- 05 Eylül 2021 Pazar 09:10

(Özel) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kitabı 6 Eylül’de çıkıyor

A
A
A
(Özel) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kitabı 6 Eylül’de çıkıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı ’Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ isimli kitap, 6 Eylül’de kitapseverlerle buluşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı ’Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ isimli kitap, 6 Eylül’de kitapseverlerle buluşuyor.


İlk basımı Turkuvaz Kitap tarafından 1. hamur kâğıda, 9786257548083 barkod nıumarasıyla Türkçe olarak yapılan eser, 40 TL’den satışa sunulacak. Kitabı internetten sipariş verenler ise 32 liraya alabilecek.


14X21 boyutlarındaki kitabın ön kapağında yazarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın portre fotoğrafı bulunuyor. Daha Adil Bir Dünya Mümkün isimli kitabın arka kapağında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kaleme alınan şu sözlere yer veriliyor:


“Sadece beş ülkenin bütün dünyanın kaderini etkileyecek konularda karar vermesi ne ahlaki ne adildir. Dünya beş ülkeden büyüktür.


Adil ve daha sürdürülebilir bir küresel barışın temini için çok kültürlülüğü ve çok kutupluluğu yansıtan bir BM’ye ihtiyaç vardır. Dünya ne tek kutuplu ne de iki kutupludur, ne hâkim bir kültürün ne de birkaç imtiyaz sahibi aktörün kültürel hegemonyası altındadır. Çok kutuplu, çok merkezli, çok kültürlü, daha kapsayıcı ve adil bir dünya inşa etmek mümkündür. Böylesi bir dünya için ilk adres BM’dir. Barışın, istikrarın, adaletin ve etkin küresel yönetişimin yolu, BM’nin reforma tabi tutulmasından geçmektedir. BM reformu ve özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısının yeniden oluşturulması, elbette tüm dünya ülkelerinin uzlaşmasıyla hayata geçecektir.


Biz Türkiye olarak, bu çerçevedeki teklifimizi uzun zamandır ifade ediyor ve tüm ülkelerin tartışmasına açıyoruz. çözüm önerimiz ise ‘Dünya beşten büyüktür’ ifadesinde kendini bulan, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısının değiştirilmesini merkeze alan bir perspektifin hâkim kılınmasıdır. Konsey’in kıtaları, inançları, kökenleri ve kültürleri mümkün olan en adil şekilde temsil edecek bir yapıya kavuşturulacak şekilde yeniden yapılandırılması çözüm ve küresel barışın tesisi için devrimsel bir adım olacaktır.”



"İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaleme alınan kitapta ara başlıklar halinde dünya genelindeki sorunlar ele alınarak çözüm yolları anlatılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kitabında küresel olarak yeniden yapılandırılacak bir sürece dikkat çekip, gerçekçi bir yol haritası çizilmesi gerektiğini vurguluyor. Erdoğan, dünya genelinde açılacak yeni zihinsel çerçevenin sorunları zamanında gündemine alabilen ve gerçekten kapsayıcı ve etkin çözümler üretebilen çok taraflılık fikrine dayanması gerektiğine vurgu yaptığı satırlarında şu ifadelere yer veriyor:


"Daha iyi işleyen bir uluslararası düzen kurmak için ihtiyacımız olan halihazırdaki uluslararası kurumları çok taraflılık ekseninde yeniden yapılandırmaktır. Etkin çok taraflılık ancak kapsayıcı olan çok taraflı kurumların varlığıyla mümkün olabilir. Bu anlamda güvenlik konseyinin yeniden yapılandırılmasından başlayıp kapsamlı ve anlamlı reformları süratle uygulamaya koymalıyız. Güvenlik Konseyi’ni daha etkin, demokratik, şeffaf hesap verebilir bir yapıya ve işleyişe kavuşturmalıyız.


Aynı şekilde uluslararası toplumun ortak vicdanını yansıtan BM Güvenlik Kurulu’nu da güçlendirmeliyiz. Söz konusu adımlar etkinliği haiz bir çok taraflılık için atılacak devrimci bir adım olabilir. Karşı karşıya kaldığımız sorunları zaman kaybetmeden gündemimize daha gerçekçi ve ciddi bir biçimde almazsak yarın çok daha geç olabilir.


Bardağın dolu tarafında ise BM’nin insanlığın barış, adalet ve refah anlayışında büyük imkanlar sunma potansiyelini sürdürmesi bulunuyor. Henüz Kovid - 19 salgınının ortaya çıkardığı krizinin üstesinden gelemediğimizi de göz önünde bulundurarak çok taraflı iş birliği için sahip olduğumuz mevcut kurumları ve mekanizmaları en etkin şekilde kullanmaya çalışmalıyız. Sorunların küresel olduğu durumlarda yerel çözümler ancak günü kurtarabilir."



BM’nin meşruiyet sorunu


Birçok sorunla karşı karşıya olan BM’nin en büyük sorununun meşruiyet problemi olduğuna satırlarında dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kitabında BM ile ilgili şu ifadelere yer veriyor:


"Bu sorun hem tarihseldir hem de BM’nin günümüz sorunlarıyla ilgilidir. Sorunun kaynağı ise BM Güvenlik Konseyi’dir. Yasal işleyiş ve eylem biçimi şeklinde tasnif edebileceğimiz meşruiyet sorunuyla karşı karşıya bir BM ve Güvenlik Konseyi söz konusudur. Kurulduğu yıllarda ortaya koyduğu çerçevenin dışına taşan BM Güvenlik Konseyi, özellikle üye devletlerin egemenlik yetkilerinin aşımı konusunda bir çok karara imza atmıştır. Haddizatında amacı çatışmayı önlemek, barışı sağlamak ve küresel istikrarı tesis etmek olan BM’nin hangi durumlarda diğer devletlerin egemenlik yetkilerini ortadan kaldıracak ölçüde müdahalede bulunacağı oldukça karmaşık bir mesele haline dönmüştür.


Örneğin 2003 yılındaki Irak müdahalesinde BM Güvenlik Konseyi Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna ve terörizmi desteklediğine dair Amerikan yönetiminin iddialarını inandırıcı bulmamıştır. Ancak BM kararını hiçe sayarak Irak’a müdahalede bulunan ABD’ye yönelik bu davranışını sorgulayan bir mekanizma BM tarafından geliştirilmemiştir.


Benzer bir durum, terör, insani müdahale ve yaptırımlar konusunda da geçerlidir. Hangi durumlarda insani müdahalede bulunacağına yönelik objektif kriterler söz konusu olsa da BM ve Güvenlik Konseyi’nin insani müdahale pratiklerini uygulaması pek mümkün olmamıştır.


Yasallık ile meşruiyet arasına sıkışmış bir BM düzeniyle karşı karşıyayız. Bosna’da soykırım karşısında geciken BM Güvenlik Konseyi, Kosova konusunda Güvenlik Konseyi’ndeki çıkar çatışmaları nedeniyle müdahale kararı alamamış NATO müdahale etmek durumunda kalmıştır. Suriye krizi konusunda da benzer bir tutum söz konusu olmuştur. 500 bine yakın insan hayatını kaybetmesine rağmen BM, Suriye krizinin çözümü konusunda hareketsiz kalmıştır. Böylesi bir örgütün meşruiyeti olur mu?"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Muasaba antrenmana gelmedi, son haftalarda olanlar saygısızcaydı" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, adı Fenerbahçe ile anılan Anthony Musaba’nın sabah antrenmanına katılmadığını ve son dönemde hem kalp olarak hem de kafasının Samsunspor’da olmadığından performansının düştüğünü söyledi. Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Eyüpspor’u konuk eden Samsunspor, müsabakadan 2-1 galip ayrıldı. Maç sonu basın toplantısında açıklamalarda bulunan Thomas Reis, "Burada oturmak bugün kolay çünkü galip geldik. 8 maçtan sonra galip geldiğimiz için burada daha kolay oturuyoruz. Yılı galibiyetle bitirdik. Bugün en iyi performansımızı gösteremedik. Özgüven açısından galibiyetle ayrılmak çok önemliydi" dedi. "Muasaba antrenmana gelmedi, bu saygısızcaydı" Transfer konusundaki sorulara da cevap veren Reis, Musaba’nın Fenerbahçe ile adı geçtikten sonraki tavırları nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını belirterek, "Fenerbahçe’nin Musaba ile ilgilendiği haberlerini okumuştum. Bu işin doğasında bunlar var. Eğer sözleşmenizde serbest kalma opsiyonunuz varsa bunu kullanma hakkına sahipsiniz. Ama son haftalarda olanlar açıkçası beni bir hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Eğer bir futbolcu hem kafa olarak hem kalbiyle burada değilse doğal olarak performansı aşağıya doğru gidiyor ki son haftalarda gözlemlediğimizde açıkçası buydu. Bugün kendisiyle bir toplantı yaptım ve kendisine burada kalıp kalmayacağını sordum. Ben hoca olarak da bunu bilmek zorundayım. Eğer bizimle kalmayacaksan doğru bir şekilde açık yüreklilikle bunu bana söylemesini isterim. Çünkü aksi takdirde yeni bir transfer yapmamız gerekiyor diye kendisine belirttim. Kendisi ise bugün takımla olmamasının daha iyi olacağını söyledi. Tabii bugün kadroda olmadığı için kendisine sabah saatlerinde bir antrenman saati vermiştik, antrenmana gelmedi. Sonuç olarak şu an hala Samsunspor’un oyuncusu kendisi. Sonuç olarak Musaba’da bu toplanmaya katılmak zorunda. Eğer imza atacaksa başka bir takıma ocak ayında imza atabilir. Tekrardan o toplanma tarihinde takımla birlikte olmak zorunda. Eğer gelmezse kendisi zaten kulüp bu anlamda bir aksiyon almak zorunda kalacak. Açıkçası bir hayal kırıklığı yaşıyorum diyebilirim bu konuda. Çünkü kendisine biz kulüp olarak buraya gelmek gibi bir fırsat verdik ve kendisini geliştirmek anlamında da tüm desteğimizi gösterdik. Ama dediğim gibi son haftalarda olanlar açıkçası saygısızcaydı diyebilirim bu davranış şekliyle alakalı. Tabii bu durumdan nefret etsem de bu işin doğasında olan bir şey. Her zaman kendisiyle dürüst bir şekilde iletişim kurmaya çalıştık aynı şeyi kendisinden de beklerdim ve bugün kendisine kadroda olup olmak isteyip istemediğini sordum. Bana kadroda olmak istemediğini söyledi" diye konuştu.
İstanbul Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Torunoğulları: "Başkanımız çok rahat" Fenerbahçe Başkanı Saadettin Saran’ın uyuşturucu operasyonu kapsamında gözaltına alınmasının ardından Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Torunoğulları yaptığı açıklamada, "Yüce Türk adaletine inanıyoruz. Sadettin Saran başkanımızla sürekli iletişim halindeyiz. Başkanımız çok rahat" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran, "uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu kullanımını kolaylaştırmak ve uyuşturucu kullanma" suçlarından gözaltına alındı. Saran’ı ziyaret eden Fenerbahçe Yönetim Kurulu Başkanı Üyesi Ertan Torunoğulları, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı önünde açıklama yaptı. Torunoğulları, "Sadettin Saran başkanımızla sürekli iletişim halindeyiz. Başkanımız çok rahat. Bize de işlerimize devam etmemizi, taraftarlarımızla sürekli kontak halinde olmamızı, taraftarlarımızın sakin ve rahat olmalarını istiyor. Başkanımızda herhangi bir sıkıntı yok. Yüce Türk adaletine inanıyoruz. Yarın da hep birlikte bunu göreceğiz" diye konuştu. Ali Koç ziyarette bulundu Fenerbahçe’nin eski Başkanı Ali Koç’un da ziyarette bulunduğunu söyleyen Torunoğulları, "Ali Koç, nezaket ziyaretinde bulundu. Başkanımızla sohbet ettiler. Fenerbahçe camiasında herkes ayaklanmış durumda. Herkes birlikte. Taraftarlarımıza teşekkür ediyoruz" dedi. Yönetim Kurulu üyesi Adem Öz ise, "Buradan kulübe geçip Yönetim Kurulu toplantısı yapacağız. Görevimizin başındayız. Süreci yakından takip ediyoruz. Yarın da bir savcılık süreci olacak. İnşallah güzel sonuçlar alacağız" şeklinde konuştu.
İstanbul Sultangazi’de 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan inerken düşürüldüğü iddiası İstanbul’un Sultangazi ilçesinde özel bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki diyaliz hastası kadının, araçtan iniş sırasında düşürüldüğü iddia edildi. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen yaşlı kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam ederken oğlu, "Annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz" dedi. İddiaya göre, 11 Aralık günü Sultangazi’de bulunan bir diyaliz merkezinde tedavi gören 75 yaşındaki Deste Maşa, araçtan inişi sırasında düşürüldü. Yaşlı kadın hemen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Bilinç kaybı yaşadığı belirtilen kadının yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildiği ifade edildi. "Annemizin düştüğü bize telefonla aranarak haber verildi" Annesi düştükten sonra kendisinin telefonla arandığını söyleyen Serdar Maşa, "Bize annemizin düştüğü söylendi. Annemiz düştükten sonra da acile kaldırıldı. Şu anda yaklaşık 13-14 gündür bilinç kaybıyla yoğun bakımda tedavisi devam ediyor" dedi. "Şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir" Hastanenin sorumsuzluğunun olduğunu savunan Serdar Maşa, "’Anneniz düştü, acile sevk ediyoruz’ gibi bir bilgi verildi, bize detay verilmedi. Birkaç defa arama dışında herhangi bir iletişim söz konusu olmadı. Kasıt olduğunu söylemek için daha erken olayı takip ediyoruz. Ama deliller ışığında, şahsi fikrimiz hastanenin bir sorumsuzluğunun olduğu yönündedir. Hastane tarafından bize her seferinde refakatçi olacağına dair bir bilgi verilmedi. Servis, hastanenin bir parçasıdır. Sorumluluğun onlarda olduğunu düşünmekteyiz. Söylediğim gibi birkaç defa arandık, durumumuz onun haricinde bir iletişime geçilmedi" dedi. Konu hakkında şikayette bulunduklarını anlatan Maşa, "Son durum annem bilinç kaybı yaşıyor, bir iyileşme söz konusu değil" ifadelerini kullandı.