GÜNDEM - 05 Nisan 2025 Cumartesi 10:57

’Altın Bal’ ödülü alan Bitlis balı Avrupa raflarında

A
A
A
’Altın Bal’ ödülü alan Bitlis balı Avrupa raflarında

Fransa’nın başkenti Paris ve İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen prestijli bal yarışmalarında "Altın Bal" ödülünü kazanan Bitlis balı Avrupa’daki raflarda yerini aldı.


Bitlis’in yüksek rakımlı yaylalarında endemik bitki türlerinin yoğun olduğu bölgelerde üretilen ballar, ihraç edilmeye başlandı.


Prolin değerinin yüksek olması dolayısıyla girdiği birçok yarışmada derece ve ödül alan Bitlis balı artık Avrupa’daki bazı ülkelerde satışa sunulmak üzere ihraç edilmeye başlandı. Türkiye’de yıllık bal üretiminin 110 bin ton olduğu ancak bunun sadece 10 bin tonunun ihraç edilebildiği ifade edildi.


Çin’den sonra en fazla bal üretiminin yapıldığı Türkiye’de en kaliteli balların yetiştirildiği yerlerden birinin ise Bitlis olması göze çarpıyor.


Dededen kalma mesleği üçüncü kuşak olarak sürdüren ve en prestijli bal yarışmalardan derece ile döndüklerini belirten Bitlisli bal üreticisi Serdar Nevzat Ersan, Bitlis balını ilk defa ihraç ettiklerini söyledi.


Belçika üzerinden Avrupa’nın çeşitli ülkelerine ihraç edilen Bitlis balı, Avrupa’daki bazı zincir market raflarında da yerini almaya başladı.


Bitlis’ten ilk defa bal ihracı yapıldığını ifade eden Serdar Nevzat Ersan, "Bitlis bölgesinde üretmiş olduğumuz ballar, endemik ve tıbbi bitki çeşitliliği ve bolluğu ile dünyada eşi benzeri olmayan özelliklerdedir" dedi.


Ersan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:


"Ülkemiz, zengin bitki örtüsü ve uygun iklim şartları sayesinde dünyanın önde gelen bir bal üretim merkezidir. Yıllık yaklaşık 110 bin ton bal üretimiyle Çin’den sonra dünyada ikinci sıradayız. Fakat 2024 verilerine göre yıllık 10 bin ton bal ihraç ediyoruz. Bu durum hâlen potansiyelimizin altında olduğumuzu göstermektedir. Ülkemizde üretilen ballar, özellikle Doğu Anadolu’da ve Bitlis bölgesinde üretilen ballar endemik ve tıbbi bitki çeşitliliği ve bolluğu ile dünyada eşi benzeri olmayan özelliklerdedir. Bölgede yaklaşık bin 200 çeşit bitkinin bulunduğu yüksek rakımlı yaylalarda ürünlerimizi üretmekteyiz. Bu özelliklerin hepsi toplandığında Bitlis balının diğer dünya ballarından üstün olduğunu görmekteyiz."


Prestijli iki ayrı yarışmada derece alan Bitlis balının artık Avrupa’daki marketlerde satılmasının gururlandırıcı olduğunu da hatırlatan Ersan, "Ülkemizi ve ilimizi temsil etme amacıyla katıldığımız ve üst üste ödül aldığımız dünyanın en prestijli bal yarışmaları olan Fransa ve Londra bal yarışmaları ödülleri de bu ürünlerin bir nevi etiketi oldu. Üretmiş olduğumuz bu yüksek katma değerli ürünümüzü ilimiz Bitlis adına tarihinde bir ilki daha gerçekleştirerek Tulliana Bitlis Balı markamız ile Avrupa ülkesi olan Belçika’ya ihracatını yapmış bulunmaktayız. Ürünlerimiz artık Belçika’dan Avrupa’nın tüm ülkelerine tedariki sağlanacaktır ve prestijli satış mağazalardaki raflarda yerini alacaktır. Yaptığımız ihracatın ülkemize ve ilimize ekonomik olarak katkı sunacağı için bu durumdan oldukça mutluyuz. Hedefimiz Bitlis’te üretilen bu özel ve kadim balların tüm dünya ülkeleri tüketicilerinin damak tadıyla buluşmasıdır."



’Altın Bal’ ödülü alan Bitlis balı Avrupa raflarında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aksa Enerji’nin Gana Kumasi Santrali’nde ticari üretim başladı Aksa Enerji, Gana’da inşa ettiği 350 MW kurulu güce sahip Kumasi Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali’nin ilk fazında kısmi ticari üretime başladı. Uzun vadeli ve ABD doları bazlı garantili satış anlaşması kapsamında hayata geçirilen santral, Gana’nın artan elektrik talebinin karşılanmasına ve ulusal şebeke istikrarının güçlendirilmesine katkı sağlayacak. 7 ülkede 11 santral operasyonu yürüten ve 3 bin MW’ı aşan kurulu güce sahip Aksa Enerji, Gana’da inşa ettiği toplam 350 MW kurulu güce sahip Kumasi Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’nde ilk fazda kısmi ticari üretime başladı. Santralin 2026 yılı ocak ayında 130 MW kapasiteyle basit çevrim olarak, ilk çeyrek dönemde ise 179 MW kapasite ile kombine çevrim olarak faaliyete geçmesi planlanıyor. Santralin 171 MW kurulu gücü kapsayan ikinci fazına yönelik çalışmalar ise planlanan takvim doğrultusunda sürdürülüyor. Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Afrika, Aksa Enerji’nin Türkiye ve KKTC’de yetkinliğini kanıtlamış mühendislik gücünü, teknik uzmanlığını ve operasyonel becerisini küresel ölçekte sergilediği en stratejik bölgelerin başında geliyor. Gana’da uzun vadeli bir vizyonla sürdürdüğümüz yolculuğumuzda, 370 MW kurulu güce sahip Tema Santralimizi 9,5 ay gibi rekor bir sürede devreye alarak sektörde önemli bir eşiği geride bırakmıştık. Bugün ise Kumasi’de hayata geçirdiğimiz yeni santral yatırımımızla bu başarıyı bir üst seviyeye taşımanın haklı gururunu yaşıyoruz. Toplam 350 MW kurulu güce sahip Kumasi Doğal Gaz Kombine Çevrim Santralimiz, sürdürülebilir yüksek büyüme stratejimizin en kritik yapı taşlarından biridir. Finansmanından inşasına, işletmesinden bakımına kadar tamamen Aksa Enerji’nin üstlendiği bu ’entegre model’ sayesinde, Gana için sadece bir tesis değil, kalıcı bir enerji altyapısı ve uzun vadeli ekonomik değer inşa ediyoruz. Kumasi Santrali ile bir yandan Aksa Enerji’nin küresel büyüme hedeflerine hizmet etmekten, diğer yandan Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik köprüleri daha da derinleştirmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz." Uzun vadeli enerji yatırımıyla Gana’da enerji arz güvenliğine katkı Toplam 350 MW kurulu güce sahip Kumasi Santrali, Gana’nın artan elektrik talebinin karşılanması ve ulusal şebeke istikrarının güçlendirilmesi açısından stratejik projeler arasında yer alıyor. İletim sistemine entegrasyon, test çalışmaları ve kademeli devreye alma süreçlerinin ardından ilk fazda ticari üretime başlayan santral, kapasite artışlarıyla birlikte ülkenin enerji arz güvenliğine sürdürülebilir katkı sağlamayı hedefliyor. Şirket, Afrika başta olmak üzere farklı coğrafyalarda uzun vadeli enerji satış anlaşmalarına dayalı yatırım modeliyle sürdürülebilir yüksek büyüme stratejisini hayata geçiriyor. Şirket, Kumasi Santrali kapsamında 20 yıl süreli, ABD doları bazlı garantili satış anlaşması ile bölgedeki varlığını güçlendirmeyi hedefliyor. Böylece şirketin yerel istihdama, enerji arz güvenliğine ve toplumsal gelişime katkısının da artacağı belirtildi.