YEREL HABERLER - 08 Mart 2012 Perşembe 17:41

İNEGÖL`DE HER 3 KADINDAN İKİSİ ŞİDDET GÖRÜYOR

A
A
A
İNEGÖL`DE HER 3 KADINDAN İKİSİ ŞİDDET GÖRÜYOR

AK Parti Kadın Kolları tarafından İnegöl’de 20 mahallede 508 kadınla yapılan ankette, kadınların yüzde 70’inin şiddet gördüğü ortaya çıktı.
AK Parti ilçe binasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan AK Çözüm Komisyonu Başkanı Nilgün Kender, "İnegöl AK Parti teşkilatı olarak 28 Kasım 2011 tarihinde ’Biz de varız’ bildirgesi erkeklerin imzalarına sunulmuş, yazılı ve görsel basınla paylaşılmıştır. Milletvekili Hüseyin Şahin ve AK Parti Kadın Kolları Başkanımız Tülay Amuk’un teklifiyle ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele’ projesi kapsamında İnegöl’de Ak Çözüm Komisyonu kurulmuş ve çalışmalara başlanmıştır" dedi.
Komisyon olarak ilçe de bulunan kurum ve kuruluşları gezerek bilgi aldıklarını ifade eden Nilgün Kender, "İlk olarak Emniyet Müdürlüğü ziyaret edilmiş, polise intikal eden aile içi şiddetle ilgili vakalar hakkında bilgi istenmiştir. 2010 yılında 67, 2011 yılında ise 103 vakanın emniyete intikal ettiği gözlemlenmiştir. Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüğü ziyaret edilmiş ve bu konuda destek istenilmiştir. İlçe Jandarma Komutanlığı ziyaret edilmiş, belde ve köyler bazında, aile içi şiddet konusunda intikal eden vakalar istenmiştir. 2011 yılında 17 vakanın tespit edildiği görülmüştür. İnegöl Müftülüğü ziyarete dilmiş, cuma hutbelerinde ve ilçemizde faaliyet gösteren Kuran Kurslarında bu konuya değinileceği sözü alınmıştır. Adliye ziyaretinde mahkemeye intikal eden olayların çizelgeleri alınmıştır. 2011 yılında boşanmaların yüzde 40-50 oranında arttığı, evlilik sürelerinin 1-2 yıla kadar düştüğü bilgisi alınmıştır. 17 yaş altı hamilelik dolayısıyla zorunlu evliliklerin söz konusu olduğu beyan edilmiştir. İnegöl Devlet Hastanesi ziyaret edilmiş, hastaneye intikal eden aile içi şiddet vakalarında da artış olduğu tespit edilmiştir. Belediye Başkanı Alinur Aktaş ziyaret edilmiş, ilçede bir anket yapılması konusunda bize yardımcı olmuştur" diye konuştu.
İnegöl’de kadına yönelik şiddetin yüzde 70 oranında olduğunu belirten Kender, "11-14 Aralık tarihleri arasında İnegöl’de 20 mahallede 508 kadınla yüz yüze yapılan ankette, demografik veriler, aile içi ilişkiler ve şiddet ile ilgili algılara yönelik sorular sorulmuştur. Anket sonuçlarına göre gelir düzeyinin düşük olduğu aileler kadına yönelik şiddetin en fazla görüldüğü ailelerdir. Devletin aldığı önlemleri yeterli bulanların oranı yüzde 30’dur. Kadınların yüzde 70’i İnegöl’de kadına karşı şiddetin var olduğunu belirtmiştir. Kadınların yüzde 68’i fiziki, yüzde 15’i psikolojik ve yüzde 10’u ekonomik şiddete maruz kalmaktadır" diye bilgi verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Ücretsiz Basketbol Kursları çocuklara hem spor hem gelecek sunuyor Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yıl boyunca sürdürülen ücretsiz basketbol kursları, çocuklar ve gençlerden yoğun ilgi görüyor. Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen kurslar, çocuklara hem spor alışkanlığı kazandırıyor hem de fırsat eşitliği sağlıyor. Haftanın 4 günü Servet Tazegül Spor Salonu ile Seyfi Alanya Spor Salonunda düzenlenen basketbol antrenmanlarına, kentin farklı noktalarından toplam 150 kursiyer katılıyor. 2011-2017 yılları arasında doğan çocukların yararlanabildiği kurslarda temel basketbol eğitiminin yanı sıra takım ruhu, disiplin ve özgüven kazandırılması hedefleniyor. Ücretsiz olarak sunulan kurslar, çocukların fiziksel gelişimlerini desteklemenin yanı sıra sosyalleşmelerine de katkı sağlarken, ailelerden de büyük ilgi görüyor. Basketbol kursuna kayıtlar, Macit Özcan Spor Tesisleri içerisinde yer alan Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde yapılıyor. "Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlıyoruz" Mersin Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığında görev yapan Basketbol Antrenörü İhsan Keskin, kursların yıl boyunca devam ettiğini belirterek, "Cumartesi ve pazar günleri Servet Tazegül Spor Salonunda, pazartesi ve salı günleri ise Seyfi Alanya Spor Salonunda antrenman yapıyoruz. Çocuklarımız burada sadece basketbol öğrenmiyor, aynı zamanda takım olmayı, paylaşmayı ve yardımlaşmayı da öğreniyor" dedi. Kursların ücretsiz olmasının fırsat eşitliği sağladığını vurgulayan Keskin, "Yetenekli erkek sporcuları Mersin Spor Kulübünün, kız sporcuları ise Çukurova Spor Kulübünün altyapısına yönlendiriyoruz. Amacımız çocuklara spor yapma alışkanlığı kazandırmak ve onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak" diye konuştu. Velilerden kurslara tam not Dördüz çocuklarını Büyükşehir Belediyesinin spor kurslarına yazdıran Tuğba Uyanık, ücretsiz kurslardan memnun olduklarını belirterek, "Çocuklarım 2 yıldır Büyükşehir Belediyesinin kurslarına katılıyor. Belediyemiz bu konuda bize büyük destek oluyor" ifadelerini kullandı. Velilerden Aysel Bozkurt ise "Basketbol kursundan çok memnun kaldık. Eğitmenler özveriyle çalışıyor. Herkes gönül rahatlığıyla çocuklarını bu kurslara yazdırabilir" dedi. Çocuklar spordan ve sosyalleşmeden mutlu Kursa katılan öğrencilerden Toprak Su Eroğlu, basketbolu çok sevdiğini belirterek, "Burada hem basketbol oynuyoruz hem de arkadaş çevremiz genişliyor. İleride profesyonel olarak bu sporu yapmak istiyorum" dedi. Hira Kaplan ise "Buraya gelmek çok güzel hissettiriyor. Hem eğleniyorum hem de enerjimi atıyorum. Basketbolu çok seviyorum" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Gaziantep’te Fransız zulmünün 104 yıllık izi: Sivil halka atılan top mermisi hala duvarda duruyor İşgalci Fransız askerlerinin Gaziantep Savunması döneminde tarihi Boyacı Camii cemaatine attığı top mermisi patlamamış şekilde 104 yıldır cami karşısındaki evin duvarında duruyor. Kurtuluş Savaşı döneminde, sömürgeci Fransa’ya karşı iman ruhuyla direnen, İslam ile yoğrulmuş bu toprakların işgal edilmesine ve İslam düşmanlarının eline geçmesine izin vermeyen Gaziantep halkı, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yılını kutluyor. İşgalci Fransız askerlerinin Gaziantep Savunması döneminde işlediği zulüm ve acımasızlıklarının izleri, aradan geçen 104 yıla rağmen kentte bulunan birçok asırlık camide halen duruyor. Gaziantep’i işgal etmeye gelen Fransızların ilk icraatı, kentteki hastaneleri, okulları ve camileri bombalamak oldu. Kentteki onlarca cami Fransız askerleri tarafından bombalandı İşgalci Fransız birlikleri Gaziantep’te ilk olarak Abdülhamid Han tarafından yapılan Hamidiye Guraba Hastanesi’ni bombaladı. Kentin tek hastanesi olan hastanenin yıkılması sonucu savunmada yaralanan siviller, Şeyh Fetullah Camii’nde tedavi edilmeye başlandı. İşgalciler, bu camiyi de içinde yaralı siviller olmasına rağmen defalarca topçu bataryalarıyla vurdu. Şeyh Fetullah Camii’nin yanı sıra Kozanlı, Hacı Nasır, Ferhadiye, Musullu Şeyh, Başıkesik, Handan Bey, Çınarlı, Karatarla, Tekke ve Ömeriye Camii başta olmak üzere kentteki onlarca cami Fransız askerleri tarafından bombalandı. 104 yıl önce attığı top mermisi halen saplandığı yerde duruyor Bu camilerden bazıları tamamen yıkılırken, birçok cami de harabeye döndü. Kentteki birçok camide ve camilerin civarındaki evlerde halen top mermilerinin izleri duruyor. Fransız işgal kuvvetlerinin 104 yıl önce, Gaziantep Savunması sırasında cami cemaatine attığı ve cami karşısındaki bir evin duvarına saplanıp kalan top mermisi halen saplandığı yerde duruyor. Duvardaki top mermisi tarihin kanlı dönemine ve zulmüne şahitlik etmeye devam ediyor Evin çatısının altında duvara saplanan ve patlamayan top mermisi tarihin kanlı dönemine ve zulümde sınır tanımayan işgalci Fransa’nın zulmüne ve zulüm dolu barbarlığına şahitlik etmeye devam ediyor. Fransızların İslam düşmanlığına da tanıklık eden top mermisi 104 yıldır saplandığı yerde duruyor. 104 yıl önce camiye atılan ve caminin karşısındaki evin duvarına isabet eden top mermisini görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, kentteki birçok tarihi camide ve cami çevresindeki birçok yapıda Antep Savunmasının o dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini görmenin mümkün olduğunu söyledi. Yakar, Fransızların tarihi Gaziantep Kalesi civarında bulunan camilere saldırması, işgal esnasında ve sonrasında yaşanan vahşetin izlerinin kentin birçok noktasında hala durduğunu belirtti. "104 yıl geçmesine rağmen 15,5’luk top mermisi patlamamış olarak duruyor" Birinci Dünya Savaşı’nda Gaziantep’i işgal eden, önlerine gelen canlı ve cansız her şeye zarar veren işgalci Fransız askerlerinin yaptıkları katliamlar ve acımasızlıkların izlerinin kentteki asırlık camilerde halen durduğunu belirten Yakar, "20’inci yüzyılın en önemli şehir savunmalarından birine sahne olan Antep Savunması’nın her anı yaşandığı andan günümüze kadar ibretlik olaylarla ve vesikalarla doludur. Fransız askerleri Çıksorut ve Hacıbaba gibi şehrin değişik çevrelerindeki tepelere yerleştiler ve şehri bombardımana başladılar. O kadar büyük bir tesadüftü ki 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi kurulurken aynı tarihte 23 Nisan 1920’de de Samsaktepe’den, Çıksorut’tan, Cünüt Dağları’ndan atılan Fransız topları şehirdeki camileri, sivil mimarileri, yaşam alanlarını hedef alarak Gazianteplileri teslimiyete zorluyorlardı. Fransız askerlerinin cami cemaatine attığı ancak bir Antep evinin duvarına saplanıp kalan 15,5’luk top mermisi patlamamış olarak duruyor. Bu top mermisi 23 Nisan 1920’den günümüze kadar Antep Savunması’nın nasıl bir haleti ruh içerisinde geçirildiğini gösteren çok önemli bir kayıttır. Buraya yakın Mağarabaşı var. 26 Nisan’da Fransızların Mağarabaşı’ya taarruzları söz konusu ve o taarruzlarda da büyük bir fedakarlık gösteren Antepliler düşmanı şehrin içine sokmamışlardır. Buradaki savunmalar çok önemliydi. 30 Mayıs-18 Haziran tarihleri arasında bir mütareke söz konusudur. İçinde bulunduğumuz Antep evinin çatısında bulunan patlamamış 15,5’luk Fransız top mermisi tarihten günümüze kadar bir ibret vesikası olarak durmaktadır" dedi. "26 tane tarihi camide Fransızların attığı bomba izlerini ve mermi izlerini görüyoruz" Camiler başta olmak üzere Gaziantep’teki tarihi binaların Fransız zulmünün şahitliğini yaptığını ifade eden Yakar, "Gaziantep’te bulunan 26 tane tarihi camimizin minarelerinde, Gaziantep Savunması döneminde Fransızların attığı bomba izlerini ve mermi izlerini görüyoruz. Fransızlar maneviyat tanımadıkları için, insanı tanımadıkları için şehri ele geçirmek amacıyla sivil halkın üzerine atmış olduğu bombalardan camilerde nasibini almışlardır. 23 Nisan 1920’deki bombardımanın bir amacı da camileri hedef alarak insanların moralini bozmak ve o moral bozukluğuyla beraber şehre hakim olmaktı. Aynen şu an Gazze’de yapıldığı gibi 105 yıl önce de bu şehirde bugün Gazze’de yapıldığı gibi camileri, mescitleri, hastaneleri bombaladılar. Şeyh Fethullah Camii’nin minaresine Kızılay bayrağı asılmış olmasına rağmen Fransızlar ne maneviyat tanıdılar ne hastaları ne insan hakları tanıdılar. Sırf şehri ele geçirmek amacıyla sivillerin, hastanelerin ve camilerin üzerine bombalarını yağdırdılar" diye konuştu.