KÜLTÜR SANAT - 20 Ekim 2023 Cuma 08:57

15. Yıl Şenliklerinin 4. günü, bilim ve kültür temasıyla tamamlandı

A
A
A
15. Yıl Şenliklerinin 4. günü, bilim ve kültür temasıyla tamamlandı

Bayburt Üniversitesinin 15. yılı onuruna düzenlenen 15. Yıl Kuruluş etkinliklerinin dördüncü günü, Türk Dünyasından üniversitelerin paydaşlığında Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yılı anısına düzenlenen 5. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinin açılış töreni, Çiftçi Buluşmaları Paneli-2 ve Yöresel Yemek Yarışmasıyla tamamlandı.


Türk Dünyasından ve Türkiye’den saygın üniversitelerin paydaşlığında Haydar Aliyev anısına düzenlenen 5. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinin açılış töreni ve ilk oturumu, Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşti. Paydaş üniversitelerden, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız ve Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun’un teşrif ettiği tören sonrasındaki Haydar Aliyev Özel Oturumunda, Doç. Dr. Ramin Sadık, Doç. Dr. Cavadxan Qasimov ve Doç. Dr. Eşref Elekberov davetli konuşmacı olarak yer aldı. Tören kapsamında Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müsteşarı Necibe Nesibova’ya diplomatik teşekkür belgesi takdim edildi. Ulusal ve uluslararası nitelikte 400’e yakın akademisyenin 278 bildiri sunacağı kongre, çevrim içi ve yüz yüze katılımla 20 Ekim’de devam edecek.


Günün ikinci etkinliği, Gökhan Budak Konferans Salonunda gerçekleşen ikinci Çiftçi Buluşmaları Paneliydi. Geleneksel hale gelen ve bölgenin sürdürülebilir tarım bağlamlarına yeni ufuklar kazandırmayı amaçlayan panele Bayburtlu çiftçiler yoğun ilgi gösterdi. Yeditepe Üniversitesinden Prof. Dr. Metin Turan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinden Prof. Dr. Rıfat Aslantaş ve Demirözü Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Doç. Dr. Yaşar Erdoğan’ın konuşmacı oldukları panel hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, "Bayburt’un tarım ve hayvancılık faaliyetlerine güçlü ekonomik ve bilimsel bağlamlar kurmak üzere bu yıl ikincisini düzenlediğimiz Çiftçi Buluşmaları Paneli, geleneksel bilgileri geleceğin metotlarıyla sentezleyen yeni ufukların tartışıldığı bir bilim meclisi misyonu üstleniyor." ifadelerini kullandı.


Günün üçüncü etkinliği, Anadolu mutfağına özgün katkılar sunulmasını hedefleyen Yöresel Yemek Yarışmasıydı. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Uygulama Mutfağında gerçekleşen yarışmada, Türkiye’nin farklı yörelerine özgü lezzetleri sergileyen öğrenciler ve personel yarıştı. Dereceye giren öğrencilerin Avrupa turu kazanacağı yarışma sonunda birinciliği, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı öğrencisi Bahar Çeker; ikinciliği, Organik Tarım İşletmeciliği Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Ayşenur Keleş; üçüncülüğü ise Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Elyesecan Cibali elde etti. Yöresel Yemek Yarışması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Rektör Türkmen, paylaşımında "Bayburt, Türkiye’dir" sözünün hakkını bir kez daha verdik. Anadolu mutfağının kadim lezzetlerinin sergilendiği Yöresel Yemek Yarışmasında her yörenin kültür mirasını yaşatan hünerleri eller birbirine kenetlendi. Bugün biz, Türkiye’ydik. Biz, bu güzel ülkenin tadı tuzuyuz." ifadelerine yer verdi.


15. Yıl Kuruluş etkinliklerinin beşinci günü olan 20 Ekim’de, 5. USBK’nin ikinci gün oturumlarının yanı sıra, Mitoloji ve Dede Korkut Hikayeleri Sergisi, BAYÜ Futbol Turnuvası finali, Mangala ve Mas Güreşi Turnuvası gerçekleşecek.



15. Yıl Şenliklerinin 4. günü, bilim ve kültür temasıyla tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Kars’ta trafiğe kayıtlı araç sayısı 50 bine ulaştı: Park sorunu büyüyor Kars’ta trafiğe kayıtlı araç sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, şehirdeki trafiğe kayıtlı araç sayısı 50 binİ geçti. Bu artış, Kars’ın cadde ve sokaklarında park sorununu daha da belirgin hale getirdi. Özellikle şehir merkezinde otopark alanlarının yetersizliği ve işyeri sahiplerinin caddeleri duba ve kendilerine ait malzmeler koyarak araçların park edilmesine izin vermemesi araç sahiplerini zor durumda bırakıyor. Çoğu sürücü ise araçlarını yol kenarına 2’inci sıraya ya da kaldırıma park etmek zorunda kalıyor. Bu durum, hem trafik akışını olumsuz etkiliyor hem de yayalar için tehlike oluşturuyor. Karslı vatandaşlar, yetkililerden park sorununa kalıcı çözümler bekliyor. Kentte daha fazla otopark alanı oluşturulması ve mevcut park alanlarının düzenlenmesi taleplerin başında geliyor. “Kars halkı çözüm bekliyor” İşyeri sahiplerinin cadde ve sokakları parsellediğini ifade eden Ayşe Yıldırım, işyerlerinin önüne koyulan duba ve buna benzer malzemelerden dolayı araçlarını park edemediklerini, işyeri sahiplerinin ise işyerlerinin önlerine malzeme koyarak vatandaşların araçlarını park etmelerini izin vermediğini söyledi. Ayşe Yıldırım, “Sabah işe gitmek için evimden çıkıyorum ama aracımı park edecek yer bulamıyorum. Hem zaman kaybediyoruz hem de gereksiz yere stres oluyoruz. Boş bulduğumuz caddelere araçlarımızı park edemiyoruz. İşyeri sahipleri hemen dışarı çıkarak, ‘bizim araç gelecek.’ ‘Yük indireceğim.’ Diyerek park yamamızı izin vermiyor. Yetkililerden park sorununa çözüm bulmalarını istiyoruz” dedi. Artan araç sayısı ve beraberinde gelen sorunlar, sadece Kars’ta değil, Türkiye’nin birçok şehrinde de gündemde. Ancak Kars, bu konuda acil adımlar atılması gereken şehirlerin başında geliyor. Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Kars Bölge Müdürlüğü’nün verilerine göre; Kars’ta Ekim ayında trafiğe kayıtlı araç sayısının 50 bin 995’i buldu. Araç sayısının artması ise beraberinde de park sorununu getirdi.
Bursa Her 10 kişiden birinde KOAH bulunuyor Dünyadaki her 10 yetişkinden birinin Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, KOAH’ta yetersiz teşhisin önemli bir sorun teşkil ettiğini ve hastaların yüzde 60 ile 80’inin teşhis konmamış durumda olduğuna dikkat çekti. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, Dünya KOAH Günü çerçevesinde açıklamalarda bulundu. KOAH’ın nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Dilektaşlı, ileri yaşlarda daha sık görülse de erken yaşlarda başlayabileceğini ve genç bireyleri de etkileyebileceğinin altını çizdi. Tütün ve tütün ürünlerinin KOAH’ın en yaygın nedeni olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Dilektaşlı, “Yeni veriler gösteriyor ki elektronik sigara kullanımı KOAH için bir risk faktörüdür. Bunun yanı sıra yoğun şehirleşme nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun ve kömür gibi fosil yakıtlar ile bitki sapları ve tezek gibi biyokütle yakıtlarının dumanının solunması KOAH hastalığına neden olan önemli risk faktörleridir. Ayrıca çocukluktan itibaren yaşam şartları KOAH için bir risk faktörü oluşturuyor. Yetersiz beslenme, çocuklukta geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruziyete bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir” dedi. İlaçlar hekim kontrolünde ve düzenli kullanılmalı KOAH’ın bireysel tedavisinde “inhaler” olarak bilinen ve solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçlar kullanıldığı bilgisini veren Dilektaşlı, “İlaçlar hava yollarındaki daralmayı azaltarak hastaların hissettiği nefes darlığını hafifletiyor. Tedavinin başarıya ulaşması için bu ilaçların düzenli kullanılması ve hekim kontrolünde kullanılması önem arz ediyor. KOAH kronik bir hastalık ve hastalığın seyrinde alevlenmeler yaşanıyor. Alevlenmeler akciğer fonksiyonlarını kalıcı olarak azaltıyor. Bu nedenle iyi bir KOAH kontrol programında mutlaka alevlenmelerin önlenmesi yer almalı, bunun için de aşı çok önemli. Yıllık olarak grip aşılarının yapılması, hekimin uygun gördüğü sıklıkta zatürre aşılarının uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu. Kişiye özel tedavi programı bulunuyor KOAH tedavisinde en etkili yöntemlerden birinin de akciğer rehabilitasyonu olduğunu belirten Dilektaşlı, “Kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirerek uyguladığımız bir tedavi yaklaşımıdır. Burada kişinin beslenme durumu ele alınır. Günlük yaşam aktiviteleri gözden geçirilir. Fiziksel aktivitenin arttırılması hedeflenir. Bunun yanı sıra kullandığı nefes açıcı ilaçlar, yardımcı solunum cihazları, oksijen desteği bütün bunların en iyi şekilde hasta tarafından kullanılması hedeflenir” ifadelerini kullandı. Pilot proje Nilüfer’de başladı UÜ Tıp Fakültesi ile Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün KOAH’lı bireylere yönelik ortak proje başlattıklarını ifade eden Dilektaşlı, “Bu kapsamda Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli bazı personeller fakültemizdeki pulmoner rehabilitasyon programında gözlemci olarak bulundular. Fakülte hastanesinde gözetimli pulmoner rehabilitasyon programını tamamlayan hastaları, daha uzun süreli idame program için Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne yönlendirdik. İlk sonuçlarımız oldukça olumlu seyrediyor. Değerlendirdiğimiz bu yaklaşımdan faydalanan hasta sayımız arttıkça daha büyük kitlelere ulaşacağına inanıyoruz” diye konuştu.