EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 15:32

Balıkesirli susam üreticilerine büyük destek

A
A
A
Balıkesirli susam üreticilerine büyük destek

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Üretici Destek Modeli Projesi kapsamında Sındırgılı üreticilerden susam alımına başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, susamı kilosu 120 TL’den satın alacaklarını söyledi.


Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, üretimin desteklenmesi ve ürünlerin katma değerinin korunması için Gömeç bamyasını satın alıp cips olarak yurt dışına satmasının ardından Sındırgı’da da susam alımı için düğmeye bastı. İlk etapta Sındırgı’da susam yetiştiriciliğinin yoğun olduğu Pürsünler, Taşköy, Umurlar, Düğüncüler, Çamalanı, Mumcu, Kocabey, İzzettin, Çelebiler mahallelerindeki çiftçilere öncelik verilecek. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ve Balıkesir Tarım Ürünleri Anonim Şirketi (BATAŞ) işbirliğiyle 4 bin dekar alanda üretilen yaklaşık 40 ton susam satın alınacak. Alınan susamlar, tahin ve susam yağı olarak değerlendirilecek.


Pürsünler Mahallesi meydanında düzenlenen susam alım törenine Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcıları, daire başkanları, il ve ilçe meclis üyeleri, susam üreticileri ve çok sayıda köy sakini katıldı. İlk olarak tarlada susam hasadına katılan Başkan Akın, susam üretiminin büyük bir emek istediğini ve bu emeğin farkında olduklarını belirterek, her zaman üretenin yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini söyledi. Tarlada hasadın sona ermesiyle Akın, kendisinin kullandığı traktörle tören alanına geldi. Piyasada kilosu 95 TL olan susamı üreticiden 120 TL’ye alacaklarını açıklayan Akın, ilk defa Büyükşehir’in böyle bir alım gerçekleştirdiğini söyledi. Köy sakinlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Akın, kadınlar tarafından köy fırınında pişirilip kendisine ikram edilen otlu çöreği de tattı.



"İddia ediyorum bizim susamımız hem organik hem de dünyanın en iyi susamı"


Susamın önemli bir tarım ürünü olduğunu söyleyen Başkan Akın, “Türkiye’de yılda 20-30 bin ton susam üretimi yapılırken, 2023 yılında tam 215 ton susam ithal etmişiz. Bizim bunu tersine çevirmek için potansiyelimiz var. Balıkesir olarak ithal pazarı olmayı reddediyoruz. Balıkesir’de sözleşmeli tarım planlı bir şekilde başlamıştır. Susam üretimi zor iş, çok büyük emek var. Bu derdi ortadan kaldırıp daha çok üretmemiz lazım. Bu bir kültürel miras. İddia ediyorum bizim susamımız hem organik hem de dünyanın en iyi susamı. Bu sebeple Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız ve Balıkesir Tarım Ürünleri Anonim Şirketi iş birliğiyle planladığımız susam alımını bu yıl ilk defa gerçekleştiriyoruz” dedi.



"95 TL’lik susamı 120 TL’den alacağız"


Başkan Akın, “Piyasa değeri yaklaşık 95 lira. Biz bu susamı 120 liradan satın alıyoruz. Tüm susam üreticilerimize hayırlı uğurlu olsun. Sadece satın almakla kalmıyoruz, aynı zamanda sizlerden satın aldığımız susamlarımızı tahin, susam yağı gibi katma değerli ürünlere dönüştüreceğiz; bunların satışını yapacağız. Yani sonunda hem üreticimiz kazanacak hem de Balıkesir’imiz kazanacak” ifadelerini kullandı.



“Köylü milletin efendisidir”


Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan, sigortasız çalışan kadınlar için de yeni hizmetleri hayata geçirdiklerini söyleyen Akın, tarlada çalışan annelerin, ablaların ve kızların kendilerine emanet olduğunu belirtti. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözünü hatırlatan Akın, bu düsturda hareket ettiklerini belirterek, “Gelinen noktada üretim konusunda hem girdi maliyetlerinin yüksek olması hem de ekonomik faaliyetlerin üst üste binmesinden çiftçimiz ve köylümüz sıkıntılar yaşıyor. İşte bu sıkıntıları çözmek ve üstesinden gelmek için çalışma içerisindeyiz” diye konuştu.


Tarımsal destekleri arttırmaları ve tarıma yönelik yeni projeleri hayata geçirmelerindeki en büyük amaçlarının vatandaşların topraklarını ve köylerini terk etmemelerini sağlamak olduğunu ifade eden Akın, bunun için de üretilen ürünleri planlı ve programlı biçimde katma değeri yüksek hale getirmek için çalıştıklarını söyledi. Türkiye’de bamya alımı ile bir ilki gerçekleştirdiklerine değinen Akın, 60 TL’ye alınmayan ürünü 90 TL’ye alıp Amerika’da sattıklarını söyledi. Aynı durumun hem susam için hem de bölgesel ürünler için geçerli olduğunu belirten Akın, “Balıkesir’de artık çiftçi yalnız değil. Balıkesir’de çiftçi kazanacak. Açık ve net. Balıkesir tarihinde susamın Balıkesir için ne kadar önemli olduğunu görürsünüz. Maalesef gün geçtikçe azalan bir üretim var. Yine az bir üretim değil. Balıkesir’de üretilen susam üretiminin yarısından fazlası Sındırgı’da üretiliyor. Üretimimizi özellikle hem girdi maliyetlerini azaltmak hem de bu işin katma değerini yükseltmek için bilimsel şekilde çalışıyoruz ve bununla ilgili hayata geçirdiğimiz Planlama ve Kalkınma Ajansımız da çok detaylı çalışıyor. Kendilerine de bu çalışmaları için çok teşekkür ediyorum. Geçmişe değil önümüze bakacağız” diye konuştu.



Balıkesir molası müjdesi


Kadın kooperatiflerinde üretilen ürünleri Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin satın alacağını söyleyen Başkan Akın, “Bunları Balıkesir’in yol güzergâhlarına, İzmir’e, İstanbul’a, tüm büyük şehirlere satış imkânlarını getiriyoruz. Balıkesir molasını hayata geçiriyoruz. Anneler çok önemli ürünleri hayata geçiriyor. Bunların satın alınması lazım. Coğrafi işaretli birçok ürünümüz var. Bunların bir kısmının Avrupa Birliği’nden de tescilli olması lazım. Üretimin her türlüsü var. Dünyanın en kaliteli zeytini, zeytinyağı var, ödüllü balımız var. Bizim de borcumuz bu memleketin evladı olarak bu ülkenin hakkını vermek. Balıkesir çiftçisi zarar etmeyecek. Memleketi ithal eden değil ihraç eden bir Balıkesir olacak. Biz üreteceğiz. Ne diyordu Ecevit hatırlayın; ’Toprak üretenin, su kullananın’. Şimdi hayata geçirmenin zamanı” diye konuştu.


Milletin kendilerine bir yetki ve emanet verdiğini belirten Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Emanete ihanet edilmez. Yine Atatürk’ün dediği gibi, ’Görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir’. Bizim yüreğimizde Allah korkusu var. Milletin hakkını yemek en büyük ihanettir. Balıkesir’de kul hakkı yenmiyor, yenmeyecek.”


Sındırgı’da bugüne kadar yapılmamış tüm hizmetlerin temelini Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’la attıklarını ifade eden Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak ise, “Sındırgı susam üretiminde Balıkesir’de birinci. Türkiye’de de belli bir kademeye gelmiş bir ilçemiz. Başkanımız sayesinde çiftçilerimizi zor durumdan kurtardık. Başkanım bir alım yapmak istedi. İnşallah sizlerle birazdan bu alımı gerçekleştireceğiz. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


Pürsünler Mahallesi Muhtarı Mustafa Tekel, Başkan Akın’a sahnede çiçek takdim ederek, çiftçiye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.



Balıkesirli susam üreticilerine büyük destek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Dünya Diyabet Günü’nde şeker ölçümü yaptılar Samsun’da, ’Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla kurulan stantta vatandaşlara ücretsiz şeker ölçümü yapıldı. Karadeniz Diyabet Derneği, ’14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Cumhuriyet Meydanı’nda etkinlik düzenledi. Meydanda kurulan stantta doktorlar eşliğinde vatandaşların kan şekerleri ölçüldü. Broşür dağıtılarak vatandaşlar diyabet konusunda da bilgilendirildi. Dünya Diyabet Günü’nde bilgilendirmelerde bulunan Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, "Geçtiğimiz yüzyılda, diyabet alanında önemli gelişmeler olmuş, diyabet farkındalığı ve tedavisi ülkemizde de bir çok standardın üzerinde gerçekleşmiştir. Dünyada da ülkemizde de diyabet farkındalığı yüzde 40-45 civarındadır. Diyabet, bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında önemli yer tutmaktadır. Yaşadığımız çağın en önemli halk sağlığı problemidir. Uluslararası Diyabet Federasyonu 2019 yılı, 20-79 yaş aralığında 463 milyon insanın tahmini diyabetli olduğunu belirtmektedir. Bozulmuş glikoz toleransı( gizli şeker hastalığı) olanlar ilave edilirse bu rakamın çok büyük olduğu tahmin edilebilir. Ülkemizde de yüzde 14 kişinin diyabetli olduğu ve Avrupa’da en fazla diyabetlinin Türkiye’de olduğu bilinmektedir. Diyabete bağlı ölümler HIV/AIDS, tüberküloz, sıtma gibi hastalıklardan ölümlerden daha fazladır. Diyabet hastalığında arzu ettiğimiz tedavi değerlerine ulaşabilmek için, ilaç, gereç, hekim, sağlık kurumu ve bunlara ulaşım kolaydır. Diyabet alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve diyabet bilinci dünya devletleri ile yarışabilecek olgunluktadır ve gurur vericidir. Diyabet tedavisi alanında kırsal kesim ile kent merkezleri arasında fark olmasına rağmen diyabet alanında sınıfı geçiyoruz. Kırsal alandaki diyabet takibinin daha iyi yapılabilmesi için halk sağlığı hemşireliğinin geliştirilmesi ve kırsal alanda daha çok hizmet vermesi, diyabette akran eğitiminin sağlanması, diyabetli yakınların eğitimi, diyabet alanında seviyemizi daha ileriye taşıyabilecektir. İleri teknolojilerden yararlanmalıyız, sensör gibi kan şekeri ölçümlerinde az kullandığımız modern yöntemler pahalı olması nedeniyle gelecekte daha çok kullanılabilirse diyabet tedavisinde daha ileri düzeyde olmamız mümkündür" dedi. Etkinlikte diyabet hastası çocukların da kan şekerine bakıldı.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Filistin’i yüreğimizde taşıyacağız" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, PTT’nin İsrail tarafından Gazze’de yapılan soykırımına dikkat çekmek ve Filistin halkına destek olmak için basımını yapacağı “Yüreğimde Filistin” konulu Anma Pulu Tanıtım Törenine katıldı. Burada konuşan Uraloğlu, “İsrail’in 1967 yılından beri sistematik olarak Filistinlilere karşı şiddeti 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren tam anlamıyla bir soykırıma dönüşmüştür. Haksız bir kuşatmayla adeta açık hava hapishanesine dönüştürülen, dünyadan tecrit edilen ve ölüme terk edilen Gazze’deki mazlum Filistin halkına yapılan zulüm yürekleri dağlamaktadır” açıklamasında bulundu. “Masum bebeklerin katledilmesini hiçbir ideoloji meşru göremez” İçinde çocukların ve kadınların olduğu on binlerce Filistinlinin şehit edildiğine dikkat çeken Uraloğlu, “İnsani yardımın kesildiği, güvenli bölge ilan edilen yerlerin bombalandığı, doktor ve hemşirelerin öldürüldüğü, ambulansların vurulduğu, insani yardımların ulaşımının engellendiği, kara, hava ve denizden ablukaya alınan topraklarda büyük bir insani kriz yaşanıyor. Masum bebeklerin katledilmesini, çadırlarında masum sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç, hiçbir ideoloji meşru göremez, gösteremez.” dedi. “Filistin’in özgürlüğü bizim için bir dava niteliğinde” Uraloğlu, Filistin’in tüm İslam Âlemi nazarında büyük bir manevi değeri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Filistin’in özgürlüğü bizim için bir dava niteliğinde. Bu zulme açıktan ve net bir şekilde hayır diyebilen tek dünya lideri de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Onun şahsında birleşen aziz milletimiz dışında bu zulmün sona ermesine çok fazla gayret eden göremiyoruz. Türkiye olarak bu haklı davanın uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun şekilde sonuçlandırılması ve İsrail’in hak ettiği cezayı alması için azami çaba gösteriyoruz. Başta Filistin olmak üzere tüm Ortadoğu’da kalıcı barışın tesisi için elimizden gelen her türlü katkıyı göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, Türk milletinin her zaman Filistinlilerin yanında olduğunu anlatarak “15 Kasım 1988’de Filistin Devleti bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye, Filistin Devleti’ni ilk gün tanıyan ülkeler arasında yer almıştır. Geçmişte de kardeştik bugün de ve gelecekte de bu kardeşliğimiz devam edecektir” dedi. Anma pullarıyla Gazze’de yapılan soykırıma dikkat çekilecek PTT’nin duayen savaş muhabiri, fotoğrafçı ve televizyon yapımcısı Coşkun Aral’ın çektiği fotoğrafları kullanarak hazırladığı “Yüreğimde Filistin” konulu anma pullarıyla Gazze’de yapılan soykırıma dikkat çekip kamu farkındalığını oluşturmasına verdikleri değeri ifade eden Uraloğlu, “Sayın Coşkun Aral’a da bazen bin bir sözcükle anlatamadıklarımızı tek bir karede anlatmayı başaran eşsiz fotoğrafları için teşekkür ediyorum. Eline, gözüne, objektifine, yüreğine sağlık diyorum. Bu eşsiz fotoğraflarla harmanlanan pullarımız da Filistinliler için beslediğimiz kardeşlik duygularını iliklerimize kadar hissedeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı. "Bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız" 2013 yılında basılan ve üzerinde Mescid-i Aksa ile Sultan Ahmet Cami’nin bulunduğu Türkiye Filistin ortak pulu, iki ülke halkları arasındaki kardeşliği ölümsüzleştirdiğini kaydeden Uraloğlu, “Yarın itibariyle 105 bin tirajlı 1 anma pulu ile 5’er bin tirajlı 3 adet seri numaralı anma pulu, 7 bin 500 adet ilkgün zarfı ve bu ürünlerin içerisinde yer aldığı 5 bin pul portföyünü hem tedavüle hem de sizlerin takdirine sunacağız. Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Filistin’i yüreğimizde taşıyacağız.” dedi. “Pul bayrak gibidir” Bakan Uraloğlu, pulun bir miras, kültür ve kimileri için vazgeçilmez bir tutku olduğunun altını çizerek “Pulları biraz dikkatle incelediğinizde basıldıkları dönemin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel öğelerinden izler taşıdığını görebilirsiniz. Hepsinden de önemlisi pul basmak, aynı para basmak gibi bir bağımsızlık ve egemenlik alametidir. Pul bayrak gibidir.” dedi. Osmanlı’nın 1 Ocak 1863’te ilk yapışkan posta pulunu bastığını ve 1875 yılında Genel Posta Birliği’nin kurucu üyesi olduğunu hatırlatan Uraloğlu, “İlk pul dizaynı Türk hükümdarlık amblemi olan tuğraydı. Bu pul İstanbul matbaasında çizildi ve milletimizin bağımsızlığının yeni bir emaresi olarak tarihteki yerini aldı. Böylece Osmanlı, Asya’da Rusya’dan sonra yapışkan posta pullarını basan ikinci bağımsız ülke oldu” ifadelerini kullandı. 1923 yılında Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte de postacılık hizmetlerinin çok daha modern bir hale geldiğini vurgulayan Uraloğlu, Türkiye’nin kendi posta pullarını ustaca dizayn edip üretmeye devam ettiğini kaydetti. PTT tarafından basılan pulların vatandaşların mektuplarında yer almanın yanı sıra basıldığı dönemin önemli olay ve gelişmelerini de gelecek nesillere aktaran tarihi bir belge niteliği de taşıdığını ifade eden Uraloğlu, “Tarihe Tanıklık Eden Koleksiyonlar sloganı ile ziyarete açılan müzemizde, 1863 yılında tedavüle sunulan ilk puldan günümüze kadar basılan tüm pullara yer verilerek eşsiz bir koleksiyon sergileniyor. Hatırlarsanız geçen yılki 29 Ekim’de de Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü yılına özel tasarlanan 100’üncü yıl pulumuzu da müze koleksiyonumuza ekleyerek, vatandaşlarımızın ilgisine sunmuştuk” şeklinde konuştu.
Bursa 1. ulusal sahne ve görüntü sanatları sempozyumu başarıyla tamamlandı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümünün Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile işbirliği yaparak düzenlediği "I. Ulusal Sahne ve Görüntü Sanatları Sempozyumu" sona erdi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde 11-12 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Sezai Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar, Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı Genel Sekreteri Fehim Ferik, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler ve sanatseverler katıldı. Bir iletişim platformu olacak Sempozyum’un açılış töreninde bir konuşma yapan BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Ali Sait Liman, sunulacak bildirilerin yapay zekâ ile sahne, dekor ve kostüm tasarımından yeni oyunculuk tekniklerine ve tiyatro estetiğine varan geniş bir yelpaze içerdiğini belirterek bu etkinliğin farklı disiplinlerden sanatçı ve akademisyenler arasında bir iletişim platformu olacağı görüşünü paylaştı. Prof. Liman, Bursa Uludağ Üniversitesinin 50. kuruluş yıl dönümü etkinliklikleri kapsamında düzenlenen Sempozyum’un hazırlanmasında emeği geçen düzenleme kurulu üyelerine, BUÜ Rektörlüğüne, Bursa Büyükşehir Belediyesine, Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfına ve tüm katılımcılara teşekkür ederek sözlerini noktaladı. Oyunculukta hoca-öğrenci etkileşimi vurgusu Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar, böyle önemli bir etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti ve heyecanı dile getirerek başladığı konuşmasında, oyunculuk eğitiminde hoca - öğrenci iletişiminin önemine değindi. Sempozyum’un düzenlenmesinde emeği geçen herkese şükranlarını sunan Düşenkalkar, tiyatro eğitimi ve uygulama alanlarındaki iş birliklerinin geliştirilmesi yönündeki temennilerini ifade etti. Rektör Yılmaz’dan özel teşekkür Sözlerine sanat ve felsefe arasındaki ilişkiden bahsederek başlayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kültürel ve sanatsal çalışmaların yanı sıra bilimsel faaliyetleriyle de Türkiye’nin araştırma üniversiteleri arasında yer alan Bursa Uludağ Üniversitesinin, bilim ve sanat alanında ortaya konan yeni çalışmaları yakından takip ettiğini ve desteklediğini söyledi.BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin son dönemde başarılı çalışmalarının dikkat çektiğinin ve önemli bir ivme yakaladığının altını çizerek, çok kültürlü ve disiplinler arası sanat ortamında gelecekteki iş birliklerinin temellerinin atılmasına katkı sağlaması açısından büyük önem verdikleri Sempozyuma katılan akademisyenlere, sanatçılara ve izleyicilere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Farklı alanlarda toplam 12 bildiri sunuldu Açış konuşmalarından sonra başlayan ve toplamda 4 oturumun gerçekleştirildiği Sempozyumda 6 farklı üniversiteden gelen akademisyenler; teknoloji çağında gösteri sanatları, kültürler arası diyalog, çağdaş sanatsal ifadede evrensel dil, sahne ve görüntü sanatlarında disiplinler arası yaklaşımlar, dijital dünyada sanat ve sanat eğitimi, sanat ve yeni medya teknolojileri konu başlıklarında 12 bildiri sundu. Her sunumunun sonunda izleyicilerin soru ve görüşleriyle tartışmalar yapıldı, ileri sürülen yeni fikir ve uygulamaların sahne ve görüntü sanatları çalışmalarına katkıları ele alındı. Değerlendirme ve kapanış oturumunda bu yıl birincisi düzenlenen ve bildiri tam metinlerinin e-kitap olarak yayımlanacağı Sempozyumun ilerleyen dönemlerde daha farklı ve geniş konu içerikleriyle geliştirilmesi ve geleneksel hâle gelmesi yönünde temenniler dile getirilerek tüm katılımcılara ilgi ve destekleri için teşekkür edildi.