GÜNDEM - 19 Aralık 2024 Perşembe 13:50

Bursa Miras ile İBB Miras’tan güç birliği

A
A
A
Bursa Miras ile İBB Miras’tan güç birliği

Bursa Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında iki kentin köklü geçmişine sahip çıkmak ve geleceğe aktarmak amacıyla ‘İBB Miras ve Bursa Miras’ iş birliği protokolü imzalandı.


8 bin 500 yıllık geçmişiyle medeniyetlerin buluşma noktası olan Bursa’nın sahip olduğu kültürel mirası gelecek kuşaklara aktarmayı hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi ve geleceği arasında köprü kuracak projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Bu çerçevede Bursa Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında ‘İBB Miras ve Bursa Miras’ iş birliği protokolü imzalandı. İki kentin sahip olduğu kültürel hafızanın ortak geleceğe taşınmasının amaçlandığı protokolle, hayata dokunan projelerle değerler gün yüzüne çıkarılacak.


Tarihi mirasın korunması için önemli çalışmalar


Bursa Miras çalışmaları; Kent Müzesi, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi ve Karagöz Müzesi’nin yeni nesil müzecilik anlayışıyla yenilenmesi, Zeki Müren, Yıldırım Gürses ve Müzeyyen Senar’ın hatıralarını yaşatacak ‘Bursalı Sanatçılar Müzesi ve Parkı’nın açılması, 2022 yılında kapatılan Bıçak Müzesi’nin yeniden kurgulanarak Bursa’nın köklü mirasının geleceğe aktarılması gibi bir dizi çalışmayı içeriyor. Lala Şahin Paşa Kütüphanesi’nden Keles Cumhuriyet Taşları’na kadar tüm eserler yeniden hayat bulacak. Hisar Bölgesi Medeniyetler Arası Geçiş Koridoru, Cilimboz Deresi Kültür ve Tarih Vadisi Projesi, Yıldırım Mayruk Moda Tasarım Akademisi ve Müzesi, Irgandı Köprüsü ile Kayhan Çarşısı arası Gastronomi Yolu Projesi gibi birçok çalışmayla kent merkezinin adeta bir tarih geçidine dönüştürülmesi hedefleniyor. Bursa merkezinde atıl durumda olan değerler, kültür sanat mekanlarına dönüştürülürken, İznik Çini Fırınları, İznik Roma Tiyatrosu, İznik Su Altı Bazilikal Kilisesi kazı çalışmalarına da destek olunuyor. Aktopraklık Höyük alanı da yeniden tasarlanıyor.


Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mahir Polat, belediyelerin daire başkanları ve yöneticileri katıldı.


Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, Bursa ve İstanbul gibi yüzyıllar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış kentlerin mirasının, tüm insanlığın ortak değeri olduğunu söyledi. Bu değerleri korumanın ve yarınlara aktarmanın en önemli sorumluluklarından biri olduğunu belirten Yıldız, “Bursa’mız, 8 bin 500 yıllık geçmişiyle medeniyetlerin buluşma noktasıdır. Bitinya’dan Roma’ya, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan bu kadim kent; hanları, hamamları, külliyeleri, surları, ibadethaneleri ve çarşılarıyla insanlığın ortak kültür mirasına çok değerli katkılarda bulunmuştur. 2014 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık, bu zenginliğimizin sadece bir bölümünü oluşturuyor. Bu çerçevede Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı kuruldu. Bursa Miras adı altında çok önemli projelere imza atmaya başladık. Hedefimiz; tarihi ve kültürel değerlerimizi korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere en doğru şekilde aktarmaktır. Bursa’mızı dünya çapında hak ettiği bir kültür ve turizm merkezi haline getirmek için çalışıyoruz” dedi.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültürel miras konusundaki bilgi birikiminin, tecrübesinin ve uzman kadrosunun, hedeflere ulaşmalarında önemli bir katkı sağlayacağını anlatan Yıldız, “Attığımız bu adım, kentlerimizin dostluğunu pekiştirecek ve tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme yolunda önemli bir dönüm noktası olacaktır. İki kentin iş birliği, kültürler arası köprülerin güçlenmesi anlamına gelmektedir. Bursa Miras, değerlerimizi hayata dokunan projelerle gün yüzüne çıkaracak ve bu önemli katkılarla da daha güçlü adımlar atacaktır. Birlikte üretecek, birlikte koruyacak ve birlikte geleceğe taşıyacağız. İş birliğinin Bursa’mız, İstanbul ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mahir Polat, medeniyetimizin iki büyük enerji kaynağı olan Bursa ve İstanbul arasında önemli bir çalışmanın başlatıldığını dile getirdi. İBB Miras hakkında katılımcılara bilgi veren Polat, İstanbul’un 36 bin kültürel miras envanteriyle dünyada eşine az rastlanan bir alan olduğunu ifade etti. Geçtiğimiz 5 yılda İBB Miras’ın art arda yaptığı restorasyon ve koruma çalışmalarıyla önemli projeleri ortaya koyduğunu anlatan Polat, “İstanbul’da rekor sayıda insanın ziyaret edeceği alanlar üretildi. İBB Miras olarak İstanbul’da 63 anıtsal eser, toplamda 1321 eserin konservasyon, bakım ve restorasyon çalışmalarını yaptık. Birden bire yıldızlaşan, kentlere marka değeri katan alanlar, elinizin altında. Buralardan halka hem gündelik hem de turizm açısından alan kazandırılması bakımından örnek çalışmalar oldu. 5 yılda elde edilen deneyimin farklı kentlere yayılması, kentlerin bu deneyimi alması konusunda çok heyecanlıyız. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, seçimi kazandıktan sonra İBB Miras modelinin Bursa’da da hayata geçirilmesi yönünde vizyonunu ortaya koydu. Bunun hazırlıkları tamamlandı. İBB Miras olarak tüm bilgi ve birikimimizle Bursa’nın yanındayız. Bursa da eş zamanlı olarak İstanbul’un yanındadır. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.


Konuşmaların ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Mahir Polat arasında işbirliği protokolü imzalandı.



Bursa Miras ile İBB Miras’tan güç birliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep HKÜ, “Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri” belgesi almaya hak kazandı Sağlıkla ilgili konulara ilişkin plan, politika ve çalışmalar, beslenme ve fiziksel aktivite ile ilgili düzenlemeler ve sağlık hizmeti sunumu gibi konu başlıkları üzerinden Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), “Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri” belgesi almaya hak kazandı. HKÜ Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen belge takdim törenine HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, HKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Lütfi Yola, HKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kezban Bayramlar, HKÜ Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Beyhan, Program Yürütücüsü Öğretim Görevlisi Mehmet Uz, Gaziantep Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Mikail Özdemir, Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Birim Sorumlusu Uzm. Diyetisyen Merve Eyinacar, Diyetisyenler Ebru Annaç ve Seda Yüzbaşıoğlu katıldı. Belge takdim töreninde konuşan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, kurum olarak ‘sağlık ve kaliteli yaşam’ konusuna büyük önem verdiklerinin altını çizerek, “Üniversitemiz THE (Times Higher Education) tarafından kısa bir süre önce açıklanan 2024 Dünya Üniversiteler Etki Sıralaması sonuçlarına göre, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içinde yer alan ‘Sağlık ve Kaliteli Yaşam’ kategorisinde dünyada 1001+ bandında yer almıştı. Almaya hak kazandığımız bu belge aslında söz konusu derecenin bir başka başarı ile tescil edilmesi anlamına geliyor. İlimizde ve bölgemizde bu belgeyi almaya hak kazanan ilk kurum olmak heyecan ve gurur verici. ‘Sağlıklı ve kaliteli yaşam’ hedefi ile aldığımız bu belge bu konudaki sorumluluklarımızı da artırmış oldu. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda yeni projeler geliştirerek, öğrencilerimizi ve personelimizi desteklemeye devam edeceğiz. Belge için emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" dedi. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, "Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan ‘Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’ ve ‘Yetişkin ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı’ kapsamında, aktif çevrelerin oluşturulması ve sağlıklı yaşamı teşvik ederek yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu amaç doğrultusunda akademisyenlerin, ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla düzenlenen çalıştaylarda alınan görüş ve öneriler, iş yerlerinde sağlığın geliştirilmesi için yol gösterici olmuştur. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan ‘Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Uygulama Rehberi’ sayesinde, iş yerlerinde sağlıklı yaşam davranışlarını destekleyen bir çevre oluşturulması mümkün hale gelmiştir. Bu rehberin iş yerlerine katkı sunacağına inanıyor ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi’ni bu konuda gösterdiği duyarlılık için tebrik ediyorum. Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin bu başarısının diğer kurumlara da örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Bu sertifika, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin sadece öğrencilere değil, çalışanlarına da sağlıklı yaşam bilinci kazandırmak için gösterdiği çabaların bir karşılığıdır. Bu uygulamanın tüm Gaziantep’te yaygınlaşmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Sertifikanın takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile tören son buldu.
İstanbul Bağcılar’da aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla iş birliği protokolü imzalandı Bağcılar Kaymakamlığı, Bağcılar Belediyesi ve Altınbaş Üniversitesi iş birliği ile ‘Aile içi şiddetin önlenmesi ve ailenin güçlendirilmesine dair iş birliği protokolü’ imzalandı. Bağcılar bölgesinde ikamet eden ve 5 yıla kadar evli olan çiftlerle tek tek görüşülecek olan çalışma ile güçlü aile yapısının oluşturulması hedefleniyor. Bağcılar Kaymakamlığında düzenlenen protokol imza törenine; Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ve Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan katıldı. Bu kapsamda; Bağcılar’da ikamet eden, henüz 5 yıllık evli olan, 18-45 yaş arasındaki 30 aile ile yüz yüze görüşülecek. Proje, kadın ve erkekle ayrı ayrı birer saat yapılacak görüşmeler ile küçük çaplı bir saha araştırması niteliği taşıyor. Ayrıca bu sayede ilçedeki evlilik problemleri ve dinamikleri öznelerinden öğrenilerek bu sorunlara çözüm önerileri de sunulmuş olacak. İletişim kurabilen, mutlu, üretken aileler olması amaçlanıyor Tahminen 1 yıl sürecek olan proje ile maddi yoksunluk içerisinde olan çiftlerin evlilikte iletişim ve yaşam becerilerinin artırılması, şiddete zemin hazırlayan davranış ve kök inançlarla mücadele edilmesi, orta ve uzun vadede ekonomik, kültürel ve sosyal yapıdaki dönüşümü yönlendirecek şekilde sağlıklı iletişim kurabilen, mutlu, üretken aileler olmalarına katkı sağlanması amaçlanıyor. “Umarım ilçemizde pilot olarak uygulandıktan sonra birçok ilçemizde de yapılır” Aile içi, kadına, çocuğa olan şiddetin sürekli gündemde yer aldığına değinen Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, “Ülkemizdeki önemli sorunlardan birini üniversitemiz ve belediyemizle ele alacağız. Bu proje, devletimizin en önemli görevlerinden biri olan ailenin, çocuğun ve kadının korunması konusuyla alakalı güzel bir proje. Umut ediyorum ki bu ilçemizde pilot olarak uygulandıktan sonra birçok ilçemizde de yapılır. Burada şiddet başlamayan aileleri ele alıyoruz. Çünkü artık şiddet başladıktan sonra geriye dönmek çok zor oluyor. İleride olabilecek şiddeti önleyebilmek önemli” dedi. Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Bu çok örnek bir çalışma. İnşallah ilçemiz de bu çalışma ile ülkemize öncülük edecek boyuta ulaşacak. Çünkü aslında ilçemizin böyle bir özelliği var. Kurulduğu yıldan beri ülkemizde yapılan birçok çalışmaya pilotluk yaptı” şeklinde konuştu. “Problemin kökenlerine inmek suretiyle hep beraber yola çıktık” Prof. Dr. Çağrı Erhan ise şunları söyledi: “Milli güç unsurlarının başında beşeri güç geliyor. Demografik ve insan gücü geliyor. İnsan gücü dediğimiz zaman da toplumsal ve sosyal istikrar geliyor. Aile bu toplumsal huzur ve sosyal istikrarın temin edilmesinde en önemli bileşen. Şayet siz, ailede bu huzuru temin edemez, o aile içerisinde yetişen çocukların sosyal psikolojik bütünlüğünü temin edemezseniz daha sonra onlar ülke içerisinde vatandaş olarak çeşitli seviyelerde görev aldıklarında kendilerinden beklenen liderliği, görev aşkını ortaya koyamıyorlar. Koyamadıkları gibi aynı zamanda toplumsal huzura, istikrara da katkı sağlayamıyorlar. Neticede ortaya aile içi şiddet olarak kamuoyunda çok fazla yer alan ama aslında bu üç kelimeye indirgenemeyecek kadar büyük bir güvenlik meselesi olan bir aile güvensizliği hadisesi ortaya çıkıyor. Biz de kaymakamlığımızın öncülüğünde, belediye başkanlığımızın da desteğiyle bu büyük problemi kökenlerine inmek suretiyle elimizden geldiği ölçüde çözmek için yola çıktık.” Altınbaş Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Bugün imzalanan protokol, aslında aylardır üzerine çalıştığımız bir araştırma projesinin başlangıcıdır. Evliliğinin ilk beş yılı içindeki ailelere odaklanarak aile içi iletişimi arttıracak, çatışma önlemeyi kolaylaştıracak bir saha çalışması eşliğinde eğitim planlıyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki evliliklerin ilk yedi yılı aslında en kritik dönem. O yedi yılı sağlıklı bir şekilde aşmak çok önemli. Biz de evliliklerin, ailelerin güvenli, sağlıklı ve şiddetten uzak yerler olmasını sağlayacak ne gibi düzenlemeler yapılabilir diye düşündük. İlk beş yılı da bu yüzden seçtik. Yani çok derinleşmiş, artık kronik hale gelmiş sorunların olduğu ilişkilerden ziyade daha kurulma aşamasında olan ailelere odaklanalım istedik” dedi. “Bu tür çalışmalarımız devam edecek” Yine Sosyoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Berna Ekal da şöyle konuştu: “Yerelde bu tür iş birliklerinin yapılması çok önemli. Yaptığımız görüşmelerle ‘aile içi iletişimde neler iyi gidiyor, nerelerde sıkıntılar yaşanıyor’ bunlara bakacağız. Bu alana yönelik olarak çeşitli eğitimlerimiz olacak. Bu tür çalışmalarımızın devamı gelecek.”
Manisa Büyükşehirden çölyak ve fenilketonüri hastalarına destek Manisa Büyükşehir Belediyesi, çölyak ve fenilketonüri hastalarına özel gıda desteğine başladı. Glutensiz ve düşük proteinli gıda paketleri, başvurular onaylandıktan sonra ihtiyaç sahiplerine iki ayda bir düzenli olarak ulaştırılacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında önemli bir projeyi hayata geçirdi. çölyak hastaları için glutensiz, fenilketonüri hastaları için ise düşük proteinli gıda paketleri dağıtılmaya başlandı. Vatandaşlar, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesindeki sosyal yardım modülünden başvuru yaparak bu destekten faydalanabiliyor. Başvuru sırasında ’düşük proteinli’ veya ’glutensiz gıda paketi’ seçeneğini işaretleyen vatandaşlara ekipler tarafından bilgi veriliyor ve paketler teslim ediliyor. İhtiyaç sahipleri, iki ayda bir düzenli olarak bu desteği alabilecek. Üstelik sadece bir kez başvuru yapmaları yeterli olacak. Çölyak hastası bir çocuğun annesi olan Nalan Gürçay, glutensiz beslenmenin başlangıçta zorlayıcı olduğunu ancak zamanla alıştıklarını belirtti. Gürçay, “Başkanımıza bu yardımları için çok teşekkür ederiz. Glutensiz ürünler bulmak zor ve bulunsa bile fiyatları çok pahalı. Bu destek bizim için çok kıymetli,” dedi. Fenilketonüri hastası oğlu Ahmet Aras Aşan için düşük proteinli beslenme düzenini sürdüren Arzu Aşan ise günlük hayatlarında yaşadıkları zorluklara değindi. Aşan, “Oğlum sadece sebze ve meyve tüketebiliyor. Ürünleri genelde internet üzerinden alıyoruz ve hem pahalı hem de ulaşılması zor. Başkanımızın bu yardımı sayesinde çok mutlu olduk. Kutu ağırdı, içinde çok güzel ürünler olduğuna eminim” ifadelerini kullandı.