ÇEVRE - 11 Kasım 2024 Pazartesi 06:33

Aşağı Kırzı köyünde taşkın koruma inşaatında yüzde 85 fiziki gerçekleşmeye ulaşıldı

A
A
A
Aşağı Kırzı köyünde taşkın koruma inşaatında yüzde 85 fiziki gerçekleşmeye ulaşıldı

Bayburt’un Aydıntepe ilçesine bağlı Aşağı Kırzı köyünde taşkın koruma inşaatında yüzde 85 fiziki gerçekleşmeye ulaşıldı.


DSİ 22. Bölge Müdürlüğü tarafından Aşağı Kırzı köyünde yapımı devam eden taşkın koruma inşaatında sona doğru yaklaşıldı. DSİ 22. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Aşağı Kırzı köyü taşkın kontrol inşaatının devam ettiği belirtilerek söz konusu inşaatta yüzde 85 fiziki gerçekleşme sağlandığı kaydedildi.



Aşağı Kırzı köyünde taşkın koruma inşaatında yüzde 85 fiziki gerçekleşmeye ulaşıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Şenol Güneş: "Böyle devam edemeyiz" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, böyle devam etmeyeceklerini belirterek, bordo-mavilileri bir kimliğe kavuşturacaklarını söyledi. Güneş ayrıca şampiyonluk yarışından uzaklaştıklarını, Avrupa kupalarına katılmak ve Türkiye Kupası’nı kazanma hedefleri olduğunu belirtti. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Güneş, takımın durumundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, sorumluluğu üstlendi. Geniş kadronun başarıyı getirmediğini belirten deneyimli çalıştırıcı, şampiyonluk yarışından uzaklaşıldığını ancak Avrupa kupaları ve Türkiye Kupası hedeflerinin korunduğunu ifade etti. Bu sezonu toparlanma, gelecek sezonu ise yarışma yılı olarak gördüğünü söyleyen Şenol Güneş, devre arası için takıma stoper, forvet ve kanat oyuncusu transferi talepleri olduğunu söyledi. "Bu durumun sorumluluğu bana ait" "İlk geldiğim gün söylediğim sözleri bugün yinelemek zorunda kalmak beni gerçekten üzüyor" diyen Güneş, "Takımımızın sergilediği performans ve aldığımız sonuçlar ne oyuncularımızın ne teknik ekibimizin ne de taraftarımızın beklentilerini karşılıyor, bu nedenle hepimiz üzgünüz. İlk günlerde ortaya koyduğumuz hedeflerle bugünkü durum arasında fark olduğu için hem başkanımızdan hem de taraftarlarımızdan özür diliyorum. Bu durumun sorumluluğu bana ait. Trabzonspor’un büyüklüğüne layık sonuçlar almak için buradayım. Geldiğimiz noktada 11 maçta 12 puan almak Trabzonspor’a yakışmıyor. Büyük bir kulüp, büyük bir takım olarak büyük oyunlar oynamamız gerektiğini biliyoruz ama maalesef bu beklentilere ulaşamadık. Öz güven eksikliği yaşıyoruz ve bu durum beklentilere karşılık verememekle de giderek artıyor. Maalesef istikrarlı bir çizgi yakalayabilmiş değiliz. Bu durumu değiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kadronun geniş olması başarıyı getirmedi" Takımdaki oyuncuların iyi niyeti ve çalışma arzusu konusunda hiçbir şikayeti olmadığını aktaran deneyimli teknik adam, "Onlar da sahada gösterdikleri performanstan memnun değiller ve güven kaybıyla oynuyorlar. Bu durum ne yazık ki sadece bir oyuncuda değil, birçok oyuncuda var. Tabii ki bu durum bizi kahrediyor. Bu oyun, Trabzonspor’a yakışan bir oyun değil. Acı çekeceğiz ama pes etmeden mücadele etmeye devam edeceğiz, daha sıkı kenetleneceğiz. Kadromuzun geniş olması ve sayısal fazlalık, rekabet ve başarıyı getirmedi. Çünkü olumsuzluklar üst üste geldiğinde, geniş kadroda dışarıda kalan oyuncu mutsuz oluyor, içeride kalan da bekleneni veremediğinde o da mutsuz hale geliyor" dedi. "Şampiyonluk yarışından uzaklaştığımızı düşünüyorum" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, kadro dışı kalan oyuncularla ilgili olarak ise şunları söyledi: "Bu oyuncular bizim gelecek planlarımızda yer almıyor, aramızda olmayacaklar. Geldiğim ilk günden beri onlarla konuştum, performans açısından bekleneni veremediler. İlk günlerde kiralık gitme durumları olan oyuncular vardı ama transfer gerçekleşmedi. Devre arasına kadar onlarla ilgili düşüncemiz belliydi. Sadece bu oyuncular değil, takıma katkı yapamayacak her oyuncu gidebilir. Kadro içinde yer alan oyuncular da dahil. Bu kadro ile devre arasına kadar yolumuza devam edeceğiz. Kadroyu daraltarak, sorumluluğu daha çok yayarak, kendi içimizde rekabeti güçlendirmek ve öz güven kaybını gidermek istiyoruz. Trabzonspor yarışmacı bir takımdır, her zaman şampiyonluk mücadelesi verir. Şu an için şampiyonluk yarışından uzaklaştığımızı düşünüyorum ama Avrupa kupalarına katılmak ve Türkiye Kupası’nı kazanmak hedeflerimiz arasında olmalı." "Sakin kalmaya geleceğe dönük adımlar atmaya ihtiyacımız var" Bu yılı bir yapılanma süreci olarak değerlendirmeleri gerektiğini belirten Güneş, "Şampiyonluk süreci sonrası yaşanan bir geçiş dönemindeyiz ve Trabzonspor da bunu yaşıyor. İçinde bulunduğumuz yapılanma, Trabzonspor’u ne kadar ileri taşıyacak bunu göreceğiz. Eğer eksik kalırsak, devre arasında ya da sezon sonunda gerekli değerlendirmeleri yapabiliriz. Takımın sorumlusu olarak burada benim, başkan da bana bu yetki ve sorumluluğu verdi. Yönetimsel anlamda herhangi bir problemimiz yok. Trabzonspor’da herkes gelip, gidebilir ama asıl önemli olan kulüptür. Trabzonspor’un şu anda sakin kalmaya ve geleceğe dönük adımlar atmaya ihtiyacı var" açıklamasında bulundu. "Bu yıl toparlanma, gelecek yıl yarışan bir Trabzonspor olacak" Trabzonspor geçmişte de zor günler gördüğünü ve aştığını ifade eden Şenol Güneş, "Yine aşacağımızı düşünüyorum. Herkesin gurur duyacağı, ses getiren bir Trabzonspor olacaktır. Bundan asla şüphem yok. Güneşli ve aydınlık günleri tekrar göreceğimizi düşünüyoruz. Bu bilgi ve tecrübemiz var ama bunlar zaman alacaktır. Altyapımız da dahil, yeni transferlerde dahil değerlendirmeler yapacağız. Kendi dönemimle ilgili olarak ise bu yıl toparlanma, gelecek sezon yarışma ve tamamlama, uzun vadeli bir Trabzonspor oluşturmak bunun içerisinde altyapı planlaması da vardır. Başkan şartlarımızı zorlayacağız diyor. Ben de bu kulübün bir taraftarı ve yetkilisi olarak bizler Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın yaptığı harcamaları yapamayız. Son yıllarda yapılanları ise akılla izah etmek mümkün değil" diye konuştu. "Şu an Fatih Tekke ile ilgili bir durum yok" Fatih Tekke’nin yardımcı antrenör olarak takıma katılacağı iddiaları ile ilgili olarak ise tecrübeli çalıştırıcı, "Fatih Tekke benim oyuncumdur. Hocalık yapıyor, şu an için öyle bir şey konuşulmadı. Oyuncu parlatmayla ilgili olarak ise bende de hayal kırıklığı var. Oyuncu ister, yardımcı olurum. Hocayız, rehberlik yapıyoruz ama istediklerimizi ortaya koyamadık veya karşıya kendimizi ifade edemedik. Muhammed Cham, Draguş ve Cihan Çanak yetenekli oyuncular, bunların daha ön plana çıkabileceğini düşünüyorum. Çaykur Rizespor maçında Ozan ile Enes’i dışarı da aldım. Draguş ve Cihan’ı soktum ama daha iyi olmadı. Fenerbahçe maçında aynı şekilde. Kendime de bu anlamda eleştiriyorum. Yeni hamleler yapmak istiyorum. Yeni bir düşünce, yeni bir felsefeyle, yeni bir sistem arayışlarım olacak. Böyle devam edemeyiz" ifadelerini kullandı. "Stoper, forvet ve kanat oyuncusu talebim oldu" Mısırlı futbolcu Trezeguet’nin burada olumlu işler yaptığını söyleyen Şenol Güneş, "Niye gitti bunu tartışmak istemiyorum. Sol tarafa Nwakaeme alındı. İkisi bir arada olunca da bu sefer fazlalık ortaya çıkıyor. Orsiç vardı, Draguş alındı. Bunlar hatalar zinciri. Geriye dönüp konuşmak doğru değil. Bugün içinde konuşmak doğru değil. Trezeguet iyi oyuncu ama kiralık sözleşmesi var. Kulübü bırakacağını düşünmüyorum. O yüzden konuşmak doğru değil. Eldekilerle devam edeceğiz. Devre arası için stoper, forvet ve orta sahada hücuma dönük oyuncu konuştum. Hücumda gol sayısını arttırmak için bu tip oyunculara daha çok ihtiyacımız var. Elimizde Nwakaeme ve Visca gibi oyuncularımız var ama burayı nasıl kapatır, ne kadar kapatabilir" şeklinde konuştu. "Sakat oyuncular çalışıyor" Nijeryalı futbolcu Nwakaeme’nin, Adana Demirspor maçında olmayacağını açıklayan Güneş, "Nwakaeme, tatil olmasına rağmen her gün buraya gelip çalışıyor. Savic de çalışıyor. Serdar Saatçi de çalışıyor. Mendy orta saha oyuncusu ama stoperde de oynadığı için ihtiyaç olduğu için oynatıldı" dedi. Onuachu transferi Geçtiğimiz sezondan beri Trabzonspor’un transfer gündeminde yer alan Nijeryalı golcü futbolcu Paul Onuachu için ise Şenol Güneş, "İngiliz kulübü ile sorunları var. Onu vermediler, satmadılar da. Kadroyada almıyorlardı. Son haftalarda kadroya alıp, maçlara koyuyorlar, onu da pazarlamak için yapıyorlar. Sezon sonu sözleşmesi bitiyor. Gelişmelere göre takip edilecek bir konudur" diye konuştu.
Konya Ölümle sonuçlanan sinsi tehlike: Karbonmonoksit zehirlenmesi Her yıl onlarca kişinin zehirlenerek hayatını kaybetmesine neden olan karbonmonoksit gazının kokusuz ve renksiz özelliğiyle sinsi bir tehlike olduğunu ifade eden uzmanlar, baca kullanımına ve temizliğine dikkat edilmemesi halinde faciaların kaçınılmaz olacağına dikkat çekiyor. Kış aylarının gelmesiyle kullanımı artan sobalardan sızan karbonmonoksit gazından onlarca kişi hayatını kaybediyor. Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı İtfaiye Müdahale Müdürü Mehmet Yıldırım, yanlış ısınma tekniklerine dikkat çekerek “öncelikle 15 metrekareden daha küçük alanlara soba ve ateşli ısıtıcılar kurulmamalı. Bazen mangalı bile odanın içine alıp onunla ısınmaya çalışan insanlarımız var. Bunlar tamamen yanlış uygulamalar. Çünkü yanan bir ısıtıcı mutlaka ortama karbonmonoksit salgılayacaktır. Birkaç olayda gördüğümüzde de bu kullanılmış soba kovaları söndüğü zannedilerek salona veya dairenin girişine evin hemen çıkan gazların içeri girebileceği yerlere konulduğu zaman yine zehirlenmelere yol açıyor. Kışın ilk yapılması gereken şey baca temizliği, baca temizliği kesinlikle unutulmadan yapılması gerekiyor. Tabii bu da bacayı yakarak değil bacanın içindeki ziftleri tutuşturur, bu çatı yangınına da sebep olabilir. Baca temizliği yapıldıktan sonra sobanın ve boruların temizliği yapılacak. Sobayı kuracağımız alan 15 metrekareden büyük olacak ve sobayı biliyorsunuz üstten yakıyoruz bunu vatandaşlarımız biliyor. Soba üstten yakıldığı zaman verimli yanıyor” dedi. “Baca sistemi bunu dışarıya atan boru sistemi iyi değilse sızdırıyorsa yine karbonmonoksit zehirlenmelerine yol açabiliyor” Karbonmonoksit zehirlenmesiyle karşılaşmamak için yapılması gerekenleri anlatan İtfaiye Müdahale Müdürü Mehmet Yıldırım, “Yalnız karbonmonoksit gazı sadece sobalardan çıkmıyor. Banyolardaki LPG ve doğal gaz kullanan şofben karbonmonoksit ortaya çıkartıyor. Eğer baca sistemi, bunu dışarıya atan boru sistemi iyi değilse, sızdırıyorsa yine karbonmonoksit zehirlenmelerine yol açabiliyor. Dolayısıyla şofbenlerin de banyo içerisinden başka bir ortamda olması, havalandırılabilir bir ortamda olması banyoya sadece sıcak suyun gelmesi gerekiyor. Karbonmonoksit zehirlenmesiyle karşılaşmamak için şofben kullanılan, soba kullanılan, soba veya diğer mangal kullanılan iç mekanlarda ortamın havalandırılması gerekiyor. Bir yerden mutlaka bir oksijen girişinin olması gerekiyor. Ama köy evlerinde veya taşrada gördüğümüz kadarıyla işte kapı altları pencereler falan tamamen kapatılıp daha sonra soba yakılınca biliyorsunuz yanma olayında oksijen de tüketiliyor. Soba da aynı odadaki insanlar gibi oksijen tüketen bir varlık haline geliyor. Bir de dışarıda lodos bir rüzgar estiği zaman baca eğer etraftaki apartmanların seviyesinden daha düşükse o baca basması dediğimiz duman evin içerisine basıyor. Bunlar hep bizi uykuda yakalıyor. Karbonmonoksit zehirlenmesinde de zaten bir uyku hali geliyor. Kısa süreli, yoğun karbonmonoksite maruz kalma ölümle neticeleniyor. Bunun çok az kurtulabileni var” şeklinde konuştu. “Varlığını anlayamayacağınız, sadece bayıldığınız zaman ortaya çıktığını hissedebileceğiniz bir gaz” Yıldırım, özellikle karbonmonoksit için soba kullanılan evlerde karbonmonoksiti algılayıp erken uyarı veren cihazlar olduğunu belirterek, "Bunların fiyatları çok afaki de değil. Bunlardan bir tane edinip soba kurduğumuz odaya tavandan kırk santim aşağıya kurarsak, karbonmonoksit biliyorsunuz yükselen yukarıdan olan bir gaz. Havadan ağır olmadığı için yukarıda duruyor. Odanın içini tamamen doldurup bizi zehirliyor. Burada küçükler daha sık nefes aldığı için daha büyük risk, onların zehirlenmesi daha erken oluyor. Yaşlılar burada bir adım daha hani dakikada nefes alma sayısı düşük olduğu için zehirlenme oranı düşük oluyor. Ama vatandaşımızın bildiği gibi zannettiği gibi karbonmonoksit, böyle kömür kokusu olan, gözle görülebilen bir gaz değil. Kesinlikle renksiz, kokusuz, varlığını anlayamayacağınız, sadece bayıldığınız zaman ortaya çıktığını hissedebileceğiniz bir gaz. Onun için vatandaşlarımızın, hemşehrilerimizin çok dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Nevşehir KÜN’de Teknofest bilgilendirme konferansı düzenlendi Kapadokya Üniversitesi (KÜN), gençleri teknoloji ve inovasyon dünyasıyla buluşturmak amacıyla Teknofest Bilgilendirme Konferansı’na ev sahipliği yaptı. Konferansta, T3 Vakfı’nın projeleri, Deneyap Türkiye, Teknofest yarışmaları ve gençlere yönelik fırsatlar ele alındı. T3 Vakfı Nevşehir İl Sorumlusu Melike Saraç ve T3 Vakfı Eğitmen Mentör Bursiyeri Furkan Durmaz’ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlik, öğrencilere ve teknoloji meraklılarına büyük bir ilham kaynağı oldu. Konferansta, özellikle T3 Vakfı’nın gençlerin teknolojiye olan ilgisini artırmak için yaptığı projeler ve Deneyap Türkiye ile sağlanan fırsatlar anlatıldı. Furkan Durmaz, Teknofest yarışmalarına dair önemli bilgiler paylaşarak, yarışmalara katılmanın gençler için nasıl bir öğrenme ve gelişim süreci sunduğunu vurguladı. Ayrıca, Teknofest’te 5 kez finale kalarak önemli başarılar elde eden Durmaz, deneyimlerini katılımcılarla paylaştı ve gençlere rekabetçi dünyada nasıl başarılı olabileceklerine dair ipuçları verdi. Konferansın bir diğer önemli konusu ise, Deneyap Takımlar Dönemi Mentörlük Başvuruları oldu. Melike Saraç, Deneyap Türkiye projesi kapsamında mentörlük başvurularının nasıl yapılacağı hakkında katılımcılara bilgiler verdi ve projelere katılan gençlerin gelişim sürecine nasıl katkı sağlandığına değindi. T3 Vakfı’nın organizasyonlarına katılım sağlayan öğrenciler, Take Off İstanbul gibi önemli teknoloji etkinliklerinden nasıl faydalanabileceklerini ve girişimcilik dünyasına nasıl adım atabileceklerini de öğrenme fırsatı buldular.
İstanbul İnterpol’ün Kırmızı Bültenle aradığı Larsen’i kolundaki saat ve sırtındaki dövme detayı ele verdi Ülkesinde çıkartılan Interpol kırmızı bülteniyle “uyuşturucu madde ticareti” suçundan uluslararası seviyede aranan Danimarka uyruklu Mike Gerner Larsen’i kolundaki saat ve sırtımdaki dövmesinin ele verdiği ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Danimarka makamlarınca çıkartılan “kırmızı bülten” ile uluslararası düzeyde İnterpol tarafından aranan Mike Gerner Larsen, İstanbul’da yakalanmıştı. İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele polisi, Larsen’in yakalanması için çalışma başlattı. Soruşturma çerçevesinde yapılan teknik ve fiziki takibin ardından şüphelinin Başakşehir ilçesinde Kayaşehir Mahallesi’ndeki bir alışveriş merkezinde araç önünde çekilmiş fotoğrafını ortaya çıkaran ekipler, çalışmalarını ilçe ve mahalle üzerine yoğunlaştırdı. Çalışmaların sonucunda aracı bir restoran önünde park halinde gören ekipler, iş yerinin içerisinde ise fotoğrafta olduğu gibi gümüş kol saati takan ve dövmeli şüpheliyi tespit etti. İstanbul narkotik polislerince, restoran çıkışından oturduğu siteye kadar takip edilen Mike Gerner Larsen, düzenlenen operasyonla yakalandı. Adreste yapılan aramalarda ise ruhsatsız tabanca, 2 şarjör, 50 mermi ile İspanya ve Ukrayna’ya ait sahte kimlik ve sürücü belgeleri ele geçirildi. Zanlının polisteki ifadesinde ise ele geçirilen ruhsatsız tabancayı Bakırköy’e bağlı Florya’da adını bilmediği bir kişiden 2 bin dolar para karşılığında aldığını, sahte belgeleri ise Almanya’ya yaptırdığını öne sürdüğü öğrenildi. İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edilen Larsen’in buradaki işlemleri sürüyor.