SAĞLIK - 08 Ağustos 2024 Perşembe 17:50

BAÜN Hastanesi büyük bir başarıya imza attı

A
A
A
BAÜN Hastanesi büyük bir başarıya imza attı

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Hastanesi başarılarına bir yenisini daha ekledi. T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen, “Sağlıkta Kalite Standartları” değerlendirmesini başarıyla geçen BAÜN Hastanesi, Bakanlık tarafından yetkilendirilen Kalite Değerlendirmesinden 100 üzerinden 92,4 puan alarak büyük bir başarıya imza attı.


Değerlendirme sonuçlarının açıklanmasının ardından Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, beraberinde Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt, Prof. Dr. Murat Doğdubay, Prof. Dr. Fatih Satıl ve Genel Sekreter Yemliha Yanar ile birlikte BAÜN Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Bahadır Çağlar, hastane yönetimi ve değerlendirme sürecinde görev alan hastane personeli ile bir araya geldi.


Hastane tarihinde en kapsamlı değerlendirme


Başhekim Doç. Dr. Bahadır Çağlar, sağlıkta kalite puanının sağlık hizmeti sunum kalitesi standartları ile hasta ve çalışan güvenliği gibi birçok standart ve uygulamanın yerinde görülerek elde edildiğini belirterek, gerçekleşen değerlendirmenin yoğun bir çalışma süreci ile başarıyla tamamlandığını ifade etti. Başhekim Çağlar, 2018 yılında yapılan genel değerlendirmeden 25 puan alındığını, 2022 yılında yapılan kısmi değerlendirmeden de 91,11 puan alındığını hatırlatarak, hastanede ilk defa bin 600 başlıkta genel ölçekte değerlendirme yapıldığını ve hastane tarihindeki en yüksek kapsamlı bu değerlendirmenin başarıyla tamamlandığını belirtirken, hastanenin gelişim sürecindeki destekleri için de Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu’ya teşekkür etti.


Rektör Oğurlu’dan tebrik ve teşekkür


Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu da yaptığı değerlendirmede, alınan başarılı puan dolayısıyla memnuniyetini dile getirerek, tamamlanan süreçle ilgili Hastane yönetimini ve hastane personelini tebrik etti. Rektör Oğurlu, Balıkesir Üniversitesi Hastanesinin, Balıkesir için önemine vurgu yaparak, bundan sonraki süreçte de hizmet ve eğitim kalitesi ile vatandaş ve hasta memnuniyetini merkeze almış bir kurum olma anlayışıyla çalışmalarını sürdüren Üniversite Hastanesine desteklerini sürdüreceklerini ifade etti. Hastanede gerçekleşen çalışmaları yakından takip ettiklerini dile getiren Rektör Oğurlu, hastane yönetimine ve hastane çalışanlarına çalışmalarında başarılar diledi.



BAÜN Hastanesi büyük bir başarıya imza attı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 6. gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı savunmasında, “Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisens şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalden ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. “Bütün algı yönetimi bizim üzerimize” Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen ve hakkında 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezası istenen Fırat Sarı savunmasında, “Bu tapelerden kamuoyu laçka işler oluyor gibi düşündü ama hastane ciddi bir kurum. Toplumda infial oluşturuldu. Doktorlar ateşe atıldı. 10’a yakın hastane kapatıldı. Oradaki insanlar işsiz kaldı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri buradaysa operasyondan önceki dönem ile sonraki dönemi karşılaştırsınlar. Biz kötü bir şey yapıyorsak operasyon sonrası hastanelerin bulunduğu ilçelerde ölüm oranları artmaz. Ama ben böyle olacağını düşünmüyorum. Hastalar için de kötü. Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Kadan bebek ölüyor, 1 gün sonra İlker ile konuşuyoruz. Mesleki bir tartışma yapıyoruz. Bu bebek doğmuş ve 1 saat içinde ölmüş. Hasta doğduktan sonra hemen ölmüş. Nasıl durumunu kötüleştirebiliriz? Bu raporda yazıyordu. Bu durum bile raporun kötü niyetli olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul’da çocuk yoğun bakımı çok az. Allah korusun birimizin çocuğunun başına bir şey gelse yer bulma sıkıntısı var. Ben gece boyu hastanelere uğrardım bir sorun çıkarsa. Halime bebek doğduğunda 1 saat canlandırma işlemi yapılmış. Ben bu bebeğin yaşayamayacağını, yaşasa da engelli kalacağını biliyordum. Hastanın kötü gittiğini söylüyorlar zaten. Bebek eks oluyor bana haber veriyorlar. Ben babaya ölüm haberini vermek istedim. ‘Bekletin ben geleyim ben kendi sistemimden ölümü gireyim ve babaya haber vereyim’ dedim” şeklinde konuştu. “Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında” Sarı savunmasının devamında, “Burada hak gasp edildi. Kendimi katmıyorum da, bu durum çok incitici. Hekim, hakim aynı kökenden geliyor. Ben bir hekime nasıl hastanı daha erken taburcu et diyeyim? Ben nasıl düzey yükselt diyeyim? Bunu talep bile edemezsiniz, meslek etiği gereği söyleyemem. Hemşire arkadaşlar gençler, ben merkezli bir konuşmaları var. Ama sistem hekimin kontrolünde. Kesinlikle epikrizler hekimler tarafından yazıldı. Hastaların yatış süreleri de uzun değil. Olayda infial olunca, toplumsal kıyamet olunca herkes aynı bakış açısı ile baktı olaya. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar. Anneler için bebeğini yoğun bakıma yatırmak bir travma. Ve bu haberler ile travma tekrarlanıyor” dedi.
Rize Rize’de parkomat tepkisi Rize’nin Pazar ilçesinde belediyenin parkomat uygulamasında kişiye özel ayırımcılık yapıldığını iddia eden esnaf, protesto amacıyla aracını sokağa yan çekerek sokağı trafiğe kapattı. 10 Mart Caddesi Şehit Mürsel Basa Sokak’ta belediyenin parkomat uygulamasında haksızlık yapıldığı gerekçesiyle ilginç bir protesto gerçekleşti. Aracıyla sokağı trafiğe kapatan Kadir Atacan isimli esnaf, aracın üzerine, “Pazar Belediyesinin parkomat uygulaması kişiye özel uygulanıp, dürüst vatandaşın hakkını çıkar gruplarına yedirmektedir. Bu yüzden sokak trafiğe kapalıdır. Düzgün, dürüst vatandaşlardan özür diliyorum” yazdı. Caddede esnaflık yapan Kadir Atacan, konuyla ilgili defalarca belediyeye görsellerle, kanıtlarla müracaat etmesine rağmen kişiye özel uygulamalar yapıldığını iddia ederek böyle bir protesto yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Atacan, “Belediyeye defalarca giderek usulsüzlükleri bildirmeme rağmen kişiye özel muameleler devam etti. Adam kayırma, adamının adamı, bir şekilde birilerine iltimas geçtiler. Doğrulukla, dürüstlükle bunu çokça belgeli, kanıtlı olarak kendilerine göstermeme rağmen sonuç elde edemedik. Bu nedenle bugün böyle bir boykot içerisine girmek zorunda kaldık. Düzgün, dürüst vatandaşlardan özür diliyorum bu boykot için. Trafiği kapatmak sorunun çözümü değil ancak başka da bir çare kalmadığı için bu eylemi gerçekleştiriyorum. Düzgün, dürüst vatandaşların hakkını yandaşlarına bir şekilde yediriyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum, herkese eşit muamele yapılmasını bekliyoruz. Konunun siyasi bir boyutu yoktur, tamamen etik ve uygulamayla ilgili bir tepkidir bu” ifadelerini kullandı. Atacan ses getirmek amacıyla yaptığı eylemini, araç kendisine lazım olana kadar sürdürüp sonlandıracağını söyledi.