ASAYİŞ - 21 Aralık 2024 Cumartesi 10:12

Bandırma’da 430 gram metamfetamin ele geçirildi

A
A
A
Bandırma’da 430 gram metamfetamin ele geçirildi

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, gerçekleştirdikleri operasyonla uyuşturucu ticaretine büyük bir darbe vurdu. Yapılan çalışmalar sonucunda 430 gram metamfetamin ele geçirildi.


Olayla bağlantılı olarak A.D., T.A. ve B.Ö. isimli şüpheliler hakkında Uyuşturucu Madde Ticareti suçundan adli işlem başlatıldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.


Yetkililer, uyuşturucu ile mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini vurgularken, vatandaşlardan da bu tür durumları ihbar etmeleri konusunda duyarlı olmalarını istedi. Uyuşturucu madde ticaretine yönelik operasyonların Bandırma genelinde sürdürüleceği ifade edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Prof. Dr. Erdal Karaöz: "Doğru hücreleri, doğru zamanda doğru hastaya uygulamak gerekiyor" Liv Hospital Gaziantep’te ’2. Kök Hücre, Eksozom ve Somatik Hücre Uygulamalarında Güncel Yaklaşımlar’ sempozyumu düzenlendi. Liv Hospital Gaziantep tarafından düzenlenen 2. Kök Hücre, Eksozom ve Somatik Hücre Uygulamalarında Güncel Yaklaşımlar sempozyumu, Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz katılımıyla gerçekleştirildi. "Doğru hücreleri, doğru zamanda doğru hastaya uygulamak gerekiyor" Sempozyum hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erdal Karaöz, "Kök hücre alanında gelişmeler oluyor. İyi ve kötü yönde oluşan gelişmeler var. Ne yazık ki, bilimsel ve etik olmayan eylem ve davranışlarda söz konusu. Özellikle kök hücrelerin ilgi alanındaki hasta grupları ki bunlar zaten günümüzde bildik yöntemlerle tedavi edilemeyen hastalardır, bilimsel ve etik çalışmayan kişi ya da gruplarca kolaylıkla istismar edilebilmektedir. Dolayısıyla, hastalar ya da aileleri hem maddi hem de manevi yönden zarar görmesi gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Doğru hücreleri doğru zamanda doğru hastaya uygulamak gerekiyor. Doğru hücre derken, Sağlık Bakanlığının ruhsat verdiği uluslararası standartlarda faaliyet gösteren ve uygun yöntemlerle üretilmiş hücreleri kastediyorum. Ülkemizdeki mevcut yasalara göre şayet siz bir hastanıza hücresel tedavi yöntemlerinden birini uygulayacaksanız, mutlaka Sağlık Bakanlığına başvurmanız ve onay almanız gerekmektedir. Amacımız, kök hücrenin bilimsel ve etik kurallar çerçevesinde doğru hastalara, doğru zamanda doğru hücreleri kullanarak, doğru eller tarafından verilmesi ve onaylı olanlarının kullanılmasının gerekliliğini vurgulamaya çalışmaktır" şeklinde konuştu.
Yalova Yalova Termal Kaplıcaları binlerce yıldır insanlığa şifa dağıtıyor Yalova’nın kaplıcalarıyla ünlü Termal ilçesi, şifalı sularıyla yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin şifa merkezi olan Termal Kaplıcaları’nda kış mevsimine girilmesiyle birlikte hareketli günler yaşanıyor. İlçede faaliyet gösteren Sağlık Bakanlığına ait Yalova Termal Kaplıcaları İşletmesi’ni ziyaret eden turistler şifalı sulardan yararlanırken, Türkiye’nin ilk ağaç müzesi olan Atatürk Arboretumu’nun doğa güzelliğine de hayran kalıyorlar. Yalova Termal Kaplıcaları İşletme Müdürü Mehmed Burhan Topsöğüt, kaplıca suyunun 1911 yılında İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirilen yarışmada en şifalı kaplıca suyu seçildiğini hatırlattı. Dünyada bu madalyaya sahip tek kaplıcanın Termal olduğunu ifade eden Topsöğüt, "Bizim suyun en önemli özelliklerinden birisi de içilebilir olması" dedi. Doğası ziyaretçileri büyülüyor Topsöğüt, Türkiye’nin ilk arboretumunun kaplıcalar içinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulduğunu belirterek, "Suyun dışında bizim doğamız çok önemli. Atatürk’ün ağaç sevgisinden dolayı birçok ülkeye mektuplar gönderiliyor ve o mektupların karşılığı buraya her ülke bir fide, fidan gönderiyor. Japonya’dan, Kuzey Amerika’dan gelen ağaçlarımız da var. Çalışmalardan sonra doğal bir arboretum oluşuyor. Bölgemiz zaten 1. derece arkeolojik sit, 1. derece doğal sit ve 1. derece tarihi sit alanı. Bölgemizin bazı yerleri 3. seviye olarak geçiyor. Bu da Türkiye’de tek" diye konuştu. Krallar, sultanlar Termal’de şifa aradı Roma, Bizans dönemlerinde krallar ve kraliçeler tarafından kullanılan Osmanlı’da ise sultanların şifa aradığı kaplıcalar, Atatürk tarafından da Cumhuriyet yıllarında sıkça kullanıldı. İngiltere Kralı’ndan İran Şahı’na birçok devlet büyüğünün ağırlandığı Termal Kaplıcaları binlerce yıldır insanlığın şifa aradığı bir merkez oldu. Müdür Topsöğüt, İstanbul, Bursa ve Kocaeli gibi büyük şehirlere 1 saat uzaklıkta olan kaplıcaların yerli turistlerin ilgisini çektiğini ifade etti. Topsöğüt, Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra Rusya, Ukrayna ve Doğu Avrupa ülkelerinden de yabancı misafirleri ağırladıklarını kaydetti. Topsöğüt, kışın özellikle sıcak havuz keyfi için kaplıcaların tercih edildiğini söyledi. Topsöğüt, 33-35 derece civarında sıcaklığa düşürülen havuzun yanı sıra Kurşunlu ve Sultan Hamamı’nın da turistler tarafından sıkça kullanıldığını anlattı. Kaplıcaların şifalı sularının özelliklerinden bahseden Topsöğüt, "Suyun ilk çıktığı noktada nefes kürümüz var. Buharı özellikle ciğerlerimize çekiyoruz. Belli solunum hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ayak suyumuz var. Derenin içinde soğuk suyun çıktığı yerde aynı anda çıkar. Sıcak su 65 dereceyle çıktığı için normalde ayağımızı sokmamız çok zor ama dağdan gelen soğuk suyla birleştiği noktalarda ayakları sokabiliyoruz. Özellikle ayak rahatsızlıklarında, bazı mantar, cilt hastalıklarında iyi geldiği söyleniyor. Daha sonra göz suyumuz var. Göz kenarına damlatıldığında bazı göz hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Mide suyumuz var. İçtiğimiz zaman bazı mide rahatsızlıklarına iyi geliyor" ifadesini kullandı.