bin, Türkiye kıyılarında ise 120’den fazla olduğunu belirlenen foklarla ilgili Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) Mersin Erdemli’deki Deniz Bilimleri Enstitüsü koordinesine koruma ve takip çalışmaları gerçekleştiriliyor. Daha önce Türkiye kıyılarında yaklaşık 100 civarında Akdeniz foku kaldığı bilinirken yapılan çalışmalarda bu rakamın 120’inin üzerinde olduğu belirlendi. Yeni yavruların da dünyaya geldiği fokların 25’inin ise Mersin kıyılarında korunan alanlarda bulunduğu belirtildi. Akdeniz fokları ile ilgili çalışmalar yapan ODTÜ Deniz Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Meltem Ok, özellikle yuvalarda foto kapanlarla takiplerinin yapıldığını yeni yavruların da olduğunu ifade etti. "Mersin kıyılarında 25, Türkiye kıyılarında 120’nin üzerinde" Akdeniz foklarının Mersin kıyılarının güzide türlerinden bir tanesi olduğunu belirten ODTÜ Deniz Bilimleri Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Meltem Ok," Bu konunda ODTÜ 1994 yılından beri Türkiye kıyılarında çalışmalara devam ediyor. Özellikle Mersin, Antalya ve Hatay Antakya kıyılarında çalışıyoruz. Mersin kıyıları özellikle önemli. Zaten Doğu Akdeniz’deki çalışmalar Mersin kıyılarında başladı. Alanı yıllar içerisinde genişlettik. Şuanda Mersin kıyılarında 25’in üzerinde bireyimiz var. Doğu Akdeniz’deki bizim çalışma alanımız içerisinde ise 50’nin üzerinde tanımlı bireyimiz var. Bunları yuvalarında tam zamanlı olarak foto kapanla takibini yapıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye kıyılarında ise 120’nin üzerinde birey var. Kıyılarımızda böyle nadir Akdeniz foklarının barınıyor olması sevindirici ve çok önemli" dedi. "Yeni yavrulara da rastlıyoruz, bu bizim için sevindirici" Aslında uzun yıllar Türkiye kıyılarında Akdeniz foklarının 100 civarında olarak değerlendirildiğini hatırlatan Ok, "Sosyal medya, foto kapan, teknolojik kaynakların ilerlemesi, gözlemler ve vatandaş kaynağı ile gelen bilgilerle kapsamlı bir çalışma gerçekleştirebiliyoruz. Bir artış olduğundan bahsedemeyiz şuanda stabil bu sevindirici. Yaptığımız çalışmalarda yeni yavrulara da rastlıyoruz. Tabi bu bizim için sevindirici. Bunları da envantere kaydediyoruz. Her sene Akdeniz fokları bu dönemde yavru yapıyor. Bu yavrular özellikle 4 ay gibi bir zaman anne sütüyle besleniyor. Ancak fırtına ve olumsuz hava durumlarında zaman zaman anneyle koptuğunu da biliyoruz. Yavruların ergin hale gelmesi için 6-7 seneyi bulduğu için koruma çok önemli" diye konuştu. Enstitünün kampüs alanındaki sahile de fokların geldiğine dikkat çeken Ok, bulundukları alanın da koruma alanlarında yer aldığını ve her türlü avcılığa yasak olduğunu kaydetti.