ÇEVRE - 25 Mart 2025 Salı 13:56

Tarihi köprünün çilesi bitmiyor

A
A
A
Tarihi köprünün çilesi bitmiyor

Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda Söke’ye bağlı Sarıkemer’de iki mahalleyi bölen Menderes Nehri üzerindeki tarihi Taşköprü’nün sorunlarına çözüm bulunması istendi.


Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bakım ve sorumluluğundaki Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararı ile 1982 yılında tescili yapılan Sarıkemer Taşköprü’de, yukarı havzadan yağmur sularıyla birlikte gelen çöpler, katı atıklar, çalı ve ağaç kütükleri, köprünün kemerlerini tıkayıp çevre sorunu oluşturarak tarihi köprüye zarar veriyor.


Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Mart ayında olmamıza rağmen iklim değişikliğinin etkisiyle meydana gelen kuraklık ve yağışsız geçen günler sonucunda Menderes’te su kalmadı. Menderes’te su kalmayınca köprüde biriken çöpler nehrin zeminine çöktü. Kıyı kesimindeki toprak zemin aşağıya kayınca, uzun süredir toprak altında bulunan kemer yapısı ortaya çıktı. Kemer yapısının ortasında mermer ve üzeri motifli bir kilit taşı görüldü. Motifli taşın olduğu kemer ve diğer kemerlerin çoğu şu anda tıkalı durumdadır. Nehir içinde su olmadığından DSİ’nin kepçeleri ve diğer araçlarıyla köprünün kemerlerini tıkayan atıklar ve ağaç kütüklerinin temizlenmesi daha kolay olacaktır. Tescilli olan köprüdeki atıkların ve ağaç kütüklerinin temizlenmesi için 5 yıl süreyle izin verildiğine dair Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı bulunmasına rağmen, zaman zaman yüzeysel bir temizlik yapılsa da bu yeterli olmamakta ve köprüdeki sorunlar devam etmektedir. Taşköprü’nün kuzey tarafındaki kemer taşları, atıkların baskısıyla yerinden sökülerek nehrin balçık çamurlarına karıştığı görülmektedir. Eğer buradaki atıklar temizlenmez ve gerekli iyileştirmeler yapılmazsa hem tarihi bir köprü yıkılmış olacak hem de vatandaşlar köprüden geçemeyecektir. Eğer bunlar yapılmazsa her geçen yıl atıkların baskısıyla köprünün taşları sökülecek ve zamanla tarihi köprü yıkılacaktır. İlgili kurumların iş birliği yaparak tarihi köprünün yıkılmaya başlayan yerlerinde iyileştirme yapmaları, çöp ve atık sorunlarına bir çözüm yolu geliştirmeleri gerekmektedir" dedi.



Tarihi köprünün çilesi bitmiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Bakan Bayraktar: "Bugün itibariyle günlük 80 bin varili aşan bir üretime erişmiş durumdayız, 99 kuyuda bu üretim rakamını yakaladık" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bugün itibariyle günlük 80 bin varili aşan bir üretime erişildiğini belirterek, "99 kuyuda bu üretim rakamını yakaladık. Bu, Türkiye’deki bütün kuyu verimliliği açısından en yüksek verimlilikte olduğumuz sahalar anlamına geliyor" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Şırnak’ta Gabar Dağı’ndaki petrol üretim sahasında İstanbul ve Ankara’da üniversitelerin mühendislik fakültesi 14 öğrenci ile bir araya gelerek Şehit Şenay Aybüke Yalçın sahası, Bülent Sadioğlu alanındaki yerli üretim olan Koca Yusuf Kulesinde incelemelerde bulundu. Üretim ve çalışmalarla ilgili TPAO ve TPIC yetkililerden bilgi alan Bayraktar, beraberindekilerle alanı gezdi. Bakan Bayraktar, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, kulenin milli enerji ve maden politikasının en önemli yerleştirme hedeflerinden birinin canlı örneği olduğunu söyledi. Bayraktar, adı Koca Yusuf olan çok güçlü bir kuleyle bu sahada sondaj çalışmaları yaptıklarını belirterek, Gabar keşfinin 2021 yılı Eylül ayından beri milletin büyük bir ilgiyle takip ettiği, bütün ülkeye büyük bir heyecan uyandıran çok önemli bir proje ve çok önemli bir petrol keşfi olduğunu kaydetti. Bakan Bayraktar, cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfi olduğunu işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok kısa bir sürede burada, bugün itibariyle günlük 80 bin varili aşan bir üretime çok şükür erişmiş durumdayız. 99 kuyuda bu üretim rakamını yakaladık. Bu, Türkiye’deki bütün kuyu verimliliği açısından en yüksek verimlilikte olduğumuz sahalar anlamına geliyor. Aynı zamanda çok kaliteli bir petrol üretiyoruz bu sahalarda. Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını bitirme, doğal gaz ve petrol aramacılığında 2016 yılı sonrasında açtığımız yeni dönemde hem Sakarya Gaz Sahası, hem Gabar’da ürettiğimiz petrolle beraber dışa bağımlılığımızı düşürme noktasında büyük bir kararlılıkla ilerliyoruz. Gabar sahası şu anda üretimimiz yıllık bize yaklaşık 2.3 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük, bir kazanç anlamına geliyor. Aynı zamanda bu kadar miktarda ithal edeceğimiz petrolü de ithal etmekten bizi önlemiş oluyor. Dolayısıyla çok anlamlı, çok önemli, ekonomik anlamda çok büyük bir proje. Onun ötesinde sosyal anlamda çok önemli bir proje." Bu coğrafyanın geçmişte hep terörle anıldığını değinen Bayraktar, şimdi artık "Terörsüz Türkiye" hedefiyle yürüdüklerini vurguladı. Terörden bu bölgeyi kurtardıkça buradaki çalışmaların hızlandığını ve neticelerini almaya başladıklarını dikkat çeken Bakan Bayraktar, "Gabar’ın potansiyeli çok yüksek olan bir bölge. İnanıyoruz ki, inşallah bu 80 bin varilleri daha da büyüteceğiz. En son 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde şehit Aybüke Yalçın öğretmenimizin hatırasına bir program tertip etmiştik. O gün üretimimiz 57 bin varildi. Bugün 80 bin varile geldik. Bu sahaları şimdi geliştirmeye devam ediyoruz. Geçen yıl Hakkari’de vefat eden Bülent Sadioğlu kardeşimizin adını yaşatmak üzere verdiğimiz bu sahada şimdi üretime başladık. Bir diğer saha yine bir çalışanımız Mehmet İrfan Güler kardeşimizin, genç kardeşimizin adını verdiğimiz saha. Oralarda da üretimimiz başladı. İnşallah oraların da potansiyelinin yüksek olduğuna inanıyoruz" dedi. Şu anda Şehit Aybüke Yalçın, Şehit Esma Çevik sahalarında üretimin artık yavaş yavaş en yükseğe gelmek üzere olduğunu aktaran Bayraktar, "Ama yeni sahalarla, inşallah yeni keşiflerle yoğun bir çaba var. Yüzlerce kilometre yol yaptık, sismik çalışmalar sürüyor. İnanıyoruz ki Gabar, Türkiye’nin petrol üssü oldu. Daha da büyüyerek inşallah devam edecek. Bugün buradaki çalışan kardeşlerimizle yaklaşık 3 bin 200’ün üzerinde çalışanımız var. Onlarla beraber iftar yapmaya geldik. Aynı zamanda üniversitede okuyan genç kardeşlerimizi buraya getirdik. Onlar da bu memleketimizin büyük ve güçlü Türkiye’nin büyük eserlerinden biri olan Gabar’ı görsünler diye buraya getirdik" ifadelerini kullandı. Bayraktar, incelemelerin ardından TPAO, TPIC ve öğrenciler ile iftar yaptı.