YEREL HABERLER - 26 Mart 2012 Pazartesi 22:51

MÜMTAZER TÜRKÖNE:

A
A
A
MÜMTAZER TÜRKÖNE:

Siyaset Bilimci ve köşe yazarı Prof. Dr. Mümtazer Türköne, darbecilerin mutlaka hesap vermesi gerektiğini söyledi. Türköne, "28 Şubat, darbelerin en haysiyetsizidir" diyerek tepkisini dile getirdi.
Mümtazer Türköne, Memur-Sen`e bağlı Eğitim-Bir-Sen Balıkesir şubesinin düzenlediği, "Yeni Anayasa Nasıl Olmalı?" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Balıkesir Lisesi`nde düzenlenen konferansı, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-sen şube başkan ve sendika üyesi memurlar ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Recep Şeker, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İlhan Aslan, Dernekler Müdürü Cemalettin Canlı ile çok sayıda memur katıldı. Açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen şube başka İbrahim Ethem Yılmaz, sadece ücret sendikacığı yapmadıklarını, sosyal ve kültürel etkiliklere önem verdiklerini ifade etti. Balıkesir Milletvekili A.Edip Uğur`un selamlama konuşması yaptığı konferansta kürsüye gelen Prof. Dr. Mümtazer Türköne, cuntacıların Anayasa yapabildiği halde meclisin neden yapamayacağını sordu. Bu konudaki tepkisini açık şekilde ifade eden Türköne, ""Cuntacıların yaptığı anayasa oluyor da Meclis`in yapacağı anayasa olmaz mı? 35 cuntacı sivil ile 3-5 cuntacı generalin yaptığı Anayasa oluyor da, bu milletin hür iradesi ile seçilen meclisin yapacağı anayasa niye olmuyor?" dedi.
KÜRT SORUNU HALA EN BÜYÜK SORUN
Mümtazer Türköne, 12 Eylül 1980 darbesi döneminde hazırlanan mevcut Anayasa`nın bir an önce değiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Yeni Anayasa için Türkiye`deki tüm kesimlerin katkı vermesi gerektiğini belirten Mümtazer Türköne, ülkede 6 yıldır Sivas olayları gibi olayların ve faili meçhul cinayetlerin olmadığına dikkat çekerek son zamanlarda birçok kurumun kendi görev alanına çekildiğini, demokratikleşmenin hız kazandığını söyledi. Türkiye`nin en büyük meselesinin Kürt sorunu olduğunu kaydeden Türköne, ülkenin başını ağrıtan bu sorunun da aklıselim ile çözüleceğini bildirdi. Türkiye için tarihin son 200 yıldır bambaşka bir mecrada aktığını söyleyen Türköne, artık yeni bir döneme girildiğini, yanlıº yöne akan suyun da kendi mecrasını bulduğunu ifade etti. Yeni bir anayasanın mutlaka darbeleri önleyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Mümtazer Türköne, "Darbecileri içeri atar yargılarsanız bundan böyle kimse darbe yapmaya teşebbüs edemez. Şu an 58 muvazzaf general bu suçtan içeride yatıyor, ancak yine de darbeleri Anayasa değil, biz önleriz. Böyle zamanlarda milletçe dik durmamız gerekir. 28 Şubat`a sebep olanlar mutlaka yargılanmalı. Bu süreçte çok büyük insanlık suçları işlenmiştir. YAŞ kararlarıyla ordudan atılan ve bu yüzden intihar eden subayların hesabı mutlaka sorulmalı. 28 Şubat darbeler tarihinin en haysiyetsizidir. 28 Şubat bir şeref katliamıdır ve hesabı mutlaka sorulmalıdır" diye konuştu.
Konferansın sonunda davetlilerin sorularını cevaplayan Mümtazer Türköne, teşekkür plaketi ile yöresel hediyeler verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nartugan film festivali ödülleri sahiplerini buldu İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali Aralık ayında 5’inci kez Türk sinemaseverlerle buluştu. Dünyadaki tüm Türk Devletlerinden gelen filmleri, Türkiye’de üretilenleri ve dünya sinemasının seçkin örneklerini jüri karşısına sunarak 4 kategoride ilk 3’e giren film ve belgesellere ödüller verildi. İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu. Festivalin bu seneki küratörü ünlü Türk yönetmen Serdar Akar, direktörü ise Gültekin Bayır oldu. Festival jüriliğini yönetmen ve senarist Ümit Ünal, oyuncu Ertan Saban, yönetmen Aydın Bulut, senarist Ali Can Yaras ve görüntü yönetmeni Gökhan Atılmış yaptı. Belgesel Jürisinde ise üç belgesel yönetmeni Vedat Atasoy, Burcu Camcıoğlu ve Sevinç Yeşiltaş yer aldı. Nartugan film Festivali son dört yıldır olduğu gibi bu yılda 5 gün boyunca film gösterimleri, sinema söyleşileri ve atölyeler yaparak önemli bir kültürel etkinliğine imza attı. İlteriş Vakfı ile işbirliği yapan festival 20 Aralık 2024 akşamı Altunizade Kültür Merkezinde Usta Oyuncu ve Yönetmen Bahtiyar Engin’in hazırlayıp sunduğu ödül töreni ve kapanış gecesiyle tamamlandı. Festivalde ödüller kısa film, kısa belgesel, uzun film ve uzun belgesel olmak üzere 4 ayrı kategoride sahiplerini buldu. “Uluslararası bin 50 film yarışmaya katıldı” Festivalin uzun yıllar devam edeceğini belirten Kaptan Mustafa Can, “İlteriş Vakfı’nın ana sponsorluğunda yapılan bu film festivalinin nihayet 5’incisine geldik. Festivale uluslararası bin 50 film katıldı. Bu filmler arasından dereceye girenler oldu. Jüri üyelerinin seçtiği bu filmlere burada ödülleri verildi. Çok başarılı filmler oldu. Bizim amacımız amatör ve yarı profesyonel yönetmenlere oyunculara destek vermek. Bu festivalde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Köy enstitüleri belgeseli beni çok etkiledi. Bu belgesel yaklaşık 13 yılda çekilmiş. Katılım çok fazlaydı, buda bizi mutlu etti. Bu festivalin uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Büyüyerek ve güçlenerek devam eden bir festival haline geldi. 6’ncı festivalimize yaklaşık 5 bin film katılacak. Umarım bu böyle her sene artarak devam eder” dedi “4 kategoride ilk 3’e giren film ve belgesellere ödülleri dağıtıldı” 4 kategoride ilk 3’e girenlere ödüller verildiğini belirten Serbest film yönetmeni Gültekin Bayır, “Bu festivalin 5 yıldır direktörlüğünü yapıyorum. Festivalimiz uluslararası bir festival. Bu sene jürimizde çok değerli kişiler vardı. Küratörümüz Serdar Akar, Oyuncu Ertan Saban, Senarist Ali Can Yaras, Yönetmen Aydın Bulut ve Görüntü Yönetmeni Gökhan Atılmış jüri koltuğundaydı. Burada verilen ödüller ve seçilen filmler bizim için çok değerli. Umarım her sene yenileri eklenerek gelir ve bu festivalimizi uzun yıllar devam ettiririz. Festivalimizde binden fazla film yer aldı. Biz bunu ön eleme ile 500’e sonrada ön jüri elemesiyle 60’a indirdik. Bu gece kısa film, kısa belgesel, uzun film ve uzun belgesel kategorisinde ilk 3’e giren filmlere ödüllerini verdik” ifadelerini kullandı. “Artık yönümüzü doğuya çevirdik” Gözlerini doğuya çevirdiğini ve buradaki filmleri dikkate aldığını belirten Oyuncu Erkan Can, “Bu festivale ilk defa katıldım. Bundan sonra festival için devrede bende olacağım. Biz hep batıya yönümüzü döndük, oraların filmlerini çok izledik. Hiç kuzey doğuya bakmadık. Biraz o taraflara da bakmak gerektiğini fark ettim. Bu sene festivalin 5’incisi düzenlendi. Sinemacılar sanatçılar bu yöne bakıyorlar. Bende artık onlar gibi yönümü çevirdim. Çok güzel filmler var. Umarım bu şekilde yıllarca festivalimiz devam eder ve örnek olur” şeklinde konuştu. “Önemli bir festival olduğunu düşünüyorum” Bu festivalin önemli olduğuna vurgu yapan sinema oyuncusu Bahtiyar Engin, “Önemli bir festival olduğuna inanıyorum, Türkçe dili, Türkçe sinema, sadece Mîsâk-ı Millî sınırları içerisinde değil dünyanın başka yerlerinde de yapılan Türkçe sinemalarının bir yaka iliklemek ve saygı duruşunda bulunmak istedik. 5 yıldır da bu festivali yapıyorlar. 5’inci yılında Serdar akar ve bende dahil olduk. Elimizden geldiğince bu festivali sürdürmeye çalışacağız. Umarım sinemamıza bir katkı sağlamış oluruz” dedi.