MAGAZİN - 26 Ekim 2024 Cumartesi 12:06

Sanatçı Yavuz Bingöl’ün nikahında babasından anlamlı hediye

A
A
A
Sanatçı Yavuz Bingöl’ün nikahında babasından anlamlı hediye

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde 5. kez nikah masasına oturan Sanatçı Yavuz Bingöl’e babası Yılmaz Bingöl, dedesine ait İstiklal Madalyası’nı nikah hediyesi olarak taktı.


5. kez nikah masasına oturan Yavuz Bingöl, Nilşah Ağaoğlu ile hayatını birleştirdi. Çiftin nikah töreni TUSAŞ saldırısı nedeniyle sade bir şekilde aile arasında gerçekleşti. Kıyılan nikah sonrasında Yavuz Bingöl’e babası Yılmaz Bingöl tarafından, dedesi Çolak Hüseyin’in İstiklal Madalyası nikah hediyesi olarak takıldı.


Dedesinin İstiklal Madalyası’nın kendisine takılmasından büyük gurur ve mutluluk duyduğunu ifade eden Bingöl, “Bu dedemden kalma. Biliyorsunuz bu İstiklal Savaşı gazilerine ailenin en büyüğüne verilir. Dedem Yemen’de 4 yıl askerlikten sonra savaştıktan sonra köye dönüyor Kars’a. Yürüyerek 30 gün 20 gün gidiyorlar. Sonra, 5-6 ay sonra Mustafa Kemal Atatürk çağırıyor ve Dumlupınar’a gidiyorlar. Orada savaşıyorlar. Orada yaralanıyor, gazi oluyor. Bu madalyayı alıyor. Madalya aile büyüklerine verilir biliyorsunuz. Dedem Çolak Hüseyin, kollarından yiyor kurşunları. Elleri böyle kalınca, lakabı da Çolak Hüseyin’dir. Deden rahmetli oldu 1974’te. Madalya ailenin büyüğüne, babama kaldı. Babam da bugün bana nikâhta çok büyük bir sürpriz yaptı. Ailenin büyüğü olarak bana hediye etti. Ben de bunu onurla gururla taşıyacağım” dedi.



Sanatçı Yavuz Bingöl’ün nikahında babasından anlamlı hediye

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ etkinlikleri başladı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Merkezi (AKAUM) tarafından ’Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı’ gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Merkezler Birimler Binası’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir, 25 Kasım - 10 Aralık tarihleri arasında ’16 Günlük Aktivizm Kampanyası’ başladığına dikkat çekerek, "Anadolu Üniversitesi’nde 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslarararsı mücadele ve dayanışma gücüne ilişkin etkinlikleri başlatmak üzere beraberiz. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çalışmaktadır. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler Patria, Minerva ve Maria Teresa diktatörlüğe karşı mücadele verdiler, ağır baskı ve hapis cezasına çarpıtıldılar. 25 Kasım 1960’da Mirabal Kardeşler, Trujillo diktatörlüğü tarafından öldürüldü. Ölümlerinin 1 yıl ardından başlatılan diktatörlük karşıtı hareket diktatörlüğün sona ermesini sağladı. Onların özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketlerinin sembolü haline geldi" dedi. “Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır” Taşdemir, sözlerinin devamında,"1999 yılında Birleşmiş Milletler’de 25 Kasım’ın ’Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak belirlenmesine karar verdi. Kadına yönelik şiddet, toplum içinde ya da özel hayatta cinsiyete dayalı olarak kadının fiziksel, cinsel ve psikolojik zarar görmesi ve acı çekmesi ile sonuçlanan ya da bu tür sonuçlara yol açabilecek olan tehdit, baskı ve özgürlüğün keyfi olarak engellenmesine karşılık gelmektedir. Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında ve mücadelelilerinde şiddete uğramaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğrayıp, öldürülmekte ya da insan ticaretinin öznesi haline gelmektedir. Türkiye’de erkek şiddeti 344 kadının hayattan kopartmış, 558 kadını ise yaralanmıştır" ifadelerini kullandı. "Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır" Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı, AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in açılış konuşmasının ardından Tazelenme Üniversitesi temsilcilerinden Şükran Bilge ve Ferhat Taşdelen’in kadına yönelik şiddetin insan haklarına vurulan bir darbe olduğu ve çocukların da aile içindeki şiddetten en çok etkilenen bireylerin olduğuna değinmesiyle devam etti. Merkezler Birimler Binası İdari Sorumlusu Şermin Akaltan ve ekibi ise, ’Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır’ sloganları attı. Eskişehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Üyesi Ayten Bayraktaroğlu’nun Kadına yönelik şiddetin en önemli unsurunun çocukluktan başladığına ve çocuklarda şiddetin aileden başladığına değinmesinin ardından toplantı sona erdi. Toplantıya AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in yanı sıra AKAUM Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Balkaya Çetin başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.