ÇEVRE - 17 Nisan 2025 Perşembe 09:30

Bayburt’ta kar ve kar suları altında kalan tarlalarda göller oluştu

A
A
A
Bayburt’ta kar ve kar suları altında kalan tarlalarda göller oluştu

Yoğun kar yağışının yaşandığı, kış mevsiminin bu sene çetin geçtiği Bayburt’ta, ekim yapılan tarlalar kar altında kaldı. Karların erimesiyle de bazı tarlalarda göller oluştu. Yaklaşık 35 bin hektar alandaki ürünlerde kök çürümesi meydana gelirken, rekoltenin bu yıl düşük olması bekleniyor.


Sonbahar aylarında buğday ekimi yapılan tarlalar üzerinde karın fazla kalması, ürünlerin neredeyse tamamını çürüttü. Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçinin 20 bin hektardaki ürünü zarar görürken, kayıtlı olmayan çiftlerle birlikte bu alan 35 bin hektara çıkıyor. Kökleri çürüyen buğdayların, yeni bir başak vermesinin zor olacağını söyleyen Ziraat Odası Başkanı Abuzer Yıldırımtepe, kardeşlenmenin bu saatten sonra mümkün olmayacağını belirtti. Hububat ekli tarlalarda karların erimesiyle göller oluştuğunu kaydeden Yıldırımtepe, "Tarlalar göle dönmüş, ürünler tamamen kesmiş, biz bu olaya kesme deriz. Üst kısımlarında da kök çürümeleri var, tabiri caizse bu ürünlerde hayır kalmamış" dedi. Emekleri ziyan olan çiftçiler ise, mağdur oldu.



Yaklaşık 35 bin hektar tarım arazisi kar ve su altında kaldı


Geçen sene Kasım ayında yağan kar, uzun bir süre tarım alanlarının üzerinde kaldı. Beraberinde yaşanan don olayı, hububat ekili alanlarda zarara neden oldu. Bayburt’ta Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) oranının yüzde 56 olduğunu söyleyen Abuzer Yıldırımtepe, bu verilere göre 20 bin hektar alanda zarar görüldüğünü belirtti. ÇKS’ye kayıtlı olmayan çiftçilerle beraber zarar gören ekili alanların 35 bin hektar alana çıktığını ifade eden Yıldırımtepe, en çok zararın hububat ekili tarlarda olduğunu söyleyerek, "Bizde meyve ve sebzede bir zarar olmadı. Şeker pancarı ekilecek alanlarda da henüz ekim yapılmadığından dolayı bu alanda pek zarar görünmüyor" dedi.



"Hububat ekili alanlarda zarar oranı yer yer yüzde 80’e çıkıyor"


Zarar oranının yüzde 30’dan, yüzde 80’lere kadar çıktığını dile getiren Yıldırımtepe, zararın büyük olduğunu savundu. Karın çok uzun süre kalması sonucunda ürünlerde kök çürümelerinin oluştuğunu, bu nedenle rekolte kaybının yüksek olacağını kaydeden Yıldırımtepe, "Özellikle hububat ekili alanlarda zarar oranı yer yer yüzde 80’e çıkıyor. Yer yer, bölge bölge de yüzde 30 civarlarında zarar görülüyor" şeklinde konuştu. Bayburt geneline bakıldığında hububat ekim alanları dışında yonca, korunga ekimi yapılan alanlarda da kısmen zararlar görüldüğünü vurgulayan Yıldırımtepe, yem bitkilerinde oluşan zarar oranının hububata göre daha düşük olduğunu ifade etti.



Bayburt’ta kar ve kar suları altında kalan tarlalarda göller oluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.