GÜNDEM - 03 Ekim 2024 Perşembe 13:05

Erdek’ten Türkiye geneline midye sevkiyatı: Su ürünleri yetiştiriciliğinde büyük başarı

A
A
A
Erdek’ten Türkiye geneline midye sevkiyatı: Su ürünleri yetiştiriciliğinde büyük başarı

Türkiye’nin tarım ve su ürünleri üretiminde önemli merkezlerinden biri olan Balıkesir, midye yetiştiriciliği alanında büyük bir atılım yapmaya devam ediyor. Su ürünleri yetiştiriciliği her geçen gün daha da gelişirken, Balıkesir’deki üreticiler, Türkiye genelinde midye talebini karşılamak üzere kapasitelerini artırıyor. Özellikle Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı Çakılköy, Karşıyaka Mahallesi ve Fener Adası gibi bölgelerde kurulan tesisler, bu sektörün büyümesinde öncü rol oynuyor.


Hedef: Yıllık 43 Bin Ton Midye Üretimi


Balıkesir’deki midye yetiştiriciliği tesisleri, gelecek bir yıl içinde yıllık 43 bin ton üretim yapmayı hedefliyor. Bu kapsamda, deniz suyunun temiz olduğu bölgelerdeki tesislerde midye hasadı, uzman ekipler tarafından titizlikle yürütülüyor. Midye üretiminde önemli bir merkez haline gelen Erdek’te, deniz suyunun kalitesi ve bölgenin coğrafi yapısı bu üretimi daha da avantajlı kılıyor. Tesislerde, midyeler büyütme sürecinin ardından, hasat için en uygun dönemde toplanarak işleme alınıyor.


Erdek’ten Tüm Türkiye’ye Midye Sevkiyatı


Erdek ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 2 milyon dolarlık bir yatırım ile kurulan özel bir arıtma ve paketleme tesisi, bölgedeki midyelerin Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırılmasını sağlıyor. Hasat edilen midyeler, bu tesiste özenle arındırılıyor, kalite kontrolleri yapılıyor ve sonrasında özel paketleme işlemlerinden geçiriliyor. Hijyen ve kalite standartlarına büyük önem verilen bu tesiste, ürünler titizlikle hazırlanarak hem iç piyasaya hem de büyük restoran ve zincir marketlere gönderiliyor.


Bölge Ekonomisine Katkı


Balıkesir’deki midye üretimi, sadece bölgenin su ürünleri potansiyelini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda istihdam yaratıyor ve bölge ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. Yetiştiricilik tesislerinde istihdam edilen yüzlerce kişi, bu süreçte aktif rol alıyor. Üretimin artmasıyla birlikte Balıkesir, su ürünleri ihracatında da önemli bir merkez haline gelmeyi hedefliyor. Midye üretiminin hem Türkiye’deki hem de uluslararası pazarlardaki talebi karşılayacak şekilde büyütülmesi planlanıyor.


Balıkesir’in su ürünleri yetiştiriciliğindeki bu başarısı, şehrin "Tarımın Başkenti" olma unvanını su ürünleri alanında da pekiştiriyor. Midye üretimiyle Balıkesir, hem yerel halkın geçim kaynağına önemli bir katkı sunuyor hem de Türkiye’nin su ürünleri sektöründe söz sahibi olma yolunda hızla ilerliyor.


Tesis iştletme sahibi ve iş insanı Hasan Ertürk İHA muhabirine tesis hakkında ve burada midyelerin hangi aşamalardan geçerek müşterilere ulaşım ağını anlattı; "Bu tesis midye arındırma ve paketleme tesisi, yaklaşık 2 bin metre kare alana kurulu bin metre kare kapalı alanla burada denizden hasat ettiğimiz midyeleri arındırıp paketleyip müşterilerimize gönderiyoruz sevkiyatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Tamamen kapalı sistem üzerine kurulu 50 tonluk deniz suyu tankımız bulunmakta bununla birlikte midyelerimizi 48 saat boyunca burada dinlendirip, arındırıp ve paketleyip ondan daha sonra sevkiyatımızı yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı menşeili midyelerimiz günlük hasat edildikten sonra teknelerimiz ile özel soğutuculu frigolu araçlarımız ile deniz’den canlı aldığımız midyeleri mal kabulünden alıp makinelerimiz ile el değmeden yıkanıp boylanıp tekrar arındırma havuzlarına geçip burada 48 saat arındırılıp daha sonra paketleme ünitesine geçiyoruz. Günlük artı dört derece soğut hava depolarında canlı olarak bekletilen midyeler günün sonunda müşterilerimize gönderilmek üzere özel araçlarımız ile yola çıkıyor." dedi.


Su ürünleri mühendisi ve tesis müdürü Kafiye Acarlı; "2009 mezunu su ürünleri mühendisiyim. Tesisimiz Hali Adası deniz ürünleri midye arındırma tesisidir. Yıllık kapasitemiz 5 bin ton’dur. Tesisimiz 2 bin metre kare alana kurulu kapalı sistemimiz bin metre kare, Burada midyelerimize tamamen A sınıfı veya B sınıfı olan deniz bölgelesinden alıyoruz. İlçe tarımın menşeilerini kestiği onayını verdiği bir şekilde canlı olarak midyelerimiz bize geliyor. Midyelerimizi aldıktan sonra yıkıyoruz ardından boyluyoruz daha sonra deprasyon dediğimiz arındırma işlemine alıyoruz. Burada arındırma kısmında deniz suyu ile tamamen arındırıyoruz. Bu su taşıma deniz suyudur. Deniz suyu arındırma tesisinin içinde UV lerimiz var, protein scanerlerimiz var, mikrobiyolojik olarak suyumuzu ve midyelerimizi tamamen arındırıyoruz. Arındırmanın ardından 48 saat mikrobiyolojik olarak testlerimizi yapıyoruz. Tamamen A sınıfıysa eğer ekolisine bakıyoruz, salmonellasına bakıyoruz. Daha sonra midye A sınıfı değerlerimiz çok iyi ayıklama, boylama ve paketleme işlemlerine geçiyoruz. Paketledikten sonra gerekli olan etiker bilgilerimizi vurup soğuk zinciri soğuk hava depomuzda başlatıyoruz. Sevkiyatlarımızı özel frigolu araçlarımız ile gerçekleştiriyoruz. Sevkiyatlarımızı Türkiye’nin her tarafına iç piyasaya meşhur olan midye dolmacılara ve midyecilere gönderiyoruz. Midyelerimizin kabukları tamamen temiz bir şekilde ve A sınıfı olduğu için müşteri talebimiz çok fazla oluyor. Tesisimizde tamamen hijyen kurallarına ve İl Tarım ile paralel bir şekilde yürütüyoruz. Makinalarımız İtalya’dan gelme makinalardır son teknoloji olarak işlemlerimize el değmeden canlı bir şekilde ve midyelerimi alıp canlı bir şekilde sevkiyatlarımızı gerçekleştiriyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ ile Al-Mustaqbal üniversitesi iş birliği başlattı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Irak’ta bulunan Al-Mustaqbal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Shakir Majdi ile ikili iş birliği mutabakat zaptı imzaladı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), yurt içinde ve yurt dışında akademik iş birliklerini genişletmeye devam ediyor. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Irak’tan gelen Al-Mustaqbal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Shakir Majdi ve üniversite heyetini makamında ağırladı. Yapılan görüşmelerde, her iki üniversitenin katılımı ile yürütülebilecek ortak projeler ve ortak çalışmalar üzerinde görüş alışverişi yapıldı. Bu görüşmeler neticesinde, Al-Mustaqbal Üniversitesi ile ikili iş birliği mutabakat zaptı imzalandı. İki kurum arasında yapılabilecek ortak projeler görüşüldü ALKÜ’yü ziyaret eden heyet ile yapılan görüşmelerde, Rektör Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a, ALKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Oğuz Karahan, Prof. Dr. Mehmet Akın, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Kılıç, ALKÜ Genel Sekreteri Onur Ocakdan eşlik etti. ALKÜ Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Koçancı ile Proje ve İkili İş Birlikleri Koordinatörlüğü Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Koray Kaya’nın hazır bulunduğu görüşmelerde, iki kurum arasında yapılabilecek ortak projeler masaya yatırıldı. İki kurumdan öğretim üyelerinin de katıldığı ortak akademik çalışmaların yapılması, ortak bilimsel ve araştırma projelerinin yürütülmesi, öğrenci ve akademik personel değişimi gibi hususlarda değerlendirmeler yapıldı. ALKÜ’yü gezdiler Irak’tan gelen Al-Mustaqbal Üniversitesi temsilcilerine; ALKÜ Yerleşkeleri, konumu, fiziksel yapısı, akademik birimleri, ALKÜ’de yürütülen çeşitli projeler hakkında detaylı bilgilendirmeler yapıldı. İnceleme gezisinin devamında ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi’ne, Tıp Fakültesi’ne ve Merkez Kampüs sosyal faaliyet alanlarına tanıtım ziyaretleri gerçekleştirildi. Yapılan bu ziyaretlerde, öğrencilerin eğitim aldığı derslikler ve çeşitli laboratuvarlar da tanıtıldı. “İş birlikleri daha ileriye taşınacak” Yapılan ziyaretten duyulan memnuniyeti dile getiren ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ziyaret ile ilgili bir değerlendirmede bulunarak iki üniversite arasında akademik iş birliğini güçlendirmek adına önemli görüşmeler yapıldığını ifade etti. İki üniversite arasında imzalanan mutabakat zaptının uzun vadeli iş birliklerinin temelini atacağı vurgulayan Rektör Türkdoğan, “ALKÜ olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında birçok üniversite ile iş birlikleri ve projeler yapıyoruz. Al-Mustaqbal Üniversitesi ile yaptığımız iş birliği mutabakatı neticesinde iki kurum arasında ilişkiler daha da ileriye taşınacak. Yapılacak anlaşmalarımız ve iş birliklerimiz hayırlı olsun” dedi. Rektör Prof. Dr. Hasan Shakir Majdi ziyaret sonunda ALKÜ Şeref Defteri’ni imzaladı. Görüşmeler karşılıklı hediyeleşme ve ardından hatıra fotoğrafı ile sona erdi.
İstanbul Sabiha Gökçen’den Latin Amerika Havacılık Liderleri ile tecrübe paylaşımı Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) Latin Amerika ve Karayipler (LAC) Birliği Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ziyaret etti. ACI-LAC Genel Direktörü Dr. Rafael Echevarne, Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy’a sıcak misafirperverlikleri ve katkılarından dolayı teşekkür plaketi sundu. İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Havalimanı, Latin Amerika ve Karayipler bölgesinin önde gelen havalimanlarının üst düzey yöneticilerini ağırladı. Programda havacılık sektöründe dijital dönüşüm, inovasyon, yolcu güvenliği ve seyahat konforunun artırılmasına yönelik çözümler değerlendirildi. Latin Amerika ve Karayipler bölgesinin önde gelen havalimanlarının üst düzey yöneticileri, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ziyaret ederek buradaki operasyonları yakından inceledi. Uluslararası Havalimanı Konseyi (Airports Council International - ACI) - Latin America and the Caribbean (LAC) iş birliğiyle düzenlenen etkinlik kapsamında İstanbul’da ziyaretlerde bulunan heyet, Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy ve yöneticilerle bir araya geldi. Havacılık sektörünün bu önemli buluşmasında, havalimanlarındaki yolcu deneyimini geliştirmeye yönelik çözümler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. "Yeni ilişkiler kurmak, iş birliği imkanları ve ortak problemleri tartışmak çok faydalı" İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, “Tüm dünyada hızlı bir büyüme kaydeden havacılık sektöründe farklı coğrafyalardaki mevkidaşlarımızla yeni ilişkiler kurmak, iş birliği imkanları ve ortak problemleri tartışmak çok faydalı. ACI -LAC üye havalimanlarını havalimanımızda ağırlamaktan büyük onur ve mutluluk duyduk. Bu ve benzeri buluşmalar küresel havacılığın geleceğine yönelik heyecanımızı artırıyor. Sınırlı süreli bu ziyarette ‘Şehrin Havalimanı’ olarak dünya havacılık sektöründe parmakla gösterilen Sabiha Gökçen Havalimanı’nın başarı hikayesini kendileriyle paylaşma, hayata geçirdiğimiz dijital dönüşümden operasyonel verimliliğin artırılmasına, ticari operasyonlardan erişilebilirlik ve sürdürülebilirliğe kadar farklı alanlardaki inovatif uygulamalarımızı aktarma fırsatı bulduk” dedi. İSG konferans salonunda gerçekleşen toplantı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy ’un konuşmasıyla başladı. Toplantı, Sabiha Gökçen Havalimanı Bilgi İşlem ve Otomasyon Direktörü İsmihan Baysal Anderson, Ticari İşler Müdürü Emrah Şensoy’un konuşmalarıyla devam etti. ACI - LAC heyetinde Meksika, Peru, Bahamalar, Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, Guyana, Panama, Ekvador ve Venezuela’nın önde gelen havalimanlarının üst düzey yöneticileri yer aldı. Sabiha Gökçen, Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe) tarafından 25 milyon ila 40 milyon yolcu ağırlayan “MEGA Havalimanları” kategorisinde pandemi öncesine (2019 yılının ilk yarısı) kıyasla ilk yarıda yolcu trafiğinde yüzde 18,5 ile en yüksek artışı bildiren 2. havalimanı oldu. Dünya havalimanlarının ticaret birliği olan Airports Council International (ACI), havalimanı operatörü üyeleri, yatırımcılar ve havacılık paydaşlarından oluşan küresel ağı aracılığıyla politika geliştirmenin önemli aşamalarında havalimanlarının en iyi çıkarlarını temsil ederek, güvenli, emniyetli, verimli ve çevresel olarak sürdürülebilir bir küresel hava taşımacılığı sisteminin sağlanmasına önemli bir katkı sağıyor. Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI), ACI World, ACI Africa, ACI Asia-Pacific and the Middle East, ACI EUROPE, ACI Latin America and the Caribbean ve ACI North America’dan oluşan bir federasyon kuruluşudur. Konsey, Mayıs 2024 itibarıyla 169 ülkede 2110 havalimanını işleten 814 üyeye hizmet vermektedir.
İstanbul Milli Savunma Üniversitesi 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı törenle başladı Milli Savunma Üniversitesi 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı gerçekleştirilen törenle başladı. Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, “Halen üniversitemiz bünyesinde bin 118 dost ve kardeş ülkeden olmak üzere toplamda 18 bin 45 öğrenci ve kursiyer eğitim görmektedir. Üniversitemizde 31 farklı ülkeden öğrenci ve kursiyerin eğitim alıyor olması Milli Savunma Üniversitemizin dünyada nasıl bir teveccüh gördüğünün bir başka kantıdır” ifadelerini kullandı. Milli Savunma Üniversitesi 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başlaması nedeniyle tören düzenlendi. Törene, Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, 1. Ordu Komutanı Metin Tokel, 3’ncü Kolordu Komutanı Korgeneral Sezai Öztürk, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mustafa Kaya, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, MSÜ Yönetim Kademesi, kursiyer ve öğrenci subaylar katıldı. 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende Bakan Güler, gönderdiği mesajla yeni eğitim öğretim yılının öğrenci ve öğretim üyeleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerine hayırlı olmasını dileyerek başarılarla dolu bir akademik yıl temenni ettiğini dile getirdi. Törende, Rektör Erhan Afyoncu ise kursiyer subaylara Türk tarihini anlatarak üniversitenin ilk dersini verdi. “Bin 118 dost ve kardeş ülkeden olmak üzere toplamda 18 bin 45 öğrenci ve kursiyer eğitim görüyor” Konuşmasında Milli Savunma Üniversitesi’nde 31 farklı ülkeden öğrenci ve kursiyerin eğitim aldığını belirten Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay, “Malumunuz 2016 yılında hain darbe girişimine müteakip kurulan üniversitemizin eğitim faaliyetlerini büyük bir başarı ile yürüttüğünü iftiharla izlemekteyiz. Halen üniversitemiz bünyesinde bin 118 dost ve kardeş ülkeden olmak üzere toplamda 18 bin 45 öğrenci ve kursiyer eğitim görmektedir. Üniversitemizde 31 farklı ülkeden öğrenci ve kursiyerin eğitim alıyor olması Milli Savunma Üniversitemizin dünyada nasıl bir teveccüh gördüğünün bir başka kantıdır. Son yıllarda meydana gelen teknolojik ve askeri gelişmeler, ülkemizin içerisinde bulunduğu ve dünyanın kalbi olarak değerlendirebileceğimiz, aziz vatanımızın jeopolitik önemi, güçlü ve iyi eğitimli bir ordu yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlatıyor” ifadeleri kullandı. “Kendini her daim modern ilimle fenle besleyen öğrenciler yetiştirmek asli vazifemizdir” Öğrencilerin sadece akademik ve askeri olarak değil çağın tüm yetenekleriyle mücehhez birer subay olarak mezun olacağını ifade eden Bakan Yardımcısı Alpay, “Yapacağınız ilmi çalışmalarla sizlere emanet edilen, geleceğimizin teminatı evlatlarımızı, bu necip millete layık birer fert olarak yetiştireceksiniz. Öğrencileri sadece akademik ve askeri olarak değil, milli ve manevi değerlerle de yoğuracak, çağın tüm yetenekleriyle mücehhez birer subay olarak mezun edeceksiniz. Bu zor ama kutlu yolda sizlere başarılar ve kolaylıklar dilerim. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün bizler için çizdiği istikamet bellidir. Vatanını her şeyden aziz bilen, ülkesinin ve milletinin değerlerine sımsıkı bağlı, kendini her daim modern ilimle fenle besleyen öğrenciler yetiştirmek asli vazifemizdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın teknik ve askeri gelişmeler noktasında ülkemizin tüm imkânlarını seferber ettiği, özellikle savunma sanayisi konusunda bizlere hedef olarak gösterdiği ufuk açıcı stratejisi bizim olmazsa olmaz şiarımızdır. Dünyada meydana gelen siyasi gelişmeler, ülkemiz çevresinde yaşanan askeri hareketlilik, bizlere bir gün dahi durup dinlenmeden, her türlü tehlikeye karşı en önemli değerimiz olan insan kaynağımızın eğitiminin ne kadar mühim olduğunu açıkça göstermektedir” dedi.
Sakarya Sapanca Gölü’nü koruyacak çalışmalara bir yenisi daha eklendi: Göl havzası Büyükşehir’e emanet SASKİ, Sapanca Gölü’nde su kalitesini sürdürülebilir olması ve gölün doğal arıtma kapasitesini korumak amacıyla geniş çaplı bir temizleme çalışması başlattı. Aşırı büyüyen sazlık alanlarda yapılacak seyrekleştirme işlemi ile göl yüzeyinin nefes alabilir hale getirilmesi sağlanacak. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Sapanca Göl kıyısında geniş bir alanı kaplayan sazlıkların aşırı büyümesi sebebiyle su kalitesinin tehlikeye girmesi üzerine harekete geçti. SASKİ, gölün doğal arıtma sistemleri olan sazlık alanlarda, işlem kapasitesinin arttırılması ve göl yüzeyinin nefes alabilir hale getirilmesi amacıyla çalışmalara başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı 1. Bölge Müdürlüğü’nden alınan izinle üç ayrı parselde gerçekleştirilecek olan temizlik çalışmalarının ilk etabı Yanık Mahallesi’nde başladı. Mahalle kıyısında yer alan 675 metre uzunluğundaki sazlık bölge, çevresel ve ekolojik dengeler gözetilerek temizleniyor. Toplamda bin 420 metre kıyı şeridinde temizlik yapılacak. Çalışmalar sırasında göl ekosistemine zarar verilmemesi için bölgedeki yaban hayat korunacak. Sazlıkların bir kısmı yaban hayvanlarının barınma ve üreme alanı olarak bırakılırken, geri kalan alanlar temizlenecek. Bu sayede Sapanca Gölü’nün biyolojik çeşitliliğine dokunulmadan kıyı şeridi temizlenmiş olacak. Kurum tarafından yapılan açıklamada gerçekleştirilen bu temizliğin çevresel ve halk sağlığı açısından önemi vurgulanarak, “Kontrolsüz büyüyen sazlıklar suyun dolaşımını engelleyerek su kalitesinin sürdürülebilirliğini düşürmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınan izin ile başladığımız projede yaban hayatının sürdürülebilirliğini ön planda tutarak hassas bir çalışma yürütüyoruz. Başlattığımız bu çalışmayla, gölün doğal arıtma kapasitesini güçlendirmeyi ve göl havzasının daralmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz” ifadeleri kullanıldı.