GÜNDEM - 28 Nisan 2024 Pazar 10:25

İnsanlar tarafından şiddete uğramışlardı, emekliliğe ayrıldılar

A
A
A
İnsanlar tarafından şiddete uğramışlardı, emekliliğe ayrıldılar

Türkiye’nin yer yerinden insanlara hizmet eden, daha sonrasında insan unsuru veya afet nedeniyle sakatlanan ve hastalanan hayvanlar, Bursa’daki Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde kalan ömürlerini huzur içerisinde geçiriyor. Veteriner hakimler tarafından düzenli olarak sağlık kontrolü yapılan hayvanlar emeklilik hayatı sürüyor.


Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ve Her Eve Bir Pati Derneği (HEPAD) tarafından Bursa’da kurulan Emekli Hayvanlar Çiftliği’ndeki yardıma muhtaç hayvanlar, kalan günlerini huzur içerisinde geçiriyor. Orman yangınları, deprem bölgeleri gibi birçok afetzede hayvanların yanı sıra insanlar tarafından şiddete uğramış hayvanlar da veteriner hekimler tarafından tedavi edilmelerinin ardından, kalan yaşamlarında emekliliğe ayrılıyor. Tamamen bağışlarla yönetilen Emekli Hayvanlar Çiftliği, belirli gün ve saatlerde ziyarete açılarak çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor.


“Tüm canlıların iyi bir yaşam hakkı olduğunu savunuyoruz”


Sadece sokak hayvanlarının değil, tüm hayvanların iyi bir yaşam hakkı olduğuna inandıklarını belirten HAYTAP Bursa Temsilcisi Ömer Semih Çelik, “Ev sahipliği yaptığımız ortalama 100’e yakın hayvan var burada. Bunların içinde at, eşek, inek ve tavuk gibi aklınıza gelebilecek her hayvan bulunuyor. Biz HAYTAP olarak kedi ve köpek değil bütün canlıların yaşama hakkı olduğunu savunuyoruz. Burası bir pilot bölge. Türkiye’de 3’üncüsünü Dalaman’da açtık. Bir de Osmaniye’de Emekli Hayvanlar Çiftliği var. Burada engelli hayvanların da yaşama hakkının olduğunu göstermek istiyoruz” şeklinde konuştu.


Düzenli kontrol ve aşıları yapılıyor


Çiftliğe gelen hayvanların uzman veteriner hekimler tarafından düzenli sağlık kontrolleri yapıldığını ifade eden Çelik, “Gelen dostlarımızın çoğu Manavgat yangınlarından ve deprem bölgesinden. Türkiye’nin her yerinden ihbarlar ile koruma altına alıyoruz. Burada emekli hayatı sürüyorlar. Zamanında köyde üzerine yük bindirilmiş bir eşek burada emeklilik hayatı yaşıyor. Düzenli olarak veteriner hekim tarafından kontrolleri ve aşıları yapılıyor. Tedavileri ve aşıları yapıldıktan sonra buraya alıyoruz. Genelde yangında yanan, deprem enkazından kurtarılan, insanlar tarafından hastalanmış, sakatlanmış ve yaşlanmış gibi sebeplerden dolayı terk edilen hayvanlar var. Biz onları yaşatmaya çalışıyoruz. İnsanlarda olduğu gibi onlarda da çeşitli hastalıklar var hepsini biz burada gücümüz yettiğince barındırmaya çalışıyoruz. 2018 yılında ilk burası kuruldu. Daha sonra Osmaniye ve şimdi de Dalaman’da 3’üncüsünü kurduk. Sayıların daha da artmasını umuyoruz” dedi.



İnsanlar tarafından şiddete uğramışlardı, emekliliğe ayrıldılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da fındık büyüklüğünde dolu yağdı Samsun’da kısa süreli yağan fındık büyüklüğündeki dolu, hayatı olumsuz etkiledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden gelen uyarı sonrasında Samsun’da sağanak ve dolu yağışı etkili oldu. Meteoroloji 11 Mayıs Cumartesi gününü işaret ederek, Samsun için sağanak yağış uyarısında bulunmuştu. Samsun’da sabah saatlerinde güneşli olan hava durumu yerini öğleden sonra sağanak ve doluya bıraktı. Şimşek ve gök gürültüsü sonrası sağanak başladı. Daha sonra etkisini gösteren dolu yağışı yaklaşık 1 dakika sürdü. Fındık büyüklüğünde yağan dolu kısa sürede yeri beyazla kapladı. Dolu yağdığını gören birçok vatandaş, araçlarının zarar görmemesi için ellerine geçen ilk örtülerle arabalarının üzerini kapattı. Bazı vatandaşlar battaniye ile araçlarını örterken bazı vatandaşlar da halı ve sedirlerle araçlarını doludan korumaya çalıştı. Doluya dışarıda yakalanan vatandaşlar ise ağaç altlarına ve tentelere sığınarak kendilerini doludan korudu. Şiddetli gök gürültüsünün ardından dolu yağışının başladığına değinen vatandaşlar, fındık büyüklüğündeki dolulardan kaçarak kurtulmaya çalıştıklarını söylediler. Samsun’un 5 günlük hava tahmini şu şekilde: Pazar günü 20 derece sağanak yağışlı, Pazartesi 17 derece sağanak yağışlı, Salı 15 derece sağanak yağışlı, Çarşamba günü 17 derece sağanak yağışlı, Perşembe günü 17 derece sağanak yağışlı.
Muğla Muğla Büyükşehirde kadın ve ailelere özel Daire Başkanlığı Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı kuruldu. Kadın Politikaları ve Çocuk Politikaları Şube Müdürlüklerinden oluşan Daire Başkanlığı Mayıs ayı meclisinde onaylanarak hizmete girdi. Muğla’da yaşayan tüm kadınların her alanda eşit ve görünür olması, kadınların kentin hizmetlerinden eşit yararlanması, kadın-erkek eşitlik politikalarının tüm hizmetler için temel kriter olarak belirlenmesi ve evrensel bir hak olan kadın mücadelesini desteklemek için kurulan Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan Kadın Politikaları Şube Müdürlüğü, kadın politikaları, istihdam politikaları, danışma merkezi, sığınak, hukuki destek dönüştürücü ve güçlendirici politikalar alanında projeler üretecek. Muğla Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı olarak atanan Dr. Özge Demirel, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın Kadın ve Çocuk Politikalarına ait koymuş olduğu güçlü irade, ortaya koymuş olduğu özel çalışmaların sonucunda bugün Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı bütün bu çalışmaları tek hizmet çatısı altında yapılması amacıyla kuruldu. Daire Başkanlığımız çatısı altında iki Şube Müdürlüğü faaliyette bulunacak. Kadın Politikaları Şube Müdürlüğümüzde kadın istihdamının arttırılması, kadınların güçlendirilmesi ve dönüştürülmesine yönelik çalışmalar, danışma hizmetleri, psikolojik ve hukuki destek, sığınma merkezlerin açılması gibi faaliyetlerde bulunacağız. Çocuk Politikaları Şube Müdürlüğünde ise çocukların etkin ve verimli karar alma süreçlerine etkin ve verimli katılımın özendirilmesine yönelik çalışma var. Çocuk politikaları, çocuk haklarına yönelik çalışmalar, kreş ve etüd merkezlerine yönelik hizmetlerde bulunacağız. Önümüzdeki süreçte ilk olarak yapmayı planladığımız Avrupa’da yerelde kadın-erkek eşitliği şartı imzalamak olacak. Bunu büyük bir tanıtım ile kamuoyu ile paylaşacağız” dedi. Daire Başkanlığı’na atanan Dr. Özge Demirel kimdir? 1980 yılında Muş’ta doğdu. Lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1997 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisans eğitimine başladı. 2001 yılında üniversite mezuniyetinin ardından İngiltere’de dil eğitimi aldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesinde ulusal ve uluslararası hibe, kredi ve diğer finansman konularında proje uzmanı olarak görev yaptı. Adnan Menderes Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Dış Ticaret Bölümlerinde misafir öğretim elemanı olarak ders verdi. Temsili Bürokrasi, Yerel Yönetimler, Kadın ve Çocuk Politikaları, Dezavantajlı Gruplar, Dirençli Kentler, Katılımcılık, Göç başta olmak üzere yönetim alanında yayınlanmış çok sayıda ulusal ve uluslararası makaleleri bulunmaktadır. Temsili Bürokrasi Uygulamaları ve Türkiye isimli kitabın yazarlığını, Multi-Level Governance in Developing Economies ve Sosyo-Ekonomik Boyutlarıyla Yoksulluk Gerçeği kitaplarında bölüm yazarlığı yapmıştır. Medya ve İletişim Bölümü mezunu da olup iki çocuk annesidir.
Samsun İsrail’in Gazze katliamının kitabını yazdı: “Yüzyılın Soykırımı (Gazze Destanı)” Gazeteci-Yazar ve Halk Şâiri Ali Kayıkçı, İsrail’in Gazze katliamını anlatan “Yüzyılın Soykırımı (Gazze Destanı)” isimli kitabını çıkardı. Gazeteci-Yazar ve Halk Şâiri Ali Kayıkçı (Âşık Derebahçeli); asırlık kanayan yara “İsrail-Filistin zulmü”nün son altı aylık bölümü olan (7 Ekim 2023-8 Nisan 2024) devresine ait olayları, “Yüzyılın Soykırımı (Gazze Destanı)” adı altında, 111 köşe yazısı-destan ile kitap hâline getirdi. “Siyonizm’in Müslüman dünyasını sömürme projesi” 344 sayfadan oluşan eser hakkında bilgi veren Gazeteci-Yazar ve Halk Şâiri Ali Kayıkçı, “Televizyon haberlerinden duyduğumuz, gazete sayfalarından detayları hakkında bilgiler okuduğumuz İsrail-Filistin hadiselerinin târihî geçmişi, yaklaşık bir asrı aşan çeşitli siyasî, dînî ve etnik temellere dayanmakta ve doğu-batı kültür ekseninde baş gösteren çatışmalar içerisinde yıldan yıla şekillenerek gelişmektedir. Başta ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi devletler; bu kutuplaşmanın içerisinde yer alarak Siyonizm ve İsrail lehine kararlara imza atarak ve icraatlar geliştirerek Tel-Aviv için çalışmakta, İslâmiyet ile birlikte Filistin aleyhine olan her bir işte Yahûdîlere arka çıkmakta ve alan açmaktadırlar. Milletlerarası hukukmuş, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları imiş; karşı taraf Yahûdî ise Hıristiyansa, Mecûsî, Deist, Ateist ise, geç bunları diyorlar ve kendilerinden başka hiç kimseye adâletle davranmıyor, hak tanımıyorlar. İşte İsrail-Filistin târihi, işte 7 Ekim sonrası Gazze’de, Batı Şeria’da, Refah’ta ve Kudüs’te yaşananlar. İşte kadın, çocuk, yaşlı demeden katledilen; cami, okul, kilise, hastane demeden yakılıp-yıkılan binalar; işte aç-açık bırakılan, bir damla suya, bir dilim ekmeğe muhtaç hâle getirilen binler, yüzbinler ve sözüm ona Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) denilen ‘Cehennemin 5 Atlısı’nın atraksiyon meydanı sahneler. Bunları bir bir görüp yaşadığımız içindir ki; içimden kopup gelen sese, gözlerimden dökülen yaşlara tercüman olabilmek bakımından kâğıt-kaleme sarılarak âdeta ân’ı yaşamaya çalıştığım hadiselerin bende bıraktığı izlerin özetidir bu destanlar. Ve de ‘Terör devleti İsrail’in Filistin’i yok etme plânı, aslında Siyonizm’in Müslüman dünyasını bütünüyle hâkimiyeti altına alıp sömürme projesinin ilk adımından başka bir şey olmadığını haykıran köşe yazılarıdır bu destanlar” dedi. “Yüzyılın Soykırımı (Gazze Destanı)”, Ali Kayıkçı’nın “şiir” dalında kaleme aldığı 27’ci eseri. Bugüne kadar “şiir dalı”nda 27 esere imza atan Kayıkçı, yayınladığı kitap sayısı ile de 61’e ulaşmış bulunuyor.