GÜNDEM - 13 Nisan 2025 Pazar 10:56

Bayburt’ta ’İl Genel Meclis ve İl Encümen’ toplantıları yapıldı

A
A
A
Bayburt’ta ’İl Genel Meclis ve İl Encümen’ toplantıları yapıldı

Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, İl Genel Meclis toplantısına katıldı ve akabinde İl Encümen toplantısına başkanlık etti.


İl Özel İdaresi toplantı salonunda yapılan toplantıların açılış konuşmasını gerçekleştiren Vali Eldivan, kamu yatırımlarının ve İl Özel İdaresi sorumluluğundaki çalışmaların özenle yürütülmesine vurgu yaptı. Eldivan, Alınacak kararların her zaman vatandaş memnuniyetini esas alması gerektiğini ifade etti.


İl Genel Meclisi toplantısında, Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi ve Bakımevi yatırım programına alındı, 2024 yılı denetim komisyonu raporu değerlendirildi.


İl Encümen toplantısında ise, müze bahçesinde yer alan ’Arasta Bayburt’ dükkânlarının kiraya verilmesi kararlaştırıldı. Gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlanmasıyla toplantılar sona erdi.



Bayburt’ta ’İl Genel Meclis ve İl Encümen’ toplantıları yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de jandarmadan nefes kesen operasyon: Silahlı suç örgütü çökertildi İzmir’in Bayındır ve Torbalı ilçelerinde silahlı organize suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen geniş çaplı operasyon sonucunda 10 şüpheli gözaltına alındı, çok sayıda silah, uyuşturucu madde ve dijital materyale el konuldu. İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, uzun süredir takip ettikleri ve suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurduğu tespit edilen bir gruba yönelik önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Bayındır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen çalışmalarda, Bayındır ve Torbalı ilçelerinde faaliyet gösteren silahlı organize suç örgütüne mensup 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 4’ünün tutuklandığı bildirildi. 11 adrese eş zamanlı baskın 21 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda, örgüt lideri olduğu belirlenen T.B. ile birlikte A.G., D.G., S.Y., D.Y., U.K., S.A., E.A., Ö.B. ve S.Ü. adlı şahısların da aralarında bulunduğu şüpheliler yakalandı. 6 ay süren teknik ve fiziki takip sonucunda, 11 farklı adrese eş zamanlı baskın düzenlendi. Uyuşturucu, silah ve tehdit iddiaları Örgütün, uyuşturucu madde imalatı ve ticareti yaptığı, vatandaşlara baskı ve tehditle tarım arazilerini kiralattığı ve satışa zorladığı, zorla haraç aldığı tespit edildi. Örgüt üyelerinin, yüzlerini kar maskesi ve berelerle gizleyerek motosikletle çiftlik evlerine baskın düzenledikleri güvenlik kamerası görüntüleriyle ortaya çıktı. Cephanelik gibi eve baskın Operasyon kapsamında 2 tabanca, 107 tabanca fişeği, 8 ruhsatsız av tüfeği, 325 tüfek fişeği, 2 telsiz, 626 bandrolsüz içki şişesi, uyuşturucu madde, hassas terazi, kar maskesi, dijital materyaller ve çok sayıda cep telefonu, tapu ve araç plakası ele geçirildi.
İstanbul Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya: "Hakim ve savcılar özgürce karar vermelidirler" Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, bağımsız ve tarafsız yargının ancak o faaliyeti yürütecek olan bağımsız ve tarafsız hakimlerin varlığı ile mümkün olduğunu vurguladı. Hakim ve savcıların tarafsız olmaları gerektiğini belirten Özkaya, "Hakkın ayakta tutulması ve adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk yargısal faaliyetlerin baş aktörleri olan hakim ve savcılara aittir. Tüm hakim ve savcılar tüm dünyadaki öznel duygu ve düşünceler dahil olmak üzere herhangi bir dışsal etki altında kalmadan, çekinmeden, endişe duymadan tarafsız bir tutumla pozitif hukuk düzeninin ön gördüğü çerçeve içinde özgürce karar vermelidirler. Aklı ve bilimi daima başak bir konumda tutmalıdırlar" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin 63. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya’yı Dolmabahçe Ofisi’nde kabul etti. Kabul sonrası Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yüksek yargı organı başkanları ve davetlilerin katıldığı bir program düzenlendi. Programda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, "Sizleri medeniyetlerin buluşma noktası, tarihin ve hukukun derin izlerini taşıyan İstanbul’da misafir etmekten büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum. Bu kadim şehir geçmişten günümüze hukuk, adalet ve insan hakları mücadelesinde birçok olaya tanıklık etmiştir. İstanbul’un eşsiz siluetinde yükselen Dolmabahçe Sarayı da Osmanlı Cihan Devleti’nin son dönemine damga vurmuş, hukuk ve devlet yönetimi açısından önemli kararların alındığı bir merkez olmuştur. Bugün burada tarihin görkemli izleri arasında Anayasa Mahkememizin 63. yıldönümü, kuruluş vesilesi ile hukukun üstünlüğünü ve anayasa yargısının gelişimini konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz" dedi. Özkaya, "Bu anlamlı programda geleceğe dair sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlayarak hukukun üstünlüğü ve adalet idealini hep birlikte bir kez daha dile getireceğiz. Küreselleşen dünyada anayasa yargısı artık yalnızca ulusal sınırlarda değil, evrensel hukuk normları ve uluslararası yargı iştiyakları ile şekillenmektedir. Bu nedenle farklı ülkelerin anayasa mahkemeleri ve yüksek yargı oranları arasındaki iş birliği, hukukun üstünlüğünü güçlendirmek, bireysel hakları daha etkili korumak ve küresel çapta adaletin tesisi için kritik bir önem taşımaktadır. Siz kıymetli misafirlerimizin burada olması, Anayasa yargısının müşterek sorunlarını birlikte tartışma ve tecrübelerimizi paylaşma fırsatı bulacaktır. Gerçekleştireceğimiz sempozyum hem aramızdaki bilgi alışverişine hem de Anayasa yargısında karşılaşılan küresel meydan okumalar karşısında ortak çözümler geliştirmeye yönelik verimli tartışmalara zemin hazırlayacaktır. Aynı zamanda katılımcılar olarak aramızda daimi bir iletişim ve etkileşim kanalı sağlayacak olup, bu etkinlik vasıtasıyla oluşacak ortam yalnızca bugünü değil gelecekteki kurumsal ilişkilerimizi de etkileyecek, aramızdaki dayanışma ve işbirliği için önemli bir temel oluşturacaktır" açıklamasında bulundu. Adaletin bir şeyi yerli yerince yapmak, her şeyi yerli yerine en uygun şekilde koymak, herkese hakkı olan şeyi vermek olduğunu kaydeden Özkaya, "İnsan ruhunun manevi direği toplumsal düzenin temel taşıdır. Adalet insanlık tarihi boyunca hem ilahi kaynaklarda hem de beşeri sistemlerde kutsal bir hedef olarak yer almıştır. Toplumun huzuru, iç barışı, refahı ve güvenliği için adalet vazgeçilmez bir unsurdur. Adaletli toplumlarda huzur ön plana çıkar ve insanların birbirlerine olan güveni artar. Toplumun düzeni ile bireylerin haklarının korunmasında en önemli etken adalettir. Dünyanın her yerinde, her toplumda o topluma ilişkin anayasal kimliği ya da o topluma ilişkin ortak toplumsal kimliği oluşturan ilke ve değerlerin güvencesi bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığıdır. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı da ancak o faaliyeti yürütecek olan bağımsız ve tarafsız hakimlerin varlığı ile mümkündür. Hakkın ayakta tutulması ve adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk yargısal faaliyetlerin baş aktörleri olan hakim ve savcılara aittir. Tüm hakim ve savcılar tüm dünyadaki öznel duygu ve düşünceler dahil olmak üzere herhangi bir dışsal etki altında kalmadan, çekinmeden, endişe duymadan tarafsız bir tutumla pozitif hukuk düzeninin ön gördüğü çerçeve içinde özgürce karar vermelidirler. Aklı ve bilimi daima başak bir konumda tutmalıdırlar" şeklinde konuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya, "Malumları olduğu teorik olarak herkes tarafından kabul edildiği üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan her bir insan, insan haysiyetine uygun şekilde, insanca yaşamayı hak ettiği için gerekli olan vazgeçilmez ve devredilmez nitelikte hak ve özgürlüklere sahiptir. İnsanlığın onuru olan söz konusu olan hak ve özgürlükler, insanlığın ortak değeridir. Çoğulculuk ve hoşgörü de böyledir. Bu değerler dünyanın her yerinde önemsenmeli ve mutlaka hayata geçirilmelidir. Dünya üzerindeki tüm yetkili ve ilgililer işbirliği içinde kazan-kazan anlayışına dayalı, adalet odaklı bir uluslararası ilişki pratiği geliştirmelidirler. İnsanı merkezine alan güvenlik, temel hak ve özgürlük dengesini bozmayan hukuk devleti anlayışını özümseyip içselleştirmiş bir hukuk kültürünü yaygınlaştırmanın gereklerini yerine getirmelidirler. Yapılan zulümlere gözlerini ve vicdanlarını kapatanlar, zalimlere destek olanlar, sahip oldukları güce güvenerek adaleti hiçe sayan davranışları sürdürmekte ısrarcı olanlar, bebeklere, kadınlara, çocuklara zulmedenler, yaptıkları zulmün yanlarına kalacağını sanmamalıdırlar. Bu bağlamda kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’den bir örnek vermek isterim. Kur’an-ı Kerim’in bir ayetinde şöyle denilmektedir; ‘Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı, korkuyla donup kalacağı bir güne erteliyor.’ Cumhurbaşkanım bu yıl 63. kuruluş yıldönümünü kutlayan mahkememiz, hukukun üstünlüğünü ve normların anayasaya uygunluğunu değerlendirme bağlamında önemli sorumluluklar üstlenmiştir. 2010 yılında getirilen bireysel başvuru mekanizmasıyla da vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına alarak, Anayasa yargısının evrensel ilkelerini uygulamaya devam etmektedir. Misyonumuz hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri ve hukuk devleti ilkelerini korumaktır" dedi. Anayasa Mahkemesi’nin vermekte olduğu kararlarla Türk hukukunun özgürlük anlayışını evrensel standartlara taşımakta olduğunu belirten Özkaya, "Teorik anayasal güvencelerin pratik hayata geçirilmesini sağlamakta, böylece de birey ile anayasa arasındaki ilişkiyi somutlaştırmakta ve evrensel insan hakları standartlarının ulusal düzeyde daha hızlı uygulanmasına katkıda bulunmak suretiyle uluslararası insan hakları normlarının iç hukukta daha etkili bir şekilde uygulanmasına zemin hazırlamaktadır. Bu bağlamda memnuniyete belirtmeliyim ki bireysel başvuru yoğunluğunun benimsenmesi Türk hukuk tarihindeki en önemli reformlardan birisidir. Bireysel başvuru yoluyla birlikte temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia eden herkesin Anayasa Mahkemesi’ne erişebilmesinin önü açılmış ve bu sayede ifade özgürlüğü, mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı gibi birçok konuda çok önemli kararlar verilmiş ve böylece ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesinin daha da güçlenmesine önemli katkılar sağlanmıştır. Sonuç olarak diyebiliriz ki mahkememiz hukukun çizdiği sınırlar içinde vicdanın sesine kulak vererek merkezinde yalnızca objektif adaletin olduğu anlayışla kararlarını şekillendirmeye, tüm kişi ve kurumlarla olan ilişkilerini bu anlayış içinde yürütmeye ve kendisine yüklenen misyon bağlamında adalet, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler gibi değerlerin gerçekleşmesine katkı yapmaya, bireylerin ve kurumların adalet duygularını tatmin etmeye, onların devlete ve hukuka olan güvenlerini arttırmaya çalışmaya devam etmektedir" ifadelerini kullandı. "Mısır Yüksek Anayasa Mahkemesi, Irak Federal Yüksek Mahkemesi ve Cezayir Anayasa Mahkemesi ile ikili işbirliği anlaşmaları imzalayacağız" Anayasa Mahkemesi’nin iç hukuk sistemindeki çalışmalarının yanı sıra uluslararası alanlarda da etkin faaliyetler yürütmekte olduğunu kaydeden Özkaya, "Mahkememiz Avrupa Anayasa Mahkemeleri Konferansı, Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği, Balkan Ülkeleri Anayasa Mahkemeleri Forumu ve Afrika Anayasa Yargısı Konferansı gibi pek çok uluslararası platformdaki aktif üyelik ve gözlemcilik çerçevesinde uluslararası hukuk camiasında üstlendiği roller kapsamında çok sayıda etkinliğin yönetici ve paydaşı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Mahkememiz dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı kültürlerden üyelerin bir araya geldiği bu kuruluşların yanı sıra İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı ve Türk Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı gibi kurucusu olduğu uluslararası platformlarda da dönem başkanlığı görevini üstlenmekte, bu kapsamda ortak medeniyet ve ortak kültürümüz olan ülkelerin anayasa yargısı kurumlarıyla bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır. Tüm bunların yanı sıra farklı ülkelerin yüksek mahkemeleri ile de ikili işbirliği anlaşmaları imzalamaktayız. Bugün bu tarihi mekanda Mısır Yüksek Anayasa Mahkemesi, Irak Federal Yüksek Mahkemesi ve Cezayir Anayasa Mahkemesi ile de ikili işbirliği anlaşmaları imzalayacağız. Bu anlaşmaların ülkelerimiz ve yüksek mahkemelerime hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi. "Herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın yaptıkları teknik rehberlik ve katkılar için BAYKAR Teknoloji ekibine teşekkürlerimi sunuyorum" Bu yıl 35 ülke ile 7 uluslararası kurum ve kuruluştan temsilcilerin katıldığı bilimsel etkinliğin temasını ‘21. Yüzyılda Anayasa Yargısının Geleceği’ olarak belirlediklerini kaydeden Özkaya, "Hem ulusal hem de uluslararası alanda yürüttüğümüz yargısal faaliyetlerimizi daha ileri seviyelere taşımak amacıyla her yıl mahkememizin kuruluş gününde geleneksel olarak değişik hukuki konularda, sempozyum ve benzeri etkinlikler düzenliyoruz. Bu yıl gerçekleştirmekte olduğumuz ve 35 ülke ile 7 uluslararası kurum ve kuruluştan temsilcilerin katıldığı bilimsel etkinliğin temasını ‘21. Yüzyılda Anayasa Yargısının Geleceği’ olarak belirledik. Bu başlık bizlere teknolojik gelişmeler, küreselleşme, bireysel haklar ve demokratik değerler ışığında anayasa yargısının nasıl şekilleneceğine dair çok yönlü bir tartışma alanı sunuyor. Düzenlediğimiz sempozyumun da anayasa yargısının geleceğine ışık tutacak önemli tartışmaların yapılacağı platform olacağına inanıyoruz. Çağımızın en büyük dönüşümlerinde biri, yapay zeka ve büyük veri analizlerinin yargı süreçlerine entegrasyonu olacaktır. Dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi hukuk sistemlerini, yargı süreçlerini ve bireysel hakların korunmasını doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemeleri de yapay zeka destekli hukuk sistemleri kullanarak karar süreçlerini hızlandırabilir, önceki içtihatlarını daha iyi analiz edebilir ve hak ihlallerini öngören mekanizmalar geliştirebilirler. Mahkememizce de yapay zekanın hukuk uygulamalarında kullanımı konusunda ciddi çalışmalar yürütülmekte olup önümüzdeki süreçte anayasal denetimin dijitalleşmesi, yapay zeka destekli hukuk analiz sistemleri ve büyük veri analitiği ile hak ihlallerinin önlenmesi gibi alanlarda ilerlemeyi hedeflemekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi olarak teknolojik dönüşümü, hukukun temel ilkeleri ile uyumlu hale getirme kararlılığındayız. Zira yargı bağımsızlığını, insan haklarını ve demokratik değerleri koruyarak hukuk ve teknolojinin kesişiminde adil bir denge kurma misyonumuzun bulunduğunun farkındayız. Sayın Cumhurbaşkanım, dijitalleşme ve yapay zeka alanında mahkememize verdiğiniz destekten dolayı zat-ı alinize, bu konudaki çalışmalarınıza ve herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın yaptıkları teknik rehberlik ve katkılar için BAYKAR Teknoloji ekibine en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. "Yapay zeka büyük fırsatlar sunarken ciddi hukuki tartışmaları da beraberinde getiren bir teknoloji olacaktır" "Yapay zeka büyük fırsatlar sunarken aynı zamanda temel hak ve özgürlükler, adil yargılanma hakkı ve veri güvenliği konularda ciddi hukuki tartışmaları da beraberinde getiren bir teknoloji olacaktır" diyen Özkaya, "Kanaatimce bu bağlamda karşılaşacağımız en önemli sorunlardan birisi, yapay zeka tabanlı sistemlerin anayasal hakları nasıl etkileyeceğidir. Süreç içerisinde özgürlük-güvenlik dengesi, kişisel verilerin korunması ve yargısal süreçlerde algoritmik önyargı gibi konular anayasa yargısının temel meseleleri haline gelecektir" ifadelerini kullandı.
Düzce Bolu Düzce Ar-Ge proje pazarı gerçekleştirildi Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Düzce Üniversitesi iş birliğinde, TÜBİTAK desteği, Bolu Teknokent ve Düzce Teknopark paydaşlığıyla düzenlenen 7. Bolu Düzce Ar-Ge Proje Pazarı, gerçekleştirildi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ev sahipliğindeki kongrede konuşan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, bilgiyi üretme, akademi ile sanayiciyi buluşturmanın stratejik hedef olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Bolu Düzce Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinde, öğrenciler, araştırmacılar, girişimciler ve şirket temsilcileri bir araya geldi. Projelerin tanıtıldığı ve iş birliklerinin tesis edildiği programda ödüller sahiplerini buldu. Prof. Dr. Fuat Sezgin Genç Yenilikçiler Kategorisi’nde birincilik ödülünü spor ve sağlık alanında "Adımlarla İyileşme: Yürüme Esnasında Piezoelektrik Destekli Beyin Uyarımı ile Nöropatik Ağrı Tedavisi" projesi ile Esra Karakoç kazandı. Mühendislik ve temel bilimler alanında "Nötron Radyasyonu Kalkanlama İçin Yeşil Bir Çözüm: Bor İçeren Biyobazlı Sert Poliüretan Köpük Kompozitlerinin Hazırlanması ve Özelliklerinin İncelenmesi" projesi ile Doç. Dr. Uğur Soykan ikinci olurken, spor ve sağlık alanında "MS’e Karşı Hücresel Şifre: Hippo Yolağı Aktivasyonu ile Miyelin Yeniden İnşası" projesi ile Meryem Nur Mesut üçüncülük derecesi elde etti. Ali Kuşçu Bilim ve Araştırma Kategorisi’nde spor ve sağlık teknolojileri alanında "Borlu Yara Bakım Kremi" projesi ile Prof. Dr. Arzu Özcan İlçe birincilik ödülünün sahibi olurken, mühendislik ve temel bilimler alanında "Perovskite Güneş Hücrelerin Ultra Hafif Hava Aracına Entegrasyonu" projesi ile Bülent Alkan ikinciliğe, yine mühendislik ve temel bilimler alanında "Plazma Aktüatör ve Akıllı Kontrol Tabanlı Yeni Nesil Rüzgar Türbini Sistemleri" projesi ile Kadir Özbek üçüncülüğe layık görüldü. El Cezeri Teknoloji Liderleri Kategorisi’nde ise birinci "PrintHere" projesi ile Muhammed Eyüp Kaya olurken, Yeni Bir Katkı Bileşeni İçeren Bir Ultra Yüksek Performanslı Beton" projesi ile Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Subaşı ikinci, "Wavex" projesi ile Cem Berk Görmüş üçüncü oldu. İzzet Baysal Teşvik Ödülünün sahibi ise birincilerin birincisi Muhammed Eyüp Kaya’nın "PrintHere" projesi oldu. Her kategorinin birincilerine 100 bin TL, ikincilerine 75 bin TL ve üçüncülerine 50 bin TL; birincilerin birincisine ise ayrıca 100 bin TL İzzet Baysal Teşvik Ödülü verildi. Bolu Düzce Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında ayrıca, Genç Beyinler Büyük Fikirler Yarışması da gerçekleştirildi. Fen ve Mühendislik, Sağlık Bilimleri, Sosyal Bilimler kategorileri ile Jüri Özel Ödülleri de sahiplerini buldu.