KÜLTÜR SANAT - 11 Ekim 2024 Cuma 12:18

Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı kutlandı

A
A
A
Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı kutlandı

Zaferle sonuçlanan Büyük Taarruzun ardından’ Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin siyasi ve diplomatik alanda kazandığı ilk zafer olan, uluslararası alanda kabul gören Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı etkinliklerle kutlandı.


Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasının 102’inci yılı Mütareke meydanında saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, 102 yıllık barışa ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Dalgıç, “Cumhuriyet değerlerinin coşkuyla yaşandığı Mudanya’da barış ve kardeşliğe atılan imzayı 102 yıl sonra hep birlikte kutluyoruz. Çanakkale’de Yüzlerce şehit verip kazandığımız zafere rağmen yin düşman işgaline uğradık. Çünkü bu zaferi onaylayacak imzalarımız yoktu. Bu sebeple Mudanya’da Gerçekleşen ve 9 gün boyunca süren Mütarekeler sonunda zaferimizi tescil ettirerek yurdumuzda barışa giden yolu açmış olduk. Üstelik atılan bu imzalar 1. Dünya savaşının sona erdirilmesine sebep olduğundan Dünyada da barışı sağlamış olmanın zaferini ve haklı gururunu yaşadık. 102 yıl önce Mudanya Mütarekesi ile atılan barış ve kardeşlik imzasının ışığında, bugünden geleceğe, bizlere bu aziz vatanı emanet eden başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, büyük bir diplomasi zaferine imza atan İsmet İnönü’ye, sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Onların bıraktığı emanetleri canımız pahasına koruyacağımıza söz veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatacağız” diye konuştu.


Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi ise, "19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan ve yaklaşık 3,5 yıl süren milli mücadelemiz 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla fiilen sona ermiştir. 3 Ekim 1922 Salı günü saat 15.15’te görüşmelerine başlanıp 11 Ekim 1922 Çarşamba sabahı saat 06.00’da imzalanan Mudanya Mütarekesi, İsmet İnönü’nün askeri başarısının yanı sıra diplomatik alanda da göstermiş olduğu kararlı ve dik duruşuyla kazanılmış siyasi bir zaferdir. Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri safhasını sona erdirmiş, hukuki sürecini başlatmış ve Lozan’da imzalanacak olan barış antlaşmasının zeminini hazırlamıştır. Mondros’tan Lozan’a giden yol Mudanya’ dan geçmiştir. İsmet Paşa bir asker olarak oturduğu masadan Lozan’da Türkiye’yi temsil edecek bir diplomat olarak kalkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere en büyük armağanı ve emanetidir. Çok zor şartlar altında kahramanlık destanlarıyla kurulan Devletimizi, sonsuza kadar korumak ve yaşatmak hepimizin ortak sorumluluğumuzdur" dedi.


Mudanya Mütarekesinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen sportif müsabakalarda müsabakalarında dereceye girenlere madalya ve kupaları takdim edildi. Tören Uludağ Üniversitesi Folklor Kulübünün halk oyunları gösterisi ile sona erdi. Tören sonrası protokol Mütareke evini gezerek görevliler tarafından bilgilendirildi.



Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Başkan Altay: “Ölenlerle aynı ırktan olmamanız sizi adaletten uzaklaştıracaksa bu düzen nasıl devam edecek?” Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG 2024 Dünya Konseyi’nin yapıldığı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ev sahipliği yapan Lahey’de herkes için adalet çağrısında bulundu. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hollanda’nın Lahey şehrinde düzenlenen UCLG 2024 Dünya Konseyi’nde, başkan olarak son bir yılda yaptıkları çalışmaları anlattı, İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki zulmüne dikkat çekti. “İsrail’i durdurmazsak tüm dünya geri dönülemez bir savaşın ortasında kalacak” Dünya Konseyi açılışında yaptığı konuşmada gezegeni tehdit eden savaşların, zulüm ve soykırımların karşısında en güçlü şekilde durmaya devam edeceklerini bir kez daha yineleyen Başkan Altay, İsrail rejiminin, sürdürdüğü sistematik saldırılarla, içlerinde çocukların ve kadınların da bulunduğu on binlerce masumu, tüm dünyanın gözü önünde katletmeye devam ettiğini söyledi. Başkan Altay, “Şehirlerin bombalarla yakılıp yıkıldığı; çocuk, kadın ve yaşlıların her gün yüzlercesinin öldürüldüğü bu canilik, artık Gazze’yi de aşarak Lübnan’a da ulaşmış durumdadır. Birleşmiş Milletler’i dahi yok sayan bu gözü kararmış caniler, dini fanatizmlerini bahane ederek, önce bölgeyi sonra da dünyayı adeta bir ateş çemberi haline getirmeyi amaçlamaktadır. Her programda defaatle dile getirdiğim gibi; İsrail’in gerçekleştirmiş olduğu bu katliamları, hemen şimdi durduramazsak, tüm dünya geri dönülemez bir savaşın ortasında kalacaktır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ev sahipliği yapan Lahey şehrinde buluştuğumuz bu günlerde yeniden herkes için adalet çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu. Başkan Altay, Netenyahu’nun uluslararası ceza mahkemesindeki davasının hemen sonuçlandırılmasını istedi Ukrayna-Rusya savaşı kapsamında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınan davada başsavcının çağrısının ardından 24. günde Putin için yakalama kararı çıkarıldığını, ancak insanlık dışı tutumunu sürdüren Netanyahu için başlatılan yargılama sürecinin üzerinden 4 ay geçmesine rağmen halen somut bir kararın alınmaması nedeniyle Gazze’deki soykırımın uzadığına dikkat çeken Başkan Altay, “Ayrıca Filistin’in 2009’da yaptığı başvuruya rağmen İsrail rejimindeki hiçbir yetkili için karar alınmadı. İsrail’in yaptığı tüm eylemlere rağmen herhangi bir ceza verilememesi adeta soykırıma üstü kapalı onay verildiği yorumlarına yol açmaktadır. Özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, BBC’ye verdiği röportajda birçok lider ve delegenin kendisini arayarak Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmaması için tehditte bulunduklarını belirtmiştir. Bu durum bile dünya liderlerinin bazılarının adalet anlayışının ırklara ve inanışlara göre şekillendiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi. “Bir kez daha buradan tüm dünyayı harekete geçmeye çağırıyorum” “Ölenlerin sizinle aynı ırktan olmaması sizi adaletten uzaklaştıracaksa bu düzen nasıl devam edecek?” diye soran Başkan Altay, “Hiç kimse tarihte yaşadığı haksızlıkları bahane ederek insanlara zulmedemez. Masum insanların seslerine kulaklarımızı kapattığımız sürece bu düzen böyle sürüp gidecek ve yarın çok geç olduğunda büyük bir utanç duyacağız. Bir kez daha buradan tüm dünyayı harekete geçmeye çağırıyorum. Tarih boyunca yaşadığımız üzüntüleri yeniden yaşamamak, hayatını kaybeden masum insanları iş işten geçtikten sonra anmak için büyük soykırım müzeleri yapmamak ve zaten kötüye giden dünyamızı masum çocukların kanları ile daha da uçuruma sürüklememek için somut adımlar atılmalıdır” ifadelerini kullandı. “İnsan hakları ihlallerine maruz kalan kardeşlerimizin sesini duyurmak için gayret ettim” Başkan Altay, Dünya Konseyi kapanış oturumunda da UCLG Başkanı olarak son bir yılda yaptıkları çalışmaları anlattı. Küresel ortaklıklar kurmaya ve güçlendirmeye devam ettiklerini belirten Başkan Altay, “Bu ortaklıklar sesimizi duyurmak ve vizyonumuzun küresel politikalara yansımasını sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır. Ortaklıklarımız sayesinde yerel ve bölgesel yönetimlerin barınma, suya erişim ve barışın inşası gibi kilit konularda seslerini duyurmalarını sağladık” diye konuştu. Dünyanın, insan hakları açısından tarihin en kötü dönemlerinden birini yaşadığını vurgulayan Başkan Altay, şöyle devam etti: “Bu yüzden barış için varımızı yoğumuzu ortaya koymak zorundayız. Geçtiğimiz yıllarda Ukrayna ile başlayıp, Filistin ile tırmanan ve şimdi de Lübnan’la devam eden insanlık adına utanç verici sahnelerin ortadan kalkması ve barışın tesis edilmesi hepimizin ortak isteğidir. İsrail’in sürdürdüğü kısıtlayıcı politikalar sebebiyle, UCLG-MEWA Başkanı ve El Halil Belediye Başkanı Tayseer Abu Sneineh bugün bu toplantıya katılamamıştır. Kendisine İsrail tarafından seyahat yasağı uygulanmış ve yarı yoldan döndürülmüştür. El Halil, savaşın yoğun bir şekilde sürdüğü Gazze’den uzak olmasına rağmen bölge teşkilatımızın başkanı olan bir belediye başkanının seyahat etme hakkı elinden alınarak burada aramızda bulunması engellenmiştir. UCLG Başkanlığım döneminde başta Tayseer Abu Sneineh ve insan hakları ihlallerine maruz kalan tüm kardeşimizin sesini duyurmak için katıldığım tüm platformlarda onların bir an önce barışa kavuşması gerektiğini ve suçluların ceza almasının zorunlu olduğunu dile getirmeye gayret ettim.” “Dayanışma içinde çalışmaya devam edelim” Çabalarının BM Genel Sekreterinin Yerel ve Bölgesel Yönetimler Danışma Grubunun çalışmalarına da yansıdığını kaydeden Başkan Altay, “Yorulmak bilmeyen çabalarınız ve bu organizasyona olan sarsılmaz bağlılığınız için hepinize teşekkür etmek istiyorum. Özellikle de meslektaşlarım olan başkanlık makamındaki arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Birlikte, içinden geçtiğimiz zor zamanlara rağmen, insanları ve gezegeni eylemlerimizin merkezine koyan bir hareket inşa ettik. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünyaya doğru olan yolculuğumuz henüz sona ermiş değil, hatta pek çok insan için çok üzücü ve acı verici bir dönemden geçiyoruz. Ancak ortak bir vizyon üzerinde birlikte çalışabileceğimizden eminim. Yerel eylemin gücüne olan inancımızla birleşerek ve bakım, eşitlik ve dayanıklılık ilkeleriyle hareket ederek dayanışma içinde çalışmaya devam edelim” cümleleriyle konuşmasını tamamladı. Başkan Altay, konuşmaların ardından bir yıldır sürdürdüğü Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Başkanlığı’nı Lahey Belediye Başkanı Jan Van Zanen’e devretti. Ekvador’un Pichincha Eyaletiyle kardeş şehir anlaşması imzalandı UCLG Dünya Konseyi toplantısı esnasında uluslararası temaslarda da bulunan Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ekvador’un Pichincha Eyalet Valisi Paola Pabon ile iki şehir arasında kardeş şehir ilişkisi başlatan protokole imza attı. Başkan Altay büyükelçi Ünal’ı ziyaret etti Başkan Altay, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman ile Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal’ı da ziyaret etti. (TH-FM-NSO-Y)
Ankara AK Parti’den Filistin için uluslararası konferans AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, 15 Ekim’de Filistin’in geleceğini ele alan uluslararası bir konferans düzenleyeceklerini açıkladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı ve AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 15 Ekim’de AK Parti Genel Merkezi’nde üç oturum halinde Filistin’in geleceğini ele alan bir konferans düzenleyeceklerini açıkladı. Sırakaya, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nin (AB) işlevsiz hale geldiğini ifade etti. BM’nin İsrail tarafından genel sekreterin istenmeyen kişi ilan edilmesine karşı tavır alamadığını belirten Sırakaya, bu durumun BM’nin işlevsizliğinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Sırakaya, Gazze’deki krizin 7 Ekim’de başlamadığını, 75 yıllık bir süreç sonucunda İsrail’in Filistin topraklarının yüzde 85’ini kontrol ettiğini ve Filistin’in bu duruma haksız bir şekilde itildiğini vurguladı. Sırakaya, Gazze’de 1,9 milyon insanın yerinden edildiğini belirterek, savaşın bilançosunun çok ağır olduğunu söyledi. Toplamda 52 bin insanın hayatını kaybettiğini, bunlardan 17 bininin çocuk olduğunu ve 36 bebeğin açlıktan öldüğünü ifade eden Sırakaya, sağlık çalışanlarının ve gazetecilerin de hedef alındığını vurguladı. Gazze’nin bir açık hava cezaevinden açık hava mezarlığına dönüştüğünü dile getiren Sırakaya, Batı’nın çifte standart uyguladığını belirtti. Gazze’de öldürülen kadın ve çocuk sayısının Ukrayna’daki savaşta öldürülenlerin altı katı olduğunu ancak Batı’nın bu duruma sessiz kaldığını söyleyen Zafer Sırakaya, Türkiye’nin Gazze’ye yönelik tutumunu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti. Ateşkesin hızlıca sağlanması, rehine takası ve 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının önemine değinen Sırakaya, Türkiye’nin Gazze konusunda diplomasi, insani yardım, hukuki destek ve ekonomik yaptırımlar gibi dört temel eksende çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. 15 Ekim’de “Filistin’in Geleceği Konferansı” düzenleyeceklerini açıklayan Sırakaya, konferansın detaylarını da paylaştı. Sırakaya’nın verdiği bilgilere göre üç oturumdan oluşacak konferansın ilk oturumunda Filistin’in geleceği ve diplomasi konuları ele alınacak. Bu oturuma Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi katılacak. Oturumu TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı Fuat Oktay yönetecek. İkinci oturumda Filistin’in geleceğinde siyaset ve parlamentonun rolü tartışılacak. Eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yöneteceği oturumda, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala yer alacak. Üçüncü oturumda ise uluslararası hukukun Filistin’in geleceğindeki rolü ele alınacak ve oturuma TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlık edecek. Sırakaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konferansta bir konuşma yapacağını söyledi.