GENEL - 03 Temmuz 2023 Pazartesi 12:15

Pirimi zamanında yatırılmayan EYT’lilere kötü haber

A
A
A
Pirimi zamanında yatırılmayan EYT’lilere kötü haber

Hükümetin geçtiğimiz 3 Mart tarihinde resmen yürürlüğe koyduğu ve 2.

Hükümetin geçtiğimiz 3 Mart tarihinde resmen yürürlüğe koyduğu ve 2.5 milyon kişinin faydalandığı EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile ilgili Yargıtay’dan emsal nitelikte bir karar çıktı. Çalışmasına rağmen sigorta pirimi yatırılmayan EYT adaylarının geç kaldığına dikkat çeken Yüksek Mahkeme, SGK’ya bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiğine hükmetti.


EYT düzenlemesiyle birlikte iki buçuk milyon kişi emekliliğe hak kazanırken yüz binlerce insan ise EYT düzenlemesinden faydalanmak için mahkeme kapılarını aşındırıyor. Çalışmalarına rağmen işverenlerin sigorta primini yatırmadığı çalışanlar, mahkemelerde hak arıyor. İş Mahkemesi’ne müracaat eden davacı EYT adayı 1999’da çalışmasına rağmen SGK’ya priminin yatırılmadığını öne sürdü. Avukatlık bürosunda 1 Nisan 1999 tarihinde çalışmaya başlamasına rağmen çalışmalarının 23 Nisan 2000 tarihine kadar olan kısmının kuruma bildirilmediğini ancak 1 Nisan 1999 tarihinde başlayan çalışmalarının işe girişinin yapıldığı 24 Nisan 2000 tarihine kadar ve sonrasında aralıksız devam ettiğini dile getirdi. Dava konusu edilen dönem yönünden hak düşürücü sürenin geçmediğini ve fiili çalışmanın tanık anlatımlarıyla ispat edileceğini ileri sürerek davalıya ait işyerinde 1 Nisan 1999-23 Nisan 2000 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etti. Davalı davacının ilk sigorta girişinin yapıldığı 24 Nisan 2000 tarihinden önce dava dilekçesinde belirtilmiş olan 1 Nisan 1999-23 Nisan 2000 tarihleri arasında tarafına ait işyerinde kesintisiz çalıştığını ve herhangi bir itirazının olmadığını beyan etti.


Davaya müdahil olan SGK ise davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde bordrolarda isminin bulunmadığını, fiili çalışma olgusunun kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savundu. Tarafları dinleyen mahkeme, davacı tarafça bildirilen ve resen tespit edilen komşu işyeri tanıklarının da kesintisiz çalışma iddiasını doğruladıkları, beyanlarının birbirleriyle tutarlı ve bordro tanığının beyanları ile de uyumlu olduğuna dikkat çekti. Tüm dosya çerçevesinde deliller ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya ait işyerinde hizmet akdi ile çalıştığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya ait iş yerinde 1 Nisan 1999-23 Nisan 2000 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verdi. SGK kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi itirazı reddetti. SGK bu kez kararı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi zamanaşımı sebebiyle kararın bozulması gerektiğine hükmetti. Yeniden görülen davada Mahkeme, ilk kararında direndi. SGK’nın temyiz etmesiyle bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.


Milyonlarca bir kişinin bir umutla beklediği karar, oy çokluğu ile alındı. Genel Kurul kararında, davalı işveren tarafından 24 Nisan 2000-03 Mayıs 2000 tarihleri arasında davacı adına hizmet bildirimi yapıldığı, davacının tespitini talep ettiği ve uyuşmazlık konusunu oluşturan 01 Nisan 1999-23 Nisan 2000 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin davalı işverence bildirim yapılmadığına dikkat çekildi.


Kararda şöyle denildi:


"Bildirim öncesi çalışma süresi bakımından 24 Nisan 2000-03 Mayıs 2000 tarihleri arasındaki çalışma döneminin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiği ancak eldeki davanın 05 Kasım 2020 tarihinde açıldığı gözetildiğinde uyuşmazlık konusu 01 Nisan 1999-23 Nisan 2000 tarihleri arasındaki bildirim öncesi çalışma dönemi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği sonucuna ulaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, davacının 24 Nisan 2000-03 Mayıs 2000 tarihleri arasında Kuruma bildirilen hizmetleri sebebiyle dava konusu dönem ile birlikte birleşen blok çalışmalarının bulunması hâlinde davanın yasal dayanağını oluşturan ve 5510 sayılı Kanun’un 86’ncı maddesi ile paralel düzenleme içeren 506 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin dolduğundan söz etmenin mümkün olmadığı konuşulmuştur. Bu itibarla direnme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bozma sebebine göre incelenmeyen davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır. O hâlde direnme kararı oy çokluğu ile bozulmuştur".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya X-ray’den koliyle geçirilen maymun, güvenlik görevlisinin dikkatiyle fark edildi Antalya şehirlerarası otobüs terminaline Ankara’dan gönderilen bir kolinin içerisindeki ‘Rhesus’ türü maymun, x-ray cihazından geçtiği sırada güvenlik görevlisinin dikkati sayesinde fark edildi. Teslim alınmayınca otogardaki emanet odasına götürülen koliyi emanetten almaya giden şahıs hakkında, beslenmesi yasak maymun nedeniyle tutanak hazırlandı. Şahsın, hediye gönderilen kolide ne olduğunu bilmediğini söylediği öğrenildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne ilginç bir olay yaşandı. Ankara’dan otobüsle gönderilen bir koli, teslim alan olmayınca otogarın emanet odasına götürülmek istendi. Koli, gelen yolcu peronundan otogar içerisine götürüldüğü sırada x-ray cihazından geçirildi. Cihazdan kolinin içinde bir canlı olduğunu fark eden güvenlik personelleri koli içerisinde ahşap delikli kutunun içinden maymun çıkınca neye uğradığını şaşırdı. Koliyi almaya gelen kişiye tutanak hazırlandı Bir süre sonra ise kolinin gönderildiği M.K., emanet odasına gelip koliyi almak istedi. M.K. hakkında, Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıta ve Doğa Koruma ekipleri tarafından tutanak hazırlandı. M.K, hayvanın kendisine hediye olarak gönderildiğini ve kutunun içerisinde ne olduğunu bilmediğini söylediği öğrenildi. "Önce kedi sandık" Maymunu fark den güvenlik personeli, "Görüntüden nasıl bir canlı olduğundan emin olamadım. Önce kedi sandık, ancak sonra maymun olduğunu keşfettik” dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkına götürülen yavru maymun, sağlık kontrolünün ardından 15 gün rehabilitasyona alınacağı öğrenildi