Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, 1502 yılında II. Sultan Beyazıd döneminde çıkarılan dünyanın ilk standart kanunu `Kanunname-i İhtisab-ı Bursa` ile hayvan haklarının bile teminat altına alındığına dikkat çekti.
Türk Standartları Enstitüsü Bursa Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen `Kalite Zirvesi`nde kalite kavramının geçmişi hakkında bilgi verildi. `Geçmişten Günümüze Standardizasyon ve Kalite` konulu panelde konuşan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Tayar, kalite sisteminde en önemli noktanın personel uyumluluğu olduğunu ifade ederek, insanın her zaman kalitenin merkezinde olması gerektiğini dile getirdi. Dünyada nüfusun hızlı bir şekilde arttığına dikkat çeken Tayar, "Kalitenin önemi her geçen gün
artıyor. Kalitede aslolan kaliteyi kanıtlamaktır. Eskiden laflarda kalıyordu. Kalitede uygulama kuralları ve insan faktörü çok önemli. Kalitede önemli olan kanıtlamadır. Her ülkenin kendine göre standardı var. Hammurabi Kanunlarından her zaman bahsedilir. 282 maddelik taşa yazılan kanun dünyanın ilk yazılı kuralları olarak görülür. Bunun gibi Osmanlı topraklarında da kanun vardı" diye konuştu.
"HAYVAN HAKLARI 500 YIL ÖNCE KANUNLAŞTI"
Bursa`nın kalite şehri olduğunu söyleyen Tayar, dünyanın ilk standart kanununun Kanunname-i İhtisab-ı Bursa olduğunu söyledi. Bu kanunun çok geniş olduğuna işaret eden Tayar, hayvan haklarının da kanunlaştığını ifade ederek, "Bu şehrin her yerinde kalite var. TSE bu topraklarda doğdu. AB kriterlerine önem veririz ama bunu yaparsak da kendi kültürümüze ve tarihimize ayıp ederiz. Özür borcumuz olur. Çünkü bu tür kanunlar yeni çıkmış değildir. Dünyada ilk standart kanunu Kanunname-i İhtisab-ı Bursa`dır. O
dönemlerde aşevlerinde aşçılarının bulaşığı nasıl yıkacağı kanunlaşmıştı. Hayvanlara nasıl davranılması gerektiği de belirtilmişti. Bu topraklarda hayvanlara nasıl davranılacağı öğretilir. Bu topraklarda doğa sevgisi 500 yıl önce de vardı. AB istediği için hayvan refahı düzenlemeleri yapıyoruz. Halbuki tarihi sürece bakarsak bunu atalarımız yaptı. Bursa bu konuda mihenk taşıdır. Bunun hakkı verilmeli" ifadelerini kullandı.
"PİŞMEMİŞ EKMEK YAPAN FIRINCI FALAKAYA YATIRILIRDI"
II. Beyazıd devrinde çıkarılan bu kanunda önemli maddeler olduğunu anlatan Tayar, "Ekmek ile ilgili standart vardı ama biraz ağırdı. Kusurlu ekmeği yapan esnaf falakaya yatırılırdı. Fırıncı ekmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa herkesin gözü önünde bu ceza verilirdi. Ekmekle ilgili bu uygulama daha önce de vardı. Beyazıd Han, `İşini yapmayan esnafı yakalayın ve dersini verin` der. Ekmek standardı eskiden de vardı" diye konuştu.
TSE Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev de konuşmasında kalitenin önemine işaret etti.
Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Işığıçok ise, insanların beklentisinin kaliteye yönelik olduğunu belirterek, "Bir kuruluşun kalite seviyesi müşterilerine sunduğu mal ve hizmetin kalitesinden, çalışanlarına sunduğu ortam kalitesinden anlaşılır. Bu yüzden müşterilerin beklentisi artık değişti. Artık insanlar kaliteyi arıyor. O yüzden firmalar ve kurumlar her gün kendini yenilemeli. Yenilemeye kapalı olanlar yok olmaya mahkumdur. İki göz size yetiyorsa ve her şeyi net görüyorsanız üçüncü
göze ihtiyacınız yok. Üçüncü gözünüzü kullanabilirseniz harikalar oluşturursunuz" dedi.
Programın sonunda konuşmacılara plaket verildi.
Zirvede Oğuz Saygın tarafından "Takım Çalışması ve Kurumsal İletişim" konusunda seminer verildi.