EĞİTİM - 14 Ekim 2024 Pazartesi 14:15

Burdur’da okuldaki deprem tatbikatı gerçeği aratmadı

A
A
A
Burdur’da okuldaki deprem tatbikatı gerçeği aratmadı

Burdur’da İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenciler, MEB AKUB, emniyet, AFAD, UMKE ve itfaiye ekiplerinin katılımıyla gerçekleştirilen deprem tatbikatı gerçeği aratmayan görüntülere sahne oldu.


13 Ekim Dünya Afet Risklerini Azaltma Günü nedeniyle Burdur İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Öğrenciler, MEB AKUB, İl Emniyet Müdürlüğü, UMKE, AFAD, Kızılay ve itfaiye ekiplerinin katıldığı tatbikatta gerçeği aratmayan sahneler yaşandı. Senaryo gereği okulda alarmların çalmasının ardından öğrenciler öğretmenlerin gözetiminde bahçede toplanma alanında koştu. Burada yapılan sayımın ardından bir öğrencinin eksik olduğunu ve okulun içinde göçük altında kaldığını tespit eden öğretmenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmesi üzerine okula polis, UMKE, AFAD ve ambulans sevk edildi. Okula gelen polis ekipleri çevre güvenliği alırken UMKE ve AFAD ekipleri ise kurtarma çalışması gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalar sonrasında göçük altından kurtarılan öğrenci ambulansa alınarak hastaneye sevk edildi. Deprem nedeniyle okulun kalorifer dairesinde de yangın çıkmasının üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri ise yangına müdahale ederek kısa sürede söndürüldü.


Başarı ile tamamlanan tatbikat sonrasında Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu tatbikata katılan tüm personelleri ve öğrencileri tebrik etti. Tatbikat sonrasında öğrencilere seslenen Mailoğlu; “ Allah bu millete bunun gerçeğini yaşatmasın. Millet olarak son derece üzüntülü günleri zaten yakın geçmişte yaşadık. Sevgili öğrencilerimizin hatırladığı 6 Şubat 2023 depremi de bunlardan biri ve dünyada benzeri olmayan büyüklükte geniş coğrafyada yaşanmış bir deprem bu. Öğrencilerimizin görmediği ama benim jenerasyonumun bildiği bir de 1999 Büyük Marmara depremimiz var. O da en az bunun gibi çok korkunç bir depremdi ve ben yakinen yaşadım. Deprem demek yıkılmak demek. Deprem demek tabiata karşı attınız kazığa karşı tabiatın sizden intikam alması demek. Sevgili öğrencilerim hepiniz okuyacaksınız inşallah ve mühendis, mimar, iktisatçı, yönetici, siyasetçi olacaksınız. Onun için beni özellikle siz dinleyin. Eğer tabiatın sizden intikam almasını istemiyorsanız sizin tabiat saygılı olmanız lazım. Almadan vermek yalnızca Allah’a mahsustur. Eğer siz yaptığınız binada demirden, çimentodan, işçilikten, zeminden çalarsanız o bina bir gün başınıza yıkılır ve maatteessüf bizim ülkemizde bütün coğrafyamız çok tehlikeli, zeminimiz kötü ama bir o kadar da mühendisliğimiz kötü, yöneticiliğimiz kötü, siyasetimiz kötü, idareciliğimiz kötü. Onun için bu depremler aslında devleti yöneten hepimizin sınıfta kaldığını da işaret eder. Bu nedenle sizlerden umudumuz olduğunu, sizlerin geleceğe daha düzgün hazırlanmanız gerektiğini düşünüyorum.” dedi. Tatbikat konuşmaların ardından son buldu.



Burdur’da okuldaki deprem tatbikatı gerçeği aratmadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’a 12 yataklı Palyatif Bakım Merkezi Samsun Gazi Devlet Hastanesi’nde açılan 12 yataklı Palyatif Merkezi, düzenlenen törenle hizmete girdi. Yaşlı nüfusun ve kronik hastalıkların neden olduğu yoğun bakım yükünün artmasından dolayı palyatif bakımın önemi arttı. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Gazi Devlet Hastanesi’nde açılan 12 yataklı Palyatif Bakım Merkezi, Samsun Vali Yardımcısı Vekili Canik Kaymakamı Şeref Aydın, Sağlık İl Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay ve sağlık çalışanlarının katıldığı bir törenle hizmete girdi. "Palyatif Bakım Merkezi yatak sayımız 142 ye ulaştı" İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, "Bugün burada, yalnızca bir klinik açmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bakım, umut ve destek dolu, özellikli bakım alması gereken hastalarımızın ve yakınlarının her zaman yanında olduğumuz yeni bir merkez açıyoruz. Palyatif Bakım Merkezimiz sadece fiziksel acıyı hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda hastalarımızın ruhsal ve duygusal iyileşmelerine de katkıda bulunacak. Her bir hastamızın yaşam kalitesini artırmak, onların sevdikleriyle daha fazla zaman geçirmelerine imkan sağlamak Palyatif Bakım Merkezlerimizde ana hedefimiz olacak. Sağlık Müdürlüğü olarak, 13 sağlık tesisimizde 130 yatak kapasitesiyle hali hazırda Palyatif Bakım Merkezlerimizi hizmetimizi halkımıza sunuyoruz. Yeni merkezimizle Palyatif Bakım Merkezi yatak sayımız 142 ye ulaşmış olacak. Gazi Devlet Hastanemizde de 13 yataklı merkezimize ilave olarak açılan 12 yataklı yeni merkezlerle 25 yatakla hizmet vereceğiz. Sevgi, saygı ve ilginin hizmetin odak noktası olarak yer aldığı bu merkezimizin Samsun’umuza hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi. "Önemli olan bu merkezlerin sağlık sistemi ile bütünleşmesini sağlamak" Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay ise "Palyatif hastalarının buralara gelme ana nedenlerinden bir tanesi tabii ki yaşlı nüfusun, kronik hastalıkların, kanserlerin ve kazalara bağlı sakatlıkların artmasıdır. Amacımız, günlük hayatı tehdit eden hastalığa sahip olan bireyin önce ağrısını dindirmek, daha sonra bu hastalıklarla ilgili çıkabilecek komplikasyonlarla mücadele etmek ve daha sonrasında mümkün olduğunca fiziksel, psiko sosyal ve manevi problemleri çözerek hastanın ve ailesinin hayat standartlarını yükseltmektir" diye konuştu. Palyatif Bakım Merkezi, kesilen kurdelenin ardından hizmete sunuldu.
Samsun Samsun, ’çocukta sağlık tedbiri’ sayısında metropol şehirleri solladı "Çocuk Alanında Önleyici Hizmetlerin Geliştirilmesi Projesi Samsun İl Eylem Planı Çalıştayı"nda yapılan sunumda Samsun’un, ’çocukta sağlık tedbiri’ sayısında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirleri solladığı açıklandı. Samsun’da "Çocuk Alanında Önleyici Hizmetlerin Geliştirilmesi Projesi Samsun İl Eylem Planı Çalıştayı" düzenledi. Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından, bazı kurum ve kuruluşların desteğiyle düzenlenen "Samsun İl Eylem Planı Çalıştayı", Şehit Ömer Halisdemir Kongre Salonu’nda başladı. İki gün sürecek çalıştayın açılışında Samsun Vali Yardımcısı Vekili Canik Kaymakamı Şeref Aydın, Çocuk Hizmetleri Kalite ve Hizmet Planlama Daire Başkanı Bayram İnce, Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü birer konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından sunumlara geçildi. "En fazla ’cinsel istismar’ konusunda sağlık tedbiri kararı verildi" İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Ruh Sağlığı Birim Sorumlusu Uzm. Dr. İlkem Duman Kıymık, çalıştayda yaptığı sunumda, "Çocuk Koruma Kanunu’na göre hakkında karar verilen koruyucu ve destek kararlarının giderleri devlet tarafından ödenir. Biz de sağlık tedbiri kararı verilen çocukların kamu hastanelerinde Sağlık Bakanlığı tarafından giderleri ödenmektedir. Kamu hastaneleri Sağlık Bakanlığımıza bağlı olduğundan uyruk fark etmeden giderleri ödense de bazı üniversite hastanelerinde farklı uyruklardaki çocukların giderleri karşılanamamaktadır. Bu da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Güncel durumu itibarıyla Temmuz ayında bin 299 sağlık tedbiri kararı bulunmaktadır. Sağlık tedbiri bulunanların yüzde 56,8’i kız, 43,2’si erkektir. Karar alınması sırasındaki yaşlarına bakıldığında ise kız çocuklarında 12 yaş ortalaması, erkek çocuklarında 10 yaş ortalaması vardır. Samsun’un dışında yaşayan çocuklara bakıldığında en fazla çocuklar İstanbul’da ikamet etmekteydi. Samsun’da yaşayanlar ise en fazla İlkadım ve Çarşamba ilçesinde ikamet ediyor. Sağlık tedbiri alınan çocukları yüzde 50,9’unun haklarında diğer tedbir kararları da var. En sık danışmanlık tedbiri eşlik etmektedir. Sağlık tedbiri kararı bulunan çocukların karar alınma nedenleri incelediğinde en fazla (yüzde 23,3) oranda cinsel istismar konusunda sağlık tedbiri verildiği görüldü. Buna da en sık davranışsal bozukluklar eşlik etmekte. Cinsel istismar nedenli sağlık tedbiri kararı alınan çocukların karar alınma sırasındaki yaş ortalamasına bakıldığında kızlarınki erkeklere göre daha fazla. Genel ortalama ise 13,5 yaştır. Biz burada en fazla sağlık tedbirlerini işbirliği yapmayan ailelerle yaşıyoruz. Çünkü çocuk bir tedavi gördüğünde çocuklarının tedavilerinin devamlılığı sağlanması gerekmektedir. İş birliği yapmayan aileler en fazla İlkadım ilçesindedir. Nedenlerine bakıldığında davranışsal bozukluklar nedeniyle tedbir kararı verilmiş çocukların ailelerinde daha fazla işbirliği yapmama eğilimi olduğu görüldü" dedi. "Samsun sağlık tedbirlerinde metropol şehirleri solladı" Dr. İlkem Duman Kıymık, Samsun’un metropol şehirleri solladığına dikkat çekerek, "Bizler, diğer il sağlık müdürlükleri ve ruh sağlığı birimlerinden bilgiler aldık. Sağlık tedbiri kararlarımızı diğer illere göre karşılaştırdık. Ne yazık ki Samsun ilimiz bu konuda sağlık tedbiri kararı alınmış İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirleri sollamış durumdadır. Biz neden sağlık tedbiri konusunda ilimizde yüksek diye düşündüğümüzde tek başına sağlık tedbirini konuşmamak lazım. Diğer tedbir kararlarının sayılarını değerlendirirsek, onların da oransal olarak diğer illere göre fazlalık durumu varsa nedenlerini kurumlar olarak eylem planımıza dahil ederek inceleyebiliriz” diye konuştu. Çocuk bağlantılı nedenlerde intihar girişimi düşüncesi ilk sırada Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde görevli Sosyal Çalışmacı Hazal Canik Delen, müdürlüğün Samsun genelinde tedbir konusunda yapılan çalışmalar ile veriler hakkında bilgi verdi. Delen yaptığı sunumda, "Devam eden tedbir kararlarımıza baktığımız zaman danışmanlık tedbiri kapsamında 921 çocuğumuzu takip ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen tedbir kararımız 586, eğitim tedbirimiz 698, sağlık tedbirimiz ise bin 338’dir. Toplamda 3 bin 574 tane tedbir kararının takibini sağlıyoruz. 3 bin 417 tane ailemizi sosyal ekonomik olarak destekliyoruz. 125 çocuğumuzu izleme faaliyetleri çerçevesinde takibini gerçekleştiriyoruz. Çocuklarımızla ilgili başvuru sayısında bir artış durumu söz konusudur. Bizler bu önleyici hizmetler projesi çerçevesinde 5 bin 933 tane çocuğun tedbir kararının takibini sağlamaktayız. Bunlardan birden fazla hizmet modelinde yararlanan kişileri çıkardığımız toplam 5 bin 298 çocuğa hizmet götürmekteyiz. Kız çocuklarının oranı daha yüksektir. Vaka yansıma gerekçelerimizde çocuk, aile ve aile dışı nedenler olmak üzere sınıflandırdık. Çocuk bağlantılı nedenlerde intihar girişimi düşüncesi (58), davranış problemi (52) ve suça sürüklenen çocuk durumu (47) ön planda olduğunu görüyoruz. Aile bağlantılı nedenlerde parçalanmış aile, ihmal, ebeveynin cezaevinde olması gibi durumların devam ettiğini görüyoruz. Aile dışı nedenlerde de cinsel istismar (302), sosyal ekonomik düzey (245), uluslararası koruma başvurusu reddi gibi durumların ön planda olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu. OMÜ’de 103 vaka değerlendirildi Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Gökçe Nur Say ise "OMÜ Tıp Fakültesi bünyesinde çocuk istismarını ve ihmalini önleme, izleme komisyonunu 2006 yılında faaliyete geçirdik. Ben 2017 yılından beridir buna başkanlık yapıyorum. Toplamda 103 vakada komisyonda değerlendirilerek bildiride bulunuldu. Vakaların yüzde 55’ini kız çocuklarını oluşturmaktaydı. Yaş ortalaması yaklaşık 30 ay civarındadır. Özellikle bebek yaş grubu ağırlıktaydı. Annelerinde yüzde 1,7’sinde, babalarında yüzde 14’ünde sabıka kaydı mevcuttu. Annelerin yüzde 20’sinde, babaların yüzde 12,5’inde psikiyatrik hastalık söz konusuydu. Vakaların yüzde 40’ında öyküde tutarsızlık vardı. Aile bireyleri farklı öyküler vermekte ya da anlatılan öykülerle klinik bulgular arasındaki farklılık çok dikkat çekmekteydi. Örneğin yürüme, dönme veya hareket etme becerisi olmayan 2 aylık bebeğin yataktan düştüğünü söyleyerek, hastaneye kafa travması ile gelen bebekte, bu yaralanmanın yataktan düşme sonucu yaralandığını belirten aileler bir örnek olarak verilebilir. Verilen öykü ile klinik bulgular arasındaki uyumsuzluk bu vakalarda bizi istismarı düşündürmüştü. En çok başvuru şikayeti çocuk acile olmuştu. Hastalarda nöbet, genital sihil, cinsel istismar, vücutta çeşitli şişlik, yaralanma, annenin madde kullanımı, HIV pozitifliği gibi vakalar tespit edildi ve bildirildi. Koyduğumuz tanılara bakacak olursak vakaların yüzde 60’ında ihmal düşündük. Bunlar sağlık kuruluşuna geldiği için en sık ihmal türü tedavinin ihmaliydi. Yüzde 45’inde fiziksel istismar, yüzde 15’in sarsılmış bebek sendromu, 14’ünde cinsel istismar, yüzde 4’ünde de ölüm gerçekleşti" ifadelerini kullandı. Çalıştaya il müdürleri ve kurum temsilcileri katıldı.
Ordu Tezgahlarda palamut bereketi Ordu’da 2 gündür etkili olan soğuk ve yağışlı hava nedeniyle tezgahlarda 80 liradan satılan palamut balığının tanesi 100 liraya kadar yükseldi, balıkçılar ve vatandaşlar fiyatların yine de uygun olduğunu söyledi. Karadeniz açıklarında avlanan palamut balığını boyutu büyüdü, tezgahlardaki bir balığın tanesi bir kiloyu aştı. Balıkçılar, 3 gün önceye kara 80 liradan satılan palamut balığının olumsuz ve yağışlı hava şartları nedeniyle 100 liradan satıldığını ancak yine de fiyatların düşük olduğunu söyledi. “İlerleyen günlerde fiyat daha da artacak” Ordulu balıkçı Erdal Çamaş, ilerleyen günlerde fiyatların daha da artabileceğini belirterek, “Balık yine bol ancak hava şartları sert olduğu için biraz fiyatlar yükseldi. Yeterince balık var, şu anda iri boy palamut 100 lira. Bu balıklar bu fiyatlara çok ucuz, bir hafta 10 gün sonra balık azalacak, o zaman fiyatlar artacak. Türkiye’nin her tarafına sevkiyat yapıldığı için balık yetemeyebiliyor. Hava şartları uygun olmadığında balık azalıyor, fiyatlar yükseliyor. 3 gün önce palamut balığı 80 liraydı, sonrasında 100 liradan satılıyor” dedi. “Bu bereketli sezon 2 yılda bir denk gelir" Balıkçı esnafı Özay Çakır, bu sene balığın çok bereketli olduğunu söyledi. Son 2 yılın en verimli mevsiminde olduklarını ifade eden Çakır, “Palamut balığının tanesi bir kilo 200 gram geliyor ve tanesi 100 lira. Her çeşit balığımız var, bu bolluk 2 yılda bir kere denk gelir. Müşterilerimizin alıp bol bol dolaplarına koymalarını isteriz. Hava şartları sert olduğu zaman ilerleyen günlerde fiyatlar yükselebilir” ifadelerine yer verdi. Cemal Kahraman isimli vatandaş, fiyatların çok uygun olduğunu belirterek, balığın kırmızı ete göre daha faydalı olduğunu, insanların bol miktarda tüketmesi gerektiğini söyledi. Dursun Gündoğdu ise bol bol balık tükettiklerini, taze ve fiyatların da ucuz olduğunu ifade etti. Öte yandan tezgahlarda mezgit 150, istavrit 70, levrek ve somon 150, sargan 200, çinakop 250,sarıkanat ise 350 liradan satılıyor.
Samsun Samsun’a yeni 12 yataklı Palyatif Bakım Merkezi Samsun Gazi Devlet Hastanesi’nde açılan 12 yataklı Palyatif Merkezi, düzenlenen törenle hizmete girdi. Yaşlı nüfusun ve kronik hastalıkların neden olduğu yoğun bakım yükünün artmasından dolayı palyatif bakımın önemi arttı. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Gazi Devlet Hastanesi’nde açılan 12 yataklı Palyatif Bakım Merkezi, Samsun Vali Yardımcısı Vekili Canik Kaymakamı Şeref Aydın, Sağlık İl Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay ve sağlık çalışanlarının katıldığı bir törenle hizmete girdi. "Palyatif Bakım Merkezi yatak sayımız 142 ye ulaştı" İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, "Bugün burada, yalnızca bir klinik açmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bakım, umut ve destek dolu, özellikli bakım alması gereken hastalarımızın ve yakınlarının her zaman yanında olduğumuz yeni bir merkez açıyoruz. Palyatif Bakım Merkezimiz sadece fiziksel acıyı hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda hastalarımızın ruhsal ve duygusal iyileşmelerine de katkıda bulunacak. Her bir hastamızın yaşam kalitesini artırmak, onların sevdikleriyle daha fazla zaman geçirmelerine olanak sağlamak Palyatif Bakım Merkezlerimizde ana hedefimiz olacak. Sağlık Müdürlüğü olarak, 13 sağlık tesisimizde 130 yatak kapasitesiyle hali hazırda Palyatif Bakım Merkezlerimizi hizmetimizi halkımıza sunuyoruz. Yeni merkezimizle Palyatif Bakım Merkezi yatak sayımız 142 ye ulaşmış olacak. Gazi Devlet Hastanemizde de 13 yataklı merkezimize ilave olarak açılan 12 yataklı yeni merkezlerle 25 yatakla hizmet vereceğiz. Sevgi, saygı ve ilginin hizmetin odak noktası olarak yer aldığı bu merkezimizin Samsunumuza hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi. "Önemli olan bu merkezlerin sağlık sistemi ile bütünleşmesini sağlamak" Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay ise "Palyatif hastalarının buralara gelme ana nedenlerinden bir tanesi tabii ki yaşlı nüfusun, kronik hastalıkların, kanserlerin ve kazalara bağlı sakatlıkların artmasıdır. Amacımız, günlük hayatı tehdit eden hastalığa sahip olan bireyin önce ağrısını dindirmek, daha sonra bu hastalıklarla ilgili çıkabilecek komplikasyonlarla mücadele etmek ve daha sonrasında mümkün olduğunca fiziksel, psiko sosyal ve manevi problemleri çözerek hastanın ve ailesinin hayat standartlarını yükseltmektir" diye konuştu. Palyatif Bakım Merkezi, kesilen kurdelenin ardından hizmete sunuldu.