ASAYİŞ - 12 Ekim 2024 Cumartesi 15:38

Bursa’da tehlikeli yolculuk kamerada

A
A
A
Bursa’da tehlikeli yolculuk kamerada

Bursa’nın İnegöl ilçesinde yaşanan olayda, patenli 4 genç seyir halinde olan bir halk otobüsünün arkasına takılarak yolculuk etti. Patenli gençler bu hareketleri ile hem kendi canlarını hem de trafikteki diğer sürücüleri tehlikeye attı.


Patenli gençlerin otobüs arkasında tehlikeli yolculuğu görenlerin yüreklerini ağza getirirken, gençlerin rahat tavırları ise gözlerden kaçmadı. Otobüsün arkasına takılan patenli 4 gencin tehlikeli yolculuğu cep telefonu kamerasına yansıdı.


(ABE-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sea To Sky’ı zirvede tamamlayan Alman sporcu Manuel Lettenbichler oldu Hard Enduro Dünya Motosiklet Şampiyonası 6. ayak yarışı Sea To Sky’da Alman sporcu Manuel Lettenbichler birinci oldu. Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM) tarafından Hard Enduro Dünya Şampiyonası’na dahil edilen Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışı sona erdi. 10 Ekim Perşembe günü plaj yarışı ile start alan organizasyonda 11 Ekim Cuma günü orman etabı koşuldu. Bugün Çamyuva Sahili’nden başlayan son etapta Kesmeboğazı’nı geçen sporcular, ormanlık arazi içinden devam edip zorlu kaya tırmanışını gerçekleştirdi. Sporcular ardından deniz seviyesinden başlayıp, 2 bin 365 metrelik Tahtalı Dağı’nın zirvesinde finişi gördü. Kemer Enduro Motosiklet Kulübü tarafından 15.’si düzenlenen yarışa, 42 ülkeden 420 sporcu katıldı. Sea To Sky’da nefesleri kesen mücadelelerde sporcular en iyi dereceyi elde etmek için yoğun çaba gösterdi. Zirve Manuel Lettenbichler’in Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışı, bugün gerçekleştirilen dağ etabı ile son buldu. Alman sporcu Manuel Lettenbichler, organizasyonda zirvede yer aldı. Yarışın ardından Lettenbichler gözyaşlarına da hakim olamadı. İkinciliği İngiliz Graham Jarvis, üçüncülüğü ise İspanyol sporcu Mario Roman elde etti. Manuel Lettenbichler yarışın ardından dün orman etabında kaza geçirdiğini fakat birincilikle tamamladığı için mutlu olduğunu ve final etabında da başarı elde etmek istediğini söyledi. Ödüller verildi Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışı’nın ardından 2 bin 365 metre yükseklikteki Tahtalı Dağı’nın zirvesinde düzenlenen törenle dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Düzenlenen törene Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Cumhuriyet Başsavcısı Gamze Almalı, Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Ogün Baysan, Olympos Teleferik Genel Müdürü Haydar Gümrükçü, STK temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı. İlk üçte yer alan sporculara ödüllerini; Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanı Ogün Baysan ile World Hard Enduro Direktörü Winni Kerschhaggl takdim etti. Vali Şahin: “Denizden gökyüzüne yapılan müthiş bir dünya organizasyonu” Antalya Valisi Hulusi Şahin, düzenlenen ödül töreninde yaptığı açıklamada, “Şu anda 2 bin 365 metredeyiz. Ekim ayının ortalarındayız ve sıcaktan bunalıyoruz. İşte bu Antalya. Denizden gökyüzüne yapılan müthiş bir dünya organizasyonunu Antalya’da tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Daha da önemli organizasyonlar gelecek. Antalya’ya yakışan, Antalya’nın muhteşem doğasına, coğrafyasına, denizine, dağına, ormanına yakışan etkinlikleri yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Ogün Baysan: “Organizasyon bu sene hak ettiği takvime girdi” Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Başkanı Ogün Baysan, “Öncelikle Kemer Enduro Kulübümüzü tebrik ediyorum. Görsel olsun, zorluk derecesi olsun, bütün dünyayı buraya toplamışlar. Bu çok büyük bir başarıdır. Dünyada 7 ülkede yapılan bir organizasyonu ülkemizde Kemer’e çekmeleri gerçekten farklı bir başarı. Organizasyona her sene bir şeyler katıyorlar, organizasyon her sene büyüyor. Gerçekten uluslararası arenada yerini buldu. Bu sene hak ettiği takvime de girdi. Bundan sonra bu organizasyonu Türkiye Motosiklet Federasyonu ve Kemer Kulübü ile birlikte çok daha iyi noktalara getireceğiz. Benim amacım burada artık Türk sporcuları da görmek. Bütün sporcuları tebrik ediyorum. Dünyanın çeşitli noktalarından 100’den fazla sporcuyu buralara getirmek çok büyük bir başarı. Ben Semih başkanı bir kere daha kutluyorum. Yerel yönetimimizden ve valiliğimizden de sözü aldık. Bundan sonra organizasyonu daha da büyüterek Kemer’de mıh gibi çakacağız” ifadelerini kullandı. Semih Özdemir: “Kazanan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum” Sea To Sky Organizatörü Semih Özdemir, zor bir yarışı tamamlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Bugün dağ yarışıyla birlikte Sea To Sky’ın 15’incisini tamamlamış durumdayız. Yarışçılar geldi ve bu da bizim için her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor. Kazanan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Bizi destekleyen kurumlarımıza, federasyonumuza, herkese çok teşekkür ediyorum. İnşallah 16’ncısında görüşmek üzere. Dünya şampiyonası olduğu için son bölümde, yarışın son 45 kilometresinde özellikle zorlaştırdık ve etap teknik hale geldi. Bunu yarışçılar da söyledi. Zor bir yarış oldu. Sea To sky tarihinde hiçbir yarış bu kadar uzun sürmemişti. 4 saat 45 dakikada tamamladılar, efor harcadılar. Tebrik ediyoruz kendilerini” şeklinde konuştu.
İstanbul ‘Farklı Olsan Ne Olur’ sergisi Kadırga Sanat Galerilerinde sanatseverlerle buluştu Sanatçı Jeroen Yasin Demoen, 30 yıllık Türkiye deneyiminin ardından, 10 yıl önce tanıştığı ebru sanatında ürettiği eserlerini ‘Farklı Olsan Ne Olur’ sergisiyle Kadırga Sanat Galerilerinde sanatseverlerin beğenisine sundu. Sanatçı Jeroen Yasin Demoen, 30 yıllık Türkiye deneyiminin ardından, 10 yıl önce tanıştığı ebru sanatında ürettiği eserlerini ‘Farklı Olsan Ne Olur’ sergisiyle Fatih’te bulunan Kadırga Sanat Galerilerinde sanatseverlerin beğenisine sundu. Hazırlanan seçkide, sanatçının Japon suminagashi, Türk ebrusu, kaplangözü ebru örnekleri, ebru sanatından esinlendiği heykelleri ve 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’na atfen hazırladığı lösemili hücreler serisi bulunuyor. Kadırga Sanat Galerilerinde üç ay boyunca sergilenecek olan ‘Farklı Olsan Ne olur’ sergisi sanatseverlere ebru sanatının farklı yorumları ve teknikleriyle zenginleşmiş 240’ı aşkın eserden oluşan bir seçki sundu. Dimoen açılış töreninde eserleri ziyaretçilerine tek tek anlattı. "Ebru yaparken iplik, saç kurutma makinesi ve diş fırçası gibi malzemeler de kullanıyorum" Yaptığı konuşmada 30 yıldır Türkiye’de olduğunu ve 10 yıldır da ebru sanatı ile ilgilendiğini anlatan Dimoen, “10 sene önce ebru ile tanıştım sonra giderek çalışmalarımı farklılaştırmaya çalıştım, bir hikaye aramaya çalıştım. Geleneksel ebru sanatı da çok güzel ama ben yapım tekniği olarak da farklılık arıyorum. Ebru yaparken iplik, saç kurutma makinesi ve diş fırçası gibi malzemeler de kullanıyorum. Necmettin Hoca yıllar önce çiçek yapınca eleştirilmişti am farklı bir şey yapmasaydı belki de ebru sanatı bugün yok olmuştu. Herkes umarım daha da farklı çalışmalar yapar. Herkese çok teşekkür ederim” diye konuştu. 12 Ekim tarihinde ziyarete açılan sergi 12 Ocak tarihine kadar Kadırga Sanat Galeri’sinde sanatseverler ile buluşacak.
Samsun Maralfalfanın ilk hasadı yapıldı Samsun’un Bafra Ovası’nda bir kez ekildikten sonra 10 ila 15 yıl boyunca hasat edilebilen ve boyu 60 günde 3 metreye ulaşan maralfalfa yem bitkisinin ilk hasadı yapıldı. Ekimi yapıldıktan sonra bir haftada çıkmaya başlayan, 45 günde kardeşlenme yaparak uzayan maralfalfa kaba yem bitkisi, Bafra’da yetiştiriliyor. Sürmeli Mahallesi’nde 30 dönümde organik olarak yetiştirilerek bir ilk gerçekleştiren Ahmet Yüksel, çelikleme konusunda da üreticilere yardım edebiliyor. İlk hasadı gerçekleştiren üretici Ahmet Yüksel, “Şu anda ektiğimiz maralfalfa, pakchonk 1 imparator cinsi. Ürünümüzün tarlada ekimi karık içi 70 santim, karık aralığı 70 santim olmak üzere 1 dekara 2 bin adet çelik ekimi yapılıyor. İlk ekimden sonra kısa bir zaman içerisinde hasadımız yapılıyor. İlk hasatta beklenti tonaj olarak yaklaşık 5-6 ton, ondan sonra ki her hasat 45 ila 50 gün aralıklarla devam edip, kardeşlenme sayısı çoğalacağı için 5-6 tonluk hasadımız 7-8 ton, üçüncü biçimde 10 tonlara, yıllık olarak 1 dekardan ortalama 50-60 ton beklentimiz var. İlk kez Karadeniz Bölgesinde 30 dekarlık bir ekim gerçekleştirdik. Hayvancılığımıza sıfır maliyetli kaba yem bitkisi için bu yüksek proteinli maralfalfa olmazsa olmazımızdır. Bafra Ovamızda yaklaşık 30 çiftçimiz kendi çeliklerini yetiştirmek üzere çelikhanelerini kurdular. Birim fiyatını ben 10 liradan verdim. Maralfalfa çeliği satışı yapanlar 20-25 lira arasında bu çeliği satıyor. Ben 2025 yılında da 10 liradan devam edeceğim” dedi. Ürünün Bafra ve besiciler üzerindeki olumlu etkilerinden bahseden Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, “Örnek çiftçilerin var olması sevindirici. Çiftçinin bunu kullanmasını tavsiye ediyorum. 2-3 ay içinde bu ürünün katkıları anlaşılır. Beside ve sütte hangisinin daha verimli olduğu o zaman geniş kapsamlı konuşulur. Hocalarımız ve çiftçilerin gerçekleştireceği bir söyleşinin de verimli olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Maralfalfanın Bafra’da yetiştirilen 4. doğal yem bitkisi olduğuna dikkat çeken Süleyman Özata ise, “2010 yılında başlayan macera organik köyü başlangıcımızla beraber çevreye uyumlu, toprağa uyumlu, havaya uyumlu ürünlere gidiyoruz. Sürmeli’de, Bafra’da, Orta Karadeniz’de 4. organik ürün, maralfalfa. Bu maralfalfa çok yıllık bir bitki olup büyük baş hayvanlarda kaba yemde çok faydasının olduğuna inandığımız bitki. İlk hasadını bugün yapıyoruz. İnanıyorum ki sütte, ette ve büyük-küçükbaş hayvan yetiştirmede tarımsal alanda çok büyük katkısı olacak. Bizler buna inandık, inandığımızı ispat için varız. Şu anda ilk biçimde güzel bir randıman aldık. İkinci, üçüncü biçimi de yapacağız. İlk bakımından sonraki hizmeti çok önemli. 50 günden sonra rahat bir biçim olacak. Senede 3 defa biçeceğiz ve mısıra alternatif, ota alternatif, yeme alternatif bir şey olacak. Biz ette, sütte sıfır maliyet diyoruz. O sıfır maliyet için Sürmeli’de başlattığımız bu ürünü yetiştirmeye kararlıyız. Türkiye’nin besiciliğinin kurtuluşu maralfalfada diyebilirim” şeklinde konuştu.