ASAYİŞ - 16 Ocak 2025 Perşembe 11:03

Bilecik meydana gelen zincirleme trafik kazasında şans eseri ölen veya yaralanan olmadı

A
A
A
Bilecik meydana gelen zincirleme trafik kazasında şans eseri ölen veya yaralanan olmadı

Bilecik’te bir ticari araç ile 2 otomobilin karıştığı zincirleme trafik kazasında şans eseri ölen veya yaralanan olmadı.


Alınan bilgilere göre; Bahçelievler Mahallesi ile Hürriyet Mahallesini birbirine bağlayan alt geçit çıkışında bir ticari araç ile 2 otomobilin karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi. Yaşanan trafik kazasında olay yerine 112 Acil Servis ekibi yönlendirilirken, şans eseri ölen veya yaralanan olmadı anlaşıldı. Meydana gelen kazada araçlarda maddi hasar oluştu. Kazalı araçların olay yerinden kaldırılması sonrası trafik akışı normale döndü. Kaza mahalli belediye ekiplerince ivedilikle temizlenirken.


Öte yandan mahalle sakinleri kazaların hep aynı kavşakta meydana geldiğini söyleyerek, bu noktaya ışık yada ortaya kavşak yapılmasını belirtti.



Bilecik meydana gelen zincirleme trafik kazasında şans eseri ölen veya yaralanan olmadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta 3-6 yaş grubu çocuklar için “Gelişimsel Değerlendirme ve Takip Programı” başlatıldı Muş İl Sağlık Müdürlüğü tarafından başlatılan “3-6 Yaş Grubu Çocukların Gelişimsel Değerlendirme ve Takip Tarama Programı” ile çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimleri kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor. Muş İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen ve Çocuk Gelişimi Uzmanı Seda Nur Demir’in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen “3-6 Yaş Grubu Çocukların Gelişimsel Değerlendirme ve Takip Tarama Programı” kapsamında, çocukların erken dönemdeki gelişimsel ihtiyaçları titizlikle ele alınıyor. Program, 3-6 yaş grubundaki çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi ve bu süreçte ihtiyaç duyulan destekleyici uygulamaları tespit etmeyi amaçlıyor. Uzman ekipler tarafından gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucunda, çocukların gelişimsel yönlerine bireysel planlamalar yapılarak ailelere rehberlik sağlanıyor. Proje kapsamında, kırsal kesimde ikamet eden ve hastaneye erişimde zorluk yaşayan çocuklar, aile sağlığı merkezlerinde uygulanan testlerle değerlendirilecek. Test sonuçları ailelerle paylaşılarak risk altında olduğu tespit edilen çocuklar için gerekli yönlendirmeler yapılacak. Programın koordinatörü Seda Nur Demir, erken dönemde yapılan bu tür taramaların, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Demir, özellikle kırsal kesimde yaşayan ve sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk çeken çocuklara yönelik programın başlatıldığını belirterek, “Kırsalda yaşayan ve sağlık hizmetine ulaşmakta zorluk yaşayan çocuklara yönelik gelişim yaparak, bu test aracılığıyla çocuklar erken dönemde ortaya çıkabilecek olan gelişimsel gecikmeler, bununla birlikte nöro-gelişimsel bozuklukları tespit etmeyi hedeflemekteyiz. Bu oldukça kıymetli bir çalışma. Çünkü bizler biliyoruz ki sağlıklı olan her çocuğa gelişimsel bir dönem içerisinde, 0-6 yaş aralığında en az bir kere gelişim testi yapmayı öneriyoruz. Bu sayede çocuklarda oluşabilecek otizm başta olmak üzere birçok rahatsızlığı tespit edip, vakti geldiğinde çocukları özel eğitime yönlendirmekteyiz. Bu da çocukların kritik zaman dönemlerini kaçırmadan, gelişimlerini takip ederek devam etmelerini sağlayacaktır. Bununla birlikte projemizi kırsal kesimlerde yer alan aile sağlığı merkezlerinde gerçekleştireceğiz. Şu an Konukbekler beldesinde bulunuyoruz. Burada az önce bir çocuğa test yaptık. Test sonucunu da aileyle paylaştık. Test sonucu normaldi. Anormal çıkan çocuklar da oluyor. Anormal çıkan testler sonucunda açık bir gelişim gösteren çocuklar da oluyor” dedi. Projeyi yeni başlattıklarını ifade eden Demir, “Projeyi aslında bugün itibariyle başlatmış bulunmaktayız. Benim uzun zamandır hayalim olan bir projeydi. Çünkü sahada çalışırken kırsal kesimden gelemeyen ailelerle ilgili çok ciddi problemler yaşıyorduk. Çocuk 5 yaşına geliyor ama konuşması gecikmiş bir değerlendirme yapılmamış. Bu durum aile tarafından da normal kabul edilebiliyor. Ama biz zaten bu dönemlerde tespit ettiğimiz zaman çocukların gelişim dönemini hemen yakalayarak müdahale etmiş oluyoruz. Bugün de yeni projemiz başladı ve projemizle ilgili aslında ilk adımı attık. Hedefimiz ilk etapta Muş’taki tüm köylere ulaşmak. Yaklaşık bin çocuk hedefliyoruz bu anlamda. Tabi ki bu çocukların ağırlıklı olarak testleri normal çıkacak, anormal çıkan çocuklar da olacak. Muş’la ilgili bir gelişim haritası bizlerin karşısına çıkaracaktır. Oldukça kıymetli bu anlamda. Bununla birlikte tabi bu çalışma yapıldıktan sonra diğer iller için de bir emsal teşkil etmesi, diğer şehirlerde de uygulanması ve Sağlık Bakanlığı’nın uygulamış olduğu bir ulusal tarama programı haline gelmesi bizim projemizin nihayet hedefini oluşturmaktır. Çocukların gelişimiyle ilgili bir farkındalık kazanmalarını da sağlayacaktır. Normal olan çocuklar için bilgilendirme yapıyoruz, testimiz sona eriyor. Testten anormal olan çocuklarda ise burada çocuğun özellikle hangi alanda gelişimsel yetersizliği olduğunu test sonucunda rapor ile yazacağız. Burada çocuk dil gelişimde mi problem yaşıyor, yoksa bilimsel gelişimde mi, ince motor mu yoksa kaba motor becerisinde mi problem var? Bunları yazdığımız ayrıntılı rapor ile aileye bilgi vereceğiz. Burada çocuğun çocuk psikiyatrisine yönlendirmesiyle birlikte tanı alması gereken süreçler olacak. Tanı aldıktan sonra da özel eğitimi başlayacaktır” ifadelerini kullandı. Oğlunu gelişim testine sokan baba Recai Arğun ise uygulamadan memnun olduğunu belirterek, "İl Sağlık Müdürlüğünden sağlıkçı arkadaşlar geldiler. Bizler de çocuklarımızı getirdik burada çeşitli aktiviteler yaptılar. Çocuklarımız için iyi bir değerlendirme oldu. Çocukların değerlendirmesini bize söylediler. Yapılan test sonuçlarına göre çocukların dikkat ve eğitimini değerlendirdiler. Yapılan test sonucunda eğitimleri iyi geçmiş. Emekleri için teşekkür ederim" şeklinde konuştu.
Adana Uzmanı uyardı: “İnfluenzaya karşı tedbirler elden bırakılmamalı” Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Kayhan Uğuz, influenza vakalarında ciddi artış yaşandığını kaydederek, “Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde hastalık, hastaneye yatış gerektirebilir ve solunum yetmezliği gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Ayrıca yüksek ateş, nefes darlığı veya bilinç bulanıklığı gibi ağır belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi. İnfluenza, grip olarak da bilinen influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanıyor ve her sene özellikle kış aylarında birçok kişiyi etkiliyor. Ancak bu sene Türkiye genelinde influenza (grip) vakalarında oldukça ciddi oranda artış yaşanırken bu durum sağlık kuruluşlarının acil polikliniklerine ve aile sağlığı merkezlerine hasta yoğunluğu şeklinde yansıyor. Medline Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Kayhan Uğuz, influenzanın ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen, ancak önlem alındığında büyük ölçüde kontrol altına alınabilecek bir hastalık olduğunu söyleyerek bilgiler verdi. Risk altındaki bireyler dikkatli olmalı İnfluenza, influenza A ve B virüslerinin neden olduğu, ani başlayan ateş, kas ağrıları, halsizlik, kuru öksürük ve burun akıntısı gibi belirtilerle kendini gösteren bir solunum yolu enfeksiyonu olduğunu kaydeden Uğuz, “Virüs, hapşırma ve öksürme ile havaya yayılan damlacıklar yoluyla bulaşır. Ayrıca, hasta bir kişiyle yakın temas kurmak veya virüs bulaşmış yüzeylere dokunduktan sonra ağız, burun ya da gözlere temas etmek de hastalık ihtimalini de artırır. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler, influenza enfeksiyonunu daha ağır geçirme riski taşırlar. Son dönemde influenza vakalarındaki ciddi artış, sağlık sistemine de yük bindirmiş durumda. Grip hastaları genellikle 1 hafta içerisinde iyileşirken hastalık bazı durumlarda zatürre gibi ciddi sonuçlara da kapı aralayabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde hastalık, hastaneye yatış gerektirebilir ve solunum yetmezliği gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Ayrıca yüksek ateş, nefes darlığı veya bilinç bulanıklığı gibi ağır belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi. Antibiyotik kullanımı işe yaramaz Dr. Kayhan Uğuz, tedavi sürecinde dinlenmek, bol sıvı tüketmek, gerek görülen durumlarda doktor önerisi ile antiviral tedavinin başlanması ve yakınmaları hafifletici ilaçların kullanılması gerektiğini ifade ederek, “Antibiyotiklerin ise grip tedavisinde etkili olmadığı unutulmamalıdır. Çünkü grip bir virüs hastalığıdır ve antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkilidir. Doktor önerisi olmadan ilaç kullanımı, gereksiz antibiyotik direnci gelişmesine yol açabilir. Gripten korunmak için alınabilecek en etkili önlemler arasında hijyen kurallarına dikkat etmek gelir. Ellerin sık-sık sabun ve suyla iyice yıkanması, kalabalık ortamlarda maske kullanımı, hasta kişilerle temastan kaçınılması, bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerin tüketilmesi ve uyku düzenine dikkat edilmesi önemlidir. Ayrıca, mevsimsel grip aşısı, özellikle risk grubundaki bireyler için etkin bir korunma yöntemi olarak bilinir” şeklinde konuştu. Pandeminin ardından grip yaygın hale geldi Son yıllarda COVID-19 pandemisinin etkisiyle birlikte grip vakalarındaki seyir de değişiklik görüldüğünü belirterek, “Uzun süre maske ve sosyal mesafe önlemleri nedeniyle grip vakalarında büyük bir düşüş yaşansa da önlemlerin bırakılması ile birlikte grip tekrar yaygın hale geldi. Özellikle solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sisteminin zayıflaması, son dönemde influenza vakalarının hızla artmasına yol açtı. Bu nedenle grip ile COVID-19’un benzer belirtiler gösterebileceği unutulmamalı ve gerekir ise ilgili testler yaptırılmalıdır” dedi.
Gaziantep Nizip’te Analiz Laboratuvarı çiftçilere destek vermeye devam ediyor Nizip Belediye Başkanı Ali Doğan, ilçede tarımsal üretimin daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesi için önemli bir adım attıklarını belirterek, "Toprağın bereketi, Nizip’in geleceği için el birliğiyle çalışıyoruz" dedi. Nizip Belediye Başkanı Ali Doğan, kurdukları Analiz Laboratuvarı’nın, çiftçilere büyük katkı sağladığını ve tarımda sürdürülebilirliği artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Nizip Belediyesi tarafından kurulan ‘Analiz Laboratuvarı’, ilçedeki çiftçilere ücretsiz toprak, yaprak ve zeytinyağı analiz hizmeti sunuyor. Başkan Doğan, laboratuvarın çiftçilere sağladığı bu destekle, tarımda daha verimli ve sağlıklı ürünler elde edilmesini amaçladıklarını söyledi. Başkan Ali Doğan, laboratuvarın sadece analiz hizmeti sunmakla kalmadığını, aynı zamanda çiftçilere doğru tarım uygulamaları konusunda rehberlik ettiğini belirtti. Doğan, “Geleceğe daha sağlıklı ve verimli ürünler bırakmak için değerli çiftçilerimize en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz. Tarımda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve ilçemizin ekonomisini güçlendirmek adına bu tür projelerle çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Laboratuvar, toprak analizleriyle toprağın besin değerlerini ve pH seviyelerini belirleyerek, çiftçilerin toprak sağlığını iyileştirmelerine yardımcı oluyor. Yaprak analizleri ise bitkilerin besin durumlarını inceleyerek, daha verimli ürün yetiştirilmesini sağlıyor. Ayrıca, zeytinyağı analizleriyle de ürün kalitesinin arttırılması hedefleniyor.
İstanbul 2025 yılı gümrük ve dış ticaret mevzuatı değişiklikleri ele alındı Asset Global Logistic Integration (GLI) ve NOSAB iş birliğiyle düzenlenen “2025 Yılı Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Değişiklikleri” konulu etkinlikte, 2025 yılına ilişkin gümrük ve dış ticaret mevzuatındaki değişiklikler, Yeşil Mutabakat ve Karbon Ayak İzi gibi güncel konular ele alındı. Asset Global Logistic Integration (GLI) ve NOSAB iş birliğiyle düzenlenen “2025 Yılı Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Değişiklikleri” konulu etkinlik NOSAB Yalçın Aras Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikte, 2025 yılına ilişkin gümrük ve dış ticaret mevzuatındaki değişiklikler, Yeşil Mutabakat ve Karbon Ayak İzi gibi güncel konular ele alındı. Ayrıca, tedarik zincirinde maliyet azaltıcı gümrük uygulamaları üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı. Etkinlikte, Asset GLI Mevzuat Direktörü Önal Yılmaz, Bursa Bölge Müdürü Burak Türkkan, İş Geliştirme Müdürü Hüseyin Dinsever ile Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü Barış Çakır katılımcılara bilgiler aktardı. Konferans boyunca katılımcılar, güncel mevzuat değişiklikleri hakkında detaylı bilgi edinme fırsatı buldu. Bunun yanı sıra, dış ticaret ve lojistik süreçlerinde uygulanabilecek yeni stratejiler ve çözüm önerileri de paylaşıldı. Etkinlik, sektördeki firmaların rekabet gücünü artırmaya yönelik bilgi ve fikir alışverişiyle sona erdi.