GENEL - 29 Nisan 2012 Pazar 10:40

BİLİŞİM SEKTÖRÜ`NÜN 2023 HEDEFİ 160 MİLYAR DOLAR

A
A
A
BİLİŞİM SEKTÖRÜ`NÜN 2023 HEDEFİ 160 MİLYAR DOLAR

Bilişim İş Adamları Derneği (BİSİAD) Başkanı Osman Akın, Türk bilişim sektörünün 2023 yılı büyüklük hedefinin 160 milyar dolar olduğunu söyledi.
Bilişim İş Adamları Derneği (BİSİAD) Başkanı Osman Akın güven tazeledi. Bilgisayar sektörünün ilk sivil toplum örgütlerinden olan BİSİAD`ın olağan genel kurulunu yapıldı. Ulutek Konferans Salonu`ndaki genel kurulun tek adayı olan mevcut başkanı Osman Akın, bilişim sektöründe dünya ve Türkiye`ye ait verileri paylaştı. Akın, Türkiye`nin en değerli 3 markasından 2`sinin bilişim şirketi olduğunu ifade ederek, "Bilişim sektörü büyük bir hızla gelişiyor olsa da özellikle yazılım ve servisler alanında henüz çok
geride. Avrupa`da kişi başı bilişim harcaması Türkiye`nin 10 katı seviyesinde. Ancak yine de kötümser değiliz. E-devlet, Fatih gibi büyük projeler Türk bilişim sektörü için büyük bir fırsat. Yine KOSGEB ve TÜBİTAK projeleri ile birçok başarı hikayesi yazılacak" dedi.
"YAZILIM SEKTÖRÜ STRATEJİ SEKTÖR İLAN EDİLMELİ"
Türk bilişim sektörünün 2023 yılı büyüklük hedefinin 160 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Akın, "Bunun için yazılım sektörünün stratejik sektör ilan edilmesi gerek. Yazılım üreticilerinin haklarının korunması lazım. Yerli üretime sahip çıkılmalı ve yazılım ürünlerindeki vergi yükünün kaldırılması gibi birtakım acil adımların atılması gerekiyor" diye konuştu.
Bursa`nın turizm, sanayi, termalin yanı sıra bir bilişim şehri de olması gerektiğini belirten Akın, "Şehrimizi yönetenlerle birlikte Bursa`nın bilişim alt yapısının geliştirilmesi için çalışacağız. Hatta kısa süre içerisinde Bursa`nın datacenter kenti olmasını planlıyoruz. Bunun için en büyük ihtiyaçlarımızdan bir tanesi Bursa`da bilgisayar mühendisliği bölümünün açılmasıdır" diye konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk ise, hükümetin bilişim ve iletişim alanında çok büyük yatırımlar yaptığını ifade ederek, "Hükümet olarak AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz. Bilişim ve iletişim gibi stratejik sektörlere yoğunlaşıyoruz. Artık kendi arabamızı, kendi helikopterimizi üretebilmeliyiz. Katma değerli ürünlere önem vermeliyiz. Küçük bir mikroçipin değeri bugün bir kamyon para ediyor" ifadelerini kullandı.
Osman Akın üçüncü dönem başkanlığa seçilirken, yönetime şu isimler girdi: Mustafa Bakır, Kemal Güler, İbrahim Uzun, Nesrin Erdem, Bilal Kasap, Alper Soyaslan, Dağhan Uzgur, Ertan Yılmaz.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Geleceğin diş hekimleri, mesleğe ilk adımlarını attı Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi tarafından Diş Hekimleri Günü ve Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında Beyaz Önlük Töreni gerçekleştirildi. Sultan Alparslan Kültür Merkezinde gerçekleştirilen tören Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü Öğr. Gör. Emre Küçükgök ve öğrencilerinin müzik konseriyle başladı. Müzik konserinin ardından Prof. Dr. Sema Belli; beyaz önlüğün saflık, temizlik, şefkat ve ciddiyeti sembolize eden bir güç olduğunu belirterek beyaz önlüğün hikayesini anlattı. Törende 153 öğrenci, beyaz önlük giyme heyecanı yaşadı. Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gül Tosun, öğrencilerin Türkiye’nin gelecek adına ümidi olduğunu, bu bilinçle donanımlı hekimler yetişme gayretiyle hareket ettiklerini söyledi. Beyaz önlüğün adanmışlığı ve dürüstlüğü temsil ettiğini ifade eden Prof. Dr. Tosun, “Önlüğü giydiğiniz andan itibaren tüm insanlar; çocuklar, yaşlılar, kadın-erkek ve ırk ayrımı yapmadan sizin hastanız olacak ve sizden hizmet bekleyecektir” dedi. "Mesleki yolculuğunuzun en önemli adımlarından birini atıyorsunuz" Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Ak, Diş Hekimliği Fakültesinin köklü geçmişi, yenilikçi eğitim anlayışı ve öğrencilerine en iyi imkanı sunma hedefiyle çalışmalar yaptığını belirtti. Fakültenin topluma yönelik sosyal sorumluluk projeleriyle de sağlık alanında Türkiye’nin gelişimine katkıda bulunmaya devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Ak, “Mesleki yolculuğunuzun en önemli adımlarından birini atıyorsunuz. Diş hekimliği sadece dişleri tedavi eden bir meslek değil, aynı zamanda insanların hayat kalitesini artıran önemli bir sağlık hizmetidir. Beyaz önlük; mesleki sorumluluğunuzu, etik değerlere bağlılığınızı ve insan sağlığına olan adanmışlarınızı temsil ediyor. Bu önlükle birlikte üstlendiğiniz bu anlamlı görev, hem toplumumuza hem de insan sağlığına daha sağlıklı ve umut dolu bir gelecek inşa etmenizi sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Konuşmaların sonrasında öğretim üyelerine bilimsel çalışmalarından dolayı plaketleri, öğrencilere yüksek onur belgeleri ve spor müsabakalarında başarı kazanan takımlara teşekkür belgeleri takdim edildi. Törenin son bölümünde ise 3. sınıf öğrencilerine beyaz önlükleri giydirildi. Törene; Meram Kaymakamı Bayram Yılmaz, Konya Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Mete Algen, öğretim elemanları ve aileler katıldı.
Sakarya Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Eminoğlu: “Vicdanlı gençler Türkiye’ye güç katıyor” ’Dünyayı Güzelleştiren Güç: Gençliğin Vicdanı’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 83’üncü konuşmacısı olan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu, “Vicdanlı gençler bu ülkede darbe girişimine dur dedi. 6 Şubat depremlerinde yine gençlerimiz sahadaydı” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 83’üncü konuşmacısı, ’Dünyayı Güzelleştiren Güç: Gençliğin Vicdanı’ konulu söyleşiyle Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu oldu. Moderatörlüğünü Spor Bilimleri Fakültesi’nden Öğretim Görevlisi Esra Atış’ın üstlendiği söyleşide; günümüz gençliğinden beklenenler, gençlik sosyolojisindeki değişimler ve gençlerin dijital çağda izleyebilecekleri yollar konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. Günümüzde gençlerin kategorize edilmeye çalışıldığını anlatan Dr. Enes Eminoğlu, “Gençlerimizle ilgili ’zamane gençliği’ tabirini kullanarak bir sınıflandırmaya gidiliyor. Söylendiği gibi veya masa başında bahsettikleri gibi ’zamane gençliği’ değil, sahada birçok gencimizin bilinçli, şuurlu olduğuna şahitlik ediyoruz. 15 Temmuz 2016’da bir darbe girişimi yaşandı. Bu olayların ana merkezinde de biz sürekli gençleri, gençliğin vicdanını görüyoruz. Çünkü o vicdanlı gençler bu ülkedeki belli gidişatlara dur dediler. Çok yakın zamanda asrın felaketini yaşadık. 6 Şubat depremlerinde birçok ilimiz etkilendi. Orada da yine gençlerimiz vicdanlı bir şekilde sahadaydı. Gençler her zaman, her platformda kendilerini sürekli bir şekilde diri tutarak, zinde tutarak, toplumsal vicdanı da etkileyecek şekilde sahada aktif bir şekilde rol aldılar. Gençler aynı zamanda insani yardım çalışmaları başta olmak üzere toplumsal olaylarda sahada aktif bir şekilde rol alıyorlar” diye konuştu. Gazze Soykırımı’na yakından şahitlik edildiğini belirten Eminoğlu, “Yaklaşık bir yılı geçen sürede 50 binin üzerinde genç, çocuk, insan şehit edildi. Bu anlamda gençlerin bu süreci domine ettiğine, boykot ve birçok konuda STK’ların ses çıkardığına, İstanbul’da, Ankara’da, büyükşehirlerde mitingler düzenlediğine şahitlik ediyoruz. Bunun gençlerin toplum üzerindeki vicdanının etkisinin sonucu olduğunu düşünüyorum. Yine bakanlığımıza bağlı birçok gençlik merkezlerinde gönüllü gençlerimiz Akdeniz Bölgesi’nde geçtiğimiz yıllarda yaşanan yangın afetlerinde ön saflarda yer aldılar. Gençlerimizi kategorize etmeden bütün ümidimizin onlarda olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Gençlerimiz gerçekten vicdanlılar ve biz sahada buna şahit oluyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye genelinde 500’den fazla gençlik merkezi olduğu bilgisini paylaşan Eminoğlu, “Gençlik merkezleri vesilesiyle biz genç arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde üniversitelerde genç ofislerimiz var. Gençlerimizi sosyal sorumluluk projelerine yönlendirme gayretindeyiz. Birbirinden değerli birçok proje çalışması var. Çevre temizliğinden tutun hayvan hakları, insan hakları, kadın hakları gibi birçok alanda gençlerimizi bilinçlendirmeye devam ediyoruz. Sporun gençlik ve vicdan üzerindeki etkisi bulunuyor. Örneğin eski profesyonel boksör Mike Tyson’ın birçok insanın yakından takip ettiği müsabakada Filistin bayrağını açması vicdani bir meseleydi. Bir duruş ve bir karakter gösterisiydi. Sporun birleştirici ve iyileştirici gücü, sporun vicdan meselesi, spor diplomasisi gibi birçok alanla ilgili de bu örnekleri çoğaltabiliriz” ifadelerini kullandı. Dijitalleşmenin gençlerin vicdanına etkisinin tartışıldığını kaydeden Eminoğlu, “Son dönemlerde ‘dijital faşizm’ diye bir tabir kullanılıyor. ‘Sosyal medya adaleti’ kavramı da yaygınlaştı. Bir olay sosyal medyada gündem olduğu zaman bütün Türkiye’de veya dünyada çok daha hızlı sonuç alınacağına yönelik bir kanaat oluşuyor. Her gelen bilginin doğru kabul edilmemesi gerektiğini iyi anlamamız lazım. Dijital bağımlılık da önemli tehditlerden biri. Bugün madde bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığı, alkol bağımlılığı gibi bağımlılıklarla mücadele ederken aslında dijital bağımlılıkla da mücadele etmemiz lazım. Gittiğimiz yerlerde gençlerimizin günde 8-10 saat gibi veya daha fazla sürelerde telefon kullanımı, tablet kullanımı, bilgisayar kullanımı olduğunu görüyoruz. Ortaokul seviyesinde buluştuğumuz kardeşlerimiz haftada 3-4 gün spor yaptıklarını ama geri kalan günlerde dijital bağımlı olduklarını kendileri anlatıyorlar. Gençleri spora yönlendirmek, sürekli bir meşgale sahibi yapmak, koşuşturmalarını sağlamak gerekiyor. STK’lar dijital bağımlılığı azaltmada etken olabilir. Vicdanın temelleri ise ailede atılıyor. Yapmadığımız bir şeyi çocuğumuza ‘yap’ demek kadar yanlış bir şey yok. İyi bir rol model olmalıyız” dedi.
İstanbul Garanti BBVA’dan sermaye benzeri tahvil ihracı Garanti BBVA, yeni bir sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu. Garanti BBVA, Basel 3 uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla tamamladı. Banka, 10 yıl vadeli, 5. yıl geri çağırma opsiyonlu ve 750 milyon dolar tutarındaki yılın ikinci sermaye benzeri ihracını gerçekleştirdi. Banka aynı zamanda, 2017 yılında ihraç ettiği 750 milyon dolar nominal değerli 2027 vadeli katkı sermaye niteliğine sahip tahvilleri için de yatırımcılarına geri alım teklifi sundu. Yapılan açıklamaya göre, bu ihraç yüzde 8,125 getiri oranıyla son dönemde Türkiye’den bir bankanın en düşük maliyetli ve Amerikan tahvili karşısındaki en düşük spreadli sermaye benzeri tahvil olma özelliğini taşıyor. Bu ihraç, ayrıca yakın zamanda Türkiye’deki bir bankanın yurt dışından temin ettiği en yüksek tutarlı sermaye benzeri tahvil işlemi özelliğine de sahip. İşlem, Garanti BBVA’nın yıl içerisindeki ikinci başarılı yurtdışı sermaye piyasaları ihracı olarak da dikkat çekiyor. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu ihraç, küresel sermaye piyasalarında uzun süreli ilişkiler kurma konusundaki gücümüzü, yatırımcıların güçlü finansal performansımıza duyduğu güveni ve Türkiye’ye yönelik olumlu yatırım algısını vurgulamaktadır. Güçlü finansal performansımız ve uluslararası sermaye piyasalarında oluşturduğumuz kredibilitemizle ülkemiz için değer oluşturmaya devam edeceğiz” dedi.