YEREL HABERLER - 15 Mart 2012 Perşembe 17:53

AYVALIK’TA SAĞLIK EMEKÇİLERİ AK PARTİ ÖNÜNDE POLİS BARİKATI ALTINDA EYLEM YAPTI

A
A
A
AYVALIK’TA SAĞLIK EMEKÇİLERİ AK PARTİ ÖNÜNDE POLİS BARİKATI ALTINDA EYLEM YAPTI

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Temsilciliği ile ilçede faaliyet gösteren demokratik kitle örgütleri ve Ayvalık Sağlık Hakkı Meclisi, AK Parti Ayvalık İlçe Başkanlığı önünde bir basın açıklaması yaparak AK Parti Hükümeti’ni protesto etti.
Önceki gün Ayvalık’ta Atatürk Caddesi üzerinde bulunan AK Parti İlçe Başkanlığı önünde saat 17.30 bir araya gelen gurup, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis memurlarının geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen eylemde, ana arterdeki trafik akışını kesmek isteyince polisle karşı karşıya geldi. Polis birimleriyle kısa süreli bir arbede yaşayan yaklaşık 100 kişilik gurubun öncülerinin araya girmesiyle yaşanılan kısa süreli arbedenin büyümesi önlendi. Grubun basın açıklaması öncesinde, AK Parti İlçe Başkanlığı tarafından protestocu guruba çay ikramında bulunmak istediği ve AK Partili iki genç tarafından parti binasından gönderilen çayların, eylemci gurup tarafından reddedildiği gözlendi.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Temsilciliği ile ilçede faaliyet gösteren demokratik kitle örgütleri, bazı siyasi parti ve vatandaşların bir araya gelmesiyle oluşturulan Ayvalık Sağlık Hakkı Meclisi temsilcilerinin basın açıklaması sırasında zaman zaman balkondaki yayın cihazının sesini açtığı gözlenen AK Parti Ayvalık İlçe Başkanlığının bu davranışına sert tepki gösterip, ‘Baskılar bizi yıldıramaz’ ve ‘Faşizme karşı omuz omuza’ şeklinde sloganlarla cevap vermesi dikkatlerden kaçmadı. Yapılan eylemde Eğitim-Sen yöneticilerinden Halis Çalık’ın kısa açılış konuşmasının ardından SES Balıkesir Örgütü Genel Sekreteri Birsen Seyhan basın açıklamasını seslendirdi. Yapılan açıklamada, AK Parti iktidarı döneminde; sağlık hizmeti başta olmak üzere kamu hizmetlerini tamamen piyasalaştırmayı, ticarileştirmeyi ve sonunda özelleştirmeyi temel politika olarak benimsediği belirtilerek, “Sağlık alanında dönüşüm çalışmalarının hızlanmaya başladığı bu dönemlerde, sağlık alanında yapıldığı iddia edilen reformun, sağlık hizmetinin üretimi, finansmanı ve organizasyonunu kapsayan sağlık alanındaki yapısal değişiklikler anlamına geldiği bilinmektedir. Türkiye’de sağlık reformları uygulanırken, Dünya Bankası ve İMF politikaları esas alınmış, sağlığın metalaştırılma politikaları uygulanmaya başlamıştır. Artık sağlık, sermaye açısından emeğin yeniden üretimi için gerekli olmanın yanında, sermaye birikimine de katkısı olacak şekilde politikaların uygulanmaya başlanmasıyla yeniden düzenlenmektedir. 2002 yılında tek başına iktidara gelen AKP hükümeti Sağlıkta Dönüşüm, bizce sağlıkta yıkım sürecini, TBMM deki çoğunluğu üzerinden hareket ederek hızla hayata geçirmeye başlamıştır” denildi.
Birinci basamak sağlık hizmetinde muayenehane anlamına gelen Aile Hekimliği sistemine geçilmesinin, 2. ve 3. basamak sağlık hizmetinde Kamu Hastaneleri Birlikleri’nin kurulması ve hastanelerin işletme haline getirilmesi, Eğitim Kurumu niteliği hiçe sayılarak Üniversite Hastanelerine el konması, Finansmanın vergilerden karşılanması yerine genel sağlık sigortası (GSS) üzerinden, getirilen ikinci bir sağlık vergisi ile karşılanması, Sağlık alanında çalışanların, çoğunluğu taşeron şirket personeli olmak üzere, güvencesiz ve sözleşmeli çalışmaya mahkum edilmesi şeklinde; Piyasacı dönüşümün dört temel sacayağı da büyük ölçüde tamamlandığı belirtilen açıklamada, “En son 2 Kasım 2011’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile artık sağlıkta piyasalaşmanın önündeki engeller kaldırılmıştır. Bu sistemde; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş, ücret ve gelecek güvencesi bitirilmek istenmektedir. Artık bu sistemde esnek, kuralsız ve güvencesiz, sözleşmeli çalışma esas haline getirilmektedir. Bu sistemde; hastaneler sınıflandırılmakta, emekçiler ve yoksul halk başta olmak üzere, parasına göre başvuracağı hastanelere göre sınıflara ayrılmaktadır. Bu sistem’de yoksulların ve düşük gelir gruplarının sağlık hizmetlerine erişimi gittikçe zorlaşmaktadır. AKP hükümetinin, Sağlıkta Dönüşüm diye süslü laflarla Türkiye’ye yutturmaya çalıştığı sistemde reklâm/masal dönemi bitti. Şimdi asıl film oynamaya başlıyor. Sağlık sistemi daha fazla piyasalaştırılıyor, ticarileştiriliyor, alınıp-satılan mal haline getiriliyor. Yani paran kadar sağlık dönemi başlamıştır. Bu anlayış pazar gecesi İstanbul Esenyurt ta on bir işçinin ölümüne neden olmuştur. Pazar günkü ve önceki işçi ölümlerinin tek nedeni açgözlü patronların daha çok para kazanma hırsı ve patronların her türlü yasa, kural, ahlaki değer vb. aykırı olarak işçi çalıştırmalarına göz yuman, görmezden gelen, hatta teşvik eden kapitalist sistemdir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan bu piyasa mantığını reddediyoruz” ifadeleri yer aldı.
“TALEPLERİMİZ AÇIKTIR”
SES Balıkesir Şubesi Sekreteri Birsen Seyhan’ın okuduğu açıklamada, Sağlık için ayrılan bütün kamusal kaynakların kamu sağlık sistemi için kullanılmasının önerildiği açıklamada, “Sağlıkta taşeron çalışma yasaklanmalıdır. Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçileri güvenceli istihdam, insanca yaşayabilecekleri ve emekliliğe yansıyan güvenceli ücret ve grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklara kavuşturulmalıdır. Sağlık çalışanlarının mesleki bağımsızlıklarını yok eden her türlü idari-mali kısıtlamalara son verilmeli; kamuda performansa dayalı döner sermaye, özelde ciro baskısı gibi sağlık mesleklerinin insani doğasına aykırı olan uygulamalardan vazgeçilmelidir. Sağlık, bütün insanların doğuştan kazandığı temel bir haktır. Sağlık hizmetleri herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli, parasız ve anadilinde olmalıdır. Bütün sağlık harcamaları, başkaca hiçbir katkı-katılım payı, ilave ücret, sağlık primi koşulu olmadan genel vergilerden karşılanmalıdır. Odağında kâr değil toplumsal yarar, piyasa değil insan olan kamu sağlık hizmetleri devletin vazgeçilmez ve zorunlu görevidir. Sağlık örgütlenmesinin her düzeyleri toplum katılımına açık olmalıdır.
Bedensel, ruhsal ve sosyal bir iyilik hali olan sağlığın korunup geliştirilebilmesi için koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmelidir. SES olarak; sağlık ve soysal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük demokratik hakları ile halkın sağlık hakkı için birleşik mücadeleden yana olan halkla örgütlü yapılarıyla, işkolumuzdaki örgütlerle el ele veriyor, yan yana geliyoruz. İş yerlerinde işyeri sağlıkçılar meclisleri, kentlerde sağlık hakkı meclislerinin kurulmasına geliştirilmesine öncülük ediyoruz. 11 Mart 2012’de Ankara’da Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisinin açılışına öncülük ettik, katkı sunduk, geliştirmeye devam edeceğiz.
Buradan AKP hükümetine sesleniyoruz; 11 Mart’ta TBSHM’nin aldığı kararları en iyi şekilde hayata geçirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Sadece son 1 yıldaki; 27 Şubat- 13 Mart- 19,20 Nisan, 21 Aralık eylemlerimize size pratiğimizin ne olacağını göstermeye yetecektir. Bundan sonrada eylemlerimizin ivmesini yükselterek devam edeceğiz. Yöneticilerimizi, temsilcilerimizi, üyelerimizi, gözaltına alıp cezaevlerinde alıkoysanız bile bu mücadele devam edecek ve kazanacağız. Gerçek anlamda kutlayacağımız sağlık haftalarını ve bayramlarını mutlaka yaratacağız. Bu talepler için emekçileri, halkı, halkın örgütlü kurumlarını “Herkese Eşit, Parasız Sağlık Birleşik Mücadelesi”ne katılmaya davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
AÇIKLAMAYI YAPTIKTAN SONRA SESSİZCE DAĞILDILAR
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Temsilciliği ile ilçede faaliyet gösteren demokratik kitle örgütleri, bazı siyasi parti ve vatandaşların bir araya gelmesiyle oluşturulan Ayvalık Sağlık Hakkı Meclisi üyelerinin Ayvalık AK Parti İlçe Başkanlığı binasının önünde, polisin aldığı geniş güvenlik önlemlerinin arasında yaptığı basın açıklamasının ardından sessizce dağıldığı gözlendi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik Öğretmenler Gününü’nü kutladı Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Nazilli Belediyesi Gençlik Eğitim, Danışma ve Sosyal Etkinlik Merkezi (NAZGEM) öğretmenlerini ziyaret ederek 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladı. Öğretmenlik mesleğinin tarihin her döneminde kutsal bir meslek olarak tanımlandığını öğretmenlerin, toplumun temeli olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, “Eğitim ve dolayısıyla kıymetli öğretmenlerimiz toplumun temel yapı taşıdır. Nazilli Belediyesi Gençlik Eğitim, Danışma ve Sosyal Etkinlik Merkezi’mizde genç, dinamik ve çocuklarımızı başarıya ulaştıracak siz kıymetli öğretmenlerimizle bir arada olmaktan onur duyuyorum. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için, gösterdiğiniz çaba ve kurumumuzda verdiğiniz emeklerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Mesleğini büyük bir özveriyle ifa eden, gelecek nesillerin yetişmesinde, değerlerimizin yarınlara aktarılması için çalışan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler gününü en içten duygularımla kutluyorum” dedi. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacak’ sözünü de hatırlatan Başkan Tetik, “Hakkınız ödenmez, hepimizi sizler yetiştirdiniz. Atatürk geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, gençlerimizi siz öğretmenlerimize emanet etmiş vatanına milletine faydalı değerlerini koruyabilen, Cumhuriyete sahip çıkan insanlar yetiştirmenizi istemiştir. Bu sözleri söylerken de ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görüyoruz. Bütün Cumhuriyet öğretmenlerinin, Atatürk öğretmenlerinin gününü kutlarken, Başöğretmenimiz Ulu Önder Atatürk ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi de saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddiası AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Kent Lokantası’nın bulunduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu iddia ederek, “Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Eylül’de açılan Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddia edildi. İddialara göre binanın depreme dayanıksız olduğu 3 yıldır bilinirken, buna rağmen belediye tarafından bina Kent Lokantası yapıldı. Yüzlerce vatandaşın yemek yediği binanın taşınması gündemde. “Vatandaşın canını hiçe sayan vurdumduymazlığa anlam veremiyoruz” Konuyla ilgili konuşan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, binanın eski Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı binası olduğunu ve depreme dayanıksız olmasından dolayı boşaltıldığını söyledi. Binanın boşaltılmasının üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra Kent Lokantası yapıldığını söyleyen Albayrak, “Orası eskiden Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığının olduğu yerdi. Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle orayı 2 yıl önce taşımışlardı. Şu anda orayı Kent Lokantası yaptılar. Gerçekten vatandaşın canını hiçe sayan bir yapıya sahip olduklarını gösteriyorlar. Hatırlarsanız, 56 yıllık bir su deposu şu an kız yurdu olarak hizmete açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda kapsamlı çalışmalar yapması gerekiyor. Ancak gelinen noktada Eskişehir’in ciddi bir kentsel dönüşüm sorunuyla karşı karşıya olduğu, depreme dayanıksız binaların sayısının her geçen gün arttığı ve buna rağmen hiçbir somut adım atılmadığı görülüyor. Bundan bir hafta önce bina yıkımı esnasında plansız ve tedbirsiz yol yürümelerinden dolayı kaza meydana geldi. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı tarafından yapılan açıklamada 6 bin binanın yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Bizim ısrarla kentsel dönüşüm dememizin maksadı buydu. Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” diye konuştu.
Antalya Antalya’da ünlü turizm merkezi sular altında Antalya’nın Serik ilçesindeki ünlü turizm merkezi Belek’te, dün geceden itibaren yağan sağanak yağış sonrası adeta sular altında kaldı. Merkezde yollar göle döndü, araçlar sularda mahsur kaldı, vatandaşlar ve tatilciler konakladıkları alanlara girmekte güçlük çekti. Bazı evlerin eşyaları ise su da yüzdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün bugün için turuncu kodla uyardığı Antalya’nın doğu ilçelerinden Serik’te, gece saatlerinde başlayan ve aralıksız süren yağış, ilçede hayatı adete felç etti. Serik’in ünlü turizm merkezlerinden Belek’te yağış sonrası yollar göle döndü, arızalanan araçlar yollarda mahsur kaldı. Araçlar çekici vasıtasıyla bulundukları noktalardan alınırken, diğer araç sürücüleri ise su dolu caddelerde ilerlemekte güçlük çekti. Bölgedeki çoğu villa ve apartların etrafı da suyla doldu. Bazı evlerin girişlerinin kapanmasından dolayı evlerde yaşayanlar dışarı çıkamadı, dışarıda olanlar ise içeriye girmekte güçlük çekti. "Aralıksız yağdı" Evine girmeye çalışan Mehmet Akdemir, “Tüm Antalya’ya geçmiş olsun. Geceden buyana aralıksız yağdı, hiç durmadı, bu durmuş hali. Önlem alınacak bir durum değildi. Yolda kalan çok araç oldu. Evlerimize bu şekilde giriyoruz, kötü durumdayız” dedi. Yağıştan etkilene bir diğer mahallesi ise Akçaalan Mahallesi oldu. Sağanak etkisiyle mahallenin yolları suya gömüldü, bazı ev ve işyerlerini su bastı. Öte yandan kuvvetli yağışın gece saatlerinde etkisini azaltacağı ön görülüyor.