EKONOMİ - 21 Nisan 2012 Cumartesi 12:24

"KALİTE DUVARDA ASILAN BİR BELGE DEОİLDİR"

A
A
A
"KALİTE DUVARDA ASILAN BİR BELGE DEОİLDİR"

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, kalitenin bir işi adam gibi yapmak anlamına geldiğini belirterek, "Kalite duvarda asılan bir belge değildir. Türkiye artık kendi standardını belirlemeli. Küresel güç olmak standarttan geçiyor" dedi.
TSE Bursa Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen `Kalite Zirvesi`nde konuşan TSE Başkanı Şentürk, kalitenin insanlar için önemli olduğunu belirterek, "Kaliteyi teoriğe boğarsak kaliteden uzaklaşırız. Kalite çok basittir. Ama biz o basiti o kadar detaylandırıp ayrıntıya boğuyoruz ki kaliteden uzaklaşıyoruz. Sonuçta israftan başka bir şey çıkmıyor. Bunu anlamamız lazım. Kalite, şekil demek değil. Kalitenin işlerinizi ayrıntıya boğmak değil, ayrıntıdan kurtarmaktır. Kalite `yaptığımız işi adam gibi yapmak`
demektir. Kalite sadece ürün ve hizmetin performansını yükseltmek değildir. Türkiye`deki en büyük yanlış algılama bu. Kalite işinizi doğru yapmak ama en makul maliyetler ve sürelerle yapmaktır. Bunu yapmazsanız küresel rekabette kaybetmeye mahkumsunuz" diye konuştu.
Kalitenin tüm unsurlarla birlikte yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Şentürk, "Biz bu konuda hatalar yapıyoruz. Biz kaliteciler bizzat bu hatayı yapıyoruz. Bizzat, TSE bu hatayı yapıyor. Kalite "biz" demektir. Kalite biz değil, bene dönmekse bu kaliteden uzaklaşmak anlamına gelir. Kalite beni biz, bizi hepimiz yapma yolculuğudur" ifadelerini kullandı.
"KALİTE DUVARDA ASILAN BELGE DEОİLDİR"
Bazı kurumların ve firmaların kalite adı altında kurduğu departmanları eleştiren Şentürk, "Üretim, pazarlama, bilgi işlem bölümüne akıl veren, kendine toz kondurtmayan kalite departmanları ile bu kaliteyi yakalayamayız. Kaliteyi duvardaki belge olarak algılamamalıyız. Daha sonra küresel pazarda rekabet edemiyoruz. Bir sürü belgeyi biriktiriyoruz. Hiç kimse dönüp de kalite maliyetini sorgulamıyor. Kalite maliyetinin uygulamaya dönük olarak hiçbir karşılığını göremiyoruz. Kalitenin bir maliyeti ve çalışması
var. Maliyet para değil. Katlandığınız süreçler maliyettir. Sistemi kurduğunuzda, `Verimliliği nereden nereye çıkardınız` gibi unsurlardır. Bunlardan bizde bahsedilmez. Kalite yolculuğunda istediğimizi bir türlü yakalayamıyoruz. Kaliteyi yakalamak istiyorsak kurumumuzu, sektörü ve toplumumuzu tanımak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu.
"KALİTEDE İSTİKRAR, İNSANA DEОER VERMEKTEN GEÇER"
Firmaların ve kurumların kalite sürecinde istikrarı yaşaması için insan unsuruna önem vermesi gerektiğine işaret eden Şentürk, "Kaliteden bahsetmek istiyorsak insanla muhatap olduğunuzu, insanla çalıştığınızı, insan için çalıştığınızı iyi anlamalısınız. Kalite insan kaynağını doğru yönetmeyle olabilir. Personelinizin birikimini, enerjisini, heyecanını yönlendirmediğiniz müddetçe başarıyı yakalamanız mümkün olmaz. İnsanları benimsersek kendi içindekini ortaya koyar. İnsanların gönülleri fethedilmeli.
Hiçbir işletme, çalışanının gönlünü fethetmediği müddetçe sürdürülebilir istikrar yakalayamaz" ifadelerini kullandı.
"STANDARTLARI BİZ KOYARSAK KÜRESEL GÜÇ OLURUZ"
Türkiye`de kurumların kendi alanında kurumsal aktör olmadığı sürece Türkiye`nin küresel güç olmasının boş bir hayalden öteye gidemeyeceğini savunan Şentürk, "Biz TSE olarak kendi alanımızda bu azimle ve bu kararlılıkla yeni baştan kendimizi dizayn ediyoruz. Küresel pazarda var olabilmek için standarda uygun ürünler üretmeliyiz. Türkiye her zaman standartlara uyuyor. Ama asıl önemli olan standardı belirlemektir. Küresel pazarda güç sahibi olmak bundan geçiyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan Belediyesi’nde 90 milyonluk icra geriliminde anlaşma sağlandı Eyüpsultan Belediyesi, çöp toplama hizmeti sunan bir şirketin 90 milyon TL tutarındaki alacağı nedeniyle başlatılan icra işlemiyle karşı karşıya kaldı. Sabah saatlerinde belediye binasına gelen avukatlar ve icra memurları haciz işlemi başlatmak üzere hazırlık yaparken, taraflar arasında anlaşma sağlandı. Eyüpsultan Belediyesi’ne çöp toplama araçları kiralayan şirket, iş bitiminden sonra geçen 3 ay boyunca ödeme planı sunulmaması nedeniyle hukuki süreci başlatmıştı. Bugün sabah saatlerinde belediyeye gelen ekipler, haciz işlemi için hazırlık yaptı. Ancak sürecin ilerlemesi sırasında belediye yetkilileri ve şirket avukatları arasında yapılan görüşmeler yapıldı. Görüşmeler neticesinde ödeme konusunda iki taraf arasında anlaşma sağlandı. Bunun üzerine haciz için gelen nakliye aracı ve işçiler geri döndü. “Belediye olumlu yaklaştı ve uzmanla zemini doğdu” Haciz işleminin gerçekleşmediğini söyleyen Avukat Erdal Avcı, “Rakamı yüksekliği sebebiyle uzun süren bir müzakere yürüttük. Ama sonunda belediye olumlu yaklaştı ve uzmanla zemini doğdu. O sebeple uzlaşma sağlayacağımız umuduyla bugünkü haczi sonlandırdık. Olumsuz bir durum yok. Burada geliş amacımız hacizdi. Ancak sonrasında belediye başkanı konuda olumlu yaklaşıp çözüm konusunda uzlaşma zeminini oluşturunca buna ihtiyaç kalmadı ve kamyonu geri döndürdük. Dosyanın detaylarını şu anda paylaşmayayım. Ama uzlaşma zemini var. Sanıyorum sonuca erdireceğiz” diye konuştu. (ŞK-