GÜNDEM - 21 Mayıs 2024 Salı 12:28

Plaza hayatını bıraktı huzuru tarımda buldu

A
A
A

İstanbul’da özel bir şirkette çalışan ve plaza hayatından sıkılarak Aydın’a ailesinin yanına dönen 32 yaşındaki Vildan Uğurlu, çiftçilik hayalinin peşinden koşarak huzuru tarımda buldu. 2020 yılında tanıştığı “Efeler diyarında pitaya” projesi ile hayatı değişen Uğurlu, betondan yapılı kapalı alanlar yerine toprağı seçtiğini ve çok mutlu olduğunu söyledi.

Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı kırsal Gölhisar Mahallesi’nde yaşayan 32 yaşındaki Vildan Uğurlu, çocukluğundan bu yana içinde büyüdüğü topraktan kopamadı. İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nin Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümünden mezun olan Uğurlu, İstanbul’da bir şirketin lojistik bölümünde 2 sene çalıştı. Metropol hayatının yoğun temposundan sıkılan ve beton yapılar içerisinde kapalı olduğunu fark ederek toprağı olan özlemini fark eden Uğurlu, çiftçilik yapmaya karar verdi. Plaza hayatını bir kenara bırakıp istifa ederek çiftçilikle uğraşan ailesinin yanına dönmeye karar veren Uğurlu, ilk etapta besi hayvancılığı yapmayı düşünürken, tanıştığı devlet destekli “Efeler diyarında pitaya” projesi ile hayatına yeni bir yön verdi. Ejder meyvesi olarak da bilinen tropik pitaya meyvesinin Aydın’ın bereketli topraklarında yetiştirilmesi için projeye dahil olan Uğurlu, çiftçilik hayalini gerçeğe dönüştürerek huzuru tarımda buldu.

Plaza hayatını bıraktı huzuru tarımda buldu

“Betonların içinde yaşıyoruz”

Aydın’da ilk pitaya üreticilerinden olduğunu ve ilk etapta nasıl yapacağını, kime pazarlayacağını bilmeden bu işe girdiğini anlatan Vildan Uğurlu, “İstanbul’da Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra 2 sene özel sektörde lojistik departmanında çalıştım. Gayet güzel bir işim ve kariyerim vardı. Klimalı ortam, çok rahat şartlar, maaşım iyi, özel sigortam var. Her şey çok iyi ama rahat değilsiniz. Orada büyük bir koşuşturma var ve sürekli kapalı gibisiniz. Betonların içinde yaşıyorsunuz. Ailem buralı. Ben de doğma büyüme çiftçiyiz. Çiftçilikle uğraşarak büyüdük. Daha sonra istifa edip niye köyüme dönüp, kendim üretip, toprakla beraber yaşa mıyım diye bir karar aldım. Sonra istifamı verdim ve köyüme geldim. Aslında ilk geldiğimde ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Şunu yapacağım diye dönmedim. İstifa edeceğim kesin ama ne yapacağım konusunda ailem çiftçi olduğu için bir şekilde bir yerden başlarım şeklinde gelmiştim. Aslında ilk geldiğimde besi hayvancılığı yapmak istiyordum. Çünkü biz küçükken hayvancılık yapıyorduk. Şu an halihazırda damlarımız vardı. Besi yetiştiriciliğine dair araştırma yaparken İlçe Tarım Müdürümüz Mehmet Esen’den ‘Efeler diyarında pitaya’ projesi olduğunu duydum. Daha sonra ailemle biz bir araştırmaya girdik. İzmir’e Muğla’ya gittik. Farklı seraları gezdik. Sonrasında 1 dönüm için hibe proje desteği vardı eski kaymakamımızın. Onun desteğini alarak bu işe girme kararı aldık. Aydın’da aslında ilk yetiştirenlerden bir tanesi benim. Bu ürünü kime pazarlayacağız, nasıl pazarlanacak, kim yiyecek gibi bunlara dair herhangi bir fikrimiz yoktu” dedi.

“Ağaçlarımız tam olgunluğa ulaştı”

Bu yıl tam kapasite olarak hasat yapmayı beklediğini ifade eden Uğurlu, “2020 yılının Kasım ayında ilk meyvelerimizi diktik. Şu an dördüncü senemizdeyiz. 2 hasat dönemi geçirdik. Bu sene üçüncüsünü gerçekleştireceğiz. İlk 2 senede çok ürün alamadık. Bu sene inşallah tam kapasitede ürün alacağım. Yaklaşık bin 500 tona yakın bir ürün elde etmeyi düşünüyorum. Ağaçlarımız artık tam olgunluğa ulaştı ve hepsi meyve verebilecek pozisyona geldiler şu an” şeklinde konuştu.

Plaza hayatını bıraktı huzuru tarımda buldu

“Çiftçiliğe daha geniş açıdan bakabiliyorum”

Öğrencilik dönemlerinde gittiği Amerika ve Kanada’daki çiftçileri de gözleme fırsatı bulduğunu ve yurt dışı tecrübesinin de kendisine çok şey kattığını vurgulayan Uğurlu, “Aslında yurt dışı tecrübesini görüp ondan sonra buraya gelmek ekstra bir güzel. Çünkü tam içine giremedim ama Amerika’da çiftçilikle uğraşan insanları gözlemledim. Benim için farklı ve güzel bir tecrübe oldu. İyi ki gitmişim, görmüşüm diyorum çünkü buraya geri döndüğümde bir şeylere kapalı değil de daha geniş açıdan bakabiliyorum. Daha bilinçli olarak nasıl yapabilirizi şu anda görebiliyorum. Şu an aynı zamanda tekrardan üniversite sınavına girdim. Normalde alaylı olarak bu işi yapıyorum. Ailem çiftçi olduğu için onların bilgi birikimiyle yapıyordum. Şimdi birinci sınıfım, Bitki Koruma bölümüne girdim. Teori ile birleştirip gitmek ekstra bir boyut kazandırdı” dedi.

“Üretmeyi kesinlikle bırakmayın”

Her fırsatta hemcinslerini de teşvik etmeye çalıştığını ve toprağın önemine dikkat çektiğini ifade eden Uğurlu, “Buraya döndükten sonra kesinlikle bir pişmanlık hissetmedim. Hatta şey gözüyle bakılıyor. Genelde okuduysan, masa başı klima altında bir işin varsa burada çok el üstünde tutuluyorsun. Ülkemiz genelinde hatta çiftçilik biraz daha alt sınıf gibi görünüyor ama ben inanılmaz mutluyum. Biz kadınlar her alanda her şeyi yapabiliyoruz. Çevremdeki kadın arkadaşlarıma da bu konuda teşvik etmeye çalışıyorum. Eğer imkanınız varsa toprağınıza sahip çıkın ve üretmeyi kesinlikle bırakmayın” diyerek herkesin topraklarına sahip çıkmasını istedi.

Uğur Eser - Onur Durmuş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Datça Yat Limanı, 2025 yazında bin 699 tekneyi ağırladı Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan yat limanı her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşların duraklarından biri haline gelirken, yaz sezonu boyunca limana bin 699 tekne yanaştı. 2025 yaz sezonunda Datça Yat Limanı, yoğun deniz trafiğine sahne oldu. Yaz sezonu boyunca limana toplam bin 699 teknenin giriş ve çıkış yaptığı kaydedildi. Datça Yat Limanı’nı kullanan teknelerin büyük bölümünü yerli ve yabancı bayraklı yatlar oluşturdu. Özellikle Ege ve Akdeniz rotasında seyreden yatların Datça’yı tercih etmesi, yaz aylarında limandaki hareketliliği önemli ölçüde artırdı. Öte yandan Datça’nın deniz ulaşımına yönelik devam eden ve planlanan projelerin de yat limanına olan ilgiyi artırdığı belirtildi. Yeni Sömbeki (Simi) - Datça feribot hattına ilişkin çalışmaların sürdüğü ve sürecin Datça Kaymakamlığı tarafından yakından takip edildiği öğrenilirken, ayrıca İstanköy (Kos) - Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlatılmasının planlandığı bildirildi. Öte yandan geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyla Datça Liman Başkanlığı görevini devralan Cengiz Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nda yenilenme hedefiyle çalışmalara başlandığını belirterek, öncelikli ihtiyaçlardan birinin hizmet binası olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Milli Emlak Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığını kaydeden Kelepçe, sürecin olumlu ilerlediğini belirterek, yeni bina çalışmasının hayata geçmesi halinde lojman planlamasının da gündemde olduğunu söyledi. Datça’nın deniz ulaşımı açısından önemli projelerin de takip edildiğini ifade eden Kelepçe, Sömbeki (Simi) ile Datça arasında planlanan feribot hattına ilişkin çalışmaların Datça Kaymakamlığı tarafından yakından izlendiğini aktardı. Ayrıca İstanköy (Kos) – Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlamasının planlandığını belirtti. Datça’nın denizcilik potansiyelini daha da artırmak için çalışacaklarını vurgulayan Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nın tekneler için daha fazla tercih edilen bir uğrak noktası haline gelmesi, özellikle büyük teknelerin bölgeye yönelmesi adına gerekli katkıyı sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Acıbadem, TotalEnergies AFCON 2025’in resmi sağlık tedarikçisi oldu Acıbadem Sağlık Grubu, Afrika’nın en prestijli futbol organizasyonu olan TotalEnergies Afrika Uluslar Kupası 2025’in (AFCON 2025) resmi sağlık tedarikçisi oldu. Afrika Uluslar Kupası’nın 35.’si 21 Aralık 2025 - 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ta düzenleniyor. Toplam 24 milli takımın şampiyonluk için mücadele edeceği turnuvada karşılaşmalar, 6 şehirde yer alan 9 stadyumda oynanıyor. AFCON 2025’in dünya genelinde milyonlarca futbolseverin ilgisini çekmesi beklenirken; organizasyon sportif rekabetin yanı sıra küresel etkisiyle de öne çıkıyor. Uluslararası standartlarda sporcu sağlığı desteği Sporcu sağlığı alanındaki özellikli hizmetleriyle tanınan ve Türkiye’nin ilk ve tek FIFA akreditasyona sahip Sporcu Sağlığı Merkezi’ni bünyesinde barındıran Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 boyunca sağlık hizmeti desteği sunacak. Anlaşma kapsamında, turnuva sırasında sakatlanan ve tedavisine Türkiye’de devam etmeyi tercih eden sporcuların tıbbi tedavilerinden de Acıbadem sorumlu olacak. Sporcular, Acıbadem’in ileri tıbbi altyapısından ve uluslararası standartlarda sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Küresel spor organizasyonlarının güçlü sağlık partneri Büyük uluslararası spor organizasyonlarındaki güçlü deneyimiyle Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 işbirliğiyle sporcu sağlığı alanındaki uzmanlığını küresel ölçekte bir kez daha sergilemeyi ve Afrika futbolunun gelişimine katkı sunmayı hedefliyor. İşbirliği anlaşması; Fas’ın Rabat kentinde, CAF Genel Sekreteri Veron Mosengo-Omba ile Acıbadem Sağlık Grubu Spor Sponsorlukları Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı İlk arasında imzalandı.
Antalya Konyaaltı’nda sıfır atık seferberliği Konyaaltı Belediyesi ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafı ziyaret ederek geri dönüşüm konusunda bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmenin yanı sıra esnafa geri dönüşüm kutuları bırakıldı. Konyaaltı Belediyesi, iklim ve çevre dostu çalışmalarını sürdürüyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın göreve geldiği günden bu yana göstermiş olduğu hassasiyetle çalışmalarına yön veren Konyaaltı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafla bir araya geldi. Esnafa ve üniversite öğrencilerine sıfır atık ve geri dönüşüm konularında bilgilendirme yapan ekipler, kafe ve restoranlara geri dönüşüm kutuları bıraktı. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri yapılan çalışma ile ambalaj atıklarının kaynağında doğru ayrıştırılması ve toplanması konularında bilgilendirme yaparak farkındalık sağladıklarını aktardı. Kotan: "Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" Çevre duyarlılığı konusunda halkın bilinçlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğümüzün, Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencileriyle birlikte yaptığı bu çalışma çok anlamlı. Çalışmayla bir yandan öğrencilere bir yandan da esnafa farkındalık sağlamış olduk. Ekiplerimiz eğitim ve farkındalık çalışmalarını ara vermeden sürdürüyorlar. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planımızın (SECAP) ilk toplantısını gerçekleştirdik. Çevreyi ve geleceği düşünen çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz. Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" diye konuştu.
Bursa İnegöl Belediyesi’nde kış hazırlıkları tamam Kış mevsimiyle beraber İnegöl Belediyesi kar yağışlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Karla mücadele çalışmaları için toplamda 126 personel ile 30 iş makinesi ve araç görev alacak. Kış mevsimiyle berber İnegöl Belediyesi de kar yağışına karı hazırlıklarını tamamlayarak karla mücadele çalışmaları için bekleyişe geçti. Henüz şehirde kar yağışı olmasa da tüm hazırlıklarını tamamlayan İnegöl Belediyesi’nde, 3 müdürlük karla mücadele çalışmalarında aktif rol oynayacak. Toplamda ise 126 personel ile 30 iş makinesi ve araç bu çalışmalarda kullanılacak. Bereketli bir kış mevsimi diliyoruz Belediye Başkanı Alper Taban, karla mücadele çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Taban, "Bu yıl her zamankinden daha büyük bir heyecanla kar yağışını bekliyoruz. Ülkemizde ne yazık ki her geçen yıl kuraklık derinleşiyor. Bursa’da yazın son döneminde su kesintilerinin yaşandığı günler oldu. Önümüzdeki yıllarda benzer sorunların yaşanmaması adına kış mevsiminin bereketli geçmesi, kar yağışının bol olması en büyük temennimiz" dedi. 126 personel sahada olacak Bereketli bir kış dönemi geçirirken hayatın normal akışının da devam etmesi, özellikle ulaşımda aksamalar olmaması adına birtakım tedbirler almak gerektiğine dikkat çeken Başkan Taban, "Bereketli ve aynı zamanda huzurlu bir kış dönemi geçirmeyi arzu ediyoruz. Bu kapsamda karla mücadele için de hazırlıklarımızı tamamladık. Fen İşleri Müdürlüğümüzün öncülüğünde Park Bahçeler ve Temizlik İşleri Müdürlüğümüzün de destekleriyle bu çalışmaları koordine edeceğiz. Fen İşleri Müdürlüğümüz; 111 kişilik bir kadro ile merkez ve kırsal mahalle yollarının devamlı trafiğe açık kalacak şekilde temizlenmesi çalışmalarını sürdürecek. Temizlik İşleri ve Park Bahçeler Müdürlüklerimiz de 15 personel takviyesi ile özellikle şehir merkezinde tuzlama ve kaldırımların temizlenmesi gibi çalışmaları yapacaklar. Toplamda 126 personelimiz sahada olacak" dedi. 30 araç ve ekipman hazır Karla mücadele çalışmaları için araç ve ekipmanların da hazır hale getirildiğini ifade eden Başkan Taban, "Karla mücadele çalışmaları için; 4 adet otomatik tuzlama ve küreme kamyonu, 3 adet küreme kamyonu, 1 adet otomatik tuzlama kamyonet, 1 adet otomatik tuzlama transiti, 2 adet manuel tuzlama transit, 2 adet greyder, 2 adet yükleyici, 11 adet kepçe ve 4 adet manuel tuzlama aracı ile sahada olacağız. Toplamda 30 aracımız kış mevsimi boyunca karla mücadele çalışmaları için hazır durumda olacak" diye konuştu. 12 ayrı bölge oluşturuldu Karla mücadele çalışmaları öncesi Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yapılan iş birliği ve tamamlanan hazırlıklardan bahseden Alper Taban, "Karla mücadele çalışmaları 12 ayrı bölge şeklinde planlandı. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte kırsal mahalleleri bölgelere ayırdık. 6 bölgeden İnegöl Belediyesi, 6 bölgeden de Bursa Büyükşehir Belediyesi sorumlu olacak" açıklamalarında bulundu. 1650 ton malzeme hazırlığı yapılıyor Öte yandan, Fen İşleri Müdürlüğü’nün yollarda tuzlama ve kumlama çalışmaları için de 1300 ton kaba kum ile 350 ton saf tuz hazırlığı yaptığı kaydedildi.