KÜLTÜR SANAT - 25 Kasım 2024 Pazartesi 13:01

Öğretmenler, gönüllerince eğlendi

A
A
A
Öğretmenler, gönüllerince eğlendi

Osmangazi Belediyesi, Öğretmenler Gününde düzenlediği konser ile unutulmaz bir gece yaşattı.


Osmangazi Belediyesi, Öğretmenler Günü’nde anlamlı bir konsere imza attı. Osmangazi Türk Sanat Müziği Korosu, öğretmenler için sahne aldı. Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konsere, öğretmenlerin ve müzikseverlerin ilgisi büyük oldu. Şef Rüştü Şentürk yönetimindeki koro üyeleri, seslendirdiği birbirinden güzel şarkılar ile öğretmenlere müzik ziyafeti sundu.


Konserde, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk anısına ve bütün öğretmenler için birbirinden güzel eserler seslendirildi. Osmangazi Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu, performansıyla alkış aldı. Yaklaşık 2 saat konser süresince eğlenceli saatler yaşayan öğretmenler, yılın stres ve yorgunluğunu bir nebze de olsa üzerlerinden attı.



Öğretmenler, gönüllerince eğlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da ‘’Şiddetle mücadelede el ele’’ programı Erzurum’da “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında farkındalık programı düzenlendi. Erzurum Valiliği himayesinde, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinasyonunda Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür ve Gösteri Merkezinde düzenlenen "Şiddetle Mücadelede El Ele" programı İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı. Programda daha sonra kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve çözüm yollarını vurgulayan bir video gösterime sunuldu. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, programda yaptığı konuşmada kadına yönelik şiddetin yalnızca bireyleri değil, toplumun temel yapısını da sarstığını ifade etti. Aykut, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Kadına yönelik şiddet, insanlığa ihanettir. Kadınlarımızın, bugün ve her gün insan onuruna yakışır, şiddetten uzak bir hayatı hak ettiğine inanıyoruz. Şiddetsiz bir toplum, kadınlara verilen değerle mümkündür. Bugün burada, kadınların en temel insan haklarından biri olan şiddetsiz bir yaşam hakkını savunmak ve bu hakkı güçlendirmek için bir araya geldik. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, dünyanın dört bir yanında kadınların sesini duyurmak, toplumsal farkındalığı artırmak ve çözüm için somut adımlar atmak adına önemli bir fırsattır. Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireyleri değil, aileleri, toplumları ve hatta nesilleri etkileyen derin bir insan hakları ihlalidir. Bu şiddet türü; fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik boyutlarıyla kadınların yaşamını, sağlığını ve geleceğini tehdit etmektedir. Her gün bir kadının bu korkuyla yaşadığı bir dünyada, hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise, "Kadını dışlayan, kadına haksızlık yapan, kadına şiddet uygulayarak onurunu zedeleyen bir toplum, insan varlığının yarısından vazgeçmiş demektir." ifadeleriyle, kadına yönelik şiddetin toplumsal yapımız üzerindeki yıkıcı etkisini net bir şekilde ifade etmiştir’’ Kadına yönelik şiddet konusunda sıfır tolerans ilkesiyle hareket edildiğini ifade eden Aykut, ‘’Ülke olarak, bu mücadelede önemli adımlar atıyoruz. Bizler de Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, şiddete karşı sıfır tolerans anlayışıyla hareket ediyoruz. Kadınların güvenliği ve haklarının korunması için tüm mekanizmalarımızı seferber etmiş durumdayız. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), ALO 183 Sosyal Destek Hattı, kadın sığınma evleri ve farkındalık kampanyaları gibi projelerle, şiddete maruz kalan kadınlarımıza destek sağlıyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yalnızca devletin değil, toplumun tüm kesimlerinin dayanışmasını gerektiren bir meseledir. Bu noktada, eğitim, farkındalık çalışmaları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırma çabalarımızın önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Dünyada her şey kadının eseridir anlayışıyla, çocuklarımıza eşitlik, saygı ve sevgi temelli bir dünya görüşünü aşılamak, daha adil bir geleceğin temel taşı olacaktır. Neşet Ertaş’ın da dediği gibi: "Kadın insandır, biz insanoğluyuz. "Kadına yönelik şiddeti önlemek, yalnızca kadınlar için değil, toplumun tüm bireyleri için daha huzurlu ve güvenli bir gelecek inşa etmenin anahtarıdır. Bugün buradan bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz: Şiddete sıfır tolerans!Her birimizin, bireysel ve kurumsal olarak bu mücadeleye katkı sağlama gücü ve sorumluluğu vardır. Kadınların yaşamlarını tehdit eden bu karanlık soruna karşı, hep birlikte dur diyebiliriz. Son olarak, bu konuda farkındalık oluşturmak için çaba gösteren, emek veren tüm paydaşlara ve bugün burada bizimle olan siz değerli katılımcılara teşekkür ediyorum. Kadına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya mümkün ve bu dünyayı birlikte inşa edebiliriz’’dedi. Kadın Destek Uygulaması (KADES) tanıtımının yapıldığı programda, kadınların güvenliği için teknolojinin sunduğu imkânlar anlatıldı. Emniyet ve Jandarma ekiplerinin hazırladığı videolarla uygulamanın işleyişi hakkında bilgi verildi. Programda konuşan Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri, Rehberlik Ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Başaran Gençdoğan, farkındalığın şiddetle mücadelenin temel taşı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gençdoğan, kadına yönelik şiddetin yalnızca bir birey sorunu değil, toplumsal bir yara olduğunu belirterek, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla çözüm odaklı yaklaşımların önemine dikkat çekti. Programın bir diğer dikkat çekici etkinliği ise Dr. Derya Sahil Eroğlu’nun solo müzik dinletisi oldu. Müzik dinletişinin ardından katılımcılara plaket takdim edildi. Program, “Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir” mesajının vurgulandığı kapanış konuşması ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Programa Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Erzurum Baro Başkanı Mesut Öner, kamu kurumları, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Antalya 19 yaşındaki Fatma’nın kalbi, 32 yaşındaki Mehmet’te yaşayacak Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşında Fatma Sude Uran’ın bağışlanan kalbi, Prof. Dr. Ömer Bayezid ve ekibi tarafından Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde acil kalp bekleyen Mehmet Yıldırım’a nakledildi. Yeni kalbine kavuşan Yıldırım, “Yeni bir hayat, yeni bir yaşam. Çok şükür kurtuldum. Bağışçı aileden Allah razı olsun. Allah gani gani rahmet eylesin çocuklarına” dedi. Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da saat 03.00 sıralarında Burdur’un Gölhisar ilçesi Yamadı köyü Gölhisar-Çavdır kara yolunda Mustafa K. (21) idaresindeki 07 DB 099 plakalı hafif ticari araç kontrolden çıkarak takla atmış, kazada sürücü Mustafa K. ile yolculardan İrem M. (18) yaralanırken Hasret Akbaş (21) olay yerinde hayatını kaybetmiş, Fatma Sude Uran (19) ise ağır yaralı olarak Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yoğun bakımda tedavisi süren Fatma Sude Uran’ın beyin ölümü gerçekleşti. Kalbi, karaciğeri ve böbrekleri bağışlandı Burdur Devlet Hastanesi Organ Nakil Birimi tarafından aile ile yapılan görüşme sonrasında Fatma Sude Uran’ın organları bağışlandı. Yapılan tetkikler sonrasında genç kızın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğinin alınması kararlaştırıldı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakil Merkezi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Merkezi’nden özel ekipler nakil için Burdur’a geldi. Burdur Devlet Hastanesi’nde sabah saatlerinde başlayan ve başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat sonrasında alınan kalp, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde nakil bekleyen hastaya, karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sağ böbrek Antalya Medical Park Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sol böbrek ise Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledilmek üzere gönderildi. Ameliyatına çok sayıda doktor girdi Bağışın ardından Sude’nin kalbi Türkiye genelinde acil kalp bekleme sırasındaki Mehmet Yıldırım’a (32) uyumlu olduğu belirlendi. Antalya’dan Burdur’a giden bir ekip Fatma Sude Uran’ın kalbini alırken, nakil için bekleyen Mehmet Yıldırım hastaneye çağrıldı. Kalbin gelmesinin ardından Prof. Dr. Ömer Bayezid başkanlığında ve Prof. Dr. Cengiz Türkay, Prof. Dr. Ozan Erbasan, Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, Doç. Dr. Salih Özçobanoğlu, Dr Abdullah Maşta, Dr. Üzeyir Tapdığı, Dr. Polen Gündoğdu, Dr. Rabia Saygın, Dr. Yakup Bacak, Dr. Sefa Yiğit, Dr. Mustafa Esen, Dr. Ahmet Selçuk, Dr. Esen Asanbaev ve Dr. Ahmet Biter’den oluşan ekip, 3 saatlik başarılı operasyonla Fatma’nın kalbini Mehmet Yıldırım’a nakletti. İlk sözleri: “Yeni bir yaşam, yeni bir hayat” Nakilin ardında sağlığına yeniden kavuşan Mehmet Yıldırım, “Yaklaşık 1 yıldır bekliyordum. Zaten acil programdaydım. Doğuştan bu rahatsızlığım vardı. Son 2 yıldır nüksetmiş, durumum ağır olmaya başlamıştı. Çok şükür kurtuldum. Bağışçı aileden Allah razı olsun. Allah gani gani rahmet eylesin çocuklarına. Mekanı cennet olsun. Herkesin bağış yapması gerekiyor. Benim kardeşim de hemşire ve o da bütün organlarını bağışladı. Yeni bir hayat, yeni bir yaşam. Ömer hocam, nakil ve yoğun bakım ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi. “Çok sevindiler” Prof. Dr. Ömer Bayezid ise Yıldırım’ın Sağlık Bakanlığının 10 yıldır kalp nakil listesinde beklediğini ve 3 saat süren başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştuğunu kaydetti. Daha önce iki kez nakil için Yıldırım’ın çağrıldığını ancak uyum sağlanamadığını aktaran Bayezid, “Çok sevindiler. Daha önce iki defa çağırmıştık uymamıştı ama bu defa uydu. Bu hastamız çok genç ve hak eden bir hasta. Kalp kasının kasılma yeteneğini kaybetmişti. Ameliyatı güzel seyretti. 3 saat içerisinde taktık. 3 gündür yoğun bakımda ve bir sorunu yok. Bir süre sonra da normal servise çıkaracağız” ifadelerini kullandı. “İlk kalp nakli yaptığımız hasta 26’ncı senesinde” Organ bağışı için de çağrıda bulunan Bayezid, “İlk yaptığımız kalp nakli 26’ncı senesinde. 26 yıldır hiçbir sorunu yok ve başkasının kalbi ile yaşıyor. Başka bir hastamız yaklaşık 3 bin metreden fotoğraf yolluyor. Organ naklinin önemini burada vurguluyoruz. Organ naklinin önemi anlaşılınca bağışlanan sayıda da artış olacak” diye konuştu.