GÜNDEM - 23 Nisan 2025 Çarşamba 14:45

Dirençli Kentler Zirvesi’nde başkanlar uyardı dakikalar sonra deprem oldu

A
A
A
Dirençli Kentler Zirvesi’nde başkanlar uyardı dakikalar sonra deprem oldu

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO), iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurguladığı Bursa Business School’da ‘Uludağ Dirençli Kentler Zirvesi’ne imza attı. Bu sene "Şimdi Dönüşüm: Dirençli Şehirler, Yenilikçi Yarınlar" mottosuyla kurgulanan zirve, farklı oturumlarda sektörün geleceğini çeşitli perspektifleriyle detaylı bir şekilde ele aldı. Deprem ve depreme karşı dirençli kentlerin inşa edilmesi konularının konuşulduğu zirvede uyarıların hemen ardından Marmara açıklarında 6.2’lik depremin meydana gelmesi konunun ne kadar önem arzettiğini bir kez daha gözler önüne serdi.


Dirençli Kentler Zirvesi, kentleşme, sanayi, finans ve kentsel dönüşüm başlıklarında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Atış Şirketler Grubu ana sponsorluğunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde Bursa Business School ev sahipliğinde ‘Dirençli Kentler Zirvesi’ programı gerçekleşti. Sektörün uzmanları, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin bir araya geldiği ve dirençli şehirler, yenilikçi yarınlar sloganı ile gerçekleşen Dirençli Kentler Zirvesi, kentleşme, sanayi, finans ve kentsel dönüşüm başlıklarında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı.


Zirvenin açılış töreni, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, BTSO Yönetim Kurulu, meclis ve komite üyeleri ile üniversite, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Başkan Burkay, Cumhuriyet tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Kirazlıyayla Sanatoryumu’nun BTSO tarafından restore edilerek Bursa Business School markasıyla Türkiye’nin dönüşüm sürecine büyük katkı sağladığını ve burada birbirinden önemli etkinliklere ev sahipliği yaptıklarını söyledi.



"Dirençli kent bir numaralı hedefimiz"


BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şehirleşmenin nüfus artışından öte, köklü bir medeniyetin inşası anlamına geldiğini belirtti. Bursa’nın tarihin her döneminde ticaretin ve üretimin merkezi olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, kentin 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesine ev sahipliği yaparak planlı kalkınmanın da öncülüğünü üstlendiğini ifade etti. Burkay, "Kentimizin ikinci planlı OSB’si bundan tam 60 yıl sonra TEKNOSAB olarak hayata geçti. Bunu sorgulamamız gerekiyor. Bursa, 17 tane OSB’si olan bir kent. Diğer OSB’lerin tamamı belde belediyeleriyle o günkü ihtiyaçların karşılanması adına hayata geçirildi. Bugün dirençli ve yaşanabilir kentler bizim bir numaralı hedefimiz." şeklinde konuştu.



"Bursa deprem riskiyle karşı karşıya"


Kalkınmanın yalnızca ekonomik başarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Burkay, "Bunun yanına mutlaka gelişmişliği koymamız lazım. Bu ancak planlama ile olur. Planlamayı yapamadığınız hiçbir süreci yönetemezsiniz. Bu da ancak bir kentin anayasası olan 1/100 bin ölçekli plan ile yapılabilir." dedi. 2015 yılından bu yana her platformda Bursa’nın mekânsal planlama ihtiyacını dile getirdiğini hatırlatan İbrahim Burkay, "Üstelik Bursa, birinci derece deprem kuşağında yer alan ve tarih boyunca yıkıcı afetlere maruz kalmış bir şehir olarak, her an bu gerçekle yüzleşmeye devam ediyor." dedi. Kent içinde sıkışıp kalan 8 bin 500’den fazla imalatçı firmanın bulunduğuna işaret eden İbrahim Burkay, şöyle devam etti: "Bu tablo, üretim gücümüzle beraber kent sağlığı, yaşam kalitesi ve dirençli şehir vizyonu açısından da risk teşkil ediyor. Kentin anayasası niteliğindeki mekânsal planlama süreci büyük önem taşıyor. Bu plan, yalnızca yolların ya da arsaların değil; üretimin, ticaretin, lojistiğin ve yaşam alanlarının birlikte düşünüldüğü, entegre bir gelecek senaryosu ile birlikte düşünüldüğünde anlam kazanacaktır. Geçmişteki bu hatalardan ders çıkararak, geleceğimizi daha bilinçli ve planlı bir şekilde inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur."



"Zirveler toplumsal farkındalık oluşmasına öncülük ediyor"


Bursa’nın Türkiye’de her alanda ilk 5’te yer aldığını söyleyen Başkan Burkay, "Fakat Bursa, sahip olduklarının farkında değil. Bizim görevimiz aslında bu sahip olduklarımızı güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak vizyonu ve planı ortaya koymamız. Ortak akıl çok kıymetli. Bir şeyi düzeltmek için bazen üst akla da ihtiyaç var. Bursa’nın yaşanabilir kent olması kimliğine kavuşması için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz iş dünyası olarak bunu ödemeye hazırız. Burada bütün paydaşların bu anlayışla sürece yaklaşması lazım. O yüzden bu buluşmalar farkındalık oluşması için çok büyük ihtiyaç. Bu etkinlikleri politika yapıcıların eyleme geçirmesi lazım. Aksiyon almak bizim bir numaralı hedefimiz olmalı." dedi.



"Değişimi okuyamazsak 100 yıl kaybederiz"


Dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm yaşandığı mesajını veren Başkan Burkay, 19. yüzyılın sanayi devrimin ürettiği aktörlerin birçoğu dünya sahnesinden siliniyor. Bu değişimi iyi okumak lazım. Bunu en iyi okuyacak şehirlerin başında Bursa geliyor. Çünkü Bursa tarih boyunca bulunduğu çağın gerekliliklerini en iyi hayata geçiren getiren şehirlerin başında geldi. Bu toplantıda özellikle o vizyonu oluşturmamızda ciddi anlamda bilgi kaynak sağlayacak çok sayıda konuşmacımız var. Zirvemizdeki bu çıktılar Bursa’ya büyük değer katacak." dedi. Başkan Burkay, KFA Fuarcılık tarafından organize edilen inşaat ve yapı sektörünün en prestijli buluşması Rising City & Yapı ve Yaşam Fuarı’nın 24 Nisan’da kapılarını açacağını belirterek, tüm sektörün bu fuara gereken önem vermesi gerektiğini söyledi.



"Bursa itibarlı bir şehir"


Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Dönüşüm Uygulamaları Daire Başkanı İrfan Akça, zirvenin dönüşümün herkes tarafından gündemde tutulması adına büyük önem taşıdığını söyledi. Dirençli şehir kavramının geleceğe umutla bakılmasını sağlayan bir çerçeve sunduğunu kaydeden Akça, "Dirençli şehirler sadece şoklar ve streslere karşı dayanıklı kalmayıp aynı zamanda bu tip olayların sonucunda hızlı toplanabilen şehirler manasına da geliyor. Bundan sonra yeni 6 Şubat’lar yaşamamak için elimizden gelen gayreti yerel yönetim ve sektör temsilcileriyle göstermeye çalışacağız. Bu zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen başta BTSO olmak üzere katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum." dedi.


Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, dirençli kentlerin Bursa’nın geleceği ilgilendirdiğini ifade etti. Dönüşüm konusunun Türkiye ve Bursa için önemli olduğuna işaret eden Atmaca, kentsel dönüşümden önce tasarım konusuna odaklanılması gerektiğini söyledi. Atmaca, zirvenin yaşanılabilir kentlerin inşasına katkı sunacağını da sözlerine ekledi.



"Tüm tecrübemizle destek vermeye hazırız"


BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, Bursa’nın sahip olduğu vizyon ve hedefleriyle Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli en yüksek şehirlerinden biri olma özelliğini sürdürdüğünü söyledi. Bursa vizyonuna yakışır, dirençli bir kent kimliğini ortak akılla yeniden inşa etmenin önemine işaret eden Ali Tuğcu, "Şehrimizin yakın gelecekte sorunlarından arınmış, daha yaşanabilir bir kent olması için ortak akıl ve bilimsel planlama vazgeçilmez bir gerekliliktir. Şehir merkezinde sıkışıp kalan ve kentimizin üzerindeki yükü artıran sanayi tesislerinin planlı bölgelere taşınması, Bursa’nın çok daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemesine önemli bir imkan sunacaktır. Bursa’nın dirençli kent olma özelliğini güçlendirmek amacıyla başlatılan çalışmalar ve özellikle 1/100 binlik yeni çevre düzeni planı, geleceğe yönelik önemli bir vizyon sunmaktadır. Bizler, İnşaat Konseyi olarak akademik odalarımızın değerli bilgi birikimi ile reel sektörümüzün dinamizmini ve tecrübesini ortak bir paydada buluşturmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.



Dönüşümün tüm detayları ele alındı


Açılış konuşmalarının Başkan Burkay ve Konsey Başkanı Ali Tuğcu, zirvenin düzenlenmesinde destek olan ana sponsoru Atış Yapı, gümüş sponsoru Sinta firmasına hediyelerini takdim etti. Ardından zirve, "Kentsel Dönüşümün Ekonomisi: GYF & GYO Finansman Modelleri" oturumu ile devam etti. Zirvede "Mimari Sunum ve Yapay Zeka", "Yapısal Dönüşüm", "Sosyal Dönüşüm" ve "Sürdürülebilir Dönüşüm" oturumları gerçekleştirildi. Panellerde sektörün uzmanları bilgi, tecrübe ve iyi örnek paylaşımlarını katılımcılarla paylaştı.



Dirençli Kentler Zirvesi’nde başkanlar uyardı dakikalar sonra deprem oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.