ÇEVRE - 01 Eylül 2024 Pazar 14:57

Bayburt Group İnşaat’ın 12 yıldır bitiremediği Kop Tüneli’nden vatandaşlar umudunu kesti

A
A
A

Erzurum-Bayburt sınırında 12 yıl önce yapımına başlanan Kop Tüneli’nde çalışmalar bir türlü bitmiyor. 2012 yılında dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından temeli atılan ve 3 yıl içerisinde tamamlanarak hizmete açılacağı vaat edilen, yapım işi de Bayburt Group tarafından sürdürülen tünelde çalışmaların ne zaman biteceği vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Bazı vatandaşlar tünelden umudunu keserken, bazı vatandaşlar ise tünelin sorumlusu firmaya tepki gösterdi.

Bayburtlu vatandaş Kop ve Vauk tünellerinin bitirilmesi için Bayburt Group’a çağrıda bulundu

Bayburt Group İnşaata seslenerek, tünelin ne zaman biteceğini soran Hacı Bayram Yılmaz isimli vatandaş, "Ben bir Bayburtlu olarak ilgili şirkete sesleniyorum, 12 senedir bitmeyen bu Kop Tüneli ne zaman bitecek? Bayburt bu memleketin bir parçası değil mi? Bize yaptınız, ne yapacaksınız. Bayburtlular olarak bir köşeye atılmış gibi hissediyoruz. Vauk Tüneli inşaatı da durduruldu. Tren geçecekti, sayın Binali Yıldırım ’El sallayacağınız mesafeden tren geçecek’ dedi, o da yok. Bizi istemiyorlarsa, başka yere bağlasınlar. Vilayet olduk zarar ettik. Yetkililere sesleniyorum, bizim sorunlarımıza bir çözüm bulsunlar. Tünelin bitmemesi bizlere maliyet oluşturuyor. Esnaflar olarak da mağduruz. Bizde en büyük maliyet, ulaşım. Türkiye’nin bir başından bir başına ulaşım konusu devreye girdiği zaman her şey bu memlekette pahalı oluyor. Artık biz buna bir dur demelerini, Kop Tüneli’ni, Vauk Tüneli’ni bitirmelerini istiyoruz. Bizleri de artık vatandaştan saysınlar" diyerek tepki gösterdi.

Vatandaşlar Bayburt Group’tan ve tünelden umudunu kestiler

Tüneldeki çalışmalardan umudunu yitirdiğini söyleyen Metin Tiryaki isimli vatandaş, "Ben tünel için şunu diyorum; sahipsiz, denetimsiz bir yer, açmak istemiyorlar herhalde onun için uzatıyorlar. Açılmasını dört gözle bekliyoruz. İsteriz tünel açılsın, niye açılmasın ama maalesef açmazlar, umudum yok. Havaalanı kaç sene önce bitecekti? Rize’nin havaalanı inşaatına bizden sonra başlandı, bitti. Bayburt’un havaalanı hala bitecek, bizim Bayburt sahipsiz. Vauk inşaatında da çalışmalar durduruldu, barajlar da işler durduruldu. Bayburt’ta çalışma yok, seçilen masasında oturuyor, maaşına bakıyor" ifadelerini kullandı.

"Özlemle, hasretle tünelin bitmesini bekliyoruz, bir 12 yıl daha geçse bu tünel bitmez"

Uzun yıllar Köy Hizmetlerinde çalışmış, 18 yıl dozer operatörlüğü, 15 yıl şantiye formenliği yapmış ve bölgeye hakim olduğunu belirten Rahmi Yıldırım isimli bir diğer vatandaş, tünelde çalışma olmadığını, bir 12 yıl daha tünelin bitmeyeceğini belirterek, "Şimdi Kop Tüneli hakkında diyorlar ki 12 yıl önce tünelde çalışmalar başladı, tünelin yüzde 60’ı yapıldı. Matematiksel olarak düşünürsek 9 yıl sonra tünel bitecekti. Ben bir 12 yıl daha bitmeyeceğini düşünüyorum. Çalışma yok ki tünel bitsin. Bu tünelin teknik yapısını biz bilemiyoruz. Orada çıkan maden yapısından dolayı mı, çökmelerden veya su kaynaklarından dolayı mı bir türlü çalışmalar bitmedi. İspir Tüneli, 12 kilometre o bitti. 47 kilometre Trabzon tüneli, o da bitti. Ne şanssa Erzurum-Bayburt tüneli bitmiyor. Biz herhalde ağlamayı beceremiyoruz. Acaba biz biraz daha dik insanlar mıyız? Ya da vekillerimiz, bürokratlarımız mı şimdiye kadar iyi çalışmadılar, onu bilemiyorum. Özlemle, hasretle tünelin bitmesini bekliyoruz. Bir Bayburtlu olarak üzülüyorum, bunun Türkiye’de örneği yok. Bizimle başlayan tünellerin tamamı bitti, Bayburt’ta niye bitmiyor? Buranın analizleri, sondajları yapılırken bu tünelin altyapısı iyi değilse, içinde çökmeler olacaksa niye başlanıldı? Başladılarsa niye bitirmiyorlar? Hasretle bekliyoruz, yazık. Havalimanının yeni yıla biteceği söyleniyor ama pek ümitvar değilim, yine diyorum hasretle bekliyoruz. Bayburt’un herhalde ağlayanı yok" şeklinde konuştu.

Öte yandan, yaklaşık 3 ay önce Bayburt Valisi Mustafa Eldivan ile Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Bayburt ve Erzurum illerini birbirlerine bağlayan ana güzergâh üzerindeki Kop Dağı Geçidi’nde çalışmaları devam eden tünelde incelemelerde bulunmuş, çalışmaları yerinde takip etmişlerdi.

Öznur Demir



Bayburt Group İnşaat’ın 12 yıldır bitiremediği Kop Tüneli’nden vatandaşlar umudunu kesti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Aile Yılı destekleri, 10 yıl içinde sonuçlarını verecektir” 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan destekler ile doğum oranlarının artmasının Türkiye için önemini vurgulayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, ekonominin ve demografik yapının geleceğine dikkat çekti. Şahin, genç nüfusa ihtiyaç olduğunu belirterek önümüzdeki 10 yılda hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere yapılacak teşvikleri açıkladı. Alınan bu kararın ekonomik ve toplumsal yönden Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, genç nüfusun önemini vurguladı. “4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bizde oran 1,63” “2025 yılının ilk Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti. Bunu ilan etmesindeki temel gösterge Birleşmiş Milletler nüfus verileri. Nüfus verilerimizde doğum ve doğurganlık oranı çok düştü. 2001 yılında 2.38 olan oran 2023 sonu itibariyle 1.51’lere düştü” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum oranlarının düşmesi ve bunun süreç olarak devam etmesi, genç nüfusun azalmasına, yaşlı nüfusun artmasına neden olur. Sosyal güvenliğin finansmanı ve istihdam anlamında bir takım olumsuz etkileri olmakla birlikte ekonomik potansiyel açısından da ciddi sıkıntılar doğurur. Özellikle SGK sisteminin sürdürülebilirliği açısından dünyada kabul görmüş oran şudur: Emeklilerin finanse edilmesi noktasında 4 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, Türkiye’de bu oran 1,63’e düştü. Bu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği anlamında bir problem olmakla birlikte, Avrupa’da olduğu gibi nüfusun yaşlanmasına ve demografik yapının bozulmasına da neden olur. İş gücüne katılım ve ekonominin büyümesi noktasında domino etkisi yaparak olumsuz bir etkiye neden olur.” “Ekonomi iyi olursa doğurganlık hızı da yükselir” Destek ve teşviklerin doğurganlık oranı üzerinde olumlu etkisi olacağını belirten Şahin, “Genel kanı, kentleşme, sanayileşme ve de buna bağlı olarak boşanma oranlarının ve evlenme yaşının yükselmesinin doğurganlık oranını olumsuz yönde etkilediği. Yine, ekonomik durum da nedenlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ekonominiz iyi olursa çocuk doğurganlık hızı yükselebilir. Baktığınız zaman aileler çocukları bir maliyet unsuru olarak görmeye başladılar. Aileler şunu düşünüyor; bir bebeğin, çocuğun bakımını, eğitimini, kreş masraflarını anne-baba çalışarak karşılamaya çalışıyor. Babaannenin, anneannenin çocuklara baktığı bir ortam maalesef ki kalmadı. Kentleşme, sanayileşme ve hızlı bir demografik değişim, bütün bu unsurlar çocuk doğurganlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” dedi. “2030 ve 2050 hedeflerini tutturmalıyız” Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusa rağmen göçmenler vasıtasıyla istihdam oluşturulduğunu belirten Şahin, Türkiye’nin ise demografik unsurlarını etkin çalıştırarak üretim ve istihdam odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilik öncesi maddi destek gibi psikolojik destek de sağlanması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Günümüzde bu destek rakamları düşük görünmekle birlikte ekonomik kriterlerimiz göz önüne alındığında doğum artışını makul seviyede destekler diye düşünüyoruz. Ekonomimiz biraz daha ivme kazanıp bölgesel anlamda da güçlülüğümüz artarsa kısa sürede bu problemi aşabiliriz. Birleşmiş Milletler’in nüfus verilerine göre 2030’da ve 2050’de Türkiye’nin tahminlerini tutturması gerekiyor” diye konuştu. 24 yıllık süreçte doğum oranında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şahin, Aile Yılı kapsamında sağlanacak teşviklerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu yönde etkisini göstereceğini belirtti.
Kahramanmaraş Azerbaycan Mahallesi’nde örnek daireler ortaya çıktı Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası Türkiye ve Azerbaycan devleti tarafından yaptırılan Azerbaycan Mahallesi’nde sona gelindi. Tamamlanan deprem bloklarında örnek daireler ortaya çıkarken ekipler peyzaj çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinin kesiştiği Azerbaycan Bulvarı’ndan esinlenerek ismi verilen ve Hayrullah Mahallesi’nde yapımına başlanan Azerbaycan Mahallesi’ndeki deprem konutlarında sona gelindi. TOKİ ve MİDA tarafından Azerbaycan Mahallesi’nde toplam bin 278 konut ve 826 iş yerinden oluşan dev bir projeyi hayata geçirdi. Azerbaycan Mahallesi’ndeki proje, hem konut sakinlerinin hem de iş yeri sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Projenin kısa sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor. Projeyle ilgili açıklama yapan TOKİ Uzmanı Mimar Hatice Ezgi Reyhanlıoğlu, çalışmaların bölgenin zemin sağlamlaştırmasıyla başladığını belirterek yaklaşık 200 kilometrelik fore kazıkların yerleştirildiğini ifade etti. Örnek dairelerin de ortaya çıktığını ifade eden Reyhanlıoğlu, “Azerbaycan Mahallemizde bin 278 adet konut, 826 adet iş yerimiz bulunuyor. Buradaki çalışma zemin sağlamlaştırma ile başladı. 200 kilometre 15 ve 10 metre uzunluğunda tam donatılı sürtünme kazıklar yaptık. Bu bölgemizde şu anda bir artı bir, iki artı bir ve üç artı bir konutlarımız var ve en kısa sürede teslim etmek için peyzaj çalışmalarına başladık. Alanda hem engellilerin düşünüldüğü, hem yeşil alan ve peyzajı ile tüm alanda sosyal faaliyetlerle beraber vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Öte yandan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı koordinesindeki ekipleri ise yeni konut alanlarının çevre düzenlemelerini ve ulaşım altyapısını tamamlıyor.