GENEL - 01 Nisan 2012 Pazar 09:37

(ÖZEL HABER) STRES FITIK EDİYOR

A
A
A
(ÖZEL HABER) STRES FITIK EDİYOR

Uzmanlar, Türkiye`de her 3 kişiden birinde görülen fıtık rahatsızlığının en büyük sebeplerinden birisinin stres olduğu bildirildi.
Travmalar, zorlamalar, kazalar bel ve boyun fıtıklarının başlıca sebepleri arasında olduğu bildirildi. Hayat şartları bel ve boyun ağrılarını tetikleyen en büyük etkenlerin başında geliyor. Hastalıkların görülme oranı her geçen gün artıyor. Türkiye`de her 100 kişiden 80`i bel ağrısından şikayetçi. Boyun ağrısından da 3 kişiden biri fıtık rahatsızlığından müzdarip.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi`nde düzenlenen Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali`nde bel ve boyun fıtıklarında elle tedavi (manipülasyon) hakkında bilgi veren Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, öne eğilme, ağır kaldırma, bel üzerinde ani dönme hareketlerinin el ağrısına yol açtığını söyledi. Omurlar arasındaki diskin etrafını çevreleyen bağ dokusu ve elastik liflerden oluşan halkanın yırtılması sonucu içindeki çekirdek maddenin geriye doğru taşmasının fıtığa yol
açtığını dile getiren Şahabettinoğlu, "Bel bölgesindeki omurlar arası disk yapısının ve etrafını çevreleyen kapsülünün bozulması, kapsül yapısının esnemesi ya da kapsülün yırtılması ile disk içeriğinin dışarı çıkarak hemen yakınındaki sinirleri sıkıştırması sonucu oluşur. Bel fıtığın en sık rastlanan belirtileri bel ağrısı, bel çevresi kaslarda spazm olarak adlandırılan kasılma hali ile birlikte bazen kalçalardan bir veya ikisine doğru yayılan ağrı ve bel hareketlerinin yapılmasında zorluk olarak ifade
ediliyor. Eğer sinir kökü basısı yoğunsa, sinir fonksiyonlarında bozulmanın bulgularını hasta da hissedebilir. Bunlar arasında bacak veya ayağın değişik bölgelerinde uyuşukluklar, karıncalanmalar ve ileri durumlarda parmak ucunda veya topukta yürüyememe, ayak düşüklüğü, dizin yürürken boşalması gibi kas gücünde azalmanın belirtileri sayılabilir" dedi.
AŞIRI KİLO BEL AОRILARINI ARTIRIYOR
Bel fıtığı riskini azaltacak bazı korunma önlemleri olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Bu amaçla bazı hareket ve pozisyonlardan öncelikle kaçınılması gerekiyor. Öne eğilerek ağır kaldırmak, uzun süre ayakta durmak, uzun süre oturmak, belden ani dönme hareketleri yapmak bu hareketlerin başında geliyor. 30 yaşından sonra kilo almamak da belin üzerine binen yükü azaltan önemli bir korunma faktörüdür. Ancak gerçek anlamda fıtık gelişimini en aza indirgeyen veya daha önce oluşmuşsa fıtığın
tekrarlanmamasını sağlayan en kesin önlem karın-bel kaslarının gücünü ve bel esnekliğini arttıran egzersizlerin düzenli yapılmasıdırdiye konuştu.
EN ÇOK OTOBÜS ŞÖFÖRLERİ FITIK OLUYOR
Hastanın şikayeti ve hekimin muayene bulguları ile bel ya da boyun fıtığı tanısını koymanın mümkün olmadığına dikkat çeken Şahabettinoğlu, bel ağrılarının en çok ağır işlerde çalışanlarda ve otobüs şöförlerinde görüldüğünü söyledi. şöyle devam etti:
"Her boyun ya da bel fıtığı sorunu yaşayan hasta için cerrahi müdahale yapmaya gerek yok. Bacak ve ayak kaslarında güçsüzlüğe yol açmayacak boyuttaki bel fıtıklarının yüzde 90`ı ameliyat dışı tedaviler ile düzelebiliyor. Mesleklerden dolayı günlük hayatta yapılan işler de bel ağrısını artırıyor. Ağır işlerde çalışanlar, otobüs ve kamyon şöförleri, sağlık görevlileri en çok fıtık rahatsızlığının görüldüğü meslek grupları olarak dikkat çekiyor" dedi.
5 BİN YILLIK TEDAVİ
Elle tedavi olarak bilinen Maniplasyon yöntemini Türkiye`de uygulayan birkaç uzmandan birisinin kendisi olduğunu ifade eden Şahabettinoğlu, maniplasyon tedavisinin 5 bin yıllık bir tedavi olduğunu kaydetti. Klasik tıbbın değişilmez bir fizik tedavi olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Türkiye, bu tedavi yöntemi konusunda diğer batılı ülkelerin çok gerisinde. Bizim ülkemizde bu tedavi yöntemini uygulayan uzmanların sayısı parmakla sayılabilir. Ama İngiltere`de bu sayı 16 bin. ABD`de ise bu rakam daha
fazla. Bu tedavi yöntemi Ortadoğu ülkelerinde neredeyse hiç yok. Tedavinin yüzde 98 başarı oranı var" şeklinde konuştu.
Seminerin sonunda Şahabettinoğlu, katılımcıların bel ve fıtık ağrıları ile ilgili sorularını cevapladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi.
Adana Polislere küfür edip sosyal medyadan "Erkekseniz beni alın" diyen kişi tutuklandı Adana’da sokak yarışı için toplanan gruptaki bir kişi, kendilerine müdahale eden polislere küfür ettiği görüntüyü sosyal medyadan yayınlayıp "Erkekseniz beni alın" dedi. Gasp polisleri tarafından yakalanan kişi, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İddiaya göre, Mehmet K. (25) arkadaşlarıyla birlikte Seyhan ilçesine bağlı Yeşiloba Mahallesi Metal Sanayi içerisinde sokak yarışı amaçlı toplanan gruba dahil oldu. Trafik Şube ve Denetleme Müdürlüğü ekipleri, bölgeye gelerek gruba dağılması yönünde uyarılar yaptı. Yapılan uyarıların ardından grubun bir kısmı dağılırken bazıları dağılmadı. Dağılmayan grupta bulunan Mehmet K. ile arkadaşlarına polis biber gazlı müdahale yaparak bölgeden uzaklaştırdı. Bu olaydan kısa süre sonra Mehmet K., polislere ağır küfürler ederek sosyal medyada görüntü paylaştı. Paylaştığı görüntüde küfürlerin yanı sıra polislere yönelik, "Erkekseniz beni alın" dedi. Paylaşım üzerine Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Gasp Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Gasp polisleri Mehmet K.’yi Yeşilevler Mahallesi’ndeki evinde yaptığı operasyonla yakaladı. Yakalanan şüphelinin emniyetteki ifadesinde “Alkollü olduğum için paylaştım” dediği öne sürüldü. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mehmet K., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Antalya Müezzin ve cemaati camiye sokmayan eli bıçaklı şahıs tutuklandı Antalya’nın Kepez ilçesinde elinde bıçak bulunan ve müezzin ile cemaati camiye sokmayan, ardından cemaat tarafından taşla kovalanan şahıs, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Önceki gün akşam saatlerinde Antalya’nın Kepez ilçesi Demirgül Mahallesi Düdenbaşı Mahallesi’nde bulunan Demirgül Camii’ne gelen madde bağımlısı olduğu iddia edilen 35 yaşlarındaki bir kişi, elindeki bıçakla müezzini dışarıya çıkarmış, ardından da camiden çıkmak istemeyen müezzini fırça ile kovalamıştı. Caminin kapı camını kıran ve cam parçalarını müezzinin arkasından atarak yaralanmasına neden olan şahıs, bir süre sonra camiden çıkarak uzaklaşmak istemişti. Ancak cami çıkışında cemaatle karşılaşan şahıs, cebindeki bıçağı çıkararak kaçmaya başmış ve cemaat ile madde bağımlısı şahıs arasında kovalamaca yaşanmıştı. Mahkemece tutuklandı Kameralara saniye saniye yansıyan kovalamaca sırasında şahıs ile cami cemaati birbirlerine yol kenarındaki taş ve tuğlaları atarken, cemaatten bazı vatandaşlar elinde sopa ve çekçek ile kovalamacayı sürdürmüştü. Uzun süren kovalamaca esnasında cemaatten kaçamayacağını anlayan şahıs, ihbar üzerine sirenlerini çalarak olay yerine gelen polis aracını durdurup kendisini arka koltuğa atarak linç edilmekten kurtulmuştu. Yaşanan olayın ardından Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan ve karakola götürülen şahsın Y.G. isimli şahıs olduğu öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından hakim karşısına çıkartılan Y.G., tutuklanarak cezaevine gönderildi.