TEKNOLOJİ - 26 Mart 2024 Salı 10:35

Öğrenciler Türkiye’deki 38 farklı kazıdan toplanan 6 bin iskelet öğrencilerin ve bilimin hizmetinde

A
A
A
Öğrenciler Türkiye’deki 38 farklı kazıdan toplanan 6 bin iskelet öğrencilerin ve bilimin hizmetinde

2013 yılından itibaren yaptıkları çalışmalar ile Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan 38 kazıdan toplanan 6 binin üzerinde insan iskeleti arşivi ile MAKÜ Antropoloji Bölümü öğrencileri, tarihi görerek öğreniyor. Yapılan kazılarda elde edilen kemikler ve fosiller üzerinde yapılan çalışmalarda eski zamanlarda yaşanan bir cinayet ve kanserli hasta tespit edilirken bu bölgede yaşayan bir file ait tek örnek olan diş fosili ortaya çıkarıldı.


Geçmişten günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve binlerce antik kenti içinde barındıran Anadolu coğrafyası antropologlar için büyük bir çalışma ortamı oluşturuyor. Türkiye’deki birçok üniversite de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte bu antik kentlerde çalışmalar yaparak tarihi gün yüzüne çıkarıyor. Yapılan bu çalışmalar sonucunda tarihe olan ilginin artmasıyla birlikte birçok üniversite de açılan Antropoloji bölümü, öğrencilerine teorik derslerin yanında kazı alanlarından toplanan farklı dönemlere ait kemiklerden oluşan arşivleriyle uygulamalı eğitimler veriyor.


Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversite Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek ve Doç. Dr. Alper Yener Yavuz da öğrencilerin antropoloji derslerini uygulayarak öğrenmeleri açısından üniversiteye büyük bir kemik arşivi oluşturmuş durumda. 2013 yılında başlayan Antalya Doğu Garajı kazısıyla birlikte birçok kazıda görev alan ve farklı medeniyetleri inceleme fırsatı bulan akademisyenler üniversite arşivine yaklaşık 38 kazıdan 6 bin bireyin üzerinde insan iskeleti kazandırdı. Bu iskeletler üzerinde öğrenciler ile birlikte yapılan incelemelerde çok önemli bulgular da elde eden akademisyenler Anadolu tarihine ışık tutmaya devam ediyorlar.


Yapılan çalışmalar ve oluşturulan arşiv hakkında bilgi veren Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek; “Buradaki çalışmalarımız 2013 yılında başladı. Kars’tan Antalya’ya, Çorum’dan İzmir’e kadar Türkiye’nin birçok yerinde 30’dan fazla antik kentte çalışmalarımız devam ediyor. Bu antik kentlerden çıkan insan ve hayvan iskeletlerinin birçoğunu laboratuvarlarımızda çalışıyoruz. Bazılarını direkt antik kentlerde, bazılarını buraya getirip buradaki laboratuvarlarımızda çalışıyoruz. Şu anda yaklaşık 6 binin üzerinde bireye ait iskeletimiz var ve yine bu 2024 yılı içerisinde izinlerini beklediğimiz, buraya gelecek bireylerle bu yıl sonunda muhtemelen 7 bin bireyi geçeceğiz ki bu sayı da muhtemelen Türkiye’deki en büyük iskelet koleksiyonu haline getiriyor laboratuvarımızı. Elimizde Neolitik dönemden Bizans dönemine kadar çok farklı zaman aralıklarından hem insan hem hayvan iskeletleri var. İnsan iskeletlerinde yaş, cinsiyet gibi temel demografik verileri belirledikten sonra bireyler nasıl bir yaşam sürmüş, hangi çevre koşullarında yaşamış ve bazı durumlarda da bireylerin mesleğine kadar fikirler yürütebiliyoruz. Bireyle hangi hastalıkları yaşamış, ölüm sebepleri ne gibi yine önemli bilgileri de hem bireysel bazda hem de toplumsal bazda elde edebiliyoruz. Yine ilerleyen teknoloji ile beraber DNA çalışmaları gibi birçok önemli çalışmaları da gerçekleştirerek toplumlar hakkında çok önemli verilere ulaşabiliyoruz. Elimizdeki iskelet yoğunluğu genel itibari ile Muğla ve Antalya bölgesinden olmakla beraber Türkiye’nin birçok yerinden de farklı iskelet grupları üzerinde birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. İnsan haricinde hayvan iskeletleri üzerinde de yine birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. Böylelikle o kentlerde ne tür hayvanlar tüketilmiş, insan hayvan ilişkileri ne durumda, vahşi ya da evcilleştirilmiş hayvanların tüketimleri ile ilgili yine önemli bilgileri ortaya çıkarıyoruz.” dedi.


“En büyük iskelet nüfusu bizim üniversitemizde”


Yaptıkları çalışmalar sonrası elde ettikleri iskelet arşivi ile en büyük arşivin kendilerinde olduğunu dile getiren Doç. Dr. Aytek; “Türkiye’deki antropolojinin kurucu üniversitelerine baktığımızda Ankara Hacettepe ve İstanbul öne çıkan köklü üniversiteler. En geniş iskelet ağlarının buralarda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak özellikle bizim burada son 4-5 yıl içerisinde hızlı gelişen iskelet sayımızın bu üniversiteleri de geçtiğini düşünüyoruz. Çünkü bu üniversitelerdeki hocalarla da genelde irtibat halindeyiz. Zaten küçük bir camia, birbirimizi tanıyoruz. Dolayısıyla şu anki insan iskelet bireyi açısından tabii ki her üniversiteyi tek tek sayamayız ama en kalabalık iskelet koleksiyonunun bizde olduğunu düşünüyoruz. 6 bin çok büyük bir sayı. Ankara’daki üniversitelerde dahi bu sayının olduğunu düşünmüyoruz. Genel olarak söyleyebiliriz ki en büyük iskelet nüfusu bizim üniversitemizdeki laboratuvarda mevcuttur.” şeklinde konuştu.


“Türkiye’nin önemli birçok kazı alanlarında çalışıyoruz”


Türkiye’deki farklı birçok kazı alanında çalıştıkları da söyleyen Doç. Dr. Aytek; “ Biz çalışmalarımızın büyük çoğunluğunu Muğla, Burdur ve Antalya’da ki antik kentlerde yapıyoruz. Örneğin Antalya’da Patara, Side, Aspendos gibi Türkiye’nin çok önemli kazalarında çalışıyoruz. Yine yakın zamanda Alanya Kalesi ve Syedra Antik Kenti’nde çalışmalar yaptık. Burdur’da kazı çalışmaları üniversitemizdeki hocalarımız tarafından yürütülen Kibyra Antik Kenti’nin iskeletleri de bizde. Muğla’ya baktığımızda yine Muğla tabii arkeolojik anlamda Türkiye’nin en zengin kenti. Yine çok önemli antik kentler olan Stratonikeia, Kaunos, Pedesa, Myndos gibi birçok antik kentin de antopolojik çalışmalarını biz yürütüyoruz. Ama tabi alanımız sadece bununla sınırlı değil. Karaman Ermenek’ten yine önemli iskeletlerimiz var, Çorum’daki yine Türkiye’nin en eski antik kentlerinden biri olan Alacahöyük’te çalışmalar gerçekleştiriyoruz.” açıklamasında bulundu.


“Geçen sene bir kanser türü ve bir cinayet tespit ettik”


İnsan kemikleri üzerinde yaptıkları çalışmalarda bir cinayeti ve kanser türünü bulduklarını belirten Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek; “İnsan ya da hayvan iskeletleri üzerinde yapılan çalışmalarda çok önemli bir grubu da patolojik çalışmalar oluşturuyor. Nasıl ki günümüzde birçok hastalık geçiyorsak ve bunlar bizim vücudumuza nasıl yansıyorsa insan iskeletleri üzerine de bazı hastalıklar yansımakta. Elimizde yine çok geniş bir patolojik seri var. Bununla ilgili çok önemli çalışmalar yaptık. Örneğin geçen sene Muğla ilinde bulunan bir bireyde bir kanser türü tespit ettik ve antik dönem için kayıt olarak bunu yayınladık. Bu da hem Muğla için hem de Türkiye antropolojisi için çok önemli bir yayındı. Uluslararası bir ekiple beraber dünyanın patoloji anlamdaki en iyi dergisinde yayınladık. Yine onun dışında birçok farklı patolojiye ait örnekler var. Yine Muğla’da Stratonikeia Antik Kenti’nde cinayete kurban gitmiş bir bireyin kafa tasındaki büyük bir kesi yine önemli bir dergide yayınladı. Bu tip patolojilerde antropolojik çalışmaların çok önemli bir bölümünü oluşturuyor.” sözlerini dile getirdi.


“Anadolu’da yaşayan bir fil türünün ilk örneğini bulduk”


Yapılan çalışmalar esnasında keşfedilen hayvan fosilleri arasında Anadolu’da yaşayan bir fil türünün ilk örneğini keşfettiklerini de söyleyen Doç. Dr. Aytek; “Antropolojik çalışmalarda iskeletlerin yanı sıra fosiller de yine çalışmalarımızın çok önemli bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yapılan paleontolojik çalışmalar için antropologlar yetkilendirilmiş, yani bizler bu çalışmaları yürütüyoruz. Biz Denizli’de 2017-2020 yılları arasında beş yıllık yüzey araştırması gerçekleştirdik ve birçok farklı alanda önemli fosiller tespit ettik. Bunlardan en önemlisi de Tavas ilçesindeki Kayaca Fosil Lokalitesi’ydi. 2022 ve 2023 yılında da Denizli Müze Müdürlüğü başkanlığında yine bizimle beraber farklı disiplinlerden hocalarımızın bilimsel sorumluluğunda iki senedir orada kazı çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Burada yaklaşık yedi ile dokuz milyon yıl arasında tarihlendirilen döneme ait birçok hayvana ait önemli fosiller bulduk. Bazıları Anadolu’da çok nadir fosiller. Hatta Beyağaç’ta bir file ait diş bulduk. Bu fil türünün Türkiye’deki ilk örneğini bulduk ve geçen sene 2023 yılında yine dünyanın en önemli dergilerinden birinde bu fili de yayınladık. Onun dışında alanda 30’a yakın farklı hayvan fosilleri bulduk. Bunlarla ilgili bilimsel çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.


Laboratuvarda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Alper Yener Yavuz ise; “Burada aslında yapılan çalışmaları üç ayrı disipline ayırabiliriz. Bunlar Zooarkeolojik çalışmalar, Paleontolojik çalışmalar ve Paleoantropolojik çalışmalardır. Paleoantropolojik çalışmalar kapsamında pek çok arkeolojik kazı ile birlikte çalışıyoruz. Çalıştığımız kazılardaki insan ve hayvan kemiklerini laboratuvarımıza ve depolarımıza getiriyoruz. Depolarımıza getirdikten sonra insan iskeletleri ve hayvan iskeletleri üzerinde antropolojik çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunlarla ilgili bilimsel çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra yine kendi kazımız olan Denizli’deki Kayaca Fosil Lokalitesi’nden çıkan fosilleri de yine laboratuvarımızda çalışıyoruz.” diye konuştu.


“Anadolu’nun farklı yerlerinden yaklaşık 38 farklı kazıdan iskelet arşivimiz var”


Bir gazete başlığı ile başladıkları kazı çalışmalarından günümüze kadar 38 farklı kazıdan arşiv elde ettiklerini dile getiren Doç. Dr. Alper Yener Yavuz; “2009 yılında bir gazete haberinde gördüğümüz Antalya Doğu Garajı’nda yapılan “Arkeolojik Çalışmalar Başladı” başlıklı bir haberden sonra iletişime geçtik biz Antalya Müzesi ile. İlk başta kendimiz de kazıya dahil olduk, oraya gittik ve Doğu Garajı’nın gerçekten çok büyük bir nekropol alanı olduğunu gördük. Zaten müzesi de açılmak üzere ya da açıldı. Doğu Garajı ile birlikte birikmeye başlayan iskelet koleksiyonumuz şimdi 37 -38 farklı kazıya ulaşmış durumda. Bu kazılardan hem hayvan hem de insan iskeletlerimiz mevcut. Aslında biraz Doğu Garajı’ndan bahsetmek lazım burada. Çünkü Doğu Garajı belki de Türkiye’deki uzun süreli mezarlık olarak kullanılan en önemli yerlerinden bir tanesi. Yaklaşık olarak 2 bin 500 yıl Doğu Garajı bir metropol olarak kullanılmış. Yaklaşık 12-13 çeşit farklı mezar tipi ile karşılaşıyoruz. Hatta hala da Doğu Garajı’nın arka tarafı günümüzde de Geç Osmanlı Dönemi’nde de mezarlık olarak kullanılmış. Dolayısıyla oradan çok sayıda iskeletimiz var. Yine bunun yanı sıra da Anadolu’nun farklı yerlerinden yaklaşık 38 farklı kazıdan depolarımızda ve laboratuvarımızda çeşitli iskeletler var.” dedi.


Öğrenciler bu arşiv sayesinde birinci sınıftan itibaren iskeletler ile tanışmış oluyor”


Elde edilen arşiv sayesinde öğrencilerin birinci sınıftan itibaren iskeletler ile tanışıp uygulayarak öğrendiklerini söyleyen Doç. Dr. Yavuz; “Öğrenciler birinci sınıftan başlayan Osteoloji dersi ile birlikte iskeletler ile tanışmış oluyorlar, iskeletleri tanımış oluyorlar ve sadece insan iskeletlerinin değil bunun yanı sıra hayvan iskeletlerinin de olması sayesinde insan kemikleri ile hayvan kemiklerinin arasındaki farkları da çok erken dönemlerde öğrenmeye başlıyorlar. Dolayısıyla aslında şuradan bakmak lazım, birçok şeyi görselden görmekle elle ellemek arasında elle temasla öğrenmek arasında çok önemli bir fark var dolayısıyla birinci sınıfta öğrenciler bunun sonucuna varabiliyorlar. Bu da onlara büyük bir katkı sağlıyor.” diyerek bu arşivin öğrenciler üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetti.


Antropoloji bölümü için oluşturulan bu arşivin öğrenciler üzerindeki olumlu etkileri ilerleyen dönemlerde yapılacak kazılarda görev alacak olan geleceğin akademisyenlerinin artmasında büyük fayda sağlayacağı ön görülüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Hasta ziyaretinden dönerken annesiyle kurşunların hedefi oldu Zonguldak’ta 46 yaşındaki adam, boşanma aşamasındaki eşine evinin yolunda kurşun yağdırdı. Eşi ve kayınvalidesi olay yerinde hayatını kaybederken katil zanlısı adam jandarma ekiplerince kıskıvrak yakalandı. Edinilen bilgilere göre olay Kilimli ilçesine bağlı Şirinköy’de yaşandı. İddiaya göre olay günü Tülay Ündeş (45), birlikte yaşadığı annesi Zaide Alkaç (64) ile hasta ziyareti için akrabalarına gitti. Dönüş yolunda anne-kız, köprü üzerinde ilerledikleri sırada yaklaşık 2 yıldır boşanma aşamasında olduğu eşi Yusuf Ü. araçla yanlarına yaklaştı. Araçtan av tüfeğini aldığı iddia edilen emekli maden işçisi Yusuf Ü., "Şimdi konuş" diyerek eşi ve kayınvalidesine 7-8 el ateş etti. Evlerinin yolunda silahı görünce kaçmaya çalışan anne ve kızı, kurşunların hedefi oldu. Üç çocuk annesi eşi Tülay Ündeş ve kayınvalidesi Zaide Alkaç’ı öldüren Yusuf Ü., olayın ardından aracıyla kaçarak izini kaybettirmeye çalıştı. Jandarma kıskıvrak yakaladı Olayın ardından ceketini düşürerek hızla kaçtığı belirtilen şüpheli için geniş çaplı operasyon başlatıldı. Jandarma ekipleri, çevre illeri de kapsayacak şekilde kaçabileceği güzergâhları ve ara yollarda yol çevirme uygulamaları yaptı. Şüpheli Yusuf Ü., kaçtığı araçla birlikte Kilimli ilçesinde kıskıvrak yakalandı. 6 ay önce tedbir kararı sonlanmış İhbar üzerine köye çok sayıda ambulans ile jandarma ekipleri sevk edilirken, olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Cumhuriyet savcısı olay yerinde inceleme yaptı. Jandarma Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri çevrede delil topladı. Boşanma süreci kapsamında Yusuf Ü. hakkında daha önce tedbir kararı bulunduğu, bu kararın geçen haziran ayında sona erdiği öğrenildi. Kilimli Kaymakamı Kübra Demirer de olay yerine gelerek yetkililerden bilgi aldı. Jandarma komando ekipleri bölgede güvenliği sağladı. Hayatını kaybeden anne ve kızın cenazeleri, otopsi yapılmak üzere Muslu Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor.
Karabük Eskipazar OSB’de yatırımlar bir bir hayata geçiriliyor Ulaşım ve lojistik avantajlarıyla öne çıkan Eskipazar OSB’de altyapı çalışmaları tamamlanıp parsellerin büyük bölümü yatırımcılara tahsis edilirken, devam eden ve planlanan yatırımlarla bölgenin Karabük sanayisinin lokomotifi olması hedefleniyor. Eskipazar Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı ihalesinin tamamlanmasının ardından geçen yaklaşık 2,5 yıllık süreçte, bölgenin yatırım altyapısını güçlendirecek tüm temel çalışmalar hayata geçirildi. Bu kapsamda doğal gaz, elektrik, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları ile yol çalışmaları tamamlanırken, içme suyu deposu da devreye alındı. Toplam 72 sanayi parselinin bulunduğu OSB’de, 68 parsel yatırımcılara tahsis edildi. Bugüne kadar 6 firma yapı ruhsatı alırken, 3 firma sahada fiilen inşaat çalışmalarına başladı. Çok sayıda yatırımcı firmanın ise bölgede gerçekleştirecekleri yatırımlara yönelik proje ve hazırlık süreçlerini sürdürdüğü bildirildi. Bölgenin lojistik kapasitesini daha da artırması beklenen demiryolu iltisak hattına ilişkin proje çalışmaları devam ederken, OSB’nin Karabük-Ankara Karayolu’na bağlantısını sağlayacak köprülü kavşak ihalesi Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. 2026 yılı içerisinde OSB’de üstyapı çalışmaları kapsamında kaldırım, çevre düzenlemesi ve parke döşeme işlemlerinin tamamlanması, Atık Su Arıtma Tesisi’nin yapımı ile köprülü kavşak bağlantı çalışmalarının hayata geçirilmesi hedefleniyor. Öte yandan Eskipazar Organize Sanayi Bölgesi, 5. Bölge teşvikleri kapsamında yer alırken, 4 sektörde ise 6. Bölge teşviklerinden yararlanma imkânı sunuyor. Şahin: "Eskipazar OSB, Karabük’ün sanayi geleceğinin lokomotifi olacak" AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Cem Şahin, yaptığı açıklamada, Eskipazar OSB’nin ulaştığı noktanın güçlü bir vizyonun sonucu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Eskipazar Organize Sanayi Bölgemiz; ulaşım, lojistik ve teşvik avantajlarıyla Karabük’ümüzün sanayi geleceğinin lokomotifi olacaktır. Altyapıdan üstyapıya kadar titizlikle yürütülen çalışmalar sayesinde OSB’miz, yatırımcıların güvenle yöneldiği bir merkez hâline gelmiştir. Bu süreçte başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, yatırımların Karabük’e sağlayacağı katkılara dikkat çekerek şunları ifade etti: "Eskipazar OSB’de atılan her adım, üretimin, istihdamın ve bölgesel kalkınmanın güçlenmesi anlamına gelmektedir. Parsellerin büyük bölümünün tahsis edilmiş olması, yatırımcılarımızın Karabük’e olan güveninin açık göstergesidir. Devletimizin sağladığı güçlü teşvikler ve altyapı yatırımlarıyla Eskipazar, sanayide örnek bir merkez olacaktır."
Şanlıurfa Yılbaşı öncesi denetimler arttırıldı Şanlıurfa Ticaret İl Müdürlüğü, yaklaşan yılbaşı öncesinde artan tüketici hareketliliğini dikkate alarak denetimlerini yoğunlaştırdı. "Yılbaşı İndirimleri", "Yeni Yıl Fırsatları" gibi adlar altında yürütülen kampanyalar Ticaret İl Müdürlüğü tarafından yakından takip ediliyor. Özellikle marketler, zincir mağazalar, gıda satış noktaları, restoranlar, kafeler ve benzeri işletmelerde fiyat etiketi uygulamaları, raf ve kasa fiyat uyumsuzlukları, haksız fiyat artışları, ürün etiket bilgileri ile tüketiciyi yanıltıcı uygulamalar titizlikle incelendi. Yapılan denetimlerde, vatandaşın mağduriyetine yol açabilecek fahiş fiyat artışları, stokçuluk faaliyetleri ve etiketsiz ürün satışlarına karşı gerekli idari yaptırımlar uygulandı. Şanlıurfa’da 2025 yılında bin 717 işletmeye ceza 2025 yılı içerisinde Şanlıurfa il ve ilçelerinde gerçekleştirilen denetimlerde, fiyat etiketi mevzuatı kapsamında 19 bin 800 işletme ve 408 bin 901 ürün denetlendiği, aykırılık tespit edilen bin 717 işletmeye bin 881 aykırı ürün nedeniyle toplam 5 milyon 955 bin 246 TL idari para cezası uygulandığı belirtildi. Ayrıca, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği kapsamında yeterlilik belgesi bulunmadığı tespit edilen 1 firmaya 406 bin 750 TL, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında ise 40 ticari elektronik ileti nedeniyle 63 bin 360 TL idari para cezası uygulandı. Toplam ceza tutarının ise 6 milyon 425 bin 356 TL’ye ulaştığı belirlendi. Fahiş fiyat denetimleri sonucunda ise 325 işlem tesis edilerek mevzuat gereği bakanlığa iletildiği dile getirildi. Şanlıurfa Ticaret İl Müdürlüğünün denetimlerini aralıksız bir şekilde bakanlık ve valiliğin talimatları doğrultusunda 31 Aralık gecesine kadar sürdürüleceği açıklandı. Bir çok denetime Ticaret İl Müdürü İbrahim Akbaş’ın da katıldığı öğrenildi.