SAĞLIK - 07 Ağustos 2024 Çarşamba 09:54

Sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli

A
A
A
Sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli

Uzmanlar aşırıcı sıcaklara karşı vatandaşları uyararak, sıcak havalarda susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi gerektiğini belirtti.


Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Dr. Rengin Yiğit, sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığı ifade etti.


Normalde terleme ile vücut ısısısın dengede tutulmaya çalışıldığını kaydeden Dr. Yiğit, “Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir” dedi.


Aşırı sıcaklardan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, 4 yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizlerin etkilenen gruplar olduğu belirten Dr. Rengin Yiğit, özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlıların en çok risk taşıyan gruplar olduğunun altını çizdi.


Aşırı sıcaklardan korunmak için 10.00-16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini belirten Dr. Yiğit, şu açıklamada bulundu:


“Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Açık havada geçirilen zamanlarda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli atıldı Manisa’nın Sarıgöl ilçesi Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezinin temeli düzenlenen törenle atıldı. Sarıgöl’ün sevilen hayırsever iş insanı merhum Hacı Hüseyin Gümüşlü tarafından başlatılan ve vefatının ardından aile üyeleri tarafından devam ettirilen Karacaali Mahallesi Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlığı Merkezi projesinin temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreninde bir konuşma yapan hayırsever iş insanının torunu Hüseyin Gümüşlü, "Merhum dedem hayır yapmayı çok severdi. Bizlere hep şunu öğretti. İnsanları sevin. Paylaşmayı sevin. Hayır yapmayı sevin. Bizde dedemin bizlere öğrettiklerini yapmaya devam edeceğiz." dedi. Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca ise yaptığı konuşmasında, "Bugün Manisa olarak çok sevinçliyiz. Yeni bir ASM açılmasını birlikte yaşıyoruz. Allah rahmet eylesin hayırsever Hüseyin Gümüşlü Amcamızı burada saygıyla anıyoruz. Yapımı başlanan Hüseyin Gümüşlü Aile Sağlık Merkezi mahallemize hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu. Temel atma törenine Alaşehir Kaymakamı Sarıgöl Kaymakam Vekili Alper Faruk Güngör, Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen İsmet Altun, İlçe Sağlık Müdürü Uzm Dr. Recep Kılıç, Sarıgöl Eski Belediye Başkanı Ömer Karcı, siyasi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, oda ve dernek başkanları ile Gümüşlü ailesi ve vatandaşlar katıldı.
Bayburt İkiz kardeşler ve aynı apartmanda yaşayan kuzenler karın keyfini hep beraber kayarak çıkardılar Bayburt’ta kar sonrası yaşanan buzlanma ve soğuk hava hayatı olumsuz yönde etkilerken, karın keyfini çıkaran yine çocuklar oldu. Aynı apartmanda yaşayan kuzenler, çocukluklarını yaşayarak, doya doya karın keyfini sürdüler. 6 kuzen evden kaptıkları poşetlerle, marangozda kestirdikleri tahta parçalarıyla dik yokuştan kayarak, gönüllerince eğlendiler. Çocukların poşetli, tahtalı kar keyfi renkli görüntülere sahne olurken, çocukların mutlulukları yüzlerine yansıdı. Bayburt’ta 4 gün önce etkili olan kar yağışı sonrası eğitime ara verilerek, okullar tatil edilmişti. Kar tatilini fırsat bilen çocuklar ise kendilerini sokağa attılar. Cemre-Ceyhun Yıldırım ikizlerin kar heyecanına, Yusuf Yıldırım, Furkan Yıldırım, Nafiz Yıldırım, Deniz Kayra Yıldırım ve Yavuz Selim Yıldırım isimli kuzenler eşlik etti. Kara doyan sevimli minikler, hem poşetlerle kaydılar, hem kartopu oynadılar, hem de kardan adam yaptılar. 6 kuzenin kar keyfi ise, annelerinin eve çağırmasıyla son buldu. "Sosyal medyadan uzak çocukluğumuzu yaşıyoruz" Kar tatilinde daha çok kitap okuduğunu, kardeşiyle, kuzenleriyle vakit geçirdiğini belirten ikiz kardeşlerden Cemre Yıldırım, "Kardeşim Ceyhun ile birlikte karın tadını çıkarıyoruz. Okullar kar nedeniyle tatil edildi, biz de sosyal medyadan uzak bir şekilde çocukluğumuzu yaşıyoruz" dedi. Sosyal medyanın hayatlarını kısıtladığını söyleyen bir diğer ikiz Ceyhun Yıldırım da, sosyal medyayı terk ederek oyunlar oynamaya karar verdiklerini vurguladı. "Üşüyor musunuz" sorusuna, Ceyhun Yılmaz, "Eğlencemiz sayesinde üşümüyoruz. Yani eğlendiğimiz için bir nevi soğuğu hissetmiyoruz diyebiliriz" yanıtını verdi. "Yine karın tadını biz çocuklar çıkardı" Keyifli vakit geçirdiğini, çok mutlu olduğunu dile getiren kuzenlerden Nafiz Yıldırım, karın keyfini çocukların çıkardığını, "Yine karın keyfini biz çocuklar çıkardı. Çok eğleniyoruz, çok mutluyuz. Buradan herkese selamlar" sözleriyle belirtti. "Bayburt’ta karın keyfi kayarak çıkarılır bu da en çok biz çocuklara yakışıyor" Bayburtlu çocukların karın keyfini doyarak yaşadığını belirten bir diğer kuzen Furkan Yıldırım ise, "Bayburt’ta karın keyfi kayarak" çıkarılır diyerek, "Bayburt bilindiği üzere kış memleketi. Burada karın keyfini en iyi çocuklar çıkarıyor. Bayburt’ta karın keyfi kartopu oynayarak, kayarak çıkarılır. Bu da en güzel çocuklara yakışıyor" sözlerini kullandı. Renkli görüntülere sahne olan kar keyfinin sonunda, neşeli kuzenler Bayburt’tan tüm çocuklara el sallayarak, selam göndermeyi de unutmadılar.