ÇEVRE - 03 Ekim 2024 Perşembe 12:57

BTSO, AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi yeni çevre forumu için hazırlıklara başladı

A
A
A
BTSO, AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi yeni çevre forumu için hazırlıklara başladı

BTSO AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi, iş dünyasının sürdürülebilir üretim ve ihracat hedeflerine destek vermek ve kent ekonomisinin rekabet gücünü artırmak amacıyla çalışmalarını hızlandırdı. Konsey üyeleri, yeşil dönüşüm çerçevesinde ilkini haziran ayında gerçekleştirdiği Uludağ Çevre Forumu’nun ikincisi için de hazırlıklara başladı.


AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından iş dünyası için referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da bir araya geldi. Konseyin açılış toplantısına BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Konsey Başkanı Vedat Kılıç, Konsey Başkan Yardımcısı Fatih Dursun, BTSO meclis ve komite üyeleri ile üniversiteler, yerel yönetimler ve kamu kurumlarının temsilcileri katıldı. İki gün süren çalıştayın açılış toplantısına Bursa Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Emel Gözükara Durmaz da katıldı.


“Sürdürülebilir üretim hedefi”


Toplantının açılışını gerçekleştiren BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Türkiye’nin en önemli ihraç pazarları olan AB’de yeni ticaret politikaları ve çevreye duyarlı üretimin ön plana çıktığı bir süreçle karşı karşıya olduklarını söyledi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda sürdürülebilir çevre politikalarının sanayiye entegrasyonu konusunda önemli adımlar attıklarını belirten Hakan Batmaz, “Bu çerçevesinde Bursa’da tüm paydaşlarımızla birlikte odamız çatısı altında hayata geçirdiğimiz AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi ile sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm çerçevesinde küresel ticarette ortaya çıkan yeni sistemlerin sektörlerimiz adına oluşturacağı risk ve fırsatları göz önünde bulunduruyoruz. İş dünyamıza rehberlik edecek çalışmaların koordinasyonunu sağlıyoruz. Konsey çalışmalarımızla ulusal ve küresel gelişmeleri takip ederek sürdürülebilir üretimin yaygınlaştırılması ve bu konuda üyelerimizin farkındalığını geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.


“Kaynaklar etkin ve verimli kullanılmalı”


Toplantıda söz alan Bursa Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Emel Gözükara Durmaz, dünyada iklim değişikliği ile mücadelenin artarak sürdüğünü, yaşanan değişimin ticaret politikalarıyla bağlantısının da giderek güçlendiğini söyledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile toplam dış ticaret hacminin 2023 yılında 104 milyar dolar olarak gerçekleştiğine işaret eden Durmaz, sektörlerin AB pazarlarındaki rekabetçiliğini korumak amacıyla İklim Şurası’ndan Çevre Ajansı’na, Paris İklim Anlaşması’ndan Yeşil OSB’lere kadar çok sayıda yasal düzenleme, eylem planı ve işbirliklerine imza attıklarını söyledi. Kaynakların etkin ve verimli kullanılması gerektiğini belirten Emel Gözükara Durmaz, bu kapsamda yapılan çalışmalar için de BTSO’ya teşekkür etti.


“Yeni ekonomide rakiplerimize göre daha avantajlıyız”


AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi Başkanı Vedat Kılıç ise kendilerine sundukları çalışma şartları ve vizyon projelerinden dolayı BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’a ve Yönetim Kurulu’na teşekkür etti. Konsey çalışmalarıyla Bursa iş dünyasının yeşil dönüşüm entegrasyonunu sağlamak istediklerini ve sektörlerin rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını belirten Vedat Kılıç, “Yeni ekonomi modelinde rakiplerimize nazaran güçlü olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü yaklaşık 85 milyon nüfuslu bir ülkede 110 milyon tonluk değerlendirilebilecek atık potansiyeline sahibiz. Hedef pazarımız AB’nin hemen yanı başındayız. Ayrıca 50 milyon tonluk kapasite ile dünyanın en büyük metal alıcısı ülke konumundayız. Kağıt geri dönüşümünde de son 5 yılda 2 milyon tonlardan 8 milyon tonlara ulaşan bir kapasitemiz var. Gücümüzü doğru bir şekilde kullandığımızda hedeflerimize hızlıca ulaşabileceğimizi ve gerek Avupa’nın gerekse de dünyanın en önemli tedarikçisi olabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.


“Çevre Forumu, bölgemiz için referans bir etkinlik haline gelecek”


BTSO Meclis Üyesi ve AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi Başkan Yardımcısı Fatih Dursun da Konsey çalışmaları doğrultusunda 5-6 Haziran tarihlerinde ‘Yeşil Üretim, Temiz Gelecek’ temasıyla Uludağ’da gerçekleştirdikleri Çevre Forumu’nun oldukça başarılı geçtiğini ifade etti. Kamu, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversite temsilcilerinin de katkılarıyla gerçekleştirilen forumda, AB uyum sürecinde sanayiye yönelik finansman kaynaklarından yeşil dönüşüm ve sınırda karbon düzenlemesine kadar farklı konularda 5 oturum gerçekleştirdiklerini hatırlatan Dursun, “Çevre Forumu’muzu iki gün boyunca bini aşkın katılımcı takip etti. Yeni ve çok daha etkin bir çevre forumu için çalışmalarımıza başladık. Çevre Forumu’muzu, sadece Bursa için değil, ülkemiz ve bölgemiz için de referans bir etkinlik haline getirmeyi amaçlıyoruz. Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’a destekleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Açılış konuşmalarının ardından Konsey üyeleri istişarelerde bulundu. Çalıştayın ikinci gününde ise Konseyin alt çalışma grupları oluşturuldu. Buna göre Uludağ Çevre Forumu İcra Kurulu, Eğitim Komisyonu, Lansman ve Kurumsal İletişim Komisyonu ve Mevzuat Komisyonları belirlendi.



BTSO, AB Uyum ve Yeşil Mutabakat Konseyi yeni çevre forumu için hazırlıklara başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski sürücü belgeleri 31 Aralık 2024’ten sonra geçerliliğini yitirecek Bursa İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, eski tip ehliyetlerin 31 Aralık 2024 tarihine kadar yenilenmesi gerektiği, son günlerde yaşanacak yoğunluğa karşı da uyardı. Ehliyet değiştirme süresinin ne zaman biteceği yıl sonuna doğru gündemdeki yerini alırken, Bursa İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü yaptığı paylaşımla son gün yaşanacak yoğunluğu önlemeye çalıştı. Eski tip ehliyetini yeni ehliyetle değiştirmesi gereken sürücülerin 31 Aralık 2024 tarihini beklememesi gerektiğini belirten Bursa İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, şu paylaşımda bulundu; "1 Ocak 2016’dan önce düzenlenen ehliyetlerin 31 Aralık 2024 tarihine kadar yenilenmesi gerekmektedir. Tüm nüfus müdürlüklerinden gerçekleştirilebilecek sürücü belgesi başvurusu için sürücü sağlık raporu, son 6 ayda çekilmiş biyometrik fotoğraf ve 15 lira yenileme ücreti istenmektedir. Bu tarihten sonra eski sürücü belgelerinin geçersiz olacağı, sürücü belgesi harç ücreti, değerli kağıt bedeli ve vakıf payı bedelinin tam yatırılması gerekecektir. 31 Aralık 2024 tarihinden itibaren eski sürücü belgeleri geçersiz hale gelecektir." Bursa İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü yaptığı diğer bir paylaşımda ise, nüfus cüzdanı kullananlara seslendi; "Kimlik kartı sahibi olmak çok kolay. 130 lira kimlik kartı başvuru ücretini vergi dairesi müdürlüklerine, ptt şubelerine, anlaşmalı bankalara veya dijital olarak vergi dairesine, anlaşmalı bankaların internet şubelerine yatırabilirsiniz. Son 6 ayda çekilmiş biyometrik fotoğraf ve randevuyu aldıktan sonra yeni kimliğinizi almak için nüfus müdürlüğüne başvurarak alabilirsiniz."
Muş 100 yıldır aynı heyecanla ceviz hasadı yapılıyor Muş merkeze 30 kilometre uzaklıkta bulunan Yücetepe köyünde, yaklaşık 100 yıldır süregelen geleneksel ceviz hasadı bu yıl da büyük bir coşkuyla başladı. Köy muhtarının camii hoparlöründen duyuru yapması ile başlayan hasat, çevre köylerden ve il dışından gelen gurbetçilerin katılımı ile büyük bir heyecanla başladı. Sabahın erken saatlerinde traktörlerle yola koyulan vatandaşlar hasadını yaptıkları cevizlerin bir kısmını satarken bir kısmını ise kışlık olarak stokluyor. Köyün yüksek kesimlerindeki 5 bin ceviz ağacından elde edilen cevizler, hem kalitesi hem de verimiyle göz dolduruyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu toplu hasat, köyde her yıl adeta bir bayram havasında geçiyor. Nesilden nesile aktarılan tekniklerle cevizleri toplayan köylüler, doğal ortamlarda büyüyen cevizlerin bölgeye özgü bir lezzet sunduğunu belirtiler. Yücetepe Köyü Muhtarı Vahdettin Akçan, 109 yıldır her ekim ayında ceviz hasadı yaptıklarını belirterek, "Eski muhtarların da yaptığı gibi bir gün belirliyoruz ve camiden anons geçiyoruz. Herkes gidip belirlediği bölgede ceviz topluyor. Ceviz hasadı yaklaşık 10 gün sürüyor. Herkes yılın bu mevsiminde heyecanla ceviz hasadını bekliyor. Ceviz toplanmasından herkes memnun. Yaklaşık 5 bin ceviz ağacımız var. Vadideki ceviz ormanımız köye 5 kilometre uzaklıkta. Yolu biraz kötü. Köylüler cevizlere traktör ve atlarla geliyor. Cevizler köyün ortak malı, herkese eşittir. Hasat 10 gün sürüyor. İhtiyacına göre cevizleri satan da var. Dışarıdan gelen gurbetçilerimiz var, onlar da bugünü bekliyorlar. Köyümüz 339 hane, bin 117 nüfusumuz var” ifadelerini kullandı. Köylülerden Ramazan Yıldırım da, ekim ayının ilk haftasının hasat haftası olarak belirlendiğini kaydederek, “Camiden anons yapıldıktan sonra köylüler olarak ceviz toplamaya geldik. 109 yıldır bu geleneğimiz var. Herkes bu uygulamadan memnun. Bir sıkıntımız yok. Muhtarımız belli bir gün seçiyor ve köylülerle birlikte ceviz topluyoruz. Bu ayımız bir festival gibi. Ailecek buraya geliyoruz. Heyecan var" dedi.
İstanbul Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir: “Kemikler ve kafatası var ama kefen yok” Münevver Karabulut’u öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarı açıldı. Mezardan çıkarılan cesedin kalıntıları Adli Tıp Kurumu’na götürülürken, Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir yaptığı açıklamada, “Kemikler var, kafatası var. Ve kefen yok. Kefenin veya bir bezin olmamasını anlayamadım. 10 sene içerisinde kaybolmuş veya aşınmış olabilir mi? O çok rasyonel ve makul gelmiyor” dedi. Münevver Karabulut’u öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarındaki fethi kabir işlemi tamamlanırken, mezardan çıkarılan ceset Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Konuya ilişkin açıklama yapan Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Fethi kabir işlemini an itibariyle nihayete erdirdik. 10.55’te heyet buraya geldi, 11.08’de mezarın açılmasıyla ilgili çalışmalar başladı. 11.31’de de Cem Garipoğlu’nun cesedi olduğu iddia edilen kemiklere ulaşıldı. Mezarlık iki parça halindeydi. Üst kısım boş, alt kısımda ceset bütünlük arz etmiyor. Kemikler var. Kafatası var. Ve kefen yok. Steril bir bez yok. Çok su alan bir bölge olmadığı için incelemeler sağlıklı yapılacaktır diye düşünüyoruz. Dağınık bir şekilde toprağın üstünde kemikler ve kafatasını görebildik. Büyük kemik parçaları ve kafatası steril bir şeye konularak Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Tek tek incelenecek” dedi. "Bizim amacımız adaletin tecellisi" Garipoğlu ailesindeki erkek bireylerden yeniden DNA örneği alınmasını talep ettiklerini belirten avukat Rezan Epözdemir, “Gerçekten bizim amacımız adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması. Bu DNA örneklerinin yeniden aileden alınması gerektiğini düşünüyoruz. İnceleme yapıldıktan sonra kimliklendirme yapılabilmesi için ailesinin bireyleri beklenecek ve rapor tanzim edilecek. Bu ceset tekrardan Garipoğlu ailesinin avukatına teslim edilecek. Çünkü avukatı ailenin gelip teslim alamayacağını ifade etti. Daha sonra da buraya gelip yeniden defnedilecek” ifadelerini kullandı. Avukat Epözdemir, “Kefenin veya bir bezin olmamasını anlayamadım. 10 sene içerisinde kaybolmuş veya aşınmış olabilir mi? O çok rasyonel ve makul gelmiyor. Ama sonradan o kemiklerin bırakılabilme ihtimali kefenin olmadığı, bez parçasının olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni çok rahatsız etti. Açıkçası ziyadesiyle rahatsız etti” dedi. “Yapılan işlem kamu vicdanının rahatlaması adına çok kıymetli” “Bir hafta içerisinde raporun tanzim edileceğini düşünüyorum” diyen Epözdemir bir basın mensubunun, “Mezardaki Cem Garipoğlu çıkarsa kafalardaki soru işaretleri gidecek mi?” sorusuna, “En azından bir nebze olsun kamu vicdanının rahatlayacağını, maddi gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Ben şunu söyleyebilirim; gittiğimiz her yerde son 10 yıldır akademik çalışmalarda, üniversitelerde, panellerde, seminerlerde, televizyon programlarında çok mağdur vekilliği yapmamıza rağmen, Türkiye kamuoyunun birçok önemli dosyasında, sosyal sorumluluk projesi olarak bakmamıza rağmen hep bu dosya soruluyor. Herkes ‘Cem Garipoğlu öldü mü’ diyor. Yani insanlarda böyle bir kanaat ve intiba var. Sanki sosyoekonomik durumu nüfuzu iyi olan birinin cezaevinden kaçması mümkünmüş gibi bir algı var. En azından bu algının dağılması, adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması, kamu vicdanın rahatlaması adına bugün yapılan işlemin çok önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. İnşallah geldiğimiz noktada, 15 yılın sonunda tekraren söylüyorum maddi gerçek ortaya çıkar, adalet tecelli eder” dedi.