TEKNOLOJİ - 11 Ekim 2024 Cuma 11:16

Geleceğin siber güvenlik uzmanları Bursa’da yetişecek

A
A
A
Geleceğin siber güvenlik uzmanları Bursa’da yetişecek

Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi ile BEBKA arasında Siber Vatan Programı İş Birliği Protokolü İmzalandı.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi iş birliği, Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen Siber Vatan Programı, siber güvenlik alanında uzmanlaşmak isteyen gençler için büyük bir fırsat sunuyor. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’na göre siber güvenliğin güçlendirilmesi ve nitelikli insan kaynağının oluşturulması en önemli öncelikler arasında yer almaktadır. Kalkınma ajanslarında yaygınlaştırılan Siber Vatan Programı, ülkemizin siber güvenlik altyapısını güçlendirmeyi ve bu alandaki insan kaynağını geliştirmeyi hedeflemektedir.


BEBKA’nın Bursa’da başlatacağı Siber Vatan Programı öğrencilerin siber güvenlik alanında web güvenliği, zararlı yazılım analizi, tersine mühendislik, siber tehdit istihbaratı ve güvenlik operasyon merkezi gibi kritik alanlarda uzmanlaşmalarına imkan sağlayan beş farklı bileşenden oluşmaktadır. Bunlar “Teknik Eğitim “, “Siber Vatan Bootcamp”, “Siber Vatan Teamscamp”, “Takım Çalışmaları”, “Siber Vatan Vizyon Buluşmaları”dır.


Yaklaşık 8 ay süren teknik eğitimleri başarıyla tamamlayan öğrenciler, çeşitli ödevler, görevler ve sınavlar aracılığıyla değerlendirilecektir. Bu süreçte başarılı olanlar, Bootcamp programına katılmaya hak kazanıp, Bootcamp’te de başarı gösterenler, Siber Vatan Takımları’na seçilmekte ve Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi koordinasyonunda çeşitli firmalarda stajyer olarak istihdam edilmektedir.


Siber Vatan takımlarına yönelik Teamscamp’lerle de öğrencilerin kendi girişimlerini yapabilmeleri amacıyla uygulanabilir bir fikir ile öne çıkan öğrencilere temel girişimcilik eğitimleri, sorun bulma ve problem çözme, ihtiyaç analizi ve SWOT analizi eğitimi, iş fikri oluşturma, iş fikri doğrulama, iş modeli oluşturma, mentorluk süreçleri yürütülmektedir ve yeni girişimler ortaya çıkarılmaktadır. Öğrenciler takımlar halinde görevler alarak uygulamalar gerçekleştirmekte, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılmakta ve teknoloji odaklı girişim projeleri üzerinde çalışmaktadır. Eğitimlerin yanı sıra, usta-çırak buluşmaları, takım çalışmaları, sektörel projeler, ulusal ve uluslararası konferanslar, yarışmalar ve siber güvenlik tatbikatları düzenlenmektedir.


Programa katılan öğrenciler, Savunma Sanayii Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi ve Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi gibi önemli kurumlarla gerçekleştirilen iş birlikleri sayesinde hem teknik bilgi hem de sektörel deneyim kazanmakta, TEKNOFEST, Hack Karadeniz, TEKNOFEST Azerbaycan ve NATO Kilitli Kalkan Tatbikatı gibi etkinliklerde yer alarak bilgi ve becerilerini pekiştirmektedir.


Siber Vatan Programı ile Bursa’da geleceğin siber güvenlik uzmanlarını yetiştirmek için ilk adım atılarak, BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram önce Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile daha sonra da Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci ÇAĞLAR ile iş birliği protokolü imzaladı. Protokol ile Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi öğrencilerine bölüm ayrımı olmaksızın ücretsiz eğitimler verilecek.


Törenlerde konuşan Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram, “Siber güvenlik, modern dünyanın en kritik unsurlarından biri haline gelmiştir. Dijital dönüşümün hızla ilerlediği günümüzde, ulusal güvenliğimizi tehdit edebilecek riskler de giderek artmaktadır. Bu nedenle, gençlerimizi bu alanda yetiştirmek, ülkemizin dijital sınırlarını koruma gücümüzü artırmak büyük bir önem taşımaktadır. Siber Vatan Programı, bu hedefe ulaşmada önemli bir köşe taşıdır. Eğitim verdiğimiz her bir öğrencinin, kazandığı bilgi ve deneyimle ülkemizin dijital güvenliğine katkı sağlayacağına inanıyorum. Onlar, geleceğin siber güvenlik liderleri, teknoloji girişimcileri ve inovasyon öncüleri olacaklar” dedi.


Bursa Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleşen törende konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz “Siber Vatan Programı, Türkiye’nin siber güvenlik alanında yetkin, donanımlı ve uluslararası düzeyde rekabet edebilecek bir nesil yetiştirmeyi hedefleyen, kapsamlı ve vizyoner bir projedir. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak, bu projenin bir parçası olmaktan ve gençlerimizi bu alanda geliştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz“ dedi.


Bursa Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen törende konuşan Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Yakın bölgenin ve Bursa’nın tek Teknik Üniversitesi olarak, ülkemizin siber güvenlik ekosistemine katkı sunacak bu projede yer almak bizim için büyük bir sorumluluk ve onurdur. Üniversitemizin güçlü akademik yapısı, teknik altyapısı ve öğrenci potansiyeli ile Siber Vatan Programı’nın başarıya ulaşmasında önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum. Bu iş birliği, gençlerimize siber güvenlik alanında derinlemesine bilgi edinme fırsatı sunacak, onları ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet edebilecek bir seviyeye çıkaracaktır. Bu vesileyle, BEBKA’ya ve Siber Vatan Programı’nın tüm paydaşlarına teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu projede yer alacak olan tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi.


Kendilerini siber güvenlik alanında geliştirmek isteyen öğrenciler 25 Ekim 2024 tarihine kadar başvurularını BEBKA internet sitesinde yer alan linkten yapabilecekler. Başvurusu kabul edilen öğrenciler 15 günlük bir süre içerisinde çevrimiçi olarak Siber Vatan Hackviser platformunda eğitim ve görevleri (Linux eğitimi, Network eğitimi ve sınav) tamamlamaları gerekecektir. İkinci aşamada ise Hackviser Platformu üzerinden görevleri eksiksiz tamamlayan öğrenciler sınava tabi tutulacak, içlerinden başarılı olan 40 öğrenci yüz yüze eğitim almaya hak kazanacaktır.



Geleceğin siber güvenlik uzmanları Bursa’da yetişecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Estetikte sahte ürün tehlikesi: Ölümle sonuçlanan vakalar oluşabiliyor Son zamanlarda sahte ürünlerle uygulanan estetik işlemlerin tehlikesine dikkat çeken Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, "Sahte botoks sonrası geçici körlük, kaş düşmeleri, yutkunma güçlüğü tarzında bulgular gerçekleşmektedir. Sahte dolgu ürünlerinde de özellikle dudakta, burunda, gözaltlarında çok ciddi hayati tehlikelere varan, hatta ölümle sonuçlanabilen problemler oluşturabilmektedir" dedi. İnsanların ekonomik sebeplerden dolayı sahte ürünleri tercih ederek kendilerine estetik işlemler yaptırdığını, bu işlemler sonucunda ölümle sonuçlanabilecek durumların yaşanabileceğini ifade eden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, vatandaşları uyardı. Son zamanlarda sahte ürün kullanımının çok ciddi bir halk sağlığı bir problemi oluşturduğunu ifade eden Dr. Emre Kıymık, "Sahte ürünlerle dolgu ve botoks tarzında işlemler yapılıyor. Bu tür ürünlerin içeriklerinde ne olduğunu yüzde 100 tespit edemiyoruz. Ne olduğunu bilmiyoruz. Çok sıkıntılı komplikasyonlar gelişmektedir. Sahte botoks sonrası geçici körlük, kaş düşmeleri, yutkunma güçlüğü tarzında bulgular gerçekleşmektedir. Bu durum kişinin hayatını çok ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir. Hatta ölümle sonuçlanan vakalar oluşabilmektedir. Kullanılan botulinum toksin ürününün dozajı çok önemlidir. Sahte ürünlerin içinde bu toksinin olup olmadığını bilmiyoruz. O yüzden çok ciddi halk sağlığı tehdididir. Bu tip sahte ürünlerden kaçınmak gerekiyor" diye konuştu. "Ürünün orijinal olup olmadığını sorgulayın" Dr. Emre Kıymık şunları söyledi: "Halkımızın bu tip durumlarda uygulanacak ürünün ne olduğunu bilmeleri önemlidir. Bu ürünlerin kare kodları vardır. Kare kodları istedikleri takdirde okutabilmelidirler. Burada ürünün orijinal ürün olup olmadığını sorgulayabilirler. Bu sahte ürünleri en büyük tercih sebebi ekonomik sebepler oluyor. Sahte ürünler piyasadaki ürünlerin neredeyse 4’te 1 fiyatına satılıyor. Dolgu dediğimiz hyalüronik asit içerikli ürünlerde de oldukça sahte ürün gözlenmektedir. Güzellik merkezlerinde bu tip sahte ürünlerde uygulama yapılması çok sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum doku ölümlerine sebebiyet verebilmektedir. Özellikle dudakta, burunda, gözaltlarında çok ciddi hayati tehlikelere varan problemler oluşturabilmektedir. İnsanlar bu tip işlemleri güzellik salonlarını gerçekleştirmemelilerdir. Bu işlemleri plastik cerrahi uzmanları, dermatoloji uzmanları, Sağlık Bakanlığımızın 2008 yılına kadar vermiş olduğu medikal estetik hekim sertifikası olan hekimlerimizdir. Bu tip ürünleri yaptırmak istediğimizde bunlara çok dikkat etmeliyiz. Bu tip sahte ürünlere bağlı işlemler sonucu oluşan komplikasyonlarla çok ciddi hastalarımız gelmektedir."
Kayseri Psikolog Yazıcı: "Çocuklar aileleriyle sosyalleşmeli" Psikolog Selver Yazıcı; ailelerin çocuklarının korkmamalarını ve kendileriyle paylaşım yapmalarını sağlaması gerektiğini söyleyerek; "Çocuklar sosyal hayatta dışlandıkları zaman internette sosyalleşmeye başlıyor” dedi. Ailelerin çocuklarıyla iyi iletişim kurması ve iyi gözlemlemeleri gerektiğini söyleyen Selver Yazıcı; "Öncelikle toplum olarak son zamanlarda yaşanan cinayet olaylarıyla ilgili hepimiz çok üzgünüz. Tabi ki bu olayların psikolojik yönü olduğu kadar toplumsal yönü de çok fazla önemli. Bu anlamda şunu söylemek istiyorum. Toplumda eğitim ailede başlar. Aile çocukla iyi iletişim kurar, çocuğu güzel destekler, çocuğun kendilerinden korkmamasını sağlarsa, herhangi bir şeyi gizlememesini sağlarsa ve çocuğun herhangi korkacağı bir ortamda ya da dışlandığı bir ortamda bunu ailesiyle paylaşmasını sağlarsa en azından bu gibi durumların önüne geçebiliriz. Aile içi iletişim burada çok önemli. Çünkü çocuklar genelde sosyal hayatta dışlandıkları zaman internetten buldukları arkadaşlarıyla sosyalleşmeye başlıyorlar ve bu arkadaş her zaman ve faydalı arkadaşlar olmayabiliyorlar. Arkadaşlık ilerledikçe, samimiyet ilerledikçe farklı yönlere çekilebiliyor bu durumlar. İşte son zamanlarda duyduğumuz zararlı örgütler gibi, çocukları tahrik etme gibi, çocuklara şantaj yapma gibi ya da çocuklara kadın cinayetlerini legal hale getirmeye, kadınları düşmanlaştırma, onların ölmesinin gerektiğini söyleme gibi durumlara itebilecek arkadaşlıklar kurabiliyorlar. Bu anlamda benim velilere ya da ailelere verebileceğim en büyük tavsiye, çocuklarıyla ilişkilerini sağlam tutmaları ve çocuklarını gerçekten iyi gözlemlemeleri gerekiyor. Eğer çocuklar iyi gözlemlenmezlerse, odalarına astıkları posterlerden girdikleri internet sitelerinden, davranışlarından, bir şeyler gizlediklerinden bile bir şeyler çıkarabiliriz biz. Bu anlamda ailelerin çocukları iyi gözlemlemeleri ve iyi denetlemeleri gerekiyor” "Dışarıda sosyalleşemeyen çocuk internette örgütlere itiliyor" Yazıcı; ailelerin belli sınırlar içerisinde çocuklarının sosyalleşmesine izin vermesi gerektiğini aksi takdirde çocukların internetteki örgütlere itildiğini söyleyerek; "Tabi ki eğitim çocuklukta başlıyor. Bu iletişimi lütfen 15-16 yaşlarındayken, çocuk ergenliğe girdikten sonra değil de daha çocukluk yaşlarındayken iletişimimiz güçlü olmaya devam ederse, başlarsak çocuk yaşlarındayken daha sonrasında iletişim kurmanız çok daha rahat olur. Bu anlamda tabi ki sosyal hayatın içerisinde anne-babalar, iş hayatında ya da güncel hayatta çok yorulmuş olabiliyorlar. Akşam eve geldiklerinde çocuklarıyla ilgilenmeye, vakitleri olmayabiliyor. Bunu anlayabiliyorum ama o çocukları dünyaya getirmeyi siz istediniz. Bu yüzden lütfen çocuklara kaliteli zaman ayırmayı, onlarla doğru iletişim kurmayı unutmayın. Gün sonunda aman çocuğun eline tablet telefonu vereyim de işte benden uzak olsun da ben de kafa dinleyeyim, çocuk da kendi halinde sessiz sakin odasında nasıl olsa tehlikeden uzakta diye düşünmemek lazım. Aslında son zamanlardaki olaylardan gördüğümüz kadarıyla da en büyük tehlike aslında o tabletin, telefonun, bilgisayarın içinde bulunuyor. Çünkü örgütlenmeler artık sosyal ortamda dışarıdaki ortamda değil, internet ortamında işte Twitch gibi yayınlarda, Discord gibi yayınlarda oluyor. O yüzden internet sağlayıcılarınızı lütfen doğru kontrol edin. Gerekirse çocuklarınızın internetini de kısıtlayın. Her siteye girmesini engelleyebilirsiniz. Lütfen çocuklarınızla doğru iletişim sağlayın. Eğer bir genç gerçekten arkadaş edinemiyorsa, sosyalleşemiyorsa yanlışa düşebiliyor. Bu anlamda çocukların sosyalleşmesi ve arkadaş edinebilmeleri için belli sınırlar içerisinde arkadaşlarını tanıyarak, arkadaşlarının ailelerini tanıyarak lütfen çocuklarınızın dışarıda da sosyalleşmesine izin verin. Çünkü genelde kapalı, izin verilmeyen kapalı yapıdaki ailelerin içerisinden çıkıyor bu gibi çocuklar. Çünkü dışarıda sosyalleşemedikleri için internetten kötü örgütlere başvurabiliyorlar. Bunun dışında sosyal olarak işte çirkinlik, beğenilmeme, kabul görmeme gibi problemler de bu gibi örgütlere çocukları itebiliyor. Lütfen çocuklarımızın öz güvenleriyle ilgili çirkinlik ya da güzellik değerleriyle ilgili de çocuklarımıza destekleyici olalım. Yardımcı olalım. Bu anlamda okulların rehberlik hizmetleri, rehberlik servislerinin de ciddi anlamda gözlemleyici ve destekleyici olmasını tavsiye ediyorum ben. Keşke bu durumlar yaşanmasaydı ama bu durumların önüne geçebilmek için de elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz biz hepimiz. Umarım bir daha böyle durumlar başımıza gelmez. İnşallah bir daha yaşamayız” ifadelerini kullandı.