EKONOMİ - 19 Mayıs 2020 Salı 14:15

"Türkiye ve Bursa’da konut ihtiyacı hep olacak"

A
A
A
"Türkiye ve Bursa’da konut ihtiyacı hep olacak"

Türkiye’de genç nüfusun fazla olması nedeniyle konut ihtiyacının devam edeceğinin belirten sektör temsilcileri, korona virüs krizi sonrasında sektörün önünün açılacağını ifade ederek, "Evlenenlerin, boşananların ve göç eden bireylerin en temel ihtiyacı şüphesiz konut.

Türkiye’de genç nüfusun fazla olması nedeniyle konut ihtiyacının devam edeceğinin belirten sektör temsilcileri, korona virüs krizi sonrasında sektörün önünün açılacağını ifade ederek, "Evlenenlerin, boşananların ve göç eden bireylerin en temel ihtiyacı şüphesiz konut. Bursa’da son 3 yıldır yeni proje ve ruhsat sayılarında ciddi eksilme söz konusu. Bundan sonra konut ihtiyacı artacak" dediler.


Bursa’da 2015 yılından bu yana inşaat sektöründe faaliyet gösteren Makaza Altın İnşaat, sektörde 5. yılını geride bıraktı. Müteahhitlik sektöründe ezber bozduklarını belirten Makaza Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altın, Altın İnşaat’ın projelerindeki konut fiyatlarının büyük bir ivme ile arttığına işaret ederek, devam eden projenin yanı sıra yeni projelerle de alıcıların yüzlerini güldürmeye devam edeceklerini belirtti.


Makaza Altın İnşaat, Bursa’da Hasanağa ve Kayapa bölgelerinde toplamda 255 daire ve 6 dükkandan oluşan 6 projeye imza atarken yıl sonunda tamamlanması planlanan Gold Life Bulvar Projesi’nde satışlar devam ediyor. Kayapa ve Hasanağa’da 3 yeni proje hedefiyle sektördeki güçlü ivmesini sürdürmeyi planlayan Altın İnşaat, önümüzdeki süreçte Nilüfer ve Mudanya’da farklı projelere imza atmayı planlıyor.


Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altın İnşaat sektöründeki 13. Yıllık tecrübesiyle Altın İnşaat olarak sektörde 5.yılı geride bıraktıklarını ifade ederken şöyle konuştu, “Altın İnşaat olarak 5. Yılımızı Bursa’ya değer katan projelerle geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Altın İnşaat olarak durmadan yolumuza devam ediyoruz. Zor süreçlerde de projelerimize ara vermeden başarıyla tamamladık.” dedi.


Ezber bozdu


Mustafa Altın, müteahhitlikte ezber bozmaya devam ettiklerini aktararak şöyle devam etti, “Bir çok müteahhit teslim ettiği projenin arkasında durmuyor. 5 yıl öncesinde sattığımız projeye bile destek vermeye çalışıyoruz. Kullanıcı hatası dahi olsa ücretsiz bir şekilde bakım ve onarım yapıyoruz. Altın İnşaat’ın internet üzerinden konut satılan sitelerin hiç birinde satış ilanı yok. Tamamen referansa dayalı bir sistemle tercih ediliyoruz. Yurt dışı satışlarımızda da bu noktada aynı şekilde devam ediyoruz. İşin yapım, satış ve satış sonrası aşamalarında projenin arkasında duran bir firma olarak anılmak bizlere gurur veriyor. “ dedi.


Konut sahipleri anlık takip ediyor


Bursa’da inşaat sektörüne yeniliklerle farklı bir soluk getiren Altın İnşaat’ın anlık takip sistemini anlatan Altın, “Tüm projelerimiz için her cumartesi günü bilgilendirme gruplarımızı görevlendiriyoruz. Proje ismiyle açılan sosyal medya guruplarına haftalık yapılan işler düzenli olarak atılır. Blok blok nerede hangi işlem uygulandıysa bir haftalık periyotlar halinde daire sahiplerine iletiliyor. Ayrıca şantiye alanlarına kurduğumuz kamera sistemleriyle 7 gün 24 saat izleyebilme imkanı sunuyoruz. İşin en önemli kısmı şüphesiz güven. Sloganımızda olduğu gibi ilk günden bu yana ‘Temelimizde güven var’ mottosunun içini doldurarak hizmetlerimize devam ediyoruz.” dedi.


"Bursa ve Türkiye’de konut ihtiyacı hep olacak"


Türkiye’de genç nüfusun fazla olması nedeniyle konut ihtiyacının devam edeceğinin altını çizdi. Sanayisiyle Türkiye’nin kalbi Bursa’da yeni inşaat projelerinin azaldığını ancak Bursa’da konut stoğunun olmadığı gibi konuta ihtiyacı olduğunu vurgulayan Altın şöyle devam etti, “ Evlenen kişilerin, boşananların ve göç eden bireylerin en temel ihtiyacı şüphesiz konut. Bursa 60 bin dış göç almasına rağmen, iç göçte devam ediyor. Şehrin doğusunda ve Osmangazi’nin belli kısımlarında yaşayan hemşerilerimizin gelir düzeyi biraz iyileştiği durumda yeni yerleşimlerin olduğu yerlere iç göç oluyor. Yeni yapılaşma ve organize sanayi bölgelerinin bir çoğunun Nilüfer’de olmasından dolayı Hasanağa Kayapa Bölgesi’de en çok tercih edilen bölgelerden oluyor. Bu bağlamda Bursa’da konut stoğu olduğunu düşünmüyorum. Son 3 yıldır, yeni proje ve ruhsat sayılarında ciddi bir eksilme söz konusu bundan sonra konut ihtiyacı artacak. Hem maliyetlerden dolayı, hem de konut azlığından dolayı konut fiyatlarında da ciddi bir artış yaşanacak.”


Hasanağa ve Kayapa önemli


Hasanağa ve Kayapa Bölgesi’nin üç temel özelliğiyle ön plana çıktığını aktaran Mustafa Altın şu çarpıcı bilgileri paylaştı, “Organize Sanayi Bölgelerine ve otobana olan yakınlığı ve üçüncü özelliği ise bu bölgede emsal 0.90 Bu şu anlama geliyor, bir dönüm yere en fazla 900 metrekare inşaat yapabiliyorsunuz. Özlüce’de bu durum 1,30 İhsaniye ve Ataevler’de ise emsal 1.80-2.00 civarında. Özetle; şehir merkezine yaklaştıkça beton yoğunluğu artıyor. Yeşil alan azalıyor. Hasanağa -Kayapa Bölgesi’nde ise 0.90 emsalden dolayı yeşil alan artıyor, beton yoğunluğu azalıyor. Özellikle COVID-19 nedeniyle yeşil alanlar daha fazla değer kazanacaktır diye düşünüyorum. Yeşil alanlara, doğaya hasret bir şekilde yaşıyoruz. Otobana olan yakınlığı ile; şehir trafiğine girmeden Mudanya Yolu, Ankara Yolu, Yalova Yolu’na ulaşım rahatlığı sağlıyor. Gurbetçilerin bizi tercih etme sebeplerinden biri de İstanbul’a, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 45 dakika mesafede yani İstanbul’un birçok noktasından daha yakın.”


Altın İnşaat’ın bölgesine değer katan projeleriyle her zaman kazandırdığını ifade eden Mustafa Altın, “Hasanağa ve Kayapa’dan daire alan müşterilerimiz bizi iki amaçtan dolayı tercih ediyor; birincisi sosyal alanların ve yeşil alanların fazla olmasından dolayı oturmak amaçlı, ikincisi ise yatırım amaçlı. Altın İnşaat’ın konut projelerindeki daireler son 4 yılda ortalama olarak 70 bin lira değerlenerek yatırımcılarının ve ev sahiplerinin yüzünü güldürdü. Birkaç yıl öncesine kadar 200 bin lira bandında satılan daireler şu anda 400 bin lira civarında alıcı buluyor. Yapılaşma ve insan sayısı artıkça bu artışlarda talebe bağlı olarak artması kaçınılmaz. “

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Tunca Nehri’nde kuraklık Edirne’de yağışların yetersiz olması sebebiyle Tunca Nehri’ndeki kuraklık yaşanıyor. Su debisinin düşük olmasından dolayı nehirde yaşayan canlıların da olumsuz etkilendiği görüldü. Edirne’de tarımın can damarı ve binlerce turistin uğrak yeri olan Tunca Nehri kurak geçen yaz mevsimi ile birlikte sonbaharda da yeterli yağış olmaması dolayısıyla kuraklık yaşanıyor. Nehirde yaşanan mevsimsel kuraklıkla birlikte çöp atıkları su yüzeyine çıktı. Ziyarete gelen vatandaşlar, Tunca Nehri’nden yaşanan kuraklık sebebiyle tedirgin olduklarını belirtti. “Hayvanlar göç ediyor” Tunca Nehri’nde kuraklık olduğunu belirten Muharrem Kurban, “Kuraklık çok var. Yağmur bayağıdan beri yok ama bugünlerde inşallah yağacak. Bugünlerde yağmur falan yok. Gördüğünüz gibi içinde dizlere kadar su var kuruyor yani. Kurumak üzere. Hayvanlar falan aç burada. Hayvanlar göç ediyor. Su durumu böyle yani kurumuş, set nerede su nerede? Berbat durumda Edirne’nin içine kadar gidiyordu sular şuan hiç yok baksanıza. Bir karış su var yürüyerek karşıya geçersin” dedi. Bu sene nehrin su seviyesinin çok düştüğünü belirten Mustafa Yenmez, “Edirne’de ben 5-6 seneden beri böyle kuraklık görmedik yani su düşüklüğü yoktu. Ama çeltik zamanları suları kesiyorlar. Şu anda su yine iyi. Daha önceki günlere göre daha iyi yani. Burada yürüyerek karşıya geçiyorduk neredeyse. Yemyeşil olmuştu suyu. Şu anda yeni yeni başladı gelmeye. Çeşitli envai çeşit balıklar, sazanı, yayı, kefal, deniz kefalı, levrek var şu anda. Geçen aylar daha beterdi. Şunun önünü kapatmışlardı. Yemyeşil bu su, birkaç ay önce gelseniz bu su gözükmüyordu pislikten. Şu anda önünü açtılar, biraz düzelttiler" diye konuştu.
Artvin Artvin’de Ağız ve Diş Sağlığı Haftası etkinlikleri Artvin İl Sağlık Müdürlüğü, Artvin Aile ve Toplum Sağlığı Merkezi ile Artvin Çoruh Üniversitesi iş birliğiyle Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Etkinlikler, toplumda ağız ve diş sağlığı bilincini artırmayı ve çocuklarda diş hekimi korkusunu yenmeyi hedefledi. Toplum sağlığına dikkat çekmek ve ağız-diş sağlığının önemine vurgu yapmak amacıyla Artvin Ağız ve Diş Sağlığı merkezinde düzenlenen etkinlikte Aile ve Toplum Sağlığı Merkezi’nden Diş Hekimi Zekai Enver Yıldırım, ağız ve diş sağlığının bireylerin genel sağlıkları üzerindeki etkisine dikkat çekerek bu tür farkındalık etkinliklerinin toplum bilincini artırmada büyük rol oynadığını söyledi. Artvin Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde açılan sergide, üniversite öğrencileri tarafından hazırlanan afişler, oyunlar ve hikâye kitapları yer aldı. Bu çalışmalar, ağız ve diş sağlığı konusunda toplumu bilinçlendirmek için tasarlandı. Ayrıca, çocuklara yönelik eğitici oyunlarla hem eğlenceli hem de öğretici bir ortam oluşturuldu. Etkinlikte konuşan Diş Hekimi Zekai Enver Yıldırım, ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerindeki etkisine dikkat çekerek “Dişlerimizi düzenli olarak fırçalamak ve yılda en az iki kez diş hekimi kontrolüne gitmek çok önemli. Sağlıklı bir ağız yapısı, sindirim sistemimizden bağışıklık sistemimize kadar genel sağlığımıza katkı sağlar” ifadelerini kullandı.